kiss - Turco Inglés Diccionario
Historia

kiss

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Significados de "kiss" en diccionario turco inglés : 14 resultado(s)

Inglés Turco
Common Usage
kiss n. öpücük
kiss v. öpmek
General
kiss n. öpüş
kiss n. şeker
kiss n. hafif temas
kiss n. şekerleme
kiss n. buse
kiss n. öpme
kiss n. öpüşme
kiss v. hafifçe dokunmak
kiss v. öpüşmek
kiss v. dokunmak
kiss v. öpmek
kiss v. değmek

Significados de "kiss" con otros términos en diccionario inglés turco: 481 resultado(s)

Inglés Turco
General
goodbye kiss n. veda busesi
farewell kiss n. veda busesi
parting kiss n. veda busesi
air kiss n. kişinin karşısındakiyle vedalaşırken onu yanağına değmeden öpmesi
kiss-off n. son
leave-taking kiss n. veda busesi
kiss-off n. ölüm
kiss of life n. hayat öpücüğü
glasgow kiss n. glasgow öpücüğü
glasgow kiss n. birinin suratındaki en hassas noktaya vurma
glasgow kiss n. kafa atma
kiss for luck n. şans öpücüğü
good luck kiss n. şans öpücüğü
french kiss n. fransız öpücüğü
kiss shot n. öpücük atışı
kiss of life n. yaşam öpücüğü
KISS principle n. basit yap prensibi
KISS principle n. (bir şeyi) basit tut prensibi
KISS principle n. KISS Prensibi
kiss-curl n. küçük saç lülesi
kiss and ride zone n. yolcu indirme/bindirme alanı
kiss and ride zone n. öğrenci indirme/bindirme alanı
wedding kiss n. düğün öpücüğü
a good night kiss n. iyi geceler öpücüğü
candy kiss n. lokmalık şeker
motto kiss n. dize veya özlü söz içeren bir kağıda sarılmış şekerleme
chocolate kiss n. çikolatalı öpüşme
chocolate kiss n. çikolatalı öpücük
chocolate kiss n. ısırmalık çikolata parçası ile gerçekleştirilen öpüşme
scotch kiss n. karamela tadında lokmalık şeker
kiss the dust v. mağlup olmak
kiss noisily v. şapır şupur öpmek
kiss good bye to something v. birşeyi kaybedeceğini kabul etmek
kiss and make up v. barışmak
kiss on the forehead v. alnından öpmek
kiss and be friends v. barışmak
kiss the dust v. boyun eğmek
kiss one's forehead v. alnından öpmek
kiss the dust v. vurulup ölmek
kiss one's hand v. el öpmek
kiss something goodbye v. üzerine bir bardak su içmek
kiss away the hurt v. ağrıyı öpücükle geçirmek
kiss something goodbye v. üzerine bir bardak soğuk su içmek
blow a kiss v. öpücük atmak
plant a kiss v. öpücük kondurmak
blow a kiss v. öpücük yollamak
drop a kiss v. öpücük kondurmak
press a kiss v. öpücük kondurmak
kiss on the lips v. dudaktan öpmek
kiss on the cheek v. yanaktan öpmek
kiss one's hand v. elini öpmek
kiss with passion v. tutkuyla öpüşmek
have a kiss v. öpücük almak
give somebody the kiss of life v. suni teneffüs yapmak
give somebody the kiss of life v. yapay solunum yapmak
give somebody the kiss of life v. hayat öpücüğü uygulamak
give somebody the kiss of life v. hayat öpücüğü vermek
kiss someone good night v. iyi geceler öpücüğü vermek
kiss someone on his/her cheek v. birini yanağından öpmek
Phrasals
kiss someone on something v. birini bir yerinden öpmek
kiss somebody off v. birinden kurtulmak
kiss off somebody v. birinden kurtulmak
kiss someone on the tip of one's nose v. birini burnunun ucundan öpmek
kiss something away (from something) v. öperek geçirmek
kiss someone or something off v. birini/bir şeyi düşünmeden kovmak
kiss someone or something off v. birinden/bir şeyden vazgeçmek
kiss someone or something off v. birine/bir şeye güle güle demek
kiss someone or something off v. birine/bir şeye yol vermek
kiss someone or something off v. birinin/bir şeyin üstünü çizmek
kiss away v. öperek geçirmek
kiss away v. öperek rahatlatmak
kiss away v. uzun uzun öpüşmek
kiss (one) on (some place) v. (birini bir yerden/bir yerinden) öpmek
kiss on v. -den öpmek
kiss someone/something off v. birinden/bir şeyden kurtulmak
kiss someone/something off v. birini/bir şeyi ortadan kaldırmak
kiss something off v. bir şeyi unutmak
kiss something off v. bir şeyi yok saymak
Phrases
kiss-off n. başından atma
kiss-off n. siktir etme
Colloquial
first kiss n. ilk öpüş
first kiss n. ilk öpüşme
first kiss n. ilk öpücük
kiss for luck n. şans öpücüğü
good luck kiss n. şans öpücüğü
soul kiss n. fransız öpücüğü
soul kiss n. diller dokundurarak yapılan tutkulu öpüşme
soul kiss n. ateşli öpücük
give someone a kiss v. birine öpücük vermek
kiss goodbye v. elveda demek
blow someone a kiss v. öpücük göndermek
blow someone a kiss v. öpücük yollamak
kiss each other goodbye in the mornings v. sabahları birbirlerini öpüp vedalaşmak
fish-kiss v. dudaklarını uzatarak/büzüştürerek öpmek
fish-kiss v. balık gibi öpmek
fish-kiss v. dudaklarını büzerek öpmek
fish-kiss v. dudaklarını ördek gibi uzatarak öpmek
soul kiss v. fransız öpücüğü vermek
soul kiss v. ateşli öpüşmek
soul kiss v. yiyişmek
soul kiss v. tutkulu bir şekilde öpüşmek
soul kiss v. dilini kullanarak öpüşmek
french kiss v. fransız öpücüğü vermek
kiss me interj. öp beni
then kiss me interj. öyleyse öp beni
kiss mi neck back expr. şaka yapıyorsun
kiss mi neck back expr. yok daha neler
kiss mi neck back expr. daha neler
kiss mi neck back expr. hadi canım
kiss mi neck back expr. hadi ya
kiss mi neck back expr. inanılır gibi değil
kiss mi neck back expr. hadi canım sen de
kiss mi neck back expr. vay anasını
kiss mi neck back expr. vay canına
kiss mi neck back expr. inanmam
kiss mi neck back expr. nasıl yani
(do) you kiss your grandmother with that mouth? expr. (küfürlü konuşanlara söylenir) bu ağızla mı büyük anneni öpüyorsun?
(do) you kiss your grandmother with that mouth? expr. ağzına hiç yakışıyor mu?
(do) you kiss your granny with that mouth? expr. (küfürlü konuşanlara söylenir) bu ağızla mı büyük anneni öpüyorsun?
(do) you kiss your granny with that mouth? expr. ağzına hiç yakışıyor mu?
(do) you kiss your mama with that mouth? expr. (küfürlü konuşanlara söylenir) bu ağızla mı anneni öpüyorsun?
(do) you kiss your mama with that mouth? expr. ağzına hiç yakışıyor mu?
(do) you kiss your mother with that mouth? expr. (küfürlü konuşanlara söylenir) bu ağızla mı anneni öpüyorsun?
(do) you kiss your mother with that mouth? expr. ağzına hiç yakışıyor mu?
do you kiss your momma with that mouth? expr. ağzına hiç yakışıyor mu?
you kiss your momma with that mouth? expr. ağzına hiç yakışıyor mu?
you kiss your momma with that mouth? expr. (küfürlü konuşanlara söylenir) bu ağızla mı anneni öpüyorsun?
chef's kiss exclam. mükemmel
chef's kiss exclam. harikulade
chef's kiss exclam. nefis
chef's kiss exclam. enfes
chef's kiss exclam. on numara beş yıldız
Idioms
judas kiss n. riyakar samimiyet
judas kiss n. haince yaklaşma
judas kiss n. judas öpücüğü
kiss and cry area n. ağlayıp öpücük yollama yeri/alanı
kiss and cry area n. puanlarını bekleme yeri/alanı
air kiss n. sosyete öpücüğü vermek
air kiss n. öpmüş gibi yapmak
air kiss n. sosyete öpücüğü
air kiss n. öpücük gönderme
air kiss n. elle öpücük gönderme
air kiss n. muck muck yapma
the kiss of death n. başarısızlık
the kiss of death n. başarısızlıkla sonuçlanan olay
the kiss of death n. felaket
kiss of death n. insana hapı yutturan şey
the kiss of death n. musibet
the kiss of death n. tuzu biberi
kiss and cry corner n. öpüşme ve ağlama köşesi
kiss and cry corner n. buz pateninde patencilerin sonuçları bekledikleri alan
kiss and cry n. (buz pateni) puanları bekleme yeri
kiss and cry n. buz pateninde kayakçıların gösteriden sonra alacakları puanları bekledikleri yer
kiss and cry area n. (buz pateni) puanları bekleme yeri
kiss and cry area n. buz pateninde kayakçıların gösteriden sonra alacakları puanları bekledikleri yer
kiss of death n. ölümcül veya feci sonuçlar doğuran hareket
kiss of death n. ölümcül veya feci sonuçlar doğuran ilişki
kiss off n. kaba ve aşağılayıcı bir şekilde kovma
kiss off n. kaba ve aşağılayıcı bir şekilde reddetme
lamourette's kiss n. geçici uzlaşma
lamourette's kiss n. geçici barış
lamourette's kiss n. kısa süreli barış
lamourette's kiss n. sözde uzlaşma/barış
a judas kiss n. arkadaşça yaklaşarak yapılan ihanet
a judas kiss n. riyakar samimiyet
a judas kiss n. haince yaklaşma
a judas kiss n. judas öpücüğü
a judas kiss n. yalandan arkadaşlık
a judas kiss n. casusluk yapmak/ele vermek için kurulan arkadaşlık
fish-kiss n. balık öpücüğü
fish-kiss n. dudaklarını büzerek öpme
fish-kiss n. dudaklarını balık gibi yaparak/hareket ettirerek öpme
the kiss of life n. yapay solunum
the kiss of life n. hayat öpücüğü
the kiss of life n. suni teneffüs
throw someone a kiss v. öpücük atmak
throw a kiss v. öpücük atmak
kiss (something) better v. öpüp/öpünce geçirmek (bak, öptüm geçti)
kiss someone off v. birini göz ardı etmek
kiss someone off v. birini geri çevirmek
kiss something goodbye v. bir şeye güle güle demek
kiss something goodbye v. bir şeyin üstüne bir bardak soğuk su içmek
kiss someone off v. birini hiçe saymak
kiss goodbye to something v. bir şeye güle güle demek
kiss goodbye to something v. bir şeye elveda demek
kiss the hem of one's garment v. etek öpmek
kiss and make up v. öpüşüp barışmak
kiss something goodbye v. üstüne bir bardak su içmek
kiss goodbye v. veda etmek
kiss goodbye to something v. üzerine bir bardak su içmek
kiss and tell v. (özellikle ünlü birisiyle olan) ilişkisini açıklamak
kiss someone off v. (birini) iplememek/takmamak
kiss the gunner's daughter [obsolete] v. (deniz topuna ya da benzeri bir silaha bağlanan bir denizci için) kırbaç cezasına çarptırılmak
kiss (one's) feet v. (birinin) elini ayağını öpmek
kiss (one's) feet v. (birinin) dizlerine kapanmak
kiss (one's) feet v. (birine) yaltaklanmak
kiss (one's) feet v. (birine) yalakalık yapmak
kiss (one's) feet v. (birinin) ayaklarına kapanmak
kiss (one's) feet v. (birinin) ayağının altını öpmek
kiss the ground v. yerlere kadar eğilmek
kiss the ground v. el etek öpmek
kiss the ground v. saygı göstergesi olarak yerlere kadar eğilmek
kiss the ground v. saygı göstergesi olarak önünde eğilmek
kiss someone’s hind tit v. istemediği bir şeye eyvallah demek zorunda kalmak
kiss someone’s hind tit v. birine yağcılık yapmak
kiss someone’s hind tit v. birine yağ çekmek
kiss someone’s hind tit v. birine yaltaklanmak
kiss someone’s hind tit v. birine yalakalık yapmak
kiss someone’s hind tit v. birinin elini eteğini öpmek
kiss someone’s hind tit v. birinin kıçını yalamak
kiss the rod v. cezasına razı gelmek
kiss the rod v. cezasını kabul etmek
kiss the rod v. cezasına boyun eğmek
kiss the rod v. cezasına karşı gelmemek/çıkmamak
kiss the rod v. cezasını kabullenmek
kiss the rod v. uysalca cezasını kabul etmek
kiss the rod v. kuzu kuzu cezasına razı olmak
kiss the pain away v. öperek acıyı dindirmek
kiss the pain away v. öperek acıyı rahatlatmak
kiss the pain away v. öperek acıyı geçirmek
kiss one's pain away v. öperek birinin acısını dindirmek
kiss one's pain away v. öperek birinin acısını rahatlatmak
kiss one's pain away v. öperek birinin acısını geçirmek
kiss (one's) tears away v. öperek (birinin) göz yaşlarını dindirmek
kiss (one's) tears away v. öperek ağlayan birinin rahatlatmak/sakinleştirmek
steal a kiss v. hızlıca bir öpücük kondurmak
steal a kiss v. bir öpücük kondurmak
steal a kiss (from somebody) v. (birini) öpüvermek
steal a kiss (from somebody) v. (birine) bir buse kondurmak
steal a kiss (from somebody) v. (birini) birden/aniden öpüvermek
steal a kiss (from somebody) v. (birini) gizlice öpmek/öpüvermek
steal a kiss (from somebody) v. (birine) gizlice bir öpücük vermek/kondurmak
can kiss (something) goodbye v. (bir şeyin) üzerine bir bardak soğuk su içmek
can kiss (something) goodbye v. (bir şeye) güle güle demek
can kiss (something) goodbye v. (bir şeye) elveda demek
can kiss (something) goodbye v. (bir şeyi) unutsa iyi olmak
give (one) the kiss of life v. (birine) suni teneffüs yapmak
give (one) the kiss of life v. (birine) yapay solunum yapmak
give (one) the kiss of life v. (birine) hayat öpücüğü uygulamak
give (one) the kiss of life v. (birine) hayat öpücüğü vermek
kiss (someone) goodbye v. (biriyle) öpüşüp ayrılmak
kiss (someone) goodbye v. giderken (birini) öpmek
kiss (someone) goodbye v. gitmeden (birini) öpmek
kiss (someone) goodbye v. (biriyle) öpüşüp vedalaşmak
kiss (someone) goodbye v. (birine) veda öpücüğü/busesi vermek
kiss (someone) goodbye v. (birini) öpüp hoşça kal demek
kiss (something) goodbye v. (bir şeye) hoşça kal demek
kiss (something) goodbye v. (bir şeye) güle güle demek
kiss (something) goodbye v. (bir şeyi) unutmak (kaybetmek, elinden kaçırmak)
kiss (something) goodbye v. (bir şeye) veda etmek
kiss (something) goodbye v. (bir şeyi) kaybettiğini kabullenmek
kiss (something) goodbye v. (bir şeyin) bittiğini kabullenmek
kiss (something) goodbye v. (bir şeye) elveda demek
kiss (something) goodbye v. (bir şeyin) üstüne bir bardak soğuk su içmek
kiss good-bye v. hoşça kal demek
kiss good-bye v. güle güle demek
kiss good-bye v. unutmak (kaybetmek, elinden kaçırmak)
kiss good-bye v. veda etmek
kiss good-bye v. kaybettiğini kabullenmek
kiss good-bye v. elveda demek
kiss good-bye v. üstüne bir bardak soğuk su içmek
kiss goodbye to (someone) v. (biriyle) öpüşüp ayrılmak
kiss goodbye to (someone) v. giderken (birini) öpmek
kiss goodbye to (someone) v. gitmeden (birini) öpmek
kiss goodbye to (someone) v. (biriyle) öpüşüp vedalaşmak
kiss goodbye to (someone) v. (birine) veda öpücüğü/busesi vermek
kiss goodbye to (someone) v. (birini) öpüp hoşça kal demek
kiss goodbye to (something) v. (bir şeye) hoşça kal demek
kiss goodbye to (something) v. (bir şeye) güle güle demek
kiss goodbye to (something) v. (bir şeyi) unutmak (kaybetmek, elinden kaçırmak)
kiss goodbye to (something) v. (bir şeye) veda etmek
kiss goodbye to (something) v. (bir şeyi) kaybettiğini kabullenmek
kiss goodbye to (something) v. (bir şeyin) bittiğini kabullenmek
kiss goodbye to (something) v. (bir şeye) elveda demek
kiss goodbye to (something) v. (bir şeyin) üstüne bir bardak soğuk su içmek
kiss something good-bye v. bir şeye hoşça kal demek
kiss something good-bye v. bir şeye güle güle demek
kiss something good-bye v. bir şeyi unutmak (kaybetmek, elinden kaçırmak)
kiss something good-bye v. bir şeye veda etmek
kiss something good-bye v. bir şeyi kaybettiğini kabullenmek
kiss something good-bye v. bir şeyin bittiğini kabullenmek
kiss something good-bye v. bir şeye elveda demek
kiss something good-bye v. bir şeyin üstüne bir bardak soğuk su içmek
kiss the blarney stone v. ağzı çok/iyi laf yapmak
kiss the blarney stone v. aşırı yağcı/yalaka olmak
kiss the blarney stone v. ikna edici ya da akıl çelici bir konuşma kabiliyetine sahip olmak
kiss the blarney stone v. ağzından bal damlamak
kiss (one's) tears away v. öperek (birinin) göz yaşlarını dindirmek
kiss (one's) tears away v. öperek ağlayan birini rahatlatmak/sakinleştirmek
sealed with a kiss (swak) adj. öpücükle mühürlenmiş
swalk (sealed with a loving kiss) adj. sevgi dolu bir öpücükle mühürlenmiş
swalk (sealed with a loving kiss) adj. sevgiyle/içten duygularla yazılmış/yollanmış
kiss rule expr. kiss kuralı
kiss rule expr. (bir şeyi) basit tut prensibi
kiss rule expr. basit yap prensibi
Speaking
he said he could not kiss me because he's married expr. beni öpemeyeceğini çünkü evli olduğunu söyledi
I want you to kiss me expr. beni öpmeni istiyorum
kiss me on my cheek expr. beni yanağımdan öp
you can kiss goodbye expr. güle güle/elveda diyebilirsin
you may kiss the bride expr. gelini öpebilirsin
give her a kiss for me expr. onu benim için öp
kiss him for me expr. onu benim için öp
give him a kiss for me expr. onu benim için öp
kiss her for me expr. onu benim için öp
give him a kiss goodnight for me expr. ona benim için iyi geceler öpücüğü ver
please kiss your son for me expr. lutfen oğlunu öp benim için
kiss it and make it well expr. öp de geçsin
kiss me expr. öp beni
I want to kiss you expr. seni öpmek istiyorum
do you want me to kiss you? expr. seni öpmemi mi istiyorsun?
can I kiss you? expr. seni öpebilir miyim?
may I kiss you? expr. seni öpebilir miyim?
he asked me if he could kiss me expr. 'bana seni öpebilir miyim diye sordu
do you kiss your momma with that mouth? expr. (küfürlü konuşanlara söylenir) bu ağızla mı anneni öpüyorsun?
kiss me on my cheek expr. yanağımdan öp
Chat Usage
I want to kiss you expr. seni öpmek istiyorum
Trade/Economic
kiss marks n. yapımcı firma işaretleri
Technical
kiss process n. kiss süreci
Gastronomy
meringue kiss n. şeker ve yumurta beyazı karışımının fırında yavaşça pişmesi ile yapılan bir şekerleme
molasses kiss n. karamelaya benzer bir tür lokmalık şeker
Botanic
kiss-me-over-the-garden-gate (persicaria orientalis) n. güneydoğu asya ve avustralya'ya özgü olup kuzey amerika'da da yetiştirilen geniş yumurta biçimli yaprakları ve kızıl çiçekleri olan tek yıllık bir bitki
Religious
kiss of peace n. barış öpücüğü
holy kiss n. barış öpücüğü
brother kiss n. barış öpücüğü
sister kiss n. barış öpücüğü
kiss of shame n. orta çağ cadı ayinlerinde şeytan'ın anüsünü öpme ritüeli
Sport
kiss cam n. spor müsabakaları esnasında kalabalığı tarayarak öpüşen çiftlerin görüntülerini dev ekranlarda gösteren kamera
kiss cam n. öpücük kamerası
Slang
kiss-and-tell n. ağzından kaçırma
kiss and tell n. ağzından kaçırma
kiss and tell n. sırları ifşa etme
kiss off n. defolup gitmek
kiss off n. toz olmak
kiss off n. kaybolmak
kiss off n. defolmak
kiss off n. çıkıp gitmek
kiss off n. basıp gitmek
kiss off n. defol
kiss off n. bas git
kiss off n. toz ol
kiss off n. kaybol
kiss off n. çık git
kiss off n. defol git
kiss off n. bir şeye hoşça kal demek
kiss off n. bir şeyi kaybettiğini kabullenmek zorunda kalmak
kiss off n. bir şeyin bitişini kabullenmek zorunda kalmak
kiss off n. bir şeyi elinden kaçırmak
kiss off n. kovmak
kiss off n. kaba bir şekilde aşağılamak
kiss off n. defetmek
kiss off n. hor görmek
kiss off n. ölmek
kiss off n. ölüp gitmek
kiss off n. öbür tarafa gitmek
kiss off n. öldürmek
kiss off n. öbür tarafa göndermek
kiss-off n. ölüm
kiss-off n. kovma
kiss-off n. defetme
kiss-off n. hor görme
kiss-off n. kaba bir şekilde aşağılama
kiss-assing n. yalakalık
kiss-assing n. göt yalama
kiss-assing n. kıç yalama
kiss-assing n. el etek öpme
kiss-assing n. kendi çıkarı için yağcılık yapma
kiss-assing n. kendi çıkarı için pohpohlama
kiss-assing n. dalkavukluk
kiss-assing n. yağcılık
kiss-ass n. dalkavuk
kiss-ass n. yalaka
kiss-ass n. şakşakçı
kiss-ass n. yağcı
kiss-ass n. yalakalık
kiss-ass n. dalkavukluk
kiss-ass n. şakşakçılık
kiss-ass n. göt yalama
kiss-ass n. el etek öpme
kiss-ass n. yağcılık
the kiss-off n. ölüm
the kiss-off n. kovma
the kiss-off n. ret
the kiss-off n. reddetme
kiss somebody's arse v. birisinin kıçını yalamak
kiss someone off v. birini öldürmek
kiss up to someone v. pohpohlamak
kiss up to someone v. yalakalık yapmak
kiss the dust v. yeri öpmek
kiss somebody's arse v. yalakalık yapmak
kiss up to someone v. yağ çekmek
kiss up to someone v. yaltaklanmak
kiss the porcelain god v. kusmak
kiss the porcelain god v. tuvalete tutunarak kusmak
kiss the porcelain god v. tuvalete sarılıp kusmak
kiss the porcelain god v. klozete kusmak
kiss the porcelain god v. klozete eğilip kusmak
kiss off v. geri çevirmek
kiss off v. reddetmek
kiss off v. vazgeçmeye zorlanmak
kiss off v. vazgeçirilmek
kiss off v. kayıp olarak görmeye zorlanmak
kiss the porcelain goddess v. tuvalete çok fena kusmak
kiss the porcelain goddess v. uzunca bir süre klozete kusmak
kiss (one's) arse [uk/ireland] v. (birisinin) kıçını yalamak
kiss (one's) arse [uk/ireland] v. (birine) yalakalık yapmak
kiss (one's) arse [uk/ireland] v. (birine) yaltaklanmak
kiss (one's) arse [uk/ireland] v. (birine) yağ çekmek/yapmak
kiss (one's) ass [us] v. (birinin) kıçını yalamak
kiss (one's) ass [us] v. (birine) yalakalık yapmak
kiss (one's) ass [us] v. (birine) yaltaklanmak
kiss (one's) ass [us] v. (birine) yağ çekmek/yapmak
kiss arse v. kıçını yalamak
kiss arse v. yalakalık yapmak
kiss arse v. yaltaklanmak
kiss arse v. yağ çekmek/yapmak
kiss ass v. kıçını yalamak
kiss ass v. yalakalık yapmak
kiss ass v. yaltaklanmak
kiss ass v. yağ çekmek/yapmak
kiss someone v. birini öldürmek
kiss someone v. birini temizlemek
kiss someone's ass v. birinin kıçını yalamak
kiss someone's ass v. birine yalakalık yapmak
kiss someone's ass v. birine yaltaklanmak
kiss someone's ass v. birine yağ çekmek/yapmak
kiss someone's arse [uk] v. birinin kıçını yalamak
kiss someone's arse [uk] v. birine yalakalık yapmak
kiss someone's arse [uk] v. birine yaltaklanmak
kiss someone's arse [uk] v. birine yağ çekmek/yapmak
kiss someone's ass [us] v. birinin kıçını yalamak
kiss someone's ass [us] v. birine yalakalık yapmak
kiss someone's ass [us] v. birine yaltaklanmak
kiss someone's ass [us] v. birine yağ çekmek/yapmak
kiss up to v. pohpohlamak
kiss up to v. yağ çekmek
kiss up to v. yaltaklanmak
kiss up to v. yalakalık yapmak
kiss up to (one) v. (birine) yalakalık yapmak
kiss up to (one) v. (birini) pohpohlamak
kiss up to (one) v. (birine) yağ çekmek
kiss up to (one) v. (birine) yaltaklanmak
(someone) can kiss my arse [uk] expr. kıçımda değil
(someone) can kiss my arse [uk] expr. sikimde değil
(someone) can kiss my arse [uk] expr. sikimden aşağı kasımpaşa
(someone) can kiss my arse [uk] expr. ipimden aşağı kasımpaşa
(someone) can kiss my arse [uk] expr. siktir
(someone) can kiss my arse [uk] expr. siktir git
(someone) can kiss my arse [uk] expr. çok da kıçımdaydı
(someone) can kiss my arse [uk] expr. halt etmişler
(someone) can kiss my arse [uk] expr. bu da onların halt yemesi
kiss my ass expr. kıçımı öp
kiss my arse! expr. kıçımı öp!
he can kiss my ass expr. yanımda halt etmiş
(someone) can kiss my ass [us] expr. (biri) kıçımda değil
(someone) can kiss my ass [us] expr. (biri) sikimde değil
(someone) can kiss my ass [us] expr. (biri) kıçımda/sikimde bile değil
(someone) can kiss my ass [us] expr. sikimden aşağı kasımpaşa
(someone) can kiss my ass [us] expr. ipimden aşağı kasımpaşa
(someone) can kiss my ass [us] expr. siktir
(someone) can kiss my ass [us] expr. siktir git
(someone) can kiss my ass [us] expr. (biri) çok da kıçımdaydı
(someone) can kiss my ass [us] expr. (biri) halt etmiş
(someone) can kiss my ass [us] expr. bu da (birinin) halt yemesi
(someone) can kiss my ass [us] expr. (biri) siktirsin
(someone) can kiss my ass [us] expr. (biri) siktirsin gitsin
kma (kiss my ass) expr. sikimde değil
kma (kiss my ass) expr. çok da sikimde
kma (kiss my ass) expr. siktir git
kma (kiss my ass) expr. kıçımı öp
kma (kiss my ass) expr. kıçımı ye
kma (kiss my ass) expr. avucunu yalarsın
kiss off expr. siktir git
British Slang
gypsy's kiss n. çiş
gypsy's kiss n. çiş yapma
gypsy's kiss n. işeme
rainbow kiss n. regl döneminde yapılan oral seks
glasgow kiss (glasgow slang) n. (kavgada atılan) kafa
glesga kiss (glasgow slang) n. (kavgada atılan) kafa
Modern Slang
american kiss n. fransız öpücüğüne benzer bir öpüşme şekli
american kiss n. amerikan öpücüğü
Star Wars
keldabe kiss n. keldabe öpücüğü