Turco - Inglés
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Francés - Inglés
Español - Inglés
Inglés Sinónimo
Sinónimo
Sobre nosotros
Herramientas
Recursos
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
Apagar las luces
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Sinónimo
Herramientas
Sobre nosotros
Recursos
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
EN-TR
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Español - Inglés
Francés - Inglés
Inglés Sinónimo
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Historia
piyasada
Significados de
"piyasada"
en diccionario inglés turco : 3 resultado(s)
Categoría
Turco
Inglés
General
1
General
piyasada
on the market
adv.
Colloquial
2
Colloquial
piyasada
in the market
expr.
Idioms
3
Idioms
piyasada
been around
adj.
Significados de
"piyasada"
con otros términos en diccionario inglés turco: 96 resultado(s)
Categoría
Turco
Inglés
General
1
General
piyasada tutulmuş
staple
n.
2
General
piyasada yaşanan canlılık
market boom
n.
3
General
piyasada durgunluk
depression
n.
4
General
piyasada canlılık
boom
n.
5
General
piyasada hakim olmak
dominate the market
v.
6
General
piyasada hakim olmak
become a dominant player in the market
v.
7
General
piyasada hakim olmak
command the market
v.
8
General
piyasada tutmak
be favoured in the market
v.
9
General
piyasada yerini almak
attain a place in the market
v.
10
General
pazarda/piyasada yer edinmek
attain a place in the market
v.
11
General
pazarda/piyasada yer edinmek
gain a place in the market
v.
12
General
piyasada yerini almak
gain a place in the market
v.
13
General
piyasada olan
of sale
adj.
14
General
nispeten az sayıda mal sahibinin elinde bulunan ve açık piyasada işlem görmeyen (hisseler)
private
adj.
Phrases
15
Phrases
tüm dünyada/piyasada bulabileceğinin en iyisi/mükemmeli
best of all worlds
expr.
Idioms
16
Idioms
piyasada bol miktarda bulunan şey
glut on the market
n.
17
Idioms
piyasada bol olduğu için pek talep görmeyen şey
glut on the market
n.
18
Idioms
piyasada söz sahibi olmak
corner the market
v.
19
Idioms
piyasada bol miktarda bulunmak
be a glut on the market
v.
20
Idioms
piyasada bol miktarda bulunmak
be a drug on the market
v.
21
Idioms
piyasada söz sahibi olmak
have a corner on the market
v.
22
Idioms
(kendini) piyasada (bir şey) ararken bulmak
find (oneself) in the market for (something)
v.
23
Idioms
piyasada olmak
be on the market
v.
24
Idioms
(kendini) piyasada (bir şey) ararken bulmak
find oneself in the market
v.
25
Idioms
piyasada/kullanımda olmayan
out of circulation
expr.
26
Idioms
serbest/açık piyasada
on the open market
expr.
Trade/Economic
27
Trade/Economic
vadeli piyasada, spot malların vadeli işlem sözleşmesinden elde edilen karla alınıp satıldığı işlem türü
cash-and-carry
n.
28
Trade/Economic
alıcının malı piyasada vermeye razı olacağı bir fiyatın altındaki fiyatlardan satın alması durumu
buyer's surplus
n.
29
Trade/Economic
amerika'da dördüncü piyasada blok işlem yapanlar arasında otomatik haberleşme ağı yürüten bir şirket
instinet
n.
30
Trade/Economic
bazı hileci aracı kurumların piyasada az prim yapan hisse senetlerini çok çekici bir yatırım aracıymış gibi gösterip kendilerine haksız komisyon geliri sağlamaları
churning
n.
31
Trade/Economic
bir şirketin piyasada dolaşan hisse senedi sayısı
number of shares outstanding
n.
32
Trade/Economic
bir hisse senedinin piyasada tutunabilmesi için geçmesi gereken süre
seasoning
n.
33
Trade/Economic
birçok satıcıya karşı piyasada tek alıcı olması hali
buyer's monopoly
n.
34
Trade/Economic
bir menkul değeri piyasada teklif edilen en iyi fiyattan satmak veya satın almak için borsa bankerine verilen emir
at the market
n.
35
Trade/Economic
cari fiyat düzeyinde piyasada bir arz kıtlığı veya arz fazlası bulunması durumu
disequilibrium
n.
36
Trade/Economic
dolar serbest piyasada 1 ytl'den alıcı buluyor
usd is traded at 1 try in the free market
n.
37
Trade/Economic
gelecekte dağıtılacak temettü için verilen ve piyasada alınıp satılabilen senet
script dividend
n.
38
Trade/Economic
halen piyasada mevcut olan bir menkul değerin ihracı
seasoned issue
n.
39
Trade/Economic
herhangi bir anda piyasada geçerli olan faiz
nominal rate of interest
n.
40
Trade/Economic
ikincil piyasada yatırımcılarla menkul değer alım satımı yapan şirket
security brokerage
n.
41
Trade/Economic
kredi ile alınan menkul değerlerin piyasada değer kaybetmesi durumunda borsa bankerinin müşteriden hesaba ek para koyması çağırışında bulunması
margin call
n.
42
Trade/Economic
piyasada bilinirlik
market popularity
n.
43
Trade/Economic
piyasada bilinirlik
market recognition
n.
44
Trade/Economic
piyasada yapay bir faaliyet yaratmak amacıyla yapılan düzmece işlemler
cross trades
n.
45
Trade/Economic
piyasada yaşanabilecek dalgalanmalar
market disruption
n.
46
Trade/Economic
piyasada belirsizlik
uncertainty in the market
n.
47
Trade/Economic
piyasada mal bolluğu
glut
n.
48
Trade/Economic
piyasada mevcut menkullerin blok satış süreci
secondary issue
n.
49
Trade/Economic
piyasada güvenirliliği yüksek şirketlerin hisse senetleri
blue chip stocks
n.
50
Trade/Economic
piyasada hareketlilik
boom in the market
n.
51
Trade/Economic
piyasada alınıp satılan her şey (mal, hizmet, mali varlık veya üretim faktörü vb)
commodity
n.
52
Trade/Economic
piyasada tutunmuş ve istikrar kazanmış menkul kıymet
seasoned security
n.
53
Trade/Economic
piyasada önder firmanın fiyatı belirlemesi ve onu izleyen ufak firmaların da aynı fiyatı koyması
stackelberg strategy
n.
54
Trade/Economic
piyasada rağbet gören ürünler
market leaders
n.
55
Trade/Economic
piyasada canlılık
boom
n.
56
Trade/Economic
piyasada hareketlilik
market boom
n.
57
Trade/Economic
piyasada arzın talepten çok olması
glut
n.
58
Trade/Economic
piyasada yükselme
boom
n.
59
Trade/Economic
piyasada durgunluk
market stagnation
n.
60
Trade/Economic
piyasada cari iskonto oranı
market rate of discount
n.
61
Trade/Economic
piyasada boşluk
gap in the market
n.
62
Trade/Economic
piyasada değerini koruyan menkul kıymet
seasoned security
n.
63
Trade/Economic
piyasada hareketlilik
mobility in the market
n.
64
Trade/Economic
vadeli piyasada satış
forward sale
n.
65
Trade/Economic
ulusal paranın serbest piyasada alınıp satılması
inconvertible currency
n.
66
Trade/Economic
borsa dışı piyasada işlem gören menkul kıymetler borsası
unlisted securities market
n.
67
Trade/Economic
tezgah üstü piyasada işlem gören menkul kıymetler borsası
unlisted securities market
n.
68
Trade/Economic
borsa dışı piyasada işlem gören menkul kıymet
unlisted security
n.
69
Trade/Economic
tezgah üstü piyasada işlem gören menkul kıymet
unlisted security
n.
70
Trade/Economic
borsa dışı piyasada işlem gören menkul kıymet
otc security
n.
71
Trade/Economic
tezgah üstü piyasada işlem gören menkul kıymet
otc security
n.
72
Trade/Economic
borsa dışı piyasada işlem gören menkul kıymet
over the counter security
n.
73
Trade/Economic
tezgah üstü piyasada işlem gören menkul kıymet
over the counter security
n.
74
Trade/Economic
piyasada alım ve satımın başladığını bildirmek için çalınan zil
market bell
n.
75
Trade/Economic
makul bir piyasada mal için biçilen değer
fair market value
n.
76
Trade/Economic
otc markets group adlı bir şirket tarafından hazırlanıp ihale ve satış fiyatlarını ve tezgah üstü şirket tahvilleri üzerinden piyasada işlem yapan firmaları detaylandıran listeler
yellow sheet
n.
77
Trade/Economic
ingiltere bankası'nın ekonomiye para ve kredi arzını düzenlemek amacıyla devlet tahvillerini serbest piyasada alıp satması
open-market operations
n.
78
Trade/Economic
piyasada gözlemlenen dalgalanmalara dayanan bir borsa tahmini sistemi
dow theory
n.
79
Trade/Economic
piyasada gözlemlenen dalgalanmalara dayanan bir borsa tahmini sistemi
dow's theory
n.
80
Trade/Economic
piyasada fiyatın oynayabileceği minimum miktar
pip
n.
81
Trade/Economic
(düşen bir piyasada) sabit kalan fiyat seviyesi
support area
n.
82
Trade/Economic
serbest piyasada alıcı bulmak
find buyers in the free market
v.
83
Trade/Economic
piyasada yer edinmek
establish a market presence
v.
84
Trade/Economic
(piyasada) ani düşüş yaratmak
slump
v.
85
Trade/Economic
piyasada satılamayacak derecede değer kaybetmiş
toxic
adj.
86
Trade/Economic
piyasada az talep edilen
inactive
adj.
87
Trade/Economic
(stok) piyasada belli belirsiz hareket eden
dormant
adj.
88
Trade/Economic
açık piyasada işlem gören sabit hisse sermayesine sahip olan
closed-end
adj.
89
Trade/Economic
(piyasada) normalin altında olan
submarket
adj.
Law
90
Law
bir yeni ürün çeşidinin piyasada olumlu ve uygun şekilde karşılanması
acceptance
n.
Politics
91
Politics
düzenlenmiş bir piyasada işlem görmek
trading on a regulated market
v.
Technical
92
Technical
piyasada satılan
commercially available
adj.
Computer
93
Computer
piyasada bulunan son sürüm
latest release
n.
Marine Biology
94
Marine Biology
oltayla tutulup piyasada bulunmayan ufak yem balığı
panfish
n.
Military
95
Military
piyasada mevcut teçhizat
commercially available equipment
n.
Slang
96
Slang
piyasada yükselmeye çalışan yeni bir kişi
cat
n.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of piyasada
×
Term Options
Corregir / Sugerir
Francés Inglés Diccionario
Español Inglés Diccionario
Alemán Inglés Diccionario
Inglés Sinónimo Diccionario
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy