eşit olarak - Turco Inglés Diccionario
Historia

eşit olarak



Significados de "eşit olarak" en diccionario inglés turco : 18 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
eşit olarak equally adv.
General
eşit olarak equally adv.
eşit olarak levelly adv.
eşit olarak fifty-fifty adv.
eşit olarak evenly adv.
eşit olarak egally [obsolete] adv.
eşit olarak half-and-half adv.
eşit olarak on the square with adv.
eşit olarak commensurately adv.
eşit olarak suent [dialect] adv.
eşit olarak suently adv.
eşit olarak on an equality with prep.
Phrases
eşit olarak on equal terms (with somebody/something) expr.
eşit olarak on the same terms (as somebody/something) expr.
Idioms
eşit olarak even-steven adv.
Trade/Economic
eşit olarak equally adv.
Law
eşit olarak at an equal rate expr.
Latin
eşit olarak pari passu expr.

Significados de "eşit olarak" con otros términos en diccionario inglés turco: 61 resultado(s)

Turco Inglés
General
eşit olarak bölüp dağıtma proration n.
muaf tutulanlar haricindeki tüm hükümet programlarına eşit oranda uygulanan sabit yüzde kesintisiyle kamu harcamalarının otomatik olarak azaltılması sequestration n.
eşit olarak bölüştürmek even v.
eşit olarak bölüştürmek even out v.
eşit olarak dağıtmak prorate v.
eşit olarak bölüştürülmek be divided equally v.
(ağırlık) eşit olarak dağıtılmak (the weight) be evenly distributed v.
eşit olarak dağıtılmış prorated adj.
hem sağ hem sol tarafa eşit olarak ait ambidextral adj.
eşit olarak pürüzlendirilmiş yüzeyi olan matted adj.
iki şeyi eşit olarak birleştiren half-and-half adj.
eşit uzaklıkta olarak equidistantly adv.
eşit olarak yayılarak coextensively adv.
eşit oranda sorumluluğa sahip olarak collegially adv.
ile eşit olarak on an equal with prep.
Phrasals
bir şeyi bir şeyin üstüne/üstünden eşit olarak dağıtmak distribute something over something v.
bir şeyi bir şeyin üstüne/üstünden eşit olarak uygulamak distribute something over something v.
bir şeyi bir alana eşit olarak uygulamak distribute something over something v.
-in üstüne/üstünden eşit olarak uygulamak distribute over v.
bir alana eşit olarak uygulamak distribute over v.
-in üstüne/üstünden eşit olarak dağıtmak distribute over v.
(biriyle/bir şeyle) eşit olarak değerlendirilmek rate with (someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle) eşit olarak değerlendirmek rate with (someone or something) v.
(eşit olarak bir sayıya/parçaya) bölünmek/ayrılmak split in (number or fraction) v.
(eşit olarak bir sayıya/parçaya) bölmek/ayırmak split in (number or fraction) v.
(eşit olarak bir sayıya/parçaya) bölünmek/ayrılmak split into (number or fraction) v.
(eşit olarak bir sayıya/parçaya) bölmek/ayırmak split into (number or fraction) v.
Phrases
sonuncu ama diğerleriyle eşit öneme sahip olarak last but not least expr.
Colloquial
eşit olarak düşünmek call it even v.
Idioms
eşit olarak paylaşmak go halves v.
tam olarak eşit/denk olmak be even steven v.
tam olarak eşit/denk olmak be even stevens v.
(biriyle) eşit olarak paylaşmak go halves (with somebody) v.
(biriyle) eşit olarak paylaşmak go half and half (with somebody) v.
Trade/Economic
eşit olarak bölüştürme proration method n.
eşit olarak dağıtma distribution average n.
eşit olarak taksim etme apportion n.
eşit olarak dağıtmak prorate v.
Law
mirasın eşit olarak mirasçılara paylaştırılması per stirpes n.
arazilerin kiracının tüm erkek çocukları arasında eşit olarak bölüşülmesini öngören mülkiyet hakkını ortadan kaldırmak disgavel [uk] v.
eşit muameleye tabi olarak pari passu expr.
Politics
çeşitli ırkların siyasi olarak eşit temsil edilip aynı derecede kabul görmesi multiracialism n.
(marksist kuramda) devletin ortadan kalktığı ve iktisadi malların eşit olarak dağıtıldığı toplumsal aşama communism n.
Technical
bir hacim veya zamanda eşit olarak yetişmek coextend v.
Telecom
teorik olarak her yöne eşit yayılım yapan (kaynak) isotropic n.
Math
değişkenin sıfıra yaklaştığı zaman aralığı olarak belirli bir değişkenin ortalama değerinin limitine eşit olan instantaneous adj.
Geometry
karşılıklı olarak paralel eşit sayıda çizgiden oluşan, şekillerden birindeki yakınsak kenarların diğerinde kapalı çokgen oluşturduğu ikili reciprocal figures n.
Statistics
niceliklerle eşit olarak ayrılan sekiz alt kümeden biri octile n.
Physics
atom çekirdeği etrafında yer alan ve yaklaşık olarak eşit enerjili elektron grubunun yörüngelerinin kapladığı alan shell n.
benzer tipteki ve yaklaşık olarak eşit enerjideki çekirdek parçacığı grubu shell n.
Chemistry
anyonların bir katı ile bir çözelti arasında eşit olarak yer değiştirdiği kimyasal işlem anion exchange n.
iki eğik olarak kesişip üçüncüye dik olan üç adet eşit olmayan kristal eksenine ait hemiorthotype adj.
iki eğik olarak kesişip üçüncüye dik olan üç adet eşit olmayan kristal ekseniyle ilgili hemiorthotype adj.
Zoology
bilateral olarak simetrik olan bir hayvanı sağ ve sol olmak üzere iki eşit parçaya bölen hayali bir aks mesial plane n.
Botanic
(bitki organları) orta çizgi boyunca eşit aralıklı olarak konumlanmamış interrupted adj.
Football
oyuncuların merkezin her iki yanında eşit olarak dağıtılmış olduğu (futbol) balanced adj.
Music
(fransız müziğinde) eşit değerli olarak yazıldığı halde sanki uzun ve kısa not çiftlerine bölünmüş gibi çalınan notalar notes inégales n.
notaların eşit değerli olarak yazıldığı halde sanki uzun ve kısa not çiftlerine bölünmüş gibi çalınması notes inégales n.
Printery
(eskiden) yaklaşık olarak 4 puntoya eşit bir yazı tipi boyutu brilliant n.
Archaic
ölçü veya boyut olarak hemen hemen eşit olan meet adj.
Slang
eşit olarak paylaşmak go halfies v.