hususunda - Turco Inglés Diccionario
Historia

hususunda



Significados de "hususunda" en diccionario inglés turco : 21 resultado(s)

Turco Inglés
General
hususunda on adv.
hususunda about adv.
hususunda in regard to prep.
hususunda regarding prep.
hususunda with regard to prep.
hususunda in respect to prep.
hususunda in relation to prep.
hususunda in the matter of prep.
hususunda with respect to prep.
hususunda as regards prep.
hususunda in point of prep.
hususunda in respect of prep.
hususunda anenst [dialect] prep.
hususunda anent [dialect] prep.
hususunda upon prep.
hususunda upo [dialect] prep.
hususunda with prep.
hususunda pon prep.
Phrases
hususunda in regards to prep.
hususunda in regard of prep.
Archaic
hususunda quoad prep.

Significados de "hususunda" con otros términos en diccionario inglés turco: 55 resultado(s)

Turco Inglés
General
(yaşam süresi hususunda belirleyici faktör olarak kabul edilen) önemli ilke stamen [obsolete] n.
(yaşam süresi hususunda belirleyici faktör olarak kabul edilen) hayatta kalma kuvveti stamen [obsolete] n.
(skor veya performans hususunda) tanınırlık kazanmak post v.
içişleri hususunda domestically adv.
Phrasals
(biri/bir şey) hususunda yazmak write about (someone or something) v.
Phrases
buradakiler … hususunda anlaşmaktadır hereto agree … expr.
buradakiler hususunda anlaşmaktadır hereto agree expr.
(biri/bir şey) hususunda so far as (someone or something) is concerned expr.
… hususunda in the... stakes expr.
biri/bir şey hususunda as regards somebody/something expr.
(biri/bir şey) hususunda in reference to (someone or something) expr.
(biri/bir şey) hususunda in regard to (someone or something) expr.
(bir şey) hususunda in relation to (something) expr.
(biri/bir şey) hususunda in respect of (someone or something) expr.
(biri/bir şey) hususunda in respect to (someone or something) expr.
biri/bir şey hususunda in regard to somebody/something expr.
biri/bir şey hususunda with regard to somebody/something expr.
(biri/bir şey) hususunda with reference to (someone or something) expr.
(biri/bir şey) hususunda with regard to (someone or something) expr.
(biri/bir şey) hususunda with respect to (someone or something) expr.
Colloquial
finansal konsept ve terminoloji hususunda geliştirilen anlayış finlit n.
(bir şey) hususunda as far as (something) goes expr.
biri/bir şey hususunda as for someone or something expr.
biri/bir şey hususunda as to someone or something expr.
biri/bir şey hususunda as for somebody/something expr.
Idioms
bir şey hususunda iyi bir zevke sahip olmak have good taste in something v.
bir şey hususunda zevk sahibi olmak have good taste in something v.
(biri) hususunda on (someone's) part expr.
(bir şey) hususunda avantajlı to windward of (something) [obsolete] expr.
Law
meslek ve sanatın icrası hususunda tecrübesizlikle cürüm işleme committing felony by inexperience in job or trade n.
varlık devri hususunda taraflar arasındaki ihtilafı sonlandıran anlaşma fine n.
ticari alım satım hususunda müşterinin isteği doğrultusunda işlem uygulama service of an execution n.
jüriye hukuk kurallarının tatbiki ve delillerin değerlendirilmesi hususunda verilen talimat jury instruction n.
dava hususunda tarafların mutabık kaldığı ortak ifade stated case n.
yayın yasağı hususunda yasağın kendisinden bahsedilmesini dahi kısıtlayan talimat super-injunction n.
(öğrenciyi) özel eğitim ihtiyaçları hususunda araştırmak statement v.
Politics
enerji hususunda siyasi, ekonomik ve teknik bilgi toplayan resmi bir oluşum department of energy intelligence n.
enerji hususunda siyasi, ekonomik ve teknik bilgi toplayan resmi bir oluşum doei (department of energy intelligence) n.
federal bütçe hususunda başkan'a tavsiyede bulunan yürütme ajansı omb n.
tüm federal acil durum hazırlığı ve uygulamaları hususunda tek hesap verilebilirlik noktası olarak çalışan birleşik devletler'e bağlı bağımsız bir kurum federal emergency management agency n.
federal yetkilerin kısıtlanması ve özerklik kapsamının genişletilmesi hususunda anayasanın ayrıntılı yorumlanmasını destekleyen politik duruş state rights n.
federal yetkilerin kısıtlanması ve özerklik kapsamının genişletilmesi hususunda anayasanın ayrıntılı yorumlanmasını destekleyen politik duruş states' rights n.
Industry
toplu sözleşme hususunda aynı sendika tarafından temsil edilen çalışan grubu bargaining unit n.
Technical
parametre hususunda olan parametral adj.
parametre hususunda olan parametrical adj.
Informatics
bilgi hususunda informationally adv.
Medical
bulaşıcı bir hastalık hususunda sistematik veri toplama ve analiz işlemi surveillance of disease n.
Biology
yalnızca antijen hususunda birbirinden ayrılan mikroorganizmalar grubu serogroup n.
Education
kültürel konular ve sosyal faaliyetler hususunda eğitim veren özel bir kız okulu finishing school n.
(öğrenciyi) özel eğitim ihtiyaçları hususunda değerlendirmek statement v.
History
bir makama aday kilise görevlisinin talebi hususunda nabız yoklamak için yaptığı duyuru si quis n.
Meteorology
tayin edilmiş müşterek gücü destekleme hususunda yüksek rütbeli savaş komutanı ve personeline meteorolojik ve deniz bilimi hizmet konseptleri geliştirip yürüterek yardım etmekle görevli subay senior meteorological and oceanographic officer n.
tayin edilmiş müşterek gücü destekleme hususunda yüksek rütbeli savaş komutanı ve personeline meteorolojik ve deniz bilimi hizmet konseptleri geliştirip yürüterek yardım etmekle görevli subay smo (senior meteorological and oceanographic officer) abrev.
Military
komutana sinyal istihbaratı hususunda doğrudan destek sağlayan bir birim sigint direct support unit n.
belirli sinyal istihbarat kaynakları hususunda komutan tarafından gerekli görülen sinyal istihbarat bilgilerinin harekat için yönlendirilmesi ve toplanması işlemi sigint operational tasking n.