punch - Turco Inglés Diccionario
Historia

punch

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Significados de "punch" en diccionario turco inglés : 41 resultado(s)

Inglés Turco
Common Usage
punch n. yumruk
punch n. zımba
punch v. yumruklamak
General
punch n. muşta
punch n. zımbalama
punch n. kuvvet
punch n. güç
punch n. kart basma makinesi
punch n. baskı kalıbı
punch n. bodur
punch n. ıstampa
punch n. biz
punch n. delgeç
punch n. panç
punch n. tıknaz tip
punch n. meyveli kokteyl
punch n. punç
punch n. yumruklama
punch n. şişman ve hantal bir kukla (komedi)
punch n. etki
punch n. delgi
punch n. matkap
punch v. vurmak
punch v. zımba ile delmek
punch v. zımbalamak
punch v. muşta ile vurmak
punch v. yumruk atmak
punch v. sertçe basmak
punch v. zımba ile delik açmak
punch v. yumruk ile vurmak
punch v. delgeç ile delmek
punch v. zımbayla delmek
Technical
punch n. çivi, cıvata çıkarmak ya da takmak için kullanılan alet
punch n. matkap
punch n. zımba
punch n. zımba plakası
punch v. delmek
punch v. matkap ile delmek
Automotive
punch n. yarış yakıtı
punch n. zımba
Sport
punch n. vuruş

Significados de "punch" con otros términos en diccionario inglés turco: 500 resultado(s)

Inglés Turco
General
punch bowl n. punç kasesi
punch line n. can alıcı nokta
punch line n. bir anlatının en önemli noktası
citrus punch n. meyve kokteyli
citrus punch n. limonlu punç
nail punch n. çivi çakmakta kullanılan bir alet
punch up n. kavga
center punch n. merkezleme zımbası
center punch n. nokta zımbası
prick punch n. işaret zımbası
prick punch n. domuz tırnağı keski
punch-up n. dövüş
rabbit punch n. enseye darbe
rabbit punch n. enseye yumruk
milk punch n. sütlü içki
hole punch n. delgeç
punch knife n. yakın dövüş bıçağı
gut punch n. mideye atılan yumruk
one-two punch n. belirli bir sonuç elde etmek için peş peşe yapılan iki hareket
punch a spoon into the cake v. pastaya kaşığı daldırmak
punch a little child v. küçük bir çocuğa yumruk atmak
punch someone directly in the face v. yüzünün ortasına yumruğu patlatmak
punch (one's) ticket v. (birinin) biletini delmek
punch (one's) ticket v. (birinin) biletini işaretlemek
key punch v. delgi makinesi kullanarak (delikli kart veya kağıt bantlara) delik açmak
punch drunk adj. sarhoş
punch-drunk adj. sersemlemiş
Phrasals
punch someone on something v. birinin bir yerine vurmak
punch someone in something v. birinin bir yerine vurmak
punch out v. birisinin işten çıkış saatini kaydetmek
punch in v. bilgisayara klavye ile bilgi girişi yapmak
punch something down v. bir şeye bastırmak
punch in v. birisinin işe giriş saatini kaydetmek
punch someone out v. döverek/yumruklayarak dize getirmek
punch through v. kirişi kırmak
punch someone out v. (birini) yere sermek
punch down v. tüm gücüyle itmek/bastırmak
punch down v. hızlıca itmek/bastırmak
punch down v. şişen hamurun ortasına yumrukla bastırıp hava kabarcıklarını çıkarmak
punch down v. fermentasyon sürecinde şarabın yüzeyine çıkan tabakayı şaraba basmak
punch down v. kabloyu monte ederek bir haberleşme aracını bağlamak
punch out v. birinin çıkış saatini işaretlemek
punch out v. birinin kartına mesai çıkış saatini işlemek
punch out v. yumrukla bayıltmak
punch out v. yumrukla yere sermek
punch out v. bastırarak çıkarmak
punch out v. bastırarak içinden çıkarmak
punch out of (something) v. (bir şey) yüzünden yumruklamak
punch out of (something) v. (bir şey) nedeniyle yumruk atmak
punch out of (something) v. yumrukla (bir şeyin) dışına atmak/çıkarmak
punch out of (something) v. yumrukla (bir şeyin) dışına göndermek
punch out of (something) v. bastırarak (bir şeyin) içinden/yerinden çıkarmak
punch something out of something v. bir şeyi bastırarak bir şeyin içinden/yerinden çıkarmak
punch something out v. bir şeyi bastırarak bir şeyin içinden/yerinden çıkarmak
punch into (something) v. (bir şeyi) delmek
punch into (something) v. (bir şeyde) delik açmak
punch into (something) v. (bir şeyi) bir şeye saplamak
punch into (something) v. (bir şeyi) bir şeye batırmak/sokmak
punch something into something v. bir şeyi bir şeye saplamak
punch something into something v. bir şeyi bir şeye batırmak/sokmak
punch something into something v. bir şeyi bir şeye bastırmak
punch something into something v. bir şeyi bir şeye daldırmak
punch something up v. bir şeyi kasaya/hesap makinesine girmek
punch something up v. bir şeyi kasaya/hesap makinesine yazmak
punch something up v. bir şeyi kasaya/hesap makinesine tuşlamak
punch (someone or something) on (something) v. (birinin/bir şeyin bir yerine) yumruk atmak
punch (someone or something) on (something) v. (birinin/bir şeyin bir yerine) vurmak
punch (someone or something) on (something) v. (birinin/bir şeyin bir yerine) çakmak
punch (someone or something) on (something) v. (birinin/bir şeyin bir yerini) yumruklamak
punch above (something) v. kendi sıkletinin üzerindekilerle dövüşebilmek
punch above (something) v. kendinden üstün biriyle/bir şeyle aşık atmak
punch above (something) v. gücünün/kapasitesinin üzerinde başarı sağlamak
punch above (something) v. beklenenin üzerinde performans göstermek
punch above (something) v. kendisinden beklenenin üstüne çıkmak
punch into v. -i delmek
punch into v. -de delik açmak
punch into v. -i bir şeye saplamak
punch into v. -i bir şeye batırmak/sokmak
punch on v. bir yerine vurmak
punch on v. bir yerine yumruk atmak
punch out of v. yüzünden yumruklamak
punch out of v. nedeniyle yumruk atmak
punch out of v. yumrukla (bir şeyin) dışına atmak/çıkarmak
punch out of v. yumrukla (bir şeyin) dışına göndermek
Colloquial
roundhouse punch n. döner yumruk
roundhouse punch n. yarı dairesel hareketle atılan yumruk
roundhouse punch n. dönerek kafaya atılan yumruk
punch buggy n. bir volkswagen beetle marka araba görüldüğünde herkesin diğerlerine ilk yumruk vuran kişi olmaya çalışıp "punch buggy" dediği oyun
punch buggy n. volkswagen beetle marka araba sayma oyunu
sucker punch n. beklenmedik yenilgi
sucker punch n. yıkıcı başarısızlık
punch it v. gazlamak
punch it v. gaza basmak
punch it v. gazı köklemek
punch up v. bilgisayarda/daktiloda yazmak
punch up v. daktilo etmek
punch up v. bilgisayara geçirmek
punch up v. canlandırmak
punch up v. dinamikleştirmek
punch up v. ilginçleştirmek
punch up v. heyecan katmak
punch up v. ilginçlik katmak
punch up v. yüksek tabakadan insanlarla ilgili espri yapmak
punch up v. ekonomik durumu iyi kişilerle ilgili espri yapmak
punch up v. toplumda/siyasi açıdan yüksek konumdaki insanlarla ilgili espri yapmak
punch up v. kalburüstü insanlarla ilgili espri yapmak
be punch-drunk v. kafasına yediği sert yumrukla sersemlemek
be punch-drunk v. kafasına yediği sert yumruktan dolayı zihni karışmak
be punch-drunk v. kafasına yediği sert yumruktan dolayı travma yaşamak
sucker-punch v. beklenmedik anda yumruk atmak
punch-drunk adj. yumruk sarhoşu
he/she couldn’t punch his/her way out of a paper bag expr. onun kendine hayrı/faydası yok
(there's) no show without punch expr. kambersiz düğün olmaz
(there's) no show without punch expr. en önemli kişi/şey olmadan olmaz
(there's) no show without punch expr. en önemli kişi/şey olmadan tadı çıkmaz
(there's) no show without punch expr. en önemli kişi/şey olmadan hiç olur mu
Idioms
a one-two punch n. aynı anda veya arka arkaya meydana gelen iki olumsuz durum
one-two punch n. boksta hızlıca arka arkaya atılan iki yumruk
one-two punch n. arka arkaya iki darbe
one-two punch n. birbirini takip eden aksilikler
one-two punch n. üst üste gelen aksilikler
one-two punch n. art arda gelen aksilikler
one-two punch n. olumsuz olaylar silsilesi
the old one-two (punch) n. bir sağ bir sol yumruk
the old one-two (punch) n. sağ-sol yumruk
the old one-two (punch) n. bir sağ bir sol vuruş
the old one-two (punch) n. birbirini tamamlayan ikili
the old one-two (punch) n. tokat gibi ikili
the old one-two (punch) n. yumruk gibi ikili
the old one-two (punch) n. zehir gibi ikili
the old one-two (punch) n. etkili çift
the old one-two (punch) n. bir elmanın iki yarısı
punch below (one's) weight v. yeteneğinin hakkını verememek
punch below (one's) weight v. yeteneğini gösterememek
punch below (one's) weight v. kendisinden beklenen performansı sergileyememek
punch below (one's) weight v. kendisinden beklenenin altında kalmak
punch below (one's) weight v. kendisinden beklendiği kadar başarılı olamamak
punch below (one's) weight v. denginin altında biriyle beraber olmak
punch below (one's) weight v. görünüm/zeka/iş bakımından kendisine uygun olmayan biriyle ilişkisi olmak
can't punch one's way out of a paper bag v. en basit işi bile becerememek
can't punch one's way out of a paper bag v. çok basit bir işi bile yapamayacak kadar beceriksiz/güçsüz olmak
punch somebody's lights out v. bir tane oturtmak/çakmak
pull one's punch v. birisini eleştirmeyi bırakmak
be as pleased as punch v. bayram etmek
be punch-drunk v. bitkin olmak
take a punch at someone v. biriyle dalga geçmek
take a punch at someone v. birini dürtmek
beat to the punch v. başkasından önce davranmak
punch a hole in something v. bir yerde bir delik açmak
be punch-drunk v. bitap düşmek
take a punch at someone v. birine vurmak
be punch-drunk v. çok yorgun olmak
pull no punch v. herşeyi açık açık/bir bir/çekinmeden söylemek
punch a clock v. her gün işe gitmek
beat somebody to the punch v. erken davranmak
pack a punch v. güçlü bir etkisi olmak
beat to the punch v. erken davranmak
beat someone to the punch v. erken davranmak
roll with the punch v. itiraz etmemek
punch above one's weight v. kendinden üstün biriyle aşık atmak
beat someone to the punch v. önce davranmak
pull one's punch v. kendini geri çekmek
roll with the punch v. kabullenmek
punch above one's weight v. kendi sıkletinin üzerindekilerle dövüşebilmek
beat somebody to the punch v. önce davranmak
pull no punch v. lafını esirgememek
roll with the punch v. sineye çekmek
pull one's punch v. tırnaklarını içeri çekmek
pull one's punch v. tüm gücünü ortaya koymamak
throw a punch v. yumruk savurmak
throw a punch v. yumruk atmak
pack a punch v. yumruğu oturtmak
punch a clock v. (işe) varış çizelgesi doldurmak
pack a punch v. (enerji vermek vb.) uçurmak
can't punch one's way out of a paper bag v. kendine hayrı olmamak
can't punch one's way out of a paper bag v. kendine bile hayrı olmamak
can't punch one's way out of a paper bag v. kendine bile hayrı dokunmamak
couldn't punch (one's) way out of a paper bag v. kendine hayrı olmamak
couldn't punch (one's) way out of a paper bag v. kendine bile hayrı olmamak
couldn't punch (one's) way out of a paper bag v. kendine bile hayrı dokunmamak
couldn't punch (one's) way out of a paper bag v. kendine hayrı dokunmamak/olmamak
couldn't punch (one's) way out of a paper bag v. çok güçsüz/kof olmak
land a punch v. yumruk atmak
land a punch v. yumruğu oturtmak
land a punch v. yumruğu koymak/indirmek
land a punch v. yumruk gibi indirmek
land a punch v. tokat gibi sıralamak
land a punch v. taşı gediğine koymak
land a punch v. güçlü etki yaratmak
land a punch v. sarsıcı etki yaratmak
pull a punch v. rakibe vururken tüm gücünü kullanmamak
pull a punch v. temkinli hareket etmek
pull a punch v. temkinli konuşmak
punch (one's) ticket v. girişini garantilemek
punch (one's) ticket v. biletini eline almak
punch your ticket [us] v. terfi almayı garantilemek
punch your ticket [us] v. terfi almak için belirli görevlerin altına girmek
be (as) pleased as punch v. çok mutlu olmak
be (as) pleased as punch v. çok sevinmek
beat (one) to the punch [us] v. (birinden) önce davranmak
beat (one) to the punch [us] v. (birinden) erken davranmak
beat (one) to the punch [us] v. (birinden) hızlı davranmak
beat to the punch v. önce davranmak
beat to the punch v. erken davranmak
beat to the punch v. hızlı davranmak
he, she, couldn't punch his, her way out of a paper bag v. kendine hayrı dokunmamak
he, she, couldn't punch his, her way out of a paper bag v. kendine bile hayrı olmamak
he, she, couldn't punch his, her way out of a paper bag v. en kolay şeyi bile becerememek
he, she, couldn't punch his, her way out of a paper bag v. beceriksiz olmak
punch (one's) lights out v. (birini) bir yumrukla devirmek
punch (one's) lights out v. kodu mu oturtmak
punch (one's) weight v. yeteneğini/kendini/gücünü göstermek
punch (one's) weight v. yeteneğinin hakkını vermek
punch (one's) weight v. kendisinden beklendiği kadar başarılı olmak
punch (one's) weight v. kendi sıkletinde başarılı olmak
punch (one's) weight v. kendinden beklenen performansı sergilemek
punch a hole in v. -de bir delik açmak
punch above your weight [uk] v. kendi sıkletinin üzerindekilerle dövüşebilmek
punch above your weight [uk] v. kendinden üstün biriyle/bir şeyle aşık atmak
punch above your weight [uk] v. gücünün/kapasitesinin üzerinde başarı sağlamak
punch above your weight [uk] v. beklenenin üzerinde performans göstermek
punch above your weight [uk] v. kendisinden beklenenin üstüne çıkmak
punch below your weight v. yeteneğinin hakkını verememek
punch below your weight v. yeteneğini gösterememek
punch below your weight v. kendisinden beklenen performansı sergileyememek
punch below your weight v. kendisinden beklenenin altında kalmak
punch below your weight v. kendisinden beklendiği kadar başarılı olamamak
punch lights out v. bir tane oturtmak/çakmak
punch lights out v. bir yumrukla devirmek
punch lights out v. kodu mu oturtmak
punch the (time) clock v. işe gidip gelmek
punch the (time) clock v. düzenli bir işte çalışmak
punch the (time) clock v. giriş çıkış saatleri belli bir işte çalışmak
punch the (time) clock v. 9-5 bir işte çalışmak
punch your weight [uk] v. yeteneğini/kendini/gücünü göstermek
punch your weight [uk] v. yeteneğinin hakkını vermek
punch your weight [uk] v. kendisinden beklendiği kadar başarılı olmak
punch your weight [uk] v. kendi sıkletinde başarılı olmak
punch your weight [uk] v. kendinden beklenen performansı sergilemek
take a punch at (someone or something) v. (birine/bir şeye) vurmak
take a punch at (someone or something) v. (birine/bir şeye) bir tane patlatmak/geçirmek
take a punch at (someone or something) v. (birine/bir şeye) yumruk atmak
pleased as punch adj. zevk duyan
pleased as punch adj. memnun
pleased as punch adj. gurur duyan
pleased as punch adj. sevinçli
pleased as punch adj. haz duyan
proud as punch adj. zevk duyan
proud as punch adj. memnun
proud as punch adj. gurur duyan
proud as punch adj. sevinçli
proud as punch adj. haz duyan
as pleased as punch expr. çok sevinçli
as pleased as punch expr. çok mutlu
as pleased as punch expr. mal bulmuş mağribi gibi
a pinch and a punch for the first of the month [uk/australia/ireland] expr. ayın ilk günü için sana bir cimcik bir yumruk
a pinch and a punch for the first of the month [uk/australia/ireland] expr. ayın ilk günü söylenen ve yapılan çocukça bir sataşma
can't punch (one's) way out of a wet paper bag expr. kendine hayrı yok
can't punch (one's) way out of a wet paper bag expr. en basit işi bile beceremez
can't punch (one's) way out of a wet paper bag expr. kendine bile hayrı yok
can't punch (one's) way out of a wet paper bag expr. beceriksiz
can't punch (one's) way out of a wet paper bag expr. zayıf
he/she couldn't punch his/her way out of a paper bag expr. birinin kendine hayrı yok
he/she couldn't punch his/her way out of a paper bag expr. birinin kendine bile hayrı yok
Trade/Economic
hole punch n. delgeç
punch list n. eksik listesi
Politics
one-punch law [australia] n. tek bir yumruk dahi olsa tüm saldırılar için cezai yaptırım uygulayan yasa
Technical
nail punch n. çivi zımbası
adjustable punch n. ayarlı panç
ball-lock punch n. bilya kilitlemeli zımba
zone punch n. bölge delgisi
ticket punch n. bilet zımbası
block punch n. blok zımba
ball-lock punch retainer n. bilya kilitlemeli zımba tutucusu
shaped punch n. biçimli zımba
hammer punch n. çekiçzımba
double punch n. çift delgi
punch down tool n. çakma aleti
drawing punch n. çekme zımbası
double-punch shearing n. çift delgili makaslama
output punch n. çıktı delgisi
multiple punch n. çoklu delgi
punch position n. delgi konumu
punch card machine n. delikli kart makinesi
centre punch n. delik mastarı
card punch operator n. delgi işletmeni
coining punch n. darp zımbası
punch press n. delme presi
hollow punch n. delik zımbası
punch card n. delgili kart
key punch n. delgi makinesi
blanking punch n. delme zımbası
punch die n. delme kalıbı
leather punch n. deri zımbası
punch card n. delikli kart
punch tape n. delikli şerit
punch knife n. delgi bıçağı
punch card accounting machine n. delikli kart hesap makinesi
punch holder shank with neck and flat n. düz ve boyunlu tip zımba tutucu sap
turret- type punch press n. döner başlıklı zımbalı basgaç
hand punch n. el zımbası
electronic calculating punch n. elektronik hesaplamalı delgileme
hand punch n. el delgisi
invalid punch n. geçersiz delgi
calculating punch n. hesaplamalı delgileme
function punch n. işlev delgisi
card punch machine n. kart delgi makinası
lower punch n. kalıbın alt bölümü
card punch buffer n. kart delgi makinası tamponu
paper tape punch n. kağıt bant delici
card punch n. kart delici
card punch n. kart delgi
card punch buffer n. kart delici tamponu
card punch machine n. kart delgi makinesi
off-punch n. kayık delgi
trimmer punch n. kırpma iticisi
hollow punch n. kaval zımba
pilot punch n. kılavuz delik zımbası
keyboard punch n. klavyeyle delgileme
hollow punch n. kovan zımba
leather punch n. kösele zımbası
centre punch n. merkez zımbası
read-punch unit n. okur-delgiler birim
centre punch n. nokta zımbası
eleven punch n. onbir delgisi
dot punch n. nokta zımbası
summary punch n. özet delgi
socket punch n. oyuk zımba
automatic punch n. otomatik delgi
automatic tape punch n. otomatik şerit delici
rivet-heading punch n. perçin başı zımbası
blunt punch n. perçin zımbası
rivet punch n. perçin zımbası
coining punch n. pul zımba
punch glass n. punç bardağı
punch bowl n. punç kasesi
digit punch n. sayı delgisi
cold punch n. soğuk zımba
stripper punch n. sıyırıcı zımba
punch press n. şekil vermek veya damgalamak için kalıp takılmış bir pres
tape punch n. şerit delici
tape punch n. şerit delgileyici
gang punch n. takım delgi
spot punch n. tek delgi makinesi
gang punch n. takım zımba
spot punch n. tekli delgi makinesi
off-punch n. yanlış delgi
y punch n. y delgi
punch test n. zımba deneyi
punch nut n. zımba somun
punch press n. zımba basgacı
punch press n. zımba presi
punch holder n. zımba tutucu
punch holder shank n. zımba tutucu sap
centre punch marks n. zımba işareti
punch method n. zımba metodu
punch press n. zımba pres
punch holder shanks n. zımba tutucu saplar
k-punch n. x deliği
round punch n. yuvarlak zımba
punch radius n. zımba yarıçapı
bell punch n. zilli bilet makinesi
belt punch n. kayış zımba
belt punch n. deri gibi malzemelerde delik açmak için kullanılan zımba
punch press v. metal kesmek
prick-punch v. zımbalamak
Computer
card punch n. delgi makinesi
zone punch n. bölge delgisi
double punch n. çift delgi
output punch n. çıktı delgisi
multiple punch n. çoklu delgi
punch card n. delikli kart
punch knife n. delgi bıçağı
punch position n. delme konumu
punch position n. delgi konumu
punch card n. delgili kart
punch tape n. delikli şerit
hole punch unit n. delik zımba birimi
hole punch n. delik zımbası
card punch operator n. delgi işletmeni
hand punch n. el delgisi
electronic calculating punch n. elektronik hesaplamalı delgileme
invalid punch n. geçersiz delgi
calculating punch n. hesaplamalı delgileme
function punch n. işlev delgisi
card punch n. kart delici
card punch machine n. kart delgi makinesi
card punch buffer n. kart delgi makinesi tamponu
paper tape punch n. kağıt bant delici
card punch buffer n. kart delici tamponu
keyboard punch n. klavyeyle delgileme
read-punch unit n. okur’-delgiler birim
eleven punch n. onbir delgisi
twelve punch n. on iki deliği
automatic tape punch n. otomatik şerit delici
automatic punch n. otomatik delgi
automatic punch n. özdevimli delgi
summary punch n. özet delgi
digit punch n. sayı delgisi
tape punch n. şerit delgileyici
tape punch n. şerit delici
gang punch n. takım delgi
y punch n. y delgi
punch unit n. zımba birimi
x-punch n. x deliği
key punch n. kart delici
key punch n. verinin delikli kart ve kağıt bantlara aktarılmasını sağlayan manuel çalışan tuşlu bir cihaz
key punch v. delgi makinesi kullanarak veriyi bilgisayara girmek
Informatics
card punch n. kart delgi
Electric
zone punch n. bölge deliği
electronic calculated punch n. elektronik kart okuyucu ve delici
Mechanic
center punch n. nokta zımbası
eyelet punch n. delik açma makinesi
eyelet punch n. kuş gözü basma makinesi
Textile
needle punch n. bir iğneleme tekniği
needle punch n. ince dokuma iğneleme aleti
needle punch n. nakış makinesi
hollow punch n. zımba
Construction
punch list n. eksikler tutanağı listesi
Automotive
aligning punch n. ayar zımbası
gasket punch n. conta delik zımbası
hole punch n. delik zımbası
pin punch n. düz pim zımba
soft punch n. işaret zımbası
wad punch n. konik kayış zımbası
drift punch n. konik pim zımba
centre punch n. merkezleme zımbası
center punch n. nokta zımba
rivet punch n. perçin zımbası
brass punch n. pirinç zımba
pin punch n. pim zımbası
drift punch n. zımba
center punch n. zımba
Medical
murphy's punch sign n. kosto vertebral açı hassasiyeti
punch biopsy n. punch biyopsi
punch-drunk syndrome n. pugilistik demans
Gastronomy
punch cup n. kulplu panç bardağı
fruit punch n. meyveli içki
planter's punch n. rom, limon suyu ve şekerle yapılan bir tür kokteyl
fish house punch n. rom ve brendi ile hazırlanan şekerli bir içecek türü
roman punch n. dondurulup buz şeklinde servis edilen meyveli kokteyl
Breeding
suffolk punch n. suffolk koyunu
suffolk punch n. suffolk atı
suffolk punch n. suffolk ırkı hayvan
toe-punch v. ayak parmakları arasındaki perdeye delik açarak (kümes hayvanını) işaretlemek
Apiculture
queen-cell punch n. ana gözü zımbası
Geology
block punch index test n. makaslama indeks deneyi
Military
personnel status punch card n. personel durum kartı
Hunting
punch out from n. omuzdan atış
punch out from v. silahı omuza koyup ateş etmek
Sport
counter punch n. kontra vuruş
Boxing
punch bag n. antrenman torbası
uppercut punch n. aparkat
straight punch n. direkt yumruk
punch bag n. kum torbası
right straight punch n. sağ direkt
right hook punch n. sağ kroşe
left straight punch n. sol direkt
left hook punch n. sol kroşe
kidney punch n. rakibin bel kısmına atılan kural dışı yumruk
knockout punch n. nakavt eden yumruk
knockout punch n. rakibin devam etmesini engelleyen bitirici sert yumruk
sunday punch n. nakavt eden yumruk
sunday punch n. rakibin devam etmesini engelleyen bitirici sert yumruk
ko punch n. nakavt eden yumruk
ko punch n. rakibin devam etmesini engelleyen bitirici sert yumruk
body punch n. boksta rakibin vücuduna yapılan vuruş
bolo punch n. bir tür aparkat
one-two punch n. çift yumruk
kidney punch v. rakibin bel kısmına kural dışı yumruk atmak
Slang
bunch punch n. grup seks
bunch punch n. bir kadına birden çok erkeğin tecavüz etmesi
spiked punch n. alkollü meyve kokteyli
punch-drunk love n. aşk sarhoşu
sucker punch n. beklenmedik bir anda atılan yumruk
sunday punch n. ağır darbe
sunday punch n. güçlü darbe
sunday punch n. birini yere yığabilecek kadar güçlü yumruk/darbe
sunday punch n. yıkıcı zarar veren darbe/söylem/hareket
sunday punch n. ezici darbe/söylem/hareket
sunday punch n. harap edici darbe/söylem/hareket
sunday punch n. sert darbe
sunday punch n. birinin en iyi/güçlü yumruğu
sunday punch n. birinin tüm gücüyle attığı yumruk/vurduğu darbe
bunch-punch n. grup seks
bunch-punch n. bir kadınla birden çok erkeğin ilişkiye girmesi
bunch-punch n. bir kadına birden çok erkeğin tecavüz etmesi
punch someone's lights out v. bir yumrukla devirmek
punch someone v. birine yumruk atmak
punch the clown v. çavuşu tokatlamak
punch someone's lights out v. kodu mu oturtmak
pack a punch v. kodu mu oturtmak
punch the clown v. otuz bir çekmek
punch down v. aşağılamak
punch down v. aşağılayıcı şaka yapmak
punch down v. küçük düşürücü espri yapmak
punch down v. küçümsemek
punch down v. alay etmek
punch down v. tiye almak
punch out v. askeri uçaktan atlamak