kaldıraç - Turco Inglés Diccionario

kaldıraç

Significados de "kaldıraç" en diccionario inglés turco : 24 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
kaldıraç lever n.
In the area of partnerships, assessments, discipline and planning, the role they fulfil is that of a lever.
Ortaklıklar, değerlendirmeler, disiplin ve planlama alanında, yerine getirdikleri rol bir kaldıraç rolüdür.

More Sentences
kaldıraç hoist n.
Trade/Economic
kaldıraç leverage n.
That gives us enormous potential leverage, and we should be using it.
Bu bize muazzam bir potansiyel kaldıraç sağlıyor ve bunu kullanmalıyız.

More Sentences
Politics
kaldıraç leverage n.
This brings greater leverage in mobilising private-sector and other public-sector funding.
Bu, özel sektör ve diğer kamu sektörü fonlarının harekete geçirilmesinde daha büyük bir kaldıraç sağlar.

More Sentences
Technical
kaldıraç lever n.
Without a lever of this kind a central bank can fail to achieve its objectives.
Bu tür bir kaldıraç olmadan bir merkez bankası hedeflerine ulaşmada başarısız olabilir.

More Sentences
Automotive
kaldıraç lever n.
They lifted the rock by means of a lever.
Kayayı bir kaldıraç yardımıyla kaldırdılar.

More Sentences
General
kaldıraç prize n.
kaldıraç pry n.
kaldıraç jack n.
kaldıraç rank n.
kaldıraç crowbar n.
kaldıraç handspike n.
kaldıraç elevator n.
kaldıraç prize v.
Technical
kaldıraç crowbar n.
kaldıraç ripping bar n.
kaldıraç pinch bar n.
kaldıraç nipper n.
kaldıraç wrecking bar n.
kaldıraç hoistaway n.
kaldıraç hoister n.
Construction
kaldıraç fork lift n.
Hunting
kaldıraç well n.
Archaic
kaldıraç porter n.

Significados de "kaldıraç" con otros términos en diccionario inglés turco: 75 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
kaldıraç gücü leverage n.
General
(çeşitli nesneleri kaldıraç gibi kullanarak) kaldırmak underspore n.
My own group has tabled a number of amendments which seek to undo some of the potential damage.
Kendi grubum, potansiyel zararın bir kısmını ortadan kaldırmayı amaçlayan bir dizi değişiklik önergesi sunmuştur.

More Sentences
manivela veya kaldıraç olarak kullanılan bir çubuk lever n.
kancalı kaldıraç cant hook n.
kollu kaldıraç/vinç jib crane n.
kollu kaldıraç/vinç jib hoist n.
kaldıraç kuvveti prise n.
kaldıraç çubuğu swape [dialect] [uk] n.
kaldıraç kuvveti pry n.
Phrasals
(bir şeyi) bir yerden kaldıraç/levye ile kaldırmak/çekmek pry something off (of) something v.
(bir şeyi) bir yerden kaldıraç/levye ile kaldırmak/çekmek pry something from something v.
(bir şeyi) bir yerden kaldıraç/levye ile kaldırmak/çekmek pry something off v.
(bir şeyi) bir yerden kaldıraç/levye ile kaldırmak/çekmek pry something out (of something) v.
bir şeyi kaldıraç/levye ile kaldırmak pry something up v.
Trade/Economic
kaldıraç şirket leveraged company n.
kaldıraç katsayıları leverage ratios n.
aşırı kaldıraç extreme leverage n.
finansal kaldıraç financial leverage n.
mali kaldıraç financial leverage n.
bileşik kaldıraç etkisi combined leverage effect n.
finansal kaldıraç oranı financial leverage ratio n.
kaldıraç işlemi leverage procedure n.
kaldıraç katsayısı leverage coefficient n.
toplam kaldıraç total leverage n.
kaldıraç oranını azaltmak deleverage v.
Politics
aşırı finansal kaldıraç excessive leverage n.
kaldıraç oranı leverage ratio n.
kaldıraç oranını azaltmak delever v.
Technical
kaldıraç kiti lever kit n.
kaldıraç segmanı lever segment n.
kaldıraç kilidi lever lock n.
kaldıraç tamponu lever stop n.
kaldıraç bağlaması lever link n.
kaldıraç göbeği lever hub n.
kaldıraç düğmesi lever knob n.
kaldıraç montajı lever mounting n.
kaldıraç kilidi lever locking n.
birinci derecede kaldıraç first order lever n.
kaldıraç kuralı lever rule n.
kaldıraç kolu kuralı lever arm principle n.
kaldıraç kolu lever arm n.
ters kaldıraç kuralı inverse lever rule n.
yük kolu (kaldıraç) weight-arm n.
ayak pedallı kaldıraç foot-treadle n.
kütükleri hareket ettirmek için kullanılan kancalı kaldıraç cant dog n.
kancalı kaldıraç cant dog n.
ucu kama şeklindeki kaldıraç anchor bar n.
kaldıraç kuvveti leverage of a force n.
kaldıraç operatörü hoistman n.
büyük metal kaldıraç dwang n.
denge yayında kullanılan kaldıraç benzeri regülatör index n.
kaldıraç olarak kullanılan spiral biçimli bir kam çeşidi snail cam n.
kuyudaki kovayı indirip kaldırmaya yarayan kaldıraç benzeri bir araç well sweep n.
kaldıraç kullanmak handspike v.
Computer
kaldıraç tepsi elevator tray n.
Mechanic
evrensel kaldıraç universal lever n.
(yük hareketi için) kaldıraç kolunu hareket ettirmek luff v.
Textile
örgü makinesinde ilmekleri iğneler üzerinde kaydıran kaldıraç jack n.
Construction
kaldıraç kuralı lever rule n.
kaldıraç etkisi dowel action n.
Automotive
kaldıraç kollu süspansiyon lever-arm shock absorber n.
Marine
bir tür kaldıraç yöntemi parbuckling n.
Food Engineering
kaldıraç kuralı lever arm rule n.
Forestry
keskin, çelik uçlu kaldıraç cant dog n.
keskin, çelik uçlu kaldıraç canthook n.
kancalı kaldıraç cant dog n.
kütükleri hareket ettirmeye yarayan kaldıraç cant dog n.
kancalı kaldıraç canthook n.
kütükleri hareket ettirmeye yarayan kaldıraç canthook n.
Theatre
kaldıraç dekoru barrel system n.
Engineering
bir ambarda yükleri taşıyan kaldıraç teagle n.
kaldıraç freni centrifugal brake n.
kaldıraç sistemli emniyet freni centrifugal brake n.
iki kollu bir tür kaldıraç bell crank n.
iki kollu bir tür kaldıraç bell crank n.