disease - Turco Inglés Diccionario
Historia

disease

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Significados de "disease" en diccionario turco inglés : 16 resultado(s)

Inglés Turco
Common Usage
disease n. hastalık
General
disease n. maraz
disease n. hastalık
disease n. rahatsızlık
disease n. dert
disease n. illet
disease n. sayrılık
disease n. rahatsızlık sebebi
disease n. zarar veren şey
Medical
disease n. hastalık
Pathology
disease v. hasta etmek
disease v. hastalık bulaştırmak
disease v. alt üst etmek
disease v. sağlığını bozmak
Biology
disease n. genellikle mikroorganizmalardan kaynaklanan, ürünün niteliğini bozan değişim
Botanic
disease n. bitkide hastalığa sebep olan organizma

Significados de "disease" con otros términos en diccionario inglés turco: 500 resultado(s)

Inglés Turco
Common Usage
contagious disease n. bulaşıcı hastalık
General
infancy disease n. çocukluk bunaması
fatal disease n. ağır hastalık
leaf roll disease n. yaprak kıvrılma hastalığı
period of a disease n. hastalık süresi
social disease n. sosyal hastalık
social disease n. sosyal hastalıklar
hansen's disease n. hansen hastalığı
caisson disease n. vurgun
cardiac disease n. kalp hastalığı
mad calf disease n. deli dana hastalığı
coronary disease n. damar hastalıkları
serious disease n. ağır hastalık
children's disease n. çocuk hastalığı
venereal disease n. zührevi hastalık
varroa disease n. varroa hastalığı
a fungus disease of barley n. ağbenek
communicable disease n. bulaşıcı hastalık
animal disease n. hayvan hastalığı
inflammatory disease n. ateşli hastalık
communication of disease n. hastalık bulaştırma
coronary heart disease n. koroner kalp hastalığı
infectious disease n. bulaşıcı hastalık
the kissing disease n. intani mononükleoz
the kissing disease n. öpüşme hastalığı
skin disease n. deri hastalığı
mosaic disease n. mozaik
social disease n. sosyal epidemiler
social disease n. sosyal cinnetler
nematode disease n. nematodoz
disease healing n. hastalık iyileştirme
lung disease n. akciğer rahatsızlığı
fight disease n. hastalıkla mücadele
struggling with disease n. hastalıkla mücadele
foodborne disease n. besin kaynaklı hastalık
disease control n. hastalık kontrolü
disease warning n. hastalık ihbarı
reporting of disease n. hastalığın ihbarı
reporting of disease n. hastalık ihbarı
blood-borne disease n. kan yoluyla geçen hastalık
blood-borne disease n. kan yoluyla bulaşan hastalık
foot-and-mouth disease n. şap hastalığı
non-contagious disease n. bulaşıcı olmayan hastalık
non-infectious disease n. bulaşıcı olmayan hastalık
social disease n. maraz-ı içtimaiye
non-communicable disease n. bulaşıcı olmayan hastalık
heart disease n. kalp hastalığı
mental disease n. akıl hastalığı
brain disease n. beyin rahatsızlığı
deaths resulting from disease n. hastalıktan kaynaklanan ölümler
woman's disease n. kadın hastalığı
patient with parkinson's disease n. parkinson hastası
a tropical disease n. tropikal bir hastalık
a rare blood disease n. nadir görülen bir kan hastalığı
fighting against disease n. hastalıkla mücadele
incurable disease n. tedavisi olmayan hastalık
mission of freeing humankind from disease n. insanlığı hastalıktan kurtarma görevi
a disease carrier n. hastalık taşıyıcı
rampant disease n. (çok) hızlı şekilde ilerleyen hastalık
fatal disease n. ölümcül hastalık
symmetry disease n. simetri hastalığı
disease mongering n. hastalık çığırtkanlığı
disease mongering n. hastalık tüccarlığı
squirter disease n. (market muzlarında gelişen) fışkırtma hastalığı
succumb to disease v. hastalığa yenik düşmek
transmit a disease v. hastalık geçirmek
be incurable (disease) v. çaresiz olmak
contract a serious disease v. amansız bir hastalığın pençesine düşmek
be defeated by disease v. hastalığa yenik düşmek
be defeated by disease v. hastalığa yenilmek
carry the disease v. hastalık taşımak
overcome his disease v. hastalığı yenmek
spread the disease v. hastalık yaymak
contract a serious disease v. ciddi bir hastalığa yakalanmak
transmit the disease v. hastalık bulaştırmak
pass on the disease v. hastalık bulaştırmak
treat the disease v. hastalığı tedavi etmek
open to disease v. hastalığa açık olmak
prevent the disease v. hastalığı önlemek
catch a disease v. bir hastalığa yakalanmak
get a disease v. bir hastalığa yakalanmak
be infected with a disease v. bir hastalığa yakalanmak
contract a disease v. bir hastalığa yakalanmak
suffer from an incurable disease v. tedavisi olmayan bir hastalığın pençesine düşmek
fall victim to an incurable disease v. tedavisi olmayan bir hastalığın pençesine düşmek
fall victim to an incurable disease v. tedavi edilemeyen bir hastalığın pençesine düşmek
suffer from an incurable disease v. tedavi edilemeyen bir hastalığın pençesine düşmek
catch disease v. hastalığa yakalanmak
suffer from a disease v. bir hastalığın pençesinde kıvranmak
cause disease v. hastalığa sebep olmak
cause disease v. hastalığa neden olmak
cause disease v. hastalığa sebebiyet vermek
suffer from a disease v. hastalık yaşamak
have a disease v. hastalık yaşamak
suffer from a disease v. hastalık çekmek
recognize the symptoms of the disease v. hastalığın belirtlilerini teşhis etmek
develop a disease v. bir hastalığa yakalanmak
suffer from a disease v. hastalıktan müzdarip olmak
keep heart disease at bay v. kalp hastalığını uzak tutmak
get a disease v. hastalık kapmak
show disease symptoms v. hastalık belirtileri göstermek
pick up a disease v. bir hastalık kapmak
contract a disease v. hastalığa yakalanmak
carry a disease v. hastalık taşımak
disease [obsolete] v. rahatından etmek
disease [obsolete] v. rahatsız etmek
disease [obsolete] v. üzmek
disease [obsolete] v. sıkıntı vermek
disease carrying adj. hastalık taşıyan
disease-modifying adj. hastalığı modifiye eden
disease resistant adj. hastalığa dayanıklı
Phrases
the cure is worse than the disease expr. kaş yapayım derken göz çıkarmak
the treatment is worse than the disease expr. kaş yapayım derken göz çıkarmak
Colloquial
a disease carried by rats n. farelerin taşıdığı bir hastalık
heart disease n. kalp
yuppie disease n. kas güçsüzlüğü, kronik yorgunluk ve depresyon gibi semptomları olan viral bozukluk
Idioms
the british disease n. ingilizlerin hastalığı/sıkıntısı/eksikliği
the british disease n. ingilizlerin yeterince üretken/verimli olamamalarına yönelik bir ifade
christmas disease n. noel hastalığı
christmas disease n. hemofili b
the disease to please n. hatırını hoş tutma/etme hastalığı
foot-in-mouth disease n. patavatsızlık
the disease to please n. (insanları) memnun etme hastalığı
christmas disease n. christmas hastalığı
the british disease n. ingilizlerin sorunu
the british disease n. ingilizlerin genel sorunu/sıkıntısı
a cure worse than the disease n. hastalıktan beter tedavi
a cure worse than the disease n. hastalıktan daha ağır etkileri olan tedavi
a treatment worse than the disease n. hastalıktan beter tedavi
a treatment worse than the disease n. hastalıktan daha ağır etkileri olan tedavi
a treatment worse than the disease n. kaş yapayım derken göz çıkartma
disease to please n. hatırını hoş tutma/etme hastalığı
disease to please n. (insanları) memnun etme hastalığı
catch a disease from someone v. biriden bir hastalık kapmak
get a disease from someone v. biriden bir hastalık kapmak
give oneself up to the disease v. hastalığa teslim olmak
give oneself up to the disease v. hastalığa yenilmek
shake a disease off v. hastalığı atlatmak
shake a disease or illness off v. hastalığı atlatmak
down with a disease adj. (bir hastalığa) yakalanmış
down with a disease adj. hastalanmış
down with a disease adj. (hastalık yüzünden) evde yatan
down with a disease adj. yatağa düşmüş
down with a disease adj. yorgan döşek yatan
foot-in-mouth disease expr. patavatsızlık yapmaya meyilli
ned (no evidence of disease) expr. hastalık bulgusuna rastlanmadı
Speaking
what is the name of the disease? expr. hastalığın adı ne?
cure could be worse than the disease expr. tedavi hastalıktan daha kötü olabilir
Trade/Economic
dutch disease n. hollanda sendromu
disease insurance n. hastalık sigortası
occupational disease n. mesleki hastalık
industrial disease n. meslek hastalığı
industrial disease n. mesleki hastalık
occupational disease n. meslek hastalığı
dutch disease n. ülke içindeki doğal kaynaklarda yaşanan talep artışı sonrası reel kur oranının yükselerek dışa bağımlı diğer endüstrilerin dış ticarette dezavantajlı duruma düşmesi
dutch disease n. ülke içindeki doğal kaynaklarda yaşanan talep artışı ile reel kur oranının yükselmesi ve özellikle reel sektör veya imalat gibi dışa bağımlı diğer endüstrilerin dış ticarette dezavantajlı duruma gelmesi
Law
occupational disease n. meslek hastalığı
Politics
european centre for disease prevention and control (ecdc) n. avrupa hastalıkları önleme ve kontrol merkezi
professional disease list n. mesleki hastalıklar listesi
Institutes
foot-and-mouth disease institute n. şap enstitüsü müdürlüğü
Industry
krupp's disease n. krupp hastalığı
Insurance
disease insurance n. hastalık sigortası
occupational disease n. meslek hastalığı
occupational disease insurance n. meslek hastalığı sigortası
Technical
bright's disease n. bright hastalığı (tıp)
tunnel disease n. dekompresyon hastalığı
genetic disease n. genetik facia
organic disease n. organik hastalık
water-borne disease n. sudan geçen hastalık
caisson disease n. vurgun (deniz)
Aeronautic
caisson disease n. kısan hastalığı
Medical
ragsorter's disease n. toz solunması ile bulaşan bir antraks enfeksiyonu
woolsorter's disease n. toz solunması ile bulaşan bir antraks enfeksiyonu
ragpicker's disease n. toz solunması ile bulaşan bir antraks enfeksiyonu
ragsorter's disease n. toz solunması ile oluşan bir antraks enfeksiyonu şekli
addisons disease n. böbrek üstü bezi yetmezliği
addisons disease n. adison hastalığı
addisons disease n. böbreküstü bezi yetmezliği
addisons disease n. addison hastalığı
tay-sachs disease n. beyindeki sinir hücrelerinin ve omuriliğin tahrip olmasına neden olan genetik bir hastalık
albers-schonberg disease n. albers-schoenberg hastalığı
albers-schonberg disease n. osteopetroz
albright's disease n. mccune-albright sendromu
ledderhose's disease n. ayak tabanı üzerinde fibroz nodüllerin oluşması
progression of lower airway disease n. alt hava yolu hastalığının ilerlemesi
european centre for disease prevention and control n. avrupa hastalık önleme ve kontrol merkezi
marie-strumpell disease n. ankilozan spondilit
indolent disease n. acısız seyreden hastalık
addison's disease n. addison hastalığı
eponymous disease n. adını o hastalığı ilk keşfeden kişi tarafından alan hastalık
addison's disease n. adison hastalığı
adolescent blount disease n. adolesan blount hastalığı
sutton's disease n. aftöz ülser
severe disease n. ağır seyirli hastalık
heavy chain disease n. ağır zincir hastalığı
a chronic inflammatory disease characterized by painful n. ağrıyla giden kronik yangısal bir hastalık
bleeders disease n. akan kanın kolay dinmemesi hastalığı
bleeder's disease n. akan kanın kolay dinmemesi hastalığı
acarine disease n. akariyöz hastalığı
treatment of hydatid disease of the lung with albendazole n. akciğer kist hidatiğinin albendazol ile tedavisi
lung disease n. akciğer rahatsızlığı
hyaline membrane disease n. akciğer zarı hastalığı
maple-syrup-urine disease n. akçaağaç şurubu hastalığı
maple syrup urine disease n. akçaağaç şurubu idrar hastalığı
maple-syrup-urine disease n. akçaağaç-şurup-idrar hastalığı
mental disease n. akıl hastalığı
mental disease n. akıl rahatsızlığı
acquired cystic kidney disease n. akkiz kistik böbrek hastalığı
acute pyretic disease n. akut ateşli hastalık
epidemic of acute enteric disease n. akut bağırsak enfeksiyon salgını
epidemic of acute enteric disease n. akut bağırsak enfeksiyonu salgını
a disease with acute onset n. akut başlangıçlı bir hastalık
a disease of acute onset n. akut başlangıçlı bir hastalık
acute mountain disease n. akut dağ hastalığı
acute disease n. akut hastalık
acute neurologic disease n. akut nörolojik hastalık
acute respiratory disease n. akut solunum yetmezliği
acute venous thromboembolic disease n. akut venöz tromboembolik hastalık
albers-schoenberg disease n. albers-schoenberg hastalığı
alpha heavychain disease n. alfa ağır zincir hastalığı
alcoholic liver disease n. alkolik karaciğer hastalığı
non-alcoholic fatty liver disease n. alkolik olmayan yağlı karaciğer hastalığı
underlying disease n. altta yatan hastalık
triggering disease n. altta yatan hastalık
underlying chronic lung disease n. altta yatan kronik akciğer hastalığı
manifestation of significant underlying disease n. altta yatan önemli bir hastalığın belirtisi
alzheimer's disease n. alzheimer hastalığı
alzheimer’s disease n. alzheimer hastalığı
lou gehrig's disease n. amyotrofik lateral skleroz
abscess forming disease n. apse oluşturan hastalık
nervous disease n. asabiye
iron overload disease n. aşırı demir yükü hastalığı
vaccine-preventable disease n. aşıyla önlenebilir hastalık
atheroembolic renal disease n. ateroembolik böbrek hastalığı
atherosclerotic vascular disease n. aterosklerotik damar hastalığı
percutaneous treatment of atherosclerotic disease n. aterosklerotik hastalığın perkütan yolla tedavisi
atherosclerotic disease n. aterosklerotik hastalık
atherosclerotic heart disease n. aterosklerotik kalp hastalığı
atherosclerotic cardiovascular disease n. aterosklerotik kalp hastalığı
ayerza disease n. ayer2a sendromu
behçet's disease n. behçet hastalığı
barlow disease n. barlow hastalığı
honeycomb disease n. bebeklerde görülen saçlı derideki yağ bezlerinin aşırı ifrazına bağlı kabuklarla belirgin durum
barlow's disease n. barlow hastalığı
fish eye disease n. balık gözü hastalığı
silk road disease n. behçet hastalığı
banti disease n. banti hastalığı
basedow disease n. basedow hastalığı
borelioza lyme disease n. berelyoz
silk road disease n. behçet sendromu
collagen tissue disease n. bağ dokusu hastalığı
behçet disease n. behçet sendromu
fish scale disease n. balık pulu hastalığı
berlin disease n. berlin sendromu
besnier-boeck disease n. besnier-boeck hastalığı
fifth disease n. beşinci hastalık
basedow-graves disease n. basedow-graves hastalığı
connective tissue disease n. bağ dokusu hastalığı
behcet disease n. behçet hastalığı
noncommunicable disease n. bulaşıcı olmayan hastalık
renal stone disease n. böbrek taş hastalığı
demyelinating disease of white matter n. beyaz cevherin demiyelinizasyonu ile karakterize hastalık
addison's disease n. böbrek üstü bezi yetmezliği
zymotic disease n. bulaşıcı hastalık
infectious disease n. bulaşıcı hastalık
addison's disease n. böbreküstü bezi yetmezliği
bright's disease n. böbrek hastalığı
percutaneous surgery in renal stone disease n. böbrek taş hastalığında perkütan cerrahi
contagious disease n. bulaşıcı hastalık
hodgkin’s disease n. bir tür lenf bezi tümörü
eponymous disease n. bulanın/keşfedenin adını taşıyan hastalık
bowen's disease n. bowen hastalığı
kidney disease n. böbrek hastalığı
disease of unknown etiology n. bilinmeyen etiyolojili hastalık
white spot disease n. beyaz leke hastalığı
non-communicable disease n. bulaşıcı olmayan hastalık
bullous skin disease n. büllöz deri hastalığı
buerger's disease n. burger hastalığı
meniere's disease n. bir içkulak hastalığı
fear of contagious disease n. bulaşık hastalık korkusu
communicable disease n. bulaşıcı hastalık
structural disease n. bünye hastalığı
communicable disease control n. bulaşıcı hastalık kontrolü
notifiable disease n. bildirilmesi zorunlu hastalık
carpenter disease n. carpenter hastaliği
crohn's disease activity index n. crohn hastalığı aktivite indeksi
charcotmarietooth disease n. charcotmarietooth hastalığı
conor and bruch disease n. conor ve bruch hastalığı
chronic neurologic disease with diverse variable symptoms n. çok çeşitli ve değişken semptomlar gösteren kronik nörolojik hastalık
cowden disease n. cowden hastalığı
caisson disease n. caisson hastalığı
disease of the skin n. cilt hastalığı
venereal disease n. cinsel yolla geçen hastalık
cardarelli disease n. cardarelli hastaıığı
sexually transmitted disease n. cinsel ilişki ile bulaşan hastalık
chagas disease n. chagas hastalığı
a common disease in childhood n. çocukluk çağının sık karşılaşılan bir hastalığı
skin disease n. cilt problemi
sexually transmitted disease free n. cinsel yolla bulaşan bir hastalık taşımayan kişi
crohn disease n. crohn hastalığı
tsetse disease n. çeçe hastalığı
serious pulmonary disease n. ciddi akciğer hastalığı
crohn disease activity n. crohn hastalığının aktivitesi
cacchiricci disease n. cacchi ve ricci hastalığı
codounis disease n. codounis hastalığı
cadetgassicourt disease n. cadet ve gassicourt hastalığı
cruiveilhier disease n. cruveilhier hastalığı
civarte disease n. civatte hastalığı
cazenave disease n. cazenave hastalığı
corino andrade disease n. corino andrade hastalığı
casteho disease n. castello hastalığı
skin disease n. cilt sorunu
corrigan disease n. corrigan hastalığı
creutzfeldt-jakob disease n. creutzfeldt-jakob hastalığı
a rare disease of childhood n. çocukluk çağının nadir bir hastalığı
churg and strauss' disease n. churgstrauss sendromu
skin disease n. cilt rahatsızlığı
sexually transmitted disease n. cinsel yolla geçen hastalık
sexually transmitted disease free n. cinsell yolla bulaşan bir hastalığı olmayan kişi
social disease n. cinsel yolla geçen hastalık
childhood inflammatory bowel disease n. çocukluk çağı inflamatuar bağırsak hastalığı
social disease n. cinsel yolla bulaşan hastalık
caroli disease n. caroli hastalığı
chamiot disease n. charmot hastalığı
jacobcreuztfeldt disease n. creuztfeldtjakop hastalığı
brittle bone disease n. cam kemik hastalığı
carducci disease n. carducci hastalığı
con disease n. cori hastalığı
christsiemens disease n. christsiemens hastalığı
castellani disease n. castellani hastalığı
barlow's disease n. çocuk iskorbütü
corvisarfs disease n. corvisart hastalığı
csillag disease n. csillag hastalığı
conra dihünermann disease n. conradıhünermann hastalığı
concato disease n. concato hastalığı
caroli’s disease n. caroli hastalığı
crohn's disease n. crohn hastalığı
cotton lung disease n. çiftçi akciğeri hastalığı
surgical disease n. cerrahi girişim gerektiren hastalık
sexually transmitted disease n. cinsel yolla bulaşan hastalık
jakob-creutzfeldt disease n. creutzfeldt-jakob hastalığı
crouzon disease n. crouzon hastalığı
skin disease n. cilt hastalığı
calve disease n. calve hastalığı
cupid's disease n. cinsel yolla geçen hastalık
disease of the skin n. cilt rahatsızlığı
cardarellivon jacsch disease n. cardarellivon jaksch hastalığı
celiac disease n. çelyak hastalığı
multivessel disease n. çoklu damar hastalığı
caffeysmyth disease n. caffeysmyth hastalığı
carl smith disease n. carl smith hastalığı
carrian disease n. carrion hastalığı
charcot disease n. charcot hastalığı
castleman’s disease n. castleman hastalığı
polygenic disease n. çok genli hastalık
venereal disease n. cinsel yolla bulaşan hastalık
ceelen disease n. ceelengellersted sendromu
crohn’s disease n. crohn hastalığı
hansen disease n. cüzzam
cupid's disease n. cinsel yolla bulaşan hastalık
cushing’s disease n. cushing hastalığı
glass bone disease n. cam kemik hastalığı
colles disease n. colles hastalığı
cheadle disease n. cheadle hastalığı
carrington disease n. carrington hastalığı
chiray and pavel disease n. chiray ve pavel hastalığı
corbus disease n. corbus hastalığı
disease of the skin n. cilt problemi
cooper disease n. cooper hastalığı
disease of the skin n. cilt sorunu
cushing disease n. cushing hastalığı
severe coronary artery disease n. ciddi koroner arter hastalığı
dercum disease n. dercum hastalığı
destructive bone disease n. destriktif kemik hastalığı
excrement-borne disease n. dışkı yoluyla bulaşan hastalık
monge disease n. dağ hastalığı
experimental motor neuron disease models n. deneysel motor nöron hastalığı modelleri
del castello disease n. del castello hastalığı
darier–white disease n. darier hastalığı
mad cow disease n. deli dana hastalığı
darierferrand disease n. darierferrand hastalığı
foot and mouth disease n. dabak hastalığı
degenerative disease n. dejeneratif hastalık
derrickburnefs disease n. derrickburnet hastalığı
risk of vascular disease n. damar hastalığı riski
hidebound disease n. deri sertleşmesi hastalığı
caisson disease n. dekompresyon hastalığı
darling disease n. darlıng hastalığı
devic disease n. devıc hastalığı
depot disease n. depo hastalığı
caisson disease n. dalgıç hastalığı
celiac disease n. çölyak hastalığı
divers' disease n. dalgıç hastalığı
vascular disease n. damar hastalığı
mad-cow disease n. deli dana hastalığı
densdeposifs disease n. densdepozit hastalığı
demyelinating disease n. demyelinizan hastalık
dighton disease n. dighton hastalığı
coeliac disease n. çölyak hastalığı
diffuse bone disease n. difüz kemik hastalığı
diffuse lung disease n. diffüz akciğer hastalığı
diffuse interstitial lung disease n. difüz interstisyel akciğer hastalığı
tsutsugamushi disease n. çuçugamuşi hastalığı
pre-existing liver disease n. daha önceden varolan karaciğer hastalığı
decompression disease n. dekompresyon hastalığı
darier's disease n. darier hastalığı
fourth disease n. dördüncü hastalık
durante disease n. durante hastalığı
dark dot disease n. dowling-degos hastalığı
congenital heart disease n. doğumsal kalp hastalığı
durandnicolasfavre disease n. durandnicolasfavre hastalığı
swinehard disease n. domuzcu hastalığı
congenital disease n. doğumsal hastalık
low-stage disease n. düşük everli hastalık
periodontal disease n. diş ve diş eti hastalıkları
dysmetabolic disease n. dismetaboli
dominantly inherited disease n. dominant geçişli hastalık
dowling-degos disease n. dowling-degos hastalığı
acquired cystic disease n. edinsel kistik hastalık
adult disease n. erişkin yaş grubu hastalığı
endemic disease n. endemik hastalık
infectious disease clinic n. enfeksiyon polikliniği
comorbid disease n. eşlik eden hastalık
erdheim-chester disease n. erdheim-chester hastalığı
presence of additional atopic disease n. ek atopik hastalık mevcudiyeti
coexistent disease n. eşlik eden hastalık
extracranial arterial disease n. ekstrakranyal arteryel hastalık
erbgoldflam disease n. erbgoldflam sendromu
adult congenital heart disease n. erişkin konjenital kalp hastalığı
endemic disease n. endemi
early coronary artery disease n. erken koroner arter hastalığı
foot and mouth disease n. el ayak hastalığı
patient with adult type polycystic renal disease n. erişkin tipi polikistik böbrek hastası
eales disease n. eales hastalığı
joint disease n. eklem hastalığı
foot-and-mouth disease n. el ayak hastalığı
eosinophilic lung disease n. eozinofilik akciğer hastalığı
accompanying disease n. eşlik eden hastalık
adult-type polycystic liver disease n. erişkin tip polikistik karaciğer hastalığı
coexisting disease n. eşlik eden hastalık
late onset wilson's disease n. geç başlangıçlı wilson hastalığı
long-term disease control by gefitinib n. gefitinib ile uzun süreli hastalık kontrolü
gastroesophageal reflux disease n. gastroözofajeal reflü hastalığı
previous disease n. geçirilmiş hastalık
gaucher disease n. gaucher hastalığı
a cutaneous disease of unknown origin n. etyolojisi bilinmeyen bir deri hastalığı
gerd (gastroesophageal reflux disease) n. gastroözofageal reflü hastalığı
febrile disease n. febril hastalık
gastroesophageal reflux disease n. gastroözofageal reflü hastalığı
fox-fordyce disease n. fox-fordyce hastalığı
fibrosing nodular disease n. fibrozis oluşturan nodüler hastalık
a disease with unknown etiology n. etyolojisi bilinmeyen bir hastalık
venous disease n. flebopati
fallopian tube disease n. fallop tüp hastalığı
disease of unknown etiology n. etiyolojisi bilinmeyen hastalık
fibrocystic disease of breast n. fibrokistik meme hastalığı
gamna disease n. gamna hastalığı
gamma heavy chain disease n. gama ağır zincir hastalığı
fibrotic lung disease n. fibrotik akciğer hastalığı
forestier’s disease n. forestier hastalığı
hereditary disease n. genetik bozukluk
celiac disease n. gluten enteropatisi
inherited disease n. genetik bozukluk
granulomatous lung disease n. granülomatöz akciğer hastalığı
chest disease n. göğüs hastalığı
foodborne disease n. gıda zehirlenmesi
deficiency disease n. gıda eksikliği hastalığı
eye disease n. göz hastalığı
gland disease n. gudde hastalığı
granulomatous disease n. granülomatöz hastalıklar
granulomatous disease n. granulomatoz hastalık
wide spectrum of disease n. geniş bir hastalık yelpazesi
tay-sachs disease n. genelde doğu avrupa'daki yahudi kökenli kişilerde görülen bir hastalık
genetic disease n. genetik bozukluk
graves disease n. graves hastalığı
genetic disease n. genetik geçişli hastalık
irreversible disease n. geri dönüşümü bulunmayan hastalık
glandular disease n. gudde hastalığı
graves’ disease n. graves hastalığı
coeliac disease n. gluten enteropatisi
occult kidney disease n. gizli böbrek hastalığı
glycogen storage disease type vi n. glikojen depo hastalığı tip vi
foodborne disease n. gıda kaynaklı hastalık
congenital disease n. genetik bozukluk
graft-versus-host disease n. graft versus host hastalığı
foodborne disease n. gıda kaynaklı rahatsızlık
silver leaf disease n. gümüş hastalığı
chest disease specialist n. göğüs hastalıkları uzmanı
large beta disease n. geniş beta hastalığı
course of a hematologic disease n. hematolojik hastalığın seyri
animal disease models n. hayvan hastalık modelleri
huntington disease n. huntington hastalığı
disease models n. hastalık modelleri
severity of the disease n. hastalığın ağırlık derecesi
age at disease onset n. hastalık başlama yaşı
harada disease n. harada hastalığı
average age of disease onset n. hastalığın ortalama başlangıç yaşı
disease region n. hastalık bölgesi
hypothalamic-pituitary disease n. hipotalamik pituiter hastalık
a hyperproliferative and papulosquamous disease n. hiperproliferatif ve papüloskuamöz bir hastalık