face up - Turco Inglés Diccionario
Historia

face up

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Significados de "face up" en diccionario turco inglés : 35 resultado(s)

Inglés Turco
General
face up adv. yüzü yukarıya bakacak şekilde
Phrasals
face up v. ön yüzünü yukarı çevirmek
face up v. ön yüzünü çevirmek
face up v. yazılı/baskılı yüzünü açmak
face up v. yazılı/baskılı yüzünü yukarı çevirmek
face up v. bir şeyle yüzleşmek
face up v. bir şeyle mücadele etmek
face up v. ön yüzü yukarı gelecek şekilde konumlandırmak/yerleştirmek
face up v. kötü bir durumla yüzleşmek
face up v. gerçekle yüzleşmek
face up v. suçuyla/sorumluluklarıyla yüzleşmek
face up v. suçunu/sorumluluklarını kabul etmek
face up v. sorunlarla yüzleşmek
face up v. sorunların üstüne gitmek
face up v. hoş olmayan bir duruma/soruna karşı durmak
face up v. hoş olmayan bir duruma/soruna göğüs germek
face up v. nahoş bir durumla kararlılıkla yüzleşmek
Colloquial
face up adj. sırt üstü yatmış
face up adj. yüzü yukarı bakacak şekilde yatmış
face up adj. düz yatmış
face up adj. ön yüzü yukarı gelece şekilde, yazılı/baskılı yüzü yukarı gelecek şekilde
face up adj. ön yüzü görünecek şekilde
face up adj. yazılı/baskılı yüzü görünecek şekilde
face up adj. ön yüzü açık şekilde
face up adj. düz şekilde
face up adj. ön yüz
face up adj. ön yüzü yukarı doğru
face up adj. ön yüzü görünür
face up adj. ön yüzü açık
face up adj. açık/kapalı şekilde koyulan
face up adj. ön yüzü açık/kapalı şekilde koyulan
Idioms
face up expr. düz
face up expr. yüzü yukarı bakacak şekilde
Computer
face up n. ön yüz
face up expr. kağıdın ön yüzünü çevir

Significados de "face up" con otros términos en diccionario inglés turco: 83 resultado(s)

Inglés Turco
General
face up to difficulties v. güçlüklere göğüs germek
face up to difficulties v. zorluklara göğüs germek
face up to the past v. geçmişle yüzleşmek
sleep face up v. sırtüstü uyumak
face-up adv. yüzü yukarıya bakacak şekilde
Phrasals
face up to v. kabullenmek
face up (to someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) yüzleşmek
face up (to someone or something) v. (birinin/bir şeyin) karşısına çıkmak
face up (to someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) yüz yüze gelmek
face up to v. göze almak
face up to v. önlemek
face up to v. katlanmak
face up to v. karşı koymak
face up to v. -i cesaretle karşılamak
Colloquial
blow up in someone's face n. her şeyin altüst olması
blow up in someone's face v. çok kötü sonuçlar doğurmak
blow up in someone's face v. elinde patlamak
blow up in someone's face v. mahvolmak
blow up in someone's face v. yok olmak
mess face up v. suratını darmadağın etmek
mess face up v. suratını dağıtmak
mess face up v. ağzını burnunu kırmak
face up/down adj. yüz üstü yatmış
face up/down adj. ters yatmış
face up/down adj. yüzükoyun yatmış
Idioms
mess someone's face up v. birinin suratını dağıtmak
fling something up in someone's face v. bir şeyi birinin yüzüne vurmak
mess someone's face up v. birinin suratını darmadağın etmek
get up in someone's face v. birinin yüzüne doğru çıkışmak
face up to v. göğüs germek
face up to v. her güçlüğe yılmadan karşı koymak
face up to v. metanetle karşılamak
screw up one's face v. suratını ekşitmek
screw up your face v. yüzünü/suratını buruşturmak
screw up your face v. yüzünü/suratını ekşitmek
screw up one's face v. yüzünü ekşitmek
blow up in (one's) face v. (birinin) elinde patlamak
blow up in (one's) face v. (birinin) planı tersine dönmek/ters gitmek
blow up in (one's) face v. (birinin) planı altüst olmak
blow up in (one's) face v. (birinin) hesabı/planı tutmamak
blow up in (one's) face v. yüzüne gözüne bulaştırmak
blow up in (one's) face v. (birinin) planları suya düşmek
blow up in somebody's face v. birinin elinde patlamak
blow up in somebody's face v. birinin planı tersine dönmek/ters gitmek
blow up in somebody's face v. birinin planı altüst olmak
blow up in somebody's face v. birinin hesabı/planı tutmamak
blow up in somebody's face v. yüzüne gözüne bulaştırmak
blow up in somebody's face v. birinin planları suya düşmek
blow up in face v. elinde patlamak
blow up in face v. planı tersine dönmek/ters gitmek
blow up in face v. planı altüst olmak
blow up in face v. hesabı/planı tutmamak
blow up in face v. yüzüne gözüne bulaştırmak
blow up in face v. suya düşmek
blow up in your face v. elinde patlamak
blow up in your face v. plan tersine dönmek/ters gitmek
blow up in your face v. plan altüst olmak
blow up in your face v. hesap/plan tutmamak
blow up in your face v. yüzüne gözüne bulaştırmak
blow up in your face v. plan suya düşmek
fling (something) up in (one's) face v. (bir şeyi birinin) yüzüne vurmak
fling up in face v. yüzüne vurmak
get (all) up in (one's) face v. (birinin) burnunun dibine girmek
get (all) up in (one's) face v. (birinin) burnunun dibinde/aşırı yakınında durmak
get (all) up in (one's) face v. (birini) azarlamak
get (all) up in (one's) face v. (birini) fırçalamak
get (all) up in (one's) face v. (birini) haşlamak
get (all) up in (one's) face v. (birinin) canına okumak
get (all) up in (one's) face v. (birinin) yüzüne doğru çıkışmak
mess (one's) face up v. (birinin) suratını dağıtmak
mess (one's) face up v. (birinin) suratını darmadağın etmek
mess (one's) face up v. (birinin) ağzını burnunu kırmak
Speaking
don't fling it up in my face! expr. bunu yüzüme vurma!
don't fling it up in my face! expr. bunu yüzüme vurup durma!
I get up in the morning and wash my hands and face expr. sabah kalkar elimi yüzümü yıkarım
Computer
rear face-up n. arka üst yön
left face-up n. sol yukarı dönük
face up bin n. yukarı yönde kutu
face up tray n. yukarı yönde tepsi
face-up tray n. yukarı yönde tepsi
face-up stacker n. yüz yukarı yığın
top bin face-up expr. üst sepet yukarı dönük
face-up expr. yazılacak yüz yukarı