denizci - Turco Inglés Diccionario
Historia

denizci



Significados de "denizci" en diccionario inglés turco : 44 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
denizci sailor n.
denizci mariner n.
denizci seaman n.
General
denizci marine n.
denizci gob n.
denizci jack n.
denizci charon n.
denizci shipmen n.
denizci navigator n.
denizci seafaring man n.
denizci merchant seaman n.
denizci tarpaulin [rare] n.
denizci naut. adj.
Trade/Economic
denizci merchant seaman n.
Technical
denizci seaman n.
denizci seafarer n.
Marine
denizci toty [dialect] n.
denizci salt n.
denizci mariner n.
denizci jack n.
denizci seamen n.
denizci navigator n.
denizci gob n.
denizci classiarius n.
denizci tar n.
denizci seafarer n.
denizci sea dog n.
denizci old salt n.
denizci seaman n.
denizci jack-tar n.
denizci sailor n.
denizci jacktar n.
denizci matelot [uk] n.
denizci matlo n.
denizci matlow n.
denizci shipper [obsolete] n.
denizci sea (seaman) abrev.
Military
denizci blue jacket n.
Archaic
denizci hearty n.
Slang
denizci bell-bottom n.
denizci anchor-clanker n.
denizci pongo n.
denizci flat foot n.
denizci flatfoot n.

Significados de "denizci" con otros términos en diccionario inglés turco: 196 resultado(s)

Turco Inglés
General
tecrübeli denizci old salt n.
denizci er jack tar n.
denizci er seaman n.
denizci kaması cutlass n.
denizci er gob n.
denizci olmayan kimse landsman n.
denizci kıyafeti gansey n.
denizci ülke a seafaring country n.
denizci ülke a maritime country n.
denizci şarkısı chanty n.
denizci şarkısı chantey n.
denizci şarkısı sea chantey n.
denizci şarkısı sea shanty n.
denizci şarkısı shanty n.
tecrübesiz denizci landlubber n.
tecrübesiz denizci inexperienced sailor n.
acemi denizci lubber n.
eski denizci ex-sailor n.
denizci yakalı bluz middy blouse n.
denizci montu pilot jacket n.
denizci paltosu pea coat n.
denizci paltosu pea jacket n.
denizci montu pea jacket n.
denizci montu pea coat n.
denizci montu peacoat n.
denizci paltosu pilot jacket n.
denizci paltosu peacoat n.
muşamba denizci şapkası sou'wester n.
bahri (denizci) sailor n.
denizci milletler martime nations n.
kadınlar ve çocuklar tarafından giyilen denizci yakalı bol bluz middie n.
görünürde denizci fair-weather sailor n.
tecrübesiz denizci fair-weather sailor n.
acemi denizci lubbard n.
denizci çırağı lubbard n.
ekvatoru ilk kez geçişi ritüellerle kutlanmış denizci polliwog n.
ekvatoru ilk kez geçişi ritüellerle kutlanmış denizci pollywog n.
denizci olmak go to sea v.
denizci olmak be a sailor v.
denizci olmak become a sailor v.
acemi denizci gibi davranmak lubber v.
denizci gibi olmayan unseamanlike adj.
iki denizci gerektiren doublehanded adj.
iki denizci gerektiren double-handed adj.
denizci gibi seamanly adj.
(korsan, denizci) selam ahoy interj.
Phrases
dalgasız denizde usta denizci yetişmez smooth seas do not make good sailors expr.
dalgasız denizde usta denizci yetişmez smooth seas don't make good sailors expr.
Proverb
denizci olanın aklı yoktur he that would go to sea for pleasure, would go to hell for a pastime
pürüzsüz bir deniz asla usta bir denizci yapmaz a smooth sea never made a skillful sailor.
Colloquial
acemi denizci land lubber n.
ingiliz kraliyet donanması'nda denizci jack-tar [uk] n.
Idioms
önde ödeme alıp borçlanan denizci dead horse n.
tecrübeli kurt denizci shellback n.
denizci olmak go to sea v.
(deniz topuna ya da benzeri bir silaha bağlanan bir denizci için) kırbaç cezasına çarptırılmak kiss the gunner's daughter [obsolete] v.
(deniz topuna ya da benzeri bir silaha bağlanan bir denizci için) kırbaç cezasına çarptırılmak marry the gunner's daughter [obsolete] v.
denizci gibi küfretmek curse like a sailor v.
denizci gibi küfretmek cuss like a sailor v.
denizci olmak follow the sea v.
Speaking
seni bir denizci olarak düşünemiyorum I can't imagine you as a sailor expr.
Trade/Economic
bir ülkenin ticaret filosunda hizmet veren denizci merchant mariner n.
Politics
denizci ulus seafaring nation n.
denizci millet maritime nation n.
Technical
denizci pusulası compass n.
denizci özelliği gösteren seamanlike adj.
Computer
denizci mavisi navy n.
Textile
muşamba denizci şapkasının daha az bilinen bir adı nor'wester n.
denizci gömleği sailor shirt n.
denizci yaka sailor collar n.
denizci süveteri sailor's jumper n.
kadınlar ve çocukların giydiği denizci yakalı bol bir bluz middy n.
özellikle denizci pantolonlarında görülen önden sarkan geniş parça fall n.
denizci kabanına benzer ceket pea jacket n.
denizci kabanı pea-jacket n.
Railway
denizci pusulası sailor's compass n.
Marine
nişansız bir denizci şapkası cheese cutter n.
nişansız bir denizci şapkası cheesecutter n.
acemi denizci trouncer n.
amatör denizci belgesi certificate of competence for operators of pleasure craft n.
acemi ya da işe yaramaz denizci waister n.
becerikli denizci able seaman n.
denizci sandığı sea chest n.
denizci bağı boating knot n.
denizci sertifikası seaman certificate n.
denizci bağı sailor's knot n.
denizin dibi için kullanılan denizci argosu davy jones's locker n.
denizci sanatı nautical art n.
denizci palangası burton n.
eğitilmiş denizci able-bodied seaman n.
ticaret gemisinde çalışan denizci merchant seaman n.
yeni ve deneyimsiz bir denizci landsman n.
yetenekli denizci able-bodied seaman n.
gemi demir atmışken gece güvertede nöbet tutan denizci anchor watch n.
kraliyet sereni veya üst serende görev yapan denizci yardman n.
denizci üniforması sailor suit n.
ticaret gemisini kumanda edecek yeterlilikte olduğu onaylanmış olan tecrübeli ve yetenekli denizci master mariner n.
rütbece subayın altında yer alan denizci er matlo n.
rütbece subayın altında yer alan denizci er matelot n.
rütbece subayın altında yer alan denizci er matlow n.
yoksul denizci taklidi yapan dilenci whipjack [obsolete] n.
denizci kazağı blouse n.
gemi demir atmışken gece güvertede nöbet tutan denizci harbor watch n.
eski bir denizci kuadrantı bow n.
eski bir tür denizci kuadrantı bow n.
denizci pusulasında nokta rhumb n.
abd deniz kuvvetlerinde denizci er gob n.
(ceza olarak) denizci yevmiyesinden yapılan kesinti logging n.
bazı denizci şarkılarında geçen anlamsız bir sözcük rumbelow n.
(yalnız kısa süreli sefere çıkan) denizci runner n.
denizci ve subay restoranlarında geçici olarak görev yapan er messman n.
küçük denizci çantası ditty bag n.
denizci halatının düğüm atıldıktan sonra kalan kısmının uzunluğu drift n.
denizci için taşınan kargo portage n.
amatör denizci corinthian n.
rütbesiz denizci foremast hand n.
pruva direğinin donanımı ile ilgilenen denizci foremast hand n.
rütbesiz denizci foremastman n.
rütbesiz olarak hizmet veren denizci foremastman n.
en düşük rütbeli denizci ordinary seaman n.
çok genç denizci sea boy n.
münakaşacı ve kılı kırk yaran denizci sea lawyer n.
denizci jargonu sea term n.
denizci ve balıkçılar tarafından kullanılan su geçirmez çizme seaboot n.
çok deneyimli denizci seadog n.
fok avlayan denizci sealer n.
(abd donanması ve sahil güvenlik) denizci erin astı olan bir rütbe seaman apprentice n.
(abd donanması ve sahil güvenlik) rütbesi denizci erin altında olan kimse seaman apprentice n.
kadın denizci seawoman n.
geminin rıhtıma yanaşma zamanının geldiğini gösteren denizci sinyali secure n.
ekvatoru geçerek tecrübesi törenle kutlanmış usta denizci shellback n.
(amerika kız izcileri) kıdemli denizci piyade birliği ship n.
(abd donanmasında) geminin sac levha ve boru tesisatı işlerini yapan denizci shipfitter n.
denizci er shipper [obsolete] n.
denizci kıyafeti slops n.
denizci pusulası pyxis n.
(denizci jargonunda) ölmek slip the cable v.
(denizci) aşırı çalışmak horse v.
(denizci) işi durdurmak secure v.
(denizci) görevden el çekmek secure v.
(denizci) istifa etmek secure v.
denizci gibi olmayan unsailorlike adj.
vasıfsız (denizci) freshwater adj.
acemi (denizci) freshwater adj.
rütbesiz bir denizci olarak afore the mast adv.
rütbesiz bir denizci olarak before the mast adv.
Gastronomy
denizci sosu matelote sauce n.
denizci sosu matalote sauce n.
Literature
denizci sinbad sinbad n.
denizci sinbad sinbad the sailor n.
denizci sinbad sindbad n.
Linguistics
denizci jargonu sea language n.
denizci argosu sea language n.
Geography
denizci mili minute n.
Military
muvazzaf ordu için elverişli olmayan (yaralı, hasta vb.) asker/denizci noneffective n.
karada askerlik yapmaları için bir araya getirilen denizci veya deniz piyadesi topluluğu naval brigade n.
albay (denizci) captain n.
astsubay kıdemli üstçavuş (denizci) chief petty officer n.
denizci eğitim çavuşu marine drill sergeant n.
savaş gemisinde görev yapan denizci man-of-war's man n.
düşman gemisine çıkarak saldıran denizci broader n.
gemiye çıkılarak yapılan bir saldırıyı püskürten denizci broader n.
düşman gemisine çıkmak için seçilmiş bir grup denizci boarding-party n.
(kraliyet donanması'nda) belirli bir birim subayına yardımcı olan denizci er yeoman [uk] n.
denizci er ve erbaşları lower deck [uk] n.
denizci er ordinary rating n.
Music
mürettebatın iş yaparken söylediği şarkının ritmini belirleyen denizci shanteyman n.
mürettebatın iş yaparken söylediği şarkının ritmini belirleyen denizci shantyman n.
Abbreviation
denizci çırağı sa (sabbath) n.
Archaic
genç denizci younker n.
denizci olmayan kimse landman n.
denizci maaşı portage n.
denizci selamı salutation n.
Ornithology
denizci kiskal boattail n.
denizci kiskal boat-tailed grackle n.
denizci kiskal quiscalus major n.
denizci kiskal boat-tail n.
Slang
deneyimli denizci salty dog n.
(abd) denizci squid n.
(abd) denizci jarhead n.
acemi denizci landlubber n.
ingiliz denizci limejuicer [obsolete] [us] n.
akran veya ahbap olunan denizci matey n.
düzenli denizci aj squared away n.
tertipli denizci aj squared away n.
her daim hazır denizci aj squared away n.
düzenli denizci aj squared away n.
tertipli denizci aj squared away n.
her daim hazır denizci aj squared away n.
(özellikle eğitimde olan) denizci boot [us] n.
(denizci argosunda) moral bozucu durum dog house n.
gemide su depolarından sorumlu denizci tanky adj.
acemi denizci gibi landlubberly adj.
acemi denizci gibi landlubbing adj.
Modern Slang
selam (denizci selamı) ahoy there exclam.
selam millet (denizci selamı) ahoy there exclam.