finding - Turco Inglés Diccionario
Historia

finding

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Significados de "finding" en diccionario turco inglés : 18 resultado(s)

Inglés Turco
Common Usage
finding n. bulma
finding n. bulgu
General
finding n. keşfedilmiş şey
finding n. bulgu
finding n. sonuç
finding n. kalıntı
finding n. bulunmuş şey
finding n. keşif
finding n. buluş
finding n. karar
finding n. bulunmuş
Trade/Economic
finding n. tespit
Law
finding n. bulgu
finding n. karar (jürinin verdiği)
finding n. resmi kararı içeren belge
finding n. resmi kararı gösteren beyan
Computer
finding expr. aranıyor
finding expr. bulunuyor

Significados de "finding" con otros términos en diccionario inglés turco: 104 resultado(s)

Inglés Turco
Common Usage
case finding rate n. olgu bulma oranı
General
preliminary finding n. ön bulgu
finding out n. anlama
fault finding n. arıza bulma
finding out n. öğrenme
finding out n. tahsil
finding out n. öğrenim
direction finding n. yön bulma
position finding n. yer bulma
scientific finding n. bilimsel bulgu
finding fault with n. kusur bulma
negative finding n. olumsuz bulgu
research finding n. araştırma bulgusu
key finding n. temel bulgu
finding out n. saptama
main finding n. ana bulgu
chance of finding n. bulma şansı
fault-finding n. mızmızlanma
fault-finding n. beğenmeme
fault-finding n. dırdırlanma
fault-finding n. kusur bulma
fault-finding n. hata arama
fact-finding adj. kanıt toplayan
fault-finding adj. hata bulan
fault-finding adj. mızmızlanmaya meyilli
fault-finding adj. dırdırlanmaya meyilli
fault-finding adj. kusur bulmaya meyilli
fault-finding adj. eleştirmeye meyilli
fault-finding adj. durduk yere hataları büyüten
fault-finding adj. hataları gereksiz yere göze sokan
finding out adv. anlayarak
Phrases
in the absence of such a finding expr. böyle bir bulgunun yokluğunda
in the absence of such a finding expr. bu tür bir bulgunun yokluğunda
Proverb
there is no shame in not knowing; the shame lies in not finding out bilmemek değil öğrenmemek ayıp
there is no shame in not knowing; the shame lies in not finding out bilmemek ayıp değil öğrenmemek ayıp
Colloquial
water-finding stick n. su bulma çubuğu
trouble has a way of finding me expr. bela bir şekilde beni bulur
Idioms
be like finding a needle in a haystack v. samanlıkta iğne aramak gibi olmak
like finding a needle in a haystack expr. samanlıkta iğne aramak gibi
Speaking
are you finding this job stressful? expr. bu işi stresli buluyor musun?
Trade/Economic
fact finding mission n. bilirkişi heyeti
audit finding n. denetim bulgusu
fact finding board n. işçi-işveren anlaşmazlığında gerçeği araştırmak ve kamuoyuna açıklamalarda bulunmak için tarafsız kişilerden oluşturulan bir grup
cost finding n. maliyet bulma
cost finding n. maliyet tespiti
cost finding n. maliyetin hesabı
have difficulty in finding a market v. pazar bulmakta zorlanmak
Law
fact-finding mission n. araştırma heyeti
fact-finding n. araştırma
fact-finding n. bilgi toplama
fact-finding mission n. bilgi toplama heyeti
finding of law n. olaylara geçerli yasal hükümleri uygulayarak sonuç bulma
fact finding board n. soruşturma kurulu
finding of fact n. mahkemenin sunduğu kanıt
finding of law n. hukuki kanıt
Politics
fact-finding mission n. inceleme misyonu
Technical
analytical finding n. analitik bulgu
direction finding system n. kestirme sistemi
position finding n. konum bulma
direction finding station n. radyo iletki istasyonu
position finding n. yer bulma
direction finding n. yön bulma
Computer
error finding the source directory n. kaynak dizini bulma hatası
finding user accounts n. kullanıcı adlarını hesaplarını bulma
direction finding station n. radyo iletki istasyonu
finding host finding host expr. ana makine aranıyor
finding site expr. site bulunuyor
Telecom
direction finding n. yön bulma
Aeronautic
optical direction finding n. optik yön bulma
automatic direction finding system n. otomatik yön bulma sistemi
radio direction finding station n. radyo yön bulma istasyonu
ground direction finding n. yer yön tayini
direction finding n. yön bulma
ground direction finding station n. yer yön tayin istasyonu
Medical
dose finding study n. doz bulma çalışması
intraoperative palpation finding n. intraoperatif palpasyon bulgusu
clinical finding n. klinik bulgu
a rare finding n. nadir görülen bir bulgu
neurological finding n. nörolojik bulgu
case-finding n. vaka saptanması
case finding n. vaka saptanması
Psychology
word finding n. kelime bulma
Pathology
abnormal biochemical finding n. anormal biyokimya bulgusu
abnormal haematological finding n. anormal hematolojik bulgu
abnormal chromosomal and genetical finding n. anormal kromozomal ve genetik bulgu
abnormal radiological finding n. anormal radyolojik bulgu
abnormal cytological finding n. anormal sitolojik bulgu
abnormal ultrasonic finding n. anormal ultrason bulgusu
Archaeology
finding context n. buluntu konteksi
Environment
fact finding report (ffr) n. durum tespit raporu
fact finding report n. durum tespit raporu
Military
finding direction by night n. geceleyin yön tayini
height finding radar n. irtifa ölçme radarı
direction finding n. istikamet bulma
fact finding mission n. keşif grubu
position finding n. kestirme
fact finding mission n. keşif heyeti
mobile direction finding system n. mobil kestirme sistemi
radio direction finding n. telsizle yön bulma
radio direction finding database n. telsiz istikamet bulucu veri bazı
radio range-finding n. telsizle mesafe bulma
radio direction finding n. telsiz yön kestirmesi
radio position finding n. telsiz kestirmesi
direction finding n. yön bulma