yok olmak - Turco Inglés Diccionario

yok olmak

Significados de "yok olmak" en diccionario inglés turco : 68 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
yok olmak disappear v.
Mammoths disappeared about 10,500 years ago.
Mamutlar yaklaşık 10.500 yıl önce yok olmuştur.

More Sentences
General
yok olmak die out v.
We all know that without fish, the fishing industry will die out.
Balık olmazsa balıkçılık endüstrisinin yok olacağını hepimiz biliyoruz.

More Sentences
yok olmak be destroyed v.
The laboratory was destroyed in a fire.
Laboratuvar bir yangında yok oldu.

More Sentences
yok olmak dissipate v.
His hatred dissipated over the years.
Onun nefreti yıllar içerisinde yok olmuştu.

More Sentences
yok olmak go v.
I wish my problems would all go away.
Keşke tüm sorunlarım yok olsa.

More Sentences
yok olmak fade away v.
We should not abandon vast areas of our countries, where human activity will fade away.
Ülkelerimizin insan faaliyetlerinin yok olacağı geniş alanlarını terk etmemeliyiz.

More Sentences
yok olmak perish v.
We will either wake up or we will perish.
Ya uyanacağız ya da yok olacağız.

More Sentences
yok olmak perish v.
Find food, water, and shelter before you perish.
Yok olmadan önce yiyecek, su ve barınak bulun.

More Sentences
yok olmak clear v.
My acne cleared after I turned 20.
Sivilcelerim 20 yaşımdan sonra yok oldu.

More Sentences
Phrasals
yok olmak die away v.
It looks like his enthusiasm died away.
Hevesi yok olmuş gibi görünüyor.

More Sentences
Technical
yok olmak perish v.
If nuclear war broke out, mankind would perish.
Eğer nükleer savaş çıkarsa, insanlık yok olur.

More Sentences
yok olmak vanish v.
The smile on her face vanished when I told her the truth.
Ona gerçeği söylediğimde yüzündeki gülümseme yok oldu.

More Sentences
General
yok olmak be annihilated v.
yok olmak evanesce v.
yok olmak ooze away v.
yok olmak melt v.
yok olmak clear away v.
yok olmak go up in smoke v.
yok olmak evanish v.
yok olmak dissolve v.
yok olmak evaporate v.
yok olmak melt away v.
yok olmak die v.
yok olmak cease [obsolete] v.
yok olmak relinquish [obsolete] v.
yok olmak lapse v.
yok olmak fail v.
yok olmak improve v.
yok olmak drop v.
yok olmak fleet v.
yok olmak fly v.
yok olmak spill [obsolete] v.
yok olmak starve [obsolete] v.
yok olmak sterve v.
yok olmak perisse v.
Phrasals
yok olmak break down v.
yok olmak pass away v.
yok olmak fall away v.
yok olmak fall off v.
yok olmak go up v.
Colloquial
yok olmak blow up in someone's face v.
yok olmak explode in someone's face v.
yok olmak go for a burton v.
yok olmak fleet v.
yok olmak go walkies v.
Idioms
yok olmak lose oneself v.
yok olmak come to grief v.
yok olmak disappear into the blue v.
yok olmak go off into the blue v.
yok olmak vanish into the blue v.
yok olmak vanish off the face of the earth (us/brit) v.
yok olmak fall off the face of the earth (us) v.
yok olmak disappear off the face of the earth (us/brit) v.
yok olmak go out of the window v.
yok olmak go out the window v.
yok olmak cease to be v.
yok olmak cease to be v.
yok olmak go the way of the dinosaur v.
yok olmak go the way of the dinosaurs v.
yok olmak go south v.
yok olmak be out of the window v.
yok olmak go out the window v.
yok olmak be out the window v.
yok olmak go out of the window v.
yok olmak go to glory v.
Technical
yok olmak fade away v.
Slang
yok olmak be in the wind v.
yok olmak rosa [australia] v.

Significados de "yok olmak" con otros términos en diccionario inglés turco: 75 resultado(s)

Turco Inglés
Phrasals
(bir şeyden/yerden) yok olmak disappear from (something) v.
The sheepmeat sector today needs to be stabilised and supported, otherwise it will disappear from many regions.
Koyun eti sektörü bugün istikrarlı hale getirilmeli ve desteklenmelidir aksi takdirde birçok bölgeden yok olacaktır.

More Sentences
General
kaynayarak buharlaşıp yok olmak boil away v.
yavaşça yok olmak peter out v.
ortadan yok olmak vanish v.
doğada yok olmak decompose v.
yanıp yok olmak burn up v.
iyi şeyler yok olmak go by the board v.
yavaş yavaş yok olmak fade away v.
yanıp yok olmak consume by fire v.
zamanla yok olmak wear off v.
nesli yok olmak be extinct v.
nesli yok olmak go extinct v.
tamamen yok olmak die out v.
(soyları/soyu) yok olma tehdidi altında olmak be under the threat of extinction v.
(bir şeyin) kolayca yok olmasına neden olmak erase v.
ortadan yok olmak escape v.
azalarak yok olmak blank v.
yavaşça yok olmak ooze v.
gelişim sonucu yok olmak improve v.
hızla azalıp yok olmak fly v.
az az yok olmak seep v.
ortalıktan yok olmak squib [australia] v.
(sivilce) yok olmak clear v.
azala azala yok olmak peter (out) v.
yanarak yok olmak outburn v.
yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olmak face extinction v.
Phrasals
yenip yok olmak gnaw away v.
sızıp yok olmak leak away v.
tamamen yok olmak leak away v.
hafızadan/bellekten yavaş yavaş yok olmak recede from (someone or something) v.
bir şeyden yavaş yavaş silinmek/yok olmak pass from something v.
ortadan yok olmak vanish from something v.
birden yok olmak vanish from (something) v.
bir yerden yok olmak vanish from (something) v.
ortadan yok olmak vanish from (something) v.
birden yok olmak vanish from something v.
bir yerden yok olmak vanish from something v.
dağılıp yok olmak tail out v.
arkada yavaş yavaş yok olmak fade back v.
alevler içinde yok edilmek/olmak blaze away v.
büyük bir yangında yok edilmek/olmak blaze away v.
-den yok olmak disappear from v.
(bir şeyden) yavaş yavaş/gitgide yok olmak fade from (something) v.
yavaş yavaş yok olmak fade from v.
Colloquial
(başkasına geçerek) yok olmak offload v.
başka bir şeye karışarak yok olmak drown v.
Idioms
aniden yok olmak into thin air v.
(tüm varı yoğu) yok olmak go up in flames v.
(tüm varı yoğu) yok olmak go up in smoke v.
yok oluşuna neden olmak point the bone at v.
bugün var yarın yok olmak exist on borrowed time v.
hızlıca yok olmak/etmek fade fast v.
bir anda/birdenbire yok olmak die on feet v.
bir anda/birdenbire yok olmak die on something's feet v.
ortadan yok olmak do a disappearing act v.
ortadan yok olmak do a disappearing act v.
ortadan yok olmak pull a disappearing act v.
parası bol aklı yok olmak have more money than sense v.
(biriyle) iletişimi azalarak yok olmak lose trace of (someone) v.
bugün var yarın yok olmak write on water v.
birden ortadan yok olmak pull a houdini (act) v.
güçlü ve yok sayılmayacak biri olmak be a force to be reckoned with v.
bugün var yarın yok olmak be living on borrowed time v.
bugün var yarın yok olmak be living on borrowed time v.
bugün var yarın yok olmak be on borrowed time v.
birden ortadan yok olmak do a houdini (act) v.
birden ortadan yok olmak do/perform/stage a vanishing act v.
birden ortadan yok olmak do/perform/stage a disappearing act v.
Speaking
genç olmak gibisi yok there's nothing like being young expr.
böyle durumlarda kimseye görünmeden yok olmak en iyisidir at times like this it's best to disappear without being seen expr.
Technical
yanıp yok olmak burn out v.
yavaş yavaş yok olmak wear off v.
Psychology
(koşullanmış bir tepkinin) yok olmasına sebep olmak extinguish v.
Botanic
pastan yok olmak rust v.
Environment
çürüyerek doğada yok olmak deconcoct v.