hit - Turco Inglés Diccionario
Historia

hit

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Significados de "hit" en diccionario turco inglés : 182 resultado(s)

Inglés Turco
Common Usage
hit n. çarpma
hit v. çarpmak
hit v. vurmak
hit v. isabet etmek
General
hit n. çıkış
hit n. taş
hit n. şans
hit n. başarı
hit n. sükse
hit n. yerinde söz
hit n. laf çaktırma
hit n. vurgun
hit n. yakalama
hit n. darbe
hit n. isabet
hit n. hedefe ulaşma
hit n. çok sevilen
hit n. vuruş
hit n. vurma
hit n. muvaffakiyet
hit n. başarılı vuruş
hit n. başarılı atış
hit n. başarılı girişim
hit n. uygun söz
hit n. faydalı yorum
hit n. dikkat çekici başarı
hit n. talih
hit n. çok popüler şey
hit n. çok keyifli etkinlik
hit n. çok başarılı olan şey
hit n. kumarda kazanma
hit n. başarı
hit n. saldırı
hit n. test setindeki tahmini doğru cevap
hit n. (yasadışı bir iş için) gizlice buluşma
hit n. ses getiren
hit n. izlenme
hit n. sonuç
hit n. suikast
hit v. patlatmak
hit v. koyulmak
hit v. varmak
hit v. ulaşmak
hit v. isabet ettirmek
hit v. bulmak
hit v. yumruk atmak
hit v. üzmek
hit v. sopa ile vurmak
hit v. olmak
hit v. yaralamak
hit v. isabet etmek
hit v. denk getirmek
hit v. sarsmak
hit v. uyuşmak
hit v. erişmek
hit v. uymak
hit v. vurulmak
hit v. saldırmak
hit v. vurmak
hit v. rast gelmek
hit v. darbe indirmek
hit v. kötü etkilemek
hit v. kötü etkilenmek
hit v. kart dağıtmak
hit v. (istenen bir şeyi) başarmak
hit v. (birinin) bir anda karşısına çıkmak
hit v. başına gelmek
hit v. uymak
hit v. doğru tahmin etmek
hit v. acı çektirmek
hit v. yer almak
hit v. (birine başka bir şey) vermek
hit v. bulmak
hit v. karşılaşmak
hit v. aynını yapmak
hit v. denk gelmek
hit v. füzeyle vurmak
hit v. (bir seviyeye) ulaşmak
hit v. aşırı derecede tüketmek
hit v. hedefi vurmak
hit v. (istenmeyen) cinsel ilgi göstermek
hit v. talep etmek
hit v. istemek
hit v. talepte bulunmak
hit v. eleştirmek
hit v. tenkit etmek
hit v. (bir seviyeye) ulaşmak
hit v. vurgulamak
hit v. (haberlerde) yer bulmak
hit v. kavramak
hit v. başka bir kart vermek
hit v. başka bir kartı olmak
hit v. (pokerde) açmak için gerekli kartları çekmek
hit v. el koymak
hit v. (pokerde) değerli bir kart çekmek
hit v. açıkta kalan taşı vurmak
hit v. kendini yönlendirmek
hit v. (piyangoyu) kazanmak
hit v. sayı yapmak
hit v. kendini istikrarlı bir şekilde bir işe vermek
hit v. uyuşturucu vermek
hit v. aniden saldırmak
hit v. (tavlada) rakibin taşını almak
hit v. (belirli bir seviyeye) ulaşmak
hit v. erişmek
hit v. yayınlanmak
hit v. (belaya) çatmak
hit v. yolculuğa çıkmak
hit v. yola koyulmak
hit v. topa vurmak
hit v. basmak
hit v. suya düşmek
hit v. fark etmek
hit v. gelmek
hit v. (koku vb.) çarpmak
hit v. hasar vermek
hit adj. çok başarılı
hit adj. çok popüler (film, kayıt)
hit abrev. yüksek yoğunluklu aralıklı antrenman
hit abrev. yüksek yoğunluklu antrenman
Irregular Verb
hit v. hit - hit
Colloquial
hit n. aşırı ilgi gören kimse
hit n. aşırı ilgi gören şey
hit n. talih kuşu
hit v. ödül kazanmak
hit v. bir anda hatırlamak
hit v. aklına gelmek
hit v. elde etmek
hit v. doğru bir şekilde göstermek
hit v. aniden düşmek
hit v. aniden gitmek
Technical
hit n. darbe
hit n. kaydı bulma
hit n. vurma
hit n. vuruş
hit v. çarpmak
hit v. düğmeye basmak
hit v. vurmak
Computer
hit n. isabet
hit n. kaydı bulma
hit n. yakalama
hit n. vurgun
hit n. ağ üzerinden internet sitesine yapılan bağlantı
hit n. internet sitesine tek seferlik giriş
hit n. bellek yuvasındaki bir veriyi başarılı bir şekilde tespit etme
hit v. kullanmak
hit v. bağlamak
hit v. bağlanmak
Marine
hit v. ısırmak
hit v. olta yemini almak
Physics
hit n. çarpışma
Literature
hit v. (yazar) yayınlanmak
hit v. yayınlanma fırsatı elde etmek
Sport
hit n. rakiple kasten çarpışma
hit n. beyzbol vuruşu
hit n. başarılı maç
hit n. vurucunun topa vurduktan sonra toptan önce birinci kaleye ulaşması
hit v. başarılı atış yapmak
hit v. başarılı manevra yapmak
hit v. atılan topu veya hokey pakını yakalamak
hit v. atış yaparak sayı kazanmak
hit v. sayı yapmak
hit v. skor kazanmak
hit v. oyunda veya yarışmada kazanmak için hedefe ulaşmak
hit v. hedefi tutturmak
hit v. (oyunda) başarılı olmak
Volleyball
hit n. smaç
Music
hit v. enstrümanların tuşlarına veya tellerine basarak yaratmak
Printery
hit n. baskı
hit n. basım
Engineering
hit v. silindirlerde hava ve yakıt karışımı yakmak
Slang
hit n. fırt
hit n. suikast
hit n. voli
hit n. bir doz uyuşturucu
hit n. bir nefes tütün
hit n. yeraltı örgütü tarafından planlanıp işlenen cinayet
hit n. suikastçı
hit v. suikast yapmak
hit v. aşırı içki içmek
hit v. piyango kazanmak
hit v. şans oyunu kazanmak

Significados de "hit" en diccionario inglés turco : 2 resultado(s)

Turco Inglés
General
hit superhot adj.
Slang
hit superfly adj.

Significados de "hit" con otros términos en diccionario inglés turco: 500 resultado(s)

Inglés Turco
General
hit man n. kiralık katil
three base hit n. üç adım vuruşu
meteor hit n. meteor çarpması
meteor hit n. göktaşı çarpması
hit list n. ölüm listesi
hit list n. kara liste
hit-off n. taklit
hard-hit n. ağır hasar görmüş
hit ratio n. yakalama oranı
box-office hit n. kapalı gişe oynayan film/oyun
hit single of the album n. albümün çıkış parçası
smash hit n. ses getiren liste başı şarkı/parça
hit-and-run accident n. arabayla çarpıp kaçma
hit song n. hit şarkı
car hit n. araba çarpması
hit squad n. suikast timi
hit squad n. zor bir görevi yerine getirmek için kurulmuş ekip
a huge hit n. çok popüler
hit [obsolete] n. ani düşünce değişikliği
hit list n. bağış listesi
hit list n. hedef listesi
hit list n. düşman listesi
hit man n. sağ kol
hit man n. yandaş
hit man n. mürit
hit-off n. iyi taklit
hit-off n. iyi tasvir
hit squad n. diğer insanlara fiziksel zarar veren çete
bona fide hit n. organik başarı
bona fide hit n. hiçbir manipülasyona uğramadan kritik ve finansal başarıya ulaşmış film, dizi veya şarkı
be hit v. vurulmak
hit the booze v. içki içmek
make a hit v. tutulmak
be hit v. isabet almak
hit bottom v. dibe vurmak
hit the bottle v. kendini içkiye vermek
hit with the shoulder v. omuzlamak
hit below the belt v. kalleşlik etmek
hit the mark v. başarmak
hit out v. yumruk atmak
hit the mark v. isabet ettirmek
make a hit with somebody v. olumlu bir izlenim bırakmak
hit the top v. zirve yapmak
hit it off with v. gül gibi geçinmek
hit the mark v. hedefi vurmak
hit the booze v. alem yapmak
hit below the belt v. kahpelik etmek
hit back v. karşılık vermek
hit the roof v. barut kesilmek
hit it off v. uyuşmak
hit off v. ortaya çıkarmak
hit the target v. rast gelmek
make a hit v. çok beğenilmek
hit the top v. zirveye çıkmak
hit the hay v. yatmak
hit the mark v. tahmini doğru olmak
hit it off with v. arası iyi olmak
hit it off v. iyi geçinmek
hit on a good idea v. aklına parlak bir fikir gelmek
cause to hit the mark v. rast getirmek
be hit for six v. darbe yemek
(prices) hit the ceiling v. tavana vurmak (fiyatlar)
hit back v. misilleme yapmak
hit somebody for six v. darbe vurmak
hit off v. kısaca anlatmak
hit it off v. anlaşmak
hit home v. can evinden vurmak
make a hit v. olumlu bir izlenim bırakmak
hit the spot v. canına değmek
hit off v. taklit etmek
hit the mark v. rast gelmek
hit a target v. denk getirmek
hit at v. sataşmak
hit at v. saldırmak
hit it off v. arası iyi olmak
hit the glasses v. kadeh tokuşturmak
hit the bottle v. kendini alkole vermek
hit it off v. gül gibi geçinmek
hit the jackpot v. turnayı gözünden vurmak
hit it off with v. iyi geçinmek
hit below the belt v. haksızlık etmek
hit off v. keşfetmek
hit upon v. rastgele bulmak
make a hit v. üstün başarı sağlamak
hit out v. yumruklamak
hit on the right answer quickly v. cevabı yapıştırmak
hit the ground v. yere çarpmak
hit the jackpot v. umulmadık bir anda başarı kazanmak
hit the top v. bir numara olmak (müzik listelerinde)
hit the mark v. isabet etmek
hit hard v. sertçe vurmak
hit rock bottom v. çok moralsiz hissetmek
hit rock bottom v. en alt seviyeye düşmek
hit rock bottom v. kendini çok şanssız hissetmek
hit a raw nerve v. bamteline basmak
be hard hit by v. bir şeyin çok zararını görmek
hit it off with somebody v. ısınmak
hit it off with somebody v. kanı kaynamak
hit it off with somebody v. anlaşmak
hit the jackpot v. başarmak
hit pay dirt v. başarı göstermek
hit pay dirt v. başarmak
hit the jackpot v. başarı göstermek
hit pay dirt v. turnayı gözünden vurmak
hit the jackpot v. büyük ikramiyeyi yakalamak
hit the bullseye v. büyük ikramiye kazanmak
hit the bullseye v. umulmadık bir anda başarı kazanmak
hit the bullseye v. aşığı cuk oturmak
hit the bullseye v. vurgun vurmak
hit the bullseye v. turnayı gözünden vurmak
hit the bullseye v. köşe olmak
hit the bullseye v. büyük bir başarı kazanmak
hit the shelves v. raflardaki yerini almak (kitap/kaset)
(a car) to hit v. araba çarpmak
hit on v. kazara bulmak
hit a truck coming in the opposite direction v. karşı yönden gelen kamyona çarpmak
hit a vehicle coming in the opposite direction v. karşı yönden gelen araca çarpmak
hit a vehicle coming in the opposite direction v. karşı yönden seyreden araca çarpmak
hit a truck coming in the opposite direction v. karşı yönden seyreden kamyona çarpmak
hit a car coming in the opposite direction v. karşı yönden seyreden arabaya çarpmak
hit a car coming in the opposite direction v. karşı yönden gelen arabaya çarpmak
hit a truck coming in the opposite direction v. karşı yönden seyreden bir kamyona çarpmak
hit the target v. hedefi tutturmak (kurşun vb)
hit with a stick v. sopayla vurmak
hit from behind v. arkadan çarpmak
hit the peak v. zirveye oturmak
(an idea) hit someone v. aklına bir fikir gelmek
(an idea) hit someone v. fikir gelmek
hit target v. hedefi vurmak
hit the button v. düğmeye basmak
hit the button v. butona basmak
hit the fan v. toplumsal bir sorun haline gelmek
hit the fan v. ayyuka çıkmak
hit the fan v. toplumsal bir sorun halini almak
hit one's stride v. en yüksek dereceyi elde etmek
hit one's stride v. en yüksek hıza ulaşmak
hit the sack v. yatmak
hit the sack v. kafayı vurup yatmak
make a hit with someone v. birinin gönlünü hoş etmek
hit on v. tesadüfen bulmak
hit out v. şiddetle eleştirmek
hit out v. saldırmak
hit it off v. kanı kaynamak
hit the ceiling v. çılgına dönmek
hit the roof v. çılgına dönmek
career off the road and hit a tree v. yoldan çıkıp ağaca çarpmak
get hit by a falling-bullet from a celebratory gun fire v. maganda kurşununa kurban gitmek
(car) hit the pole v. (araba) direğe çarpmak
hit a kid crossing the street v. karşıdan karşıya geçen çocuğa çarpmak
hit the headlines v. manşetlerden düşmemek
hit the headlines v. manşetlerden inmemek
hit the nail right on the head v. kafasına çivi çakmak
hit the wall v. duvara çarpmak
hit the ditch v. çukura girmek (araba ile)
hit at the wall v. duvara çarpmak/vurmak
hit back at someone v. birine vurarak karşılık vermek
take a hit v. burnundan solumak
hit record high v. tavan yapmak
hit record high v. rekor/en yüksek seviyede olmak
hit record high v. (fiyat vb.) rekor seviyeye çıkmak/ulaşmak
hit adolescence v. ergenliğe girmek
hit a checker v. (tavlada) pul kırmak
hit the marketplace v. piyasaya çıkmak
hit a problem v. bir sorun ile karşılaşmak
hit a policeman v. polis memuruna vurmak
hit the heels of your heels together v. topuklarını birbirine vurmak
hit [dialect] v. hemfikir olmak
hit [dialect] v. mutabık olmak
hit out v. vurmaya çalışmak
hit the jackpot v. vurgun vurmak
hit the marketplace v. piyasaya sürülmek
hit and run adj. çarpıp kaçan
hit or miss adj. gelişigüzel
hit or miss adj. rasgele
hit-and-run adj. çarpıp kaçan (şoför)
hit-and-miss adj. gelişigüzel
hit-or-miss adj. tesadüfi
hit-or-miss adj. gelişigüzel
worst-hit adj. (bir doğal afette) en çok zarar gören
hunger-hit adj. açlığın etkilediği
hunger-hit adj. açılığın vurduğu
hard-hit adj. kuvvetli bir şekilde vurulmuş
hard-hit adj. ağır zorluklar içinde
hit. adj. çok popüler olmuş
hit. adj. çok ünlü olmuş
hit-and-miss adj. bazen başarılı bazen başarısız olan
hit-and-run adj. ani
hit-and-run adj. hızlıca olup biten
hit-and-run adj. çarpıp kaçan
hit-and-run adj. çarpıp kaçan sürücünün sebep olduğu (kaza)
hit-or-miss adj. tutarsız
hit-or-miss adj. öngörülemeyen
hit-or-miss adj. kararsız
hit-or-miss adj. değişen
hit-or-miss adv. neticesini düşünmeden
hit-or-miss adv. rastgele
hit-and-miss adv. rastgele
hit-or-miss adv. dikkatsizce
hit [dialect] pron. o
hit [dialect] pron. cinsiyetsiz üçüncü şahıs
hit a man when he's down! interj. vur abalıya!
Phrasals
hit off v. ustaca hicvetmek
hit on v. beklenmedik bir şekilde keşfetmek
hit out v. şans eseri yapmak
hit off v. hazırcevaplıkla alt etmek
hit out v. rastgele vuruşlarla saldırmak
hit on v. tesadüfen bulmak
hit on v. cinsel yönden yakınlaşmaya çalışmak
hit off v. geçinmek
hit on v. tavlamaya uğraşmak
hit off v. uyum içinde olmak
hit on somebody v. birine yazmak
hit someone with something v. birine büyük bir ceza kesmek
hit someone with something v. birine bir haberi patlatmak
hit on something v. bir şey bulmak/keşfetmek
hit someone with something v. birini bir haberle şaşırtmak
hit someone v. birine vurmak
hit something off v. bir şeye başlamak
hit out for something v. bir şey için yola çıkmak
hit on v. birisine asılmak
hit someone with something v. birine bir şey ile vurmak
hit on someone v. birine yazmak
hit on someone v. birine askıntı olmak
hit on someone v. birine asılmak
hit upon something v. bir şey bulmak/keşfetmek
hit something off v. bir şeyi başlatmak
hit out for something v. şiddetle saldırmak
hit against v. (kapı vb) birine çarpmak
hit upon someone or something v. birine/bir şeye vurmak
hit upon someone or something v. birine/bir şeye çarpmak
hit upon someone or something v. birini/bir şeyi keşfetmek
hit upon someone or something v. birinin/bir şeyin farkına varmak
hit on someone or something v. birine/bir şeye vurmak
hit on someone or something v. birine/bir şeye çarpmak
hit on someone or something v. birini/bir şeyi keşfetmek
hit on someone or something v. birinin/bir şeyin farkına varmak
hit someone (or an animal) on something v. birinin (veya bir hayvanın) bir yerine vurmak
hit someone (or an animal) on something v. birinin (veya bir hayvanın) bir yerine çarpmak
hit on v. bir yerine vurmak
hit on v. bir yerine çarpmak
hit on v. keşfetmek
hit on v. farkına varmak
hit someone with something v. birine bir fikir sunmak
hit someone with something v. birine bir plan/teklif sunmak
hit upon (something) v. (bir şeyin) bir yerine vurmak
hit upon (something) v. (bir şeyin) bir yerine çarpmak
hit on (something) v. (bir şeyin) bir yerine vurmak
hit on (something) v. (bir şeyin) bir yerine çarpmak
hit upon someone or something v. (bir şeye) odaklanmak
hit upon someone or something v. (bir şeyi) ele almak
hit upon someone or something v. (bir şeyden) söz etmek
hit upon someone or something v. (bir şeyden) bahsetmek
hit upon someone or something v. (bir şey) üzerinde durmak
hit on someone or something v. (bir şeye) odaklanmak
hit on someone or something v. (bir şeyi) ele almak
hit on someone or something v. (bir şeyden) söz etmek
hit on someone or something v. (bir şeyden) bahsetmek
hit on someone or something v. (bir şey) üzerinde durmak
hit it up v. terk etmek
hit it up v. hızla gerçekleştirmek
hit off [obsolete] v. taklidini yapmak
hit on v. doğru tahmin etmek
hit on v. (cevabı) bulmak
hit on v. icat etmek
hit (someone or something) with (something) v. (birine/bir şeye bir şeyle) vurmak
hit (someone or something) with (something) v. (birini/bir şeyi) bir cezaya çarptırmak
hit (someone or something) with (something) v. (birine/bir şeye) ceza kesmek
hit (someone) with (something) v. (birini kötü bir haberle) vurmak
hit (someone) with (something) v. (birine kötü bir haber) vermek
hit (someone) with (something) v. (birine kötü haberi) patlatmak
hit against (someone or something) v. (birine/bir şeye) çarpmak
hit at (someone or something) v. (birine/bir şeye) vurmak/saldırmak
hit back (at someone or something) v. (birine/bir şeye şiddetle, olumsuz şekilde) karşılık vermek
hit back (at someone or something) v. (birinin/bir şeyin) saldırısına karşılık vermek
hit back (at someone or something) v. (birine/bir şeye) karşılık olarak saldırmak/vurmak
hit off v. -e vurmak
hit off v. '-e çarpmak
hit off v. vurup uçurmak
hit off v. vurup/çarpıp düşürmek
hit off v. birini internet ağından düşürmek
hit off v. birinin internet bağlantısını koparmak/kesmek
hit off v. birinin internet servis bağlantısını koparmak
hit out for (some place) v. (bir yere) doğru yola çıkmak/koyulmak
hit someone for something v. birinden bir şey istemek
hit someone for something v. birinin bir şey için (yardım, destek) başvurmak
hit someone (up) for something v. birinden bir şey istemek
hit someone (up) for something v. birinin bir şey için (yardım, destek) başvurmak
hit up for v. (para, yardım) istemek
hit with v. bilgi vermek
hit with v. (para) ödetmek
hit with v. (para cezasına) çarptırmak
hit with v. ile uğraşmak
hit with v. ile başa çıkmak
hit with (something) v. (bilgi) vermek
hit with (something) v. (para) ödetmek
hit with (something) v. (para cezasına) çarptırmak
hit with (something) v. ile uğraşmak
hit with (something) v. ile başa çıkmak
Proverb
a hit dog will holler yarası olan gocunur
Colloquial
a hit maker n. hit şarkı yapan/hazırlayan/besteleyen kimse
hit-or-miss n. şansa bağlı durum
sleeper hit n. beklenmedik bir şekilde başarıya ulaşan yapım
hit big v. çok büyük ya da olağanüstü başarı yakalamak
hit big v. voliyi vurmak
hit big v. rağbet görmek
hit big v. tutulmak
hit big v. başarı sağlamak
hit big v. büyük başarı sağlamak
hit big v. muvaffak olmak
hit it big v. çok büyük ya da olağanüstü başarı yakalamak
hit it big v. voliyi vurmak
hit it big v. rağbet görmek
hit it big v. tutulmak
hit it big v. başarı sağlamak
hit it big v. büyük başarı sağlamak
hit it big v. muvaffak olmak
hit the sauce v. alkol tüketmek
hit the sauce v. içki içmek
hit the sauce v. demlenmek
hit the sauce v. kafayı çekmek
hit the sauce v. piyizlenmek
hit off v. aynısını yapmak
hit one’s head on the sink v. başını küvete/lavaboya çarpmak
hit the sack v. devrilmek
hit the big time v. çok başarılı olmak
hit the big time v. çok parası olmak/para kazanmak
hit the hay v. devrilmek
hit up the clubs v. gece kulübünde takılmak
hit up the clubs v. gece kulübüne gitmek
hit it off v. iyi geçinmek
hit the table v. masaya vurmak
hit the headlines v. manşetlere yerleşmek
hit the news v. manşetlere yerleşmek
hit off v. kopya etmek
hit the streets v. sokaklara dökülmek
hit the streets v. sokağa dökülmek
hit it with something hard v. sert bir şeyle vurmak
hit a traffic jam v. trafiğe takılmak
hit off v. taklit etmek
hit the hay v. yatmak
hit the sack v. uyumak
hit the gym v. vücut çalışmak için spor salonuna gitmek
hit the sack v. yatmak
hit the hay v. uyumak
hit it off v. yıldızı barışmak
take a hit v. darbe almak
take a hit v. olumsuz etkilenmek
hit me on the hip v. biriyle cep telefonundan/çağrı cihazından iletişim kurmak
hit a home run v. beysbol veya softbolda topu, dört kaleyi de alıp sayı yapmaya izin verecek şekilde iç sahanın dışına vurmak
hit a home run v. sayı turu vuruşu yapmak
hit a home run v. sayı kazandıran vuruş yapmak
hit it v. bir şeyi (makine, cihaz) başlatmak/çalıştırmak
hit it v. bir şeyi yapmaya başlamak
hit it v. düğmeye basmak
hit it v. başlama düğmesine basmak
hit me v. yirmi bir oyununda kağıt dağıtan kişiden kart istemek
hit me v. (kart ver yirmi bir oyununda kağıt dağıtan kişiden kart isterken)
hit me v. kart gönder (yirmi bir oyununda kağıt dağıtan kişiden kart isterken)
hit me v. kart alayım (yirmi bir oyununda kağıt dağıtan kişiden kart isterken)
hit me (right) in the feels v. hislerine dokunmak
hit me (right) in the feels v. duygulandırmak
hit shops v. dükkanlara gelmek
hit shops v. dükkanlarda satışa sunulmak
hit shops v. dükkanlarda mevcut olmak
hit shops v. dükkanlarda satışa girmek
hit the rock [us] v. yumruk tokuşturmak
hit the rock [us] v. (bir şeyi kutlamak için veya arkadaşlık, birlik, anlaşma göstergesi olarak) yumruklarını birbirine vurmak
hit the rocks v. zor/sıkıntılı bir noktaya gelmek
hit the rocks v. dibe vurmak
make a hit v. başarıya ulaşmasını sağlamak
make a hit v. başarıya ulaştırmak
make a hit v. büyük çıkış yaptırmak
make a hit v. patlatmak (başarıya ulaştırmak)
make a hit v. hit yapmak
make a hit v. çok büyük başarı elde etmek
make a hit v. hit olmak
make a hit v. zirveye çıkmak
make a hit v. çok başarılı olmak
be a hit v. çok büyük başarı elde etmek
be a hit v. hit olmak
be a hit v. zirveye çıkmak
be a hit v. çok başarılı olmak
take a hit v. büyük kayıplar vermek
take a hit v. ağır kayıplara uğramak
take a hit v. kötü şekilde etkilenmek
take a hit v. tahrip edilmek
take a hit v. zarar görmek
take a hit v. kötü etkilenmek
take a hit v. darbe almak
to hit the bookstands v. (kitap) yayımlanmak
hit on someone v. birine yürümek
hit [us/canada] v. -den talep etmek
hit [us/canada] v. '-den istemek
hit in v. (birinin bir yerine) vurmak
hit it up (with someone) v. (biriyle) samimiyet kurmak
hit it up (with someone) v. (biriyle) flört etmek
hit it up (with someone) v. (biriyle) arkadaşlık/ilişki kurmak
hit it up (with someone) v. (biriyle) yakınlaşmak
hit it up (with someone) v. (biriyle) eğlenceli/hoş vakit geçirmek
hit it up (with someone) v. (biriyle) takılmak
hit on (one) v. (birine) kur yapmak
hit on (one) v. (biriyle) flört etmek
hit on (one) v. (birine) yazmak
hit on (one) v. (birine) asılmak
hit on (one) v. (birine) yavşamak
hit somebody/something hard v. birini/bir şeyi derinden sarsmak/yaralamak
hit somebody/something hard v. birini/bir şeyi çok etkilemek
pinch-hit v. ihtiyaç anında başkasının yerine geçmek
hit different v. farklı gelmek
hit different v. daha değişik gelmek
hit different v. duygusal gelmek
hit hard v. duygusal gelmek
hit a low v. çakılmak
hit a low v. dibi görmek
hit it off adj. samimi
hit the gas expr. bas gaza
panic hit me expr. bir anda panikledim
hit the gas! expr. bas gaza!
hit it expr. bas gaza
hit me up expr. bana haber ver
hit the gas! expr. gazı kökle!
hit the gas! expr. gazla!
don’t let the door hit you on the way out expr. hiç durma! ne bekliyorsun?
hit it expr. gazla
hit the gas! expr. gaza bas!
suddenly fat hit the fire expr. işler aniden sarpa sardı
don't let the doorknob hit you where the dog should have bit you expr. hemen çık git
don't let the doorknob hit you where the dog should have bit you expr. kapı dışarı edilmeden çık git
don't let the doorknob hit you where the dog should have bit you expr. derhal burayı terk et
don't let the doorknob hit you where the dog should have bit you expr. gözüm görmesin
don't let the doorknob hit you where the dog should have bit you expr. defol git
hit me on the hip expr. beni çağrı cihazımdan ara
hit it expr. başlat
hit it expr. düğmeye bas
hit it expr. bas düğmeye
hit me expr. çak bir beşlik
hit me expr. çak
hit me expr. bana bir kart daha (kumarda)
hit me expr. bir kart daha ver (kumarda)
hit me expr. bir kart daha gönder (kumarda)
hit me expr. bir kart daha alayım (kumarda)
hit me again expr. bana bir kart daha (kumarda)
hit me again expr. bir kart daha ver (kumarda)
hit me again expr. bir kart daha gönder (kumarda)
hit me again expr. bir kart daha alayım (kumarda)
hit me expr. tekrar doldur (içki)
hit me expr. bir daha doldur (içki)
hit me expr. bardağımı yeniden doldur (içki)
hit me on the hip expr. beni cepten ara
hit me on the hip expr. bana cepten ulaş
hit me on the hip expr. beni çağrı cihazından ara
hit me on the hip expr. bana çağrı cihazından ulaş
hmu (hit me up) expr. bana haber ver
hmu (hit me up) expr. beni ara
hmu (hit me up) expr. benimle iletişime/irtibata geç
hmu (hit me up) expr. bana ulaş
take two and hit to right [old-fashioned] [us] expr. ne bileyim
(it's) time to hit the road expr. gitme zamanı
(it's) time to hit the road expr. yola koyulma/çıkma vakti
(it's) time to hit the road expr. ayrılma zamanı
(one) (had) better hit the road expr. (birinin) gitmesi gerek
(one) (had) better hit the road expr. (birinin) yola çıkması gerek
(one) (had) better hit the road expr. (biri) gitse iyi olur
(one) (had) better hit the road expr. (biri) yola koyulsa iyi olur
(one) (had) better hit the road expr. (biri) kalksa iyi olur
(one) (had) better hit the road expr. ayrılma/gitme zamanı geldi
(one) (had) better hit the road expr. yola koyulma zamanı geldi
don't let the door hit you where the good lord split you! expr. derhal burayı terk et!
don't let the door hit you where the good lord split you! expr. derhal çık git!
don't let the door hit you where the good lord split you! expr. oyalanmadan çık git!
don't let the door hit you where the good lord split you! expr. burada işin yok!
don't let the door hit you where the good lord split you! expr. arkana bile bakmadan çık git!
don't let the door hit you where the good lord split you! expr. gitmesi/gitmen isabet olur!
don't let the door hit you where the good lord split you! expr. durduğun kabahat!
don't let the door hit you where the good lord split you! expr. hiç durma!
don't let the door hit you where the good lord split you! expr. ne bekliyorsun?
don't let the doorknob hit you where the good lord split you! expr. derhal burayı terk et!
don't let the doorknob hit you where the good lord split you! expr. derhal çık git!
don't let the doorknob hit you where the good lord split you! expr. oyalanmadan çık git!
don't let the doorknob hit you where the good lord split you! expr. burada işin yok!
don't let the doorknob hit you where the good lord split you! expr. arkana bile bakmadan çık git!
don't let the doorknob hit you where the good lord split you! expr. gitmesi/gitmen isabet olur!
don't let the doorknob hit you where the good lord split you! expr. durduğun kabahat!
don't let the doorknob hit you where the good lord split you! expr. hiç durma!
don't let the doorknob hit you where the good lord split you! expr. ne bekliyorsun?
Idioms
smash hit n. büyük başarı
smash hit n. büyük sükse yapma
smash hit n. büyük başarı yakalama
smash hit n. büyük ses getirme
smash hit n. satış/gişe rekorları kırma
smash hit n. hit parça/şarkı
fat hit the fire n. işlerin aniden sarpa sarması
a hit list n. kara liste
a hit man n. kiralık katil
a hit list n. ölüm listesi
a one-hit wonder n. sadece tek bir şarkı ile ünlü olmuş sonradan unutulmuş kimse
a one-hit wonder n. tek atımlık barut
a hit man n. tetikçi
hit parade n. yıldızlar geçidi
hit parade n. yıldızlar listesi