hands-on - Turco Inglés Diccionario
Historia

hands-on

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Significados de "hands-on" en diccionario turco inglés : 10 resultado(s)

Inglés Turco
General
hands-on n. deneyimli olma
hands-on adj. aktif katılımlı
hands-on adj. uygulamalı
hands-on adj. pratik
hands-on adj. el ile yapılan
hands-on adj. dokunma içeren
hands-on adj. bir görev veya eylemin gerçekleştirilmesinde aktif rol oynayan yönetici ile ilgili
hands-on adj. deneyimli
Technical
hands-on adj. manuel
hands-on adj. otomatik olmayan

Significados de "hands-on" con otros términos en diccionario inglés turco: 111 resultado(s)

Inglés Turco
General
hands-on training n. uygulamalı eğitim
hands on training n. pratik eğitim
hands on hips n. eller belde
lay hands on v. ele geçirmek
get one's hands on v. yakalamak
lay hands on v. yakalamak
lay hands on v. yakalamak (cezalandırmak/dövmek için)
lay hands on v. zor kullanmak
lay one's hands on v. elde etmek
get one's hands on v. eline geçirmek
lay one's hands on v. yakalamak (cezalandırmak/dövmek için)
lay hands on something v. bir şeye el atmak
lay one's hands on v. sahip olmak
lay hands on v. bulmak
get one's hands on v. sahip olmak
lay one's hands on v. ele geçirmek
lay hands on v. el atmak
lay one's hands on v. bulmak
get one's hands on v. belirli bir işe başlamak
get one's hands on v. belirli bir işe alışmak
got one's hands on v. belirli bir işe alışmak
got one's hands on v. belirli bir işe başlamak
lay hands on v. -e el sürmek
lay hands on v. -e dokunmak
enable someone to gain hands-on experience v. pratik kazandırmak
Phrasals
wipe one's hands on something v. ellerini bir şeyin üzerine silmek
Colloquial
keep your hands on the wheel expr. ellerini direksiyondan ayırma
keep your hands on the wheel expr. ellerin direksiyonda olsun
all hands on deck! expr. herkes görev başına!
all hands on deck! expr. herkes iş başına!
Idioms
lay hands on v. saldırmak
lay hands on v. enselemek
lay hands on v. (papaz) elini başı üstüne koyarak kutsamak
lay hands on v. tecavüz etmek
lay hands on v. öldürmek
lay hands on v. hırpalamak
lay violent hands on v. aniden yakalamak
lay violent hands on v. birden kapmak
shake hands on something v. bir konuda el sıkışmak
get one's hands on v. ele almak
get one's hands on v. el atmak
get one's hands on v. kavramak
shake hands on something v. ...konusundan el sıkışmak
get one's hands on v. üstüne düşmek
have (one's) hands on (something) v. eliyle (bir şeye) dokunuyor olmak
have (one's) hands on (something) v. eli (bir şeyin) üzerinde olmak
have (one's) hands on (something) v. eliyle (bir şeyi) tutuyor olmak
have (one's) hands on (something) v. (bir şeyi) elde etmek
have (one's) hands on (something) v. (bir şeye) sahip olmak
put (one's) hands on (someone or something) v. (birine/bir şeye) elini koymak
put (one's) hands on (someone or something) v. (birine/bir şeye) eliyle dokunmak
put (one's) hands on (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) üstüne elini koymak
put (one's) hands on (someone or something) v. (birini/bir şeyi) eliyle taciz etmek
put (one's) hands on (someone or something) v. (birini/bir şeyi) dokunarak taciz etmek
put (one's) hands on (something) v. (bir şeye) el koymak
put (one's) hands on (something) v. (bir şeyi) elde etmek
put one's hands on (someone, something, or an animal) v. (birine/bir şeye/bir hayvana) elini koymak
put one's hands on (someone, something, or an animal) v. (birine/bir şeye/bir hayvana) eliyle dokunmak
put one's hands on (someone, something, or an animal) v. (birinin/bir şeyin/bir hayvanın) üstüne elini koymak
put one's hands on (someone, something, or an animal) v. (birini/bir şeyi/bir hayvanı) bulmak
put one's hands on (someone, something, or an animal) v. (birini/bir şeyi/bir hayvanı) ele geçirmek
put one's hands on (someone, something, or an animal) v. (birini/bir şeyi/bir hayvanı) yakalamak
put one's hands on (someone, something, or an animal) v. (birini/bir şeyi/bir hayvanı) tutmak
put one's hands on (someone, something, or an animal) v. (birini/bir şeyi/bir hayvanı) eline geçirmek
put one's hands on (someone, something, or an animal) v. (birini/bir şeyi/bir hayvanı) yerini tespit etmek
lay one's hands on (someone, something, or an animal) v. (birine/bir şeye/bir hayvana) elini koymak
lay one's hands on (someone, something, or an animal) v. (birine/bir şeye/bir hayvana) eliyle dokunmak
lay one's hands on (someone, something, or an animal) v. (birinin/bir şeyin/bir hayvanın) üstüne elini koymak
lay one's hands on (someone, something, or an animal) v. (birini/bir şeyi/bir hayvanı) bulmak
lay one's hands on (someone, something, or an animal) v. (birini/bir şeyi/bir hayvanı) ele geçirmek
lay one's hands on (someone, something, or an animal) v. (birini/bir şeyi/bir hayvanı) yakalamak
lay one's hands on (someone, something, or an animal) v. (birini/bir şeyi/bir hayvanı) tutmak
lay one's hands on (someone, something, or an animal) v. (birini/bir şeyi/bir hayvanı) eline geçirmek
lay one's hands on (someone, something, or an animal) v. (birini/bir şeyi/bir hayvanı) yerini tespit etmek
put one's hands on (someone, something) v. (birinin/bir şeyin) yakasına yapışmak
get (one's) hands on (someone) v. (birini) yakalamak
get (one's) hands on (someone) v. (birini) eline geçirmek
get (one's) hands on (something) v. (bir şeyi) ele geçirmek
get (one's) hands on (something) v. (bir şeyi) elde etmek
get (one's) hands on (something) v. (bir şeyi) edinmek
get (one's) hands on (something) v. (bir şeyi) almak
get (one's) hands on (something) v. (bir şeye) ulaşmak
get your hands on someone v. birini yakalayıp/enseleyip cezasını vermek
lay your hands on someone v. birini yakalayıp/enseleyip cezasını vermek
get your hands on something v. bir şeyi ele geçirmek/elde etmek
get your hands on something v. bir şeye el koymak
lay your hands on something v. bir şeyi ele geçirmek/elde etmek
lay your hands on something v. bir şeye el koymak
get/lay your hands on somebody v. birini yakalamak
get/lay your hands on somebody v. birini ele geçirmek
get/lay your hands on somebody v. birini enselemek
get/lay your hands on something v. bir şeyi elde etmek
get/lay your hands on something v. bir şeye sahip olmak
put hands on v. elini koymak
put hands on v. eliyle dokunmak
put hands on v. üstüne elini koymak
put hands on v. eliyle taciz etmek
put hands on v. dokunarak taciz etmek
put hands on v. el koymak
put hands on v. elde etmek
all hands on deck! expr. herkes görev başına!
all hands on deck! expr. herkes iş başına!
Trade/Economic
hands-on review n. bir ürünün tanıtımı esnasında yapılan inceleme
hands-on review n. bir ürünün lansmanında yapılan ilk incelemesi
hands-on review n. ilk görüş incelemesi
hands-on review n. ilk inceleme
Computer
hands on training n. pratik eğitim
hands on activity n. uygulamalı alıştırma
Informatics
hands-on experience n. pratik deneyim
hands-on experience n. yaparak edinilen deney
hands-on experience n. yaparak edinilen deneyim