okyanus - Turco Inglés Diccionario
Historia

okyanus



Significados de "okyanus" en diccionario inglés turco : 17 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
okyanus ocean n.
General
okyanus the deep n.
okyanus sea n.
okyanus main n.
okyanus brine n.
okyanus neptune n.
okyanus brim [obsolete] n.
okyanus briny n.
okyanus drink n.
okyanus saltchuck [canada] n.
okyanus oceanic adj.
Colloquial
okyanus big drink n.
Idioms
okyanus big drink n.
Aeronautic
okyanus oceanic n.
Geography
okyanus ocean n.
okyanus oc. (ocean) abrev.
Meteorology
okyanus ocean n.

Significados de "okyanus" con otros términos en diccionario inglés turco: 284 resultado(s)

Turco Inglés
General
büyük okyanus the pacific n.
okyanus coğrafyası oceanography n.
okyanus derinlikleri ocean deeps n.
okyanus dibi ocean bottom n.
okyanus dibi ocean bed n.
okyanus dalgası beachcomber n.
okyanus kıyılarında dinlenme ve eğlence oceanic recreation n.
abd'nin batı kıyısının kuzeyinden güneyi açıklarına yönelen geniş, soğuk ve ağır okyanus akıntısı california current n.
okyanus gemisi ocean liner n.
büyük okyanus adalısı kanaka n.
büyük okyanus the pacific ocean n.
okyanus akıntısı ocean current n.
okyanus araştırmacısı oceanaut n.
hızlı giden okyanus gemisi ocean greyhound n.
okyanus mavisi ocean blue n.
okyanus yolculuğu ocean voyage n.
okyanus manzarası ocean view n.
sakin okyanus calm ocean n.
dingin okyanus suları still ocean waters n.
dingin okyanus calm ocean n.
okyanus balığı ocean fish n.
büyük okyanus gemisi leviathan n.
(özellikle okyanus veya gölde) açık su open n.
sıçrayan okyanus suyunda görülen gökkuşağı sea bow n.
okyanus kıyısı sea-coast n.
okyanus suyunda akış hızının arttığı ara katman pycnocline n.
okyanus yolculuğuna elverişli oceangoing adj.
okyanus için tasarlanmış oceangoing adj.
okyanus manzaralı ocean-view adj.
okyanus manzaralı oceanfront adj.
okyanus manzaralı with an ocean view adj.
okyanus kıyısıyla ilgili oceanfront adj.
okyanus kıyısına ait oceanfront adj.
okyanus kıyısına yakın oceanfront adj.
okyanus kıyısında olan mülkle ilgili oceanfront adj.
okyanus gibi oceanic adj.
(deniz/okyanus) aşırı across adv.
Colloquial
büyük göller'de faaliyet gösteren okyanus gemisi salty n.
Speaking
aramızda bir okyanus var there is an ocean between us expr.
Trade/Economic
okyanus denizi ocean n.
okyanus nakliyatı ocean navigation n.
Industry
sahil şeridi boyunca bulunan okyanus termal enerji dönüşüm tesisleri offshore assets n.
sahil şeridi boyunca faaliyet gösteren okyanus termal enerji dönüşüm tesisleri offshore assets n.
Insurance
okyanus kargo sigortası ocean cargo insurance n.
Tourism
okyanus veya deniz aşan seyahatlerde karanın ilk müşahadesi landfall n.
Technical
okyanus tabanına batırılmış, denizin altına inşa edilen su geçirmez mahfazaların üzerinde duran radar donanımlı platform texas tower n.
okyanus tabanı ocean floor n.
okyanus termal enerji dönüşümü ocean thermal energy conversion n.
okyanus suyu ocean water n.
okyanus akimi ocean current n.
okyanus bilimi oceanography n.
okyanus bilimi oceanology n.
okyanus ötesi kargo transferlerinde kullanılan kargo limanları fixed port n.
okyanus tabanının altında oluşan sub-oceanic adj.
okyanus geçen transoceanic adj.
Telecom
okyanus veri sorgulama istasyonu oceanographic data interrogating station n.
Aeronautic
okyanus gemilerinin rotası ocean lane n.
okyanus gemisi ocean liner n.
okyanus hava sahası oceanic airspace n.
okyanus ile ilgili oceanic adj.
Marine
farklı okyanus akıntıları arasında kalan cephe ocean front n.
fiziksel okyanus mühendisliği ocean physical engineering n.
gemi mimarisi ve okyanus mühendisliği naval architecture and ocean engineering n.
okyanus mikro organizması ocean microorganism n.
okyanus atmosfer genel sirkülasyon modeli ocean-atmosphere general circulation model n.
koy ve okyanus sularının birbiriyle karşıması exchange of bay and ocean waters n.
okyanus mühendisliği ocean engineering n.
okyanus tahliyesi ocean outfall n.
okyanus enerji faaliyetleri ocean energy facilities n.
okyanus dinamiği ocean dynamics n.
okyanus şehri ocean city n.
okyanus enerjisi ocean power n.
okyanus gelgiti ocean tide n.
okyanus canlılarının bulunduğu akvaryum oceanarium n.
okyanus gelişimi ocean development n.
okyanus termal dönüşümü ocean thermal conversion n.
okyanus bilimi physical oceanography n.
okyanus derinliği ocean deep n.
okyanus gemisi ocean-going vessel n.
okyanus istasyon gemisi ocean station ship n.
okyanus yolculuğu ocean trip n.
okyanus canlıları ocean biota n.
okyanus tabanı tsunami ölçeri ocean bottom tsunami gage n.
okyanus verisi elde etme ocean  data acquisition n.
okyanus akıntısı enerjisi ocean current enery n.
okyanus sefer güzergahı ocean lane n.
okyanus aşan yolcu gemileri ocean-going liners n.
okyanus akıntısı ile güç üreticisi ocean curent power generation n.
okyanus enerjisi ocean energy n.
okyanus zemin mühendisliği ocean soil engineering n.
okyanus servisi ocean service n.
okyanus istasyonunda gözlem observation at ocean station n.
okyanus gemisi ocean-going ship n.
okyanus gürültüsü oceanic roar n.
okyanus yapılarının malzemeleri materials for ocean structures n.
okyanus genel sirkülasyon modeli ocean general circulation model n.
okyanus gel git ölçer ocean tide gage n.
okyanus konvoyu ocean convoy n.
okyanus sirkülasyonu ocean circulation n.
okyanus mühendisi ocean engineer n.
okyanus incelemesi ocean investigation n.
okyanus akıntısından güç üretim sistemi ocean current power generation system n.
okyanus dalgaları ocean waves n.
okyanus memelileri ocean mammalia n.
okyanus organik kimyası ocean organic chemistry n.
okyanus termal enerjisi ocean thermal energy n.
okyanus akıntısı enerjisinin kullanım sistemi ocean current energy utllizing system n.
okyanus alanı ocean space n.
uydu oşinografisi okyanus bilimi satellite oceanography n.
büyük bir tür okyanus gemisi ocean cruise n.
okyanus gemisi grayhound n.
hızlı ilerleyen geniş ve sığ okyanus akıntısı drift n.
okyanus akıntısının deniz mili cinsinden akışı drift n.
okyanus akıntısının deniz mili cinsinden hızı drift n.
(petrol, doğal gaz) okyanus tabanını delme teçhizatı bulunan gemi drillship n.
okyanus derinliklerini ölçme plumbing n.
okyanus tabanı sea floor n.
inceleme yapmak için balmumu yardımıyla okyanus tabanından numune almak arm the lead v.
(denizaltını) okyanus tabanında beklemeye almak bottom v.
okyanus tabanında yer alan subocean adj.
okyanus tabanında gerçekleşen subocean adj.
okyanus tabanında oluşan subocean adj.
okyanus tabanında yer alan suboceanic adj.
okyanus tabanında gerçekleşen suboceanic adj.
okyanus tabanında oluşan suboceanic adj.
Psychology
okyanus duygusu oceanic feeling n.
Chemistry
okyanus tabanındaki çökeltilerde bulunan, interstisyel metan ve buz içeren kristalli bir yapı methane hydrate n.
okyanus tabanındaki çökeltilerde bulunan, interstisyel metan ve buz içeren kristalli bir yapı methane clathrate n.
okyanus tabanındaki çökeltilerde bulunan, interstisyel metan ve buz içeren kristalli bir yapı methane ice n.
Marine Biology
ince, saydam ve başlık şeklinde kabuğu olan okyanus yumuşakçası carinaria n.
büyük okyanus pacific ocean n.
içeriği klorofil ve besleyici lipit olan okyanus ve tatlısularda bulunan tek hücreli organizmalar diatoms n.
kuzey büyük okyanus akıntısı north pacific drift n.
kuzey büyük okyanus akıntısı north pacific current n.
kürek balığını andıran gümüş renkli bir okyanus balığı familyası oarfish (lophotidae) n.
okyanus keşfi ocean exploration n.
okyanus çiflikçiliği ocean ranching n.
okyanus yatağı ocean bed n.
okyanus kuşağı oceanic zone n.
okyanus tabanı ocean floor n.
okyanus akıntıları ocean currents n.
okyanus balığı akvaryumu oceanarium n.
okyanus akıntısı ocean current n.
okyanus iklimi oceanic climate n.
okyanus ve tatlısularda bulunan klorofil ve besleyici lipit içerikli bir tek hücreli cinsi amphipleura n.
deniz veya okyanus tabanının üstünde yaşayan canlı topluluğu epibenthos n.
okyanus, deniz veya göllerin tabanında yaşayan hayvan topluluğu epifauna n.
büyük okyanus'a özgü yenebilen bir suyosunu karengo (porphyra columbina) n.
büyük okyanus'un batısına özgü, eti değerli bir somon balığı masu (oncorhynchus masou) n.
okyanus güneş balığı globefish (ovoides fahaka) n.
okyanus ve nehir yataklarının alt yüzeyinde yaşayan fauna infauna n.
izmaritgiller familyasına mensup bir okyanus balığı pinfish (diplodus holbrooki) n.
büyük okyanus'a özgü bir somon balığı pink n.
büyük okyanus'a özgü olup soluk pembe eti bulunan somon balıklarına verilen ad pink salmon n.
sıcak denizlerde yaygın bulunan bir okyanus sifonoforu cinsi sallyman n.
sıcak denizlerde yaygın bulunan bir okyanus sifonoforu cinsi saleeman n.
küçük bir okyanus balığı cinsi oreosoma n.
okyanus dibi ocean bottom adj.
okyanus ve nehir yataklarının alt yüzeyinde yaşayan faunaya ait veya ilgili infaunal adj.
Botanic
okyanus mersini new zealand tea (leptospermum scoparium) n.
büyük okyanus sahilinde yetişen bir kumsal bitkisi blue lyme grass (elymus arenarius) n.
okyanus mersini kahikatoa [new zealand] n.
büyük okyanus sahilinde yetişen bir kumsal bitkisi european dune grass (elymus arenarius) n.
büyük okyanus sahilinde yetişen bir kumsal bitkisi leymus arenaria n.
büyük okyanus sahilinde yetişen bir kumsal bitkisi sea lyme grass n.
okyanus mersini manuka n.
okyanus mersini new zealand tea tree n.
okyanus mersini leptospermum scoparium n.
okyanus ikliminde yetişen, meryta n.
okyanus ikliminde yetişen, genus meryta n.
büyük okyanus sahilinde yetişen bir kumsal bitkisi european dune grass n.
büyük okyanus sahilinde yetişen bir kumsal bitkisi lyme grass (elymus arenarius) n.
güney amerika, yeni zelanda ve bazı okyanus adaları haricinde yaygın olarak yetişen bir su mercimeği great duckweed n.
güney amerika, yeni zelanda ve bazı okyanus adaları haricinde yaygın olarak yetişen bir su mercimeği spirodela polyrrhiza n.
güney amerika, yeni zelanda ve bazı okyanus adaları haricinde yaygın olarak yetişen bir su mercimeği water flaxseed n.
okyanus dibinde yaşayan mikroskobik bitkiler phytobenthos n.
tropik bölgelerden okyanus akıntılarıyla uzak kıyılara taşınan çeşitli tohumlara verilen ad sea bean n.
tropik bölgelerden okyanus akıntılarıyla uzak kıyılara taşınan gösterişli tohumlar veren çeşitli bitkilere verilen ad sea bean n.
Fishery
okyanus kıyısına olta atmak surf-fish v.
Linguistics
okyanus dilleri bilimi oceanic linguistics n.
History
büyük okyanus the south sea n.
Religious
hint mitolojisinde okyanus tanrısı varuna n.
Environment
okyanus gel-giti ocean tide n.
okyanus ortası sırtı mid-ocean ridge n.
okyanus plakası oceanic plate n.
okyanus afeti oceanographic disasters n.
okyanus termal enerji çevrimi ocean thermal energy conversion (otec) n.
okyanus havzası tabanının yaklaşık 3 mil altından kıta yüzeyinin yaklaşık 25 mil altına kadar değişen derinliklerde bulunan dünya'nın kabuğu ile manto arasındaki sınır moho n.
Geography
okyanus bilimi thalassography n.
okyanus tabanındaki derin ve dik vadi benzeri oyuk trench n.
okyanus tabanındaki derin ve dik vadi benzeri oyuk oceanic abyss n.
okyanus tabanındaki derin ve dik vadi benzeri oyuk deep n.
derin okyanus çukuru deep ocean trench n.
derin okyanus hendeği deep ocean trench n.
kuzey büyük okyanus akıntısı north pacifc drift n.
okyanus direyi abyssal fauna n.
okyanus çukuru ocean trench n.
okyanus havzası ocean basin n.
okyanus, deniz veya göle akan büyük ölçekli akarsu river n.
okyanus kıyısı ocean shore n.
okyanus sularının ani yükselişi ve düşüşü fast tide n.
okyanus kabuğunun kıta kabuğunun üstüne çıkması olayı obduction n.
hint okyanusu ve büyük okyanus'ta asya ve avustralya arasında dağılmış adalar topluluğu east indies n.
büyük okyanus'un güneybatısındaki bir volkanik ada efate n.
okyanus tabanında çöküntü basin n.
büyük okyanus'un güneybatısındaki vanuatu'da yer alan en büyük ada espíritu santo n.
kuzeydoğu japonya'da bir okyanus tabanı çöküntüsü japan trench n.
oregon'un güneybatısında doğup büyük okyanus'a dökülen bir nehir klamath n.
oregon'un güneybatısında doğup büyük okyanus'a dökülen bir nehir klamath river n.
büyük okyanus kıyısında, meksika'nın kuzeybatısında yer alan bir şehir ensenada n.
hint okyanusu ve büyük okyanus'ta asya ve avustralya arasında dağılmış adalar topluluğu east indies n.
hint okyanusu ve büyük okyanus'ta asya ve avustralya arasında dağılmış adalar topluluğu east india n.
güneybatı afrika'da, orta batı angola'dan doğup namibya üzerinden atlas okyanus'a dökülen bir nehir kunene n.
batı meksika'da, sinaloa eyaletinin büyük okyanus kıyısında yer alan bir liman kenti mazatlán n.
büyük okyanus'un merkezindeki abd'ye ait takımada hawai'i n.
okyanus yüzeyi ile tabanı arasındaki alan hydrospace n.
okyanus derinliği hydrospace n.
okyanus kıyısındaki arazi oceanfront n.
okyanus bilimci oceanologist n.
okyanus bilimi uzmanı oceanologist n.
okyanus bilimi oceanology n.
okyanus bilimi uygulamaları oceanology n.
büyük okyanus'un batısında volkanik bir ada guadalcanal n.
güneybatı ekvador'un büyük okyanus kıyısında yer alan bir körfez guayaquil n.
okyanus dibinde bulunan tepecik dome n.
okyanus dibinde yükselti dome n.
büyük okyanus'ta bir ada san cristóbal n.
bir kıta veya adanın suyun altında yer alan ve kıyıdan başlayıp deniz tabanının dik şekilde okyanus tabanına doğru alçaldığı yere kadar uzanan bölümünün sınırı shelf n.
okyanus ortası sırtı spreading ridge n.
okyanus bilimi ile ilgili thalassographic adj.
okyanus suyunun sıcaklığı ve tuzluluğuyla ilgili thermohaline adj.
okyanus derinliği ve tabanı ile ilgili abyssal adj.
okyanus kıyısındaki arazi ile ilgili oceanfront adj.
okyanus kaynaklı oceanic adj.
okyanus tarafından üretilmiş oceanic adj.
okyanus bilimi ile ilgili oceanological adj.
okyanus bilimine ait oceanological adj.
okyanus kıyısında bulunan oceanside adj.
okyanus bilimi oceanog (oceanography) abrev.
okyanus bilimi oceanog. (oceanography) abrev.
Meteorology
büyük britanya sahilinde gözlemlenen kendine özgü bir okyanus dalgalanması twine [dialect] n.
okyanus hava istasyonu ocean weather station (ows) n.
okyanus analizi ocean analysis n.
ulusal okyanus ve atmosfer dairesi national oceanic and atmospheric administration n.
deniz veya okyanus ile kara arasında esen sürekli rüzgarlara verilen ad monsoon n.
dev ve dairesel okyanus yüzeyi akımı gyral n.
Geology
okyanus diplerinde biriken, çeşitli mineral ve organik kalıntıları içeren tortu tabakası red clay n.
özellikle okyanus tabanında yer alan, sıcak su ve çözünmüş mineraller püskürten açıklık thermal vent n.
okyanus tabanında bulunan, alüminyum yönünden zengin, bazalt benzeri magmatik veya volkanik bir kaya türü tholeiite n.
asıl okyanus çanağını içine alan deniz kısmı abyssal sea n.
okyanus ortası sırtı mid-ocean ridge n.
neotetis okyanus tabanı kalıntısı remnant of the neotethyan ocean floor n.
okyanus-ortası sırtı mid-ocean ridge n.
okyanus tabanını örten kalın tuz tabakası subsalt n.
okyanus-ortası sırtı mid-oceanic ridge n.
yavaş yayılan okyanus ortası sırtlar slow-spreading mid-ocean ridges n.
dünya kabuğunun büyük kara alanlarını veya okyanus tabanını etkileyen düşey ve dikey hareketleri epirogeny n.
derin okyanus tabanlarında bulunan, yüksek oranda manganez gibi birtakım metalleri içeren küçük ve şekilsiz beton parçası manganese nodule n.
yerküredeki toprak levhaların hareketinden dolayı okyanus tabanının döngüsel olarak açılıp kapanması wilson cycle n.
okyanus tabanı yayılması ocean floor spreading n.
okyanus sırtı oceanic ridge n.
okyanus tabanında bulunup magmanın yükselmesiyle oluşan sualtı dağları oceanic ridge n.
(okyanus tabanında) derin çukur oceanic trench n.
(okyanus tabanında) derin çöküntü oceanic trench n.
okyanus tabanındaki uzun kaya sütunu chimney n.
(600-400 milyon yıl önce var olduğu düşünülen) antik bir okyanus iapetus n.
okyanus tabanı yayılması seafloor spreading n.
okyanus tabanı yayılması sea-floor spreading n.
nehir, gelgit ve akımların aşındırıcı etkisiyle oluşan (okyanus dibi) terrigenous adj.
okyanus tabanında bulunan, alüminyum yönünden zengin, bazalt benzeri magmatik veya volkanik kaya türüyle ilgili tholeiitic adj.
okyanus tabanında bulunan, alüminyum yönünden zengin, bazalt benzeri magmatik veya volkanik kaya türüne benzeyen tholeiitic adj.
Military
müşterek kullanımlı okyanus terminalleri common-user ocean terminals n.
deniz filosu yardımcı kuvvetleri, ortak kullanıcılı okyanus taşımacılığı ve özel görev destek kuvvetinden oluşan bir kuruluş military sealift command force n.
okyanus üzerinden taşınan askeri nakliye konteyneri military container moved via ocean n.
(askeri argo) okyanus ötesine downrange adv.
Mythology
babil'de okyanus tanrıçası tiamat n.
okeanos ve tetis'in kızları olduğu varsayılan okyanus perilerine verilen ad oceanid n.
okyanus perileri ve nehir tanrılarının babası olan açık deniz tanrısı oceanus n.
Abbreviation
ulusal okyanus ve atmosfer dairesi noaa (national oceanic and atmospheric administration) n.
Ornithology
kuzey atlantik'te yaygın olarak bulunan bir okyanus kuşu atlantic puffin (fratercula arctica) n.
kuzey atlantik'te yaygın olarak bulunan bir okyanus kuşu common puffin n.
büyük okyanus kuşu mollyhawk n.
Star Wars
derin okyanus deep ocean n.
okyanus yosunu ocean-kelp n.