Turco - Inglés
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Francés - Inglés
Español - Inglés
Inglés Sinónimo
Sinónimo
Sobre nosotros
Herramientas
Recursos
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
Apagar las luces
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Sinónimo
Herramientas
Sobre nosotros
Recursos
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
EN-TR
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Español - Inglés
Francés - Inglés
Inglés Sinónimo
Turco - Inglés
Francés - Inglés
Español - Inglés
Alemán - Inglés
Historia
sizi
Significados de
"sizi"
en diccionario inglés turco : 1 resultado(s)
Categoría
Turco
Inglés
General
1
General
sizi
you
pron.
Significados de
"sizi"
con otros términos en diccionario inglés turco: 181 resultado(s)
Categoría
Turco
Inglés
General
1
General
sabah uyandığınızda sizi yataktan çıkaran yaşama sevinci
ikigai (a reason for being)
n.
2
General
(fransızca) eğer sizi memnun ediyorsa
s'il vous plaît
expr.
Phrases
3
Phrases
büyük birader sizi izliyor
big brother is watching you
expr.
4
Phrases
ölüm sizi ayırana dek
till death do you part
expr.
5
Phrases
sizi gördüğüme sevindim
all the better for seeing you
expr.
6
Phrases
(bu yazı) sizi bilgilendirmek için
this is to inform you
expr.
7
Phrases
seni/sizi tamamen hezimete uğrattık
all your base are belong to us
expr.
8
Phrases
seni/sizi tamamen hezimete uğrattık
all your base are belong to us
expr.
9
Phrases
seni/sizi tamamen hezimete uğrattık
ba
abrev.
Colloquial
10
Colloquial
orada sizi bekleyen bir kadın var
a woman is waiting for you there
n.
11
Colloquial
(sonra) sizi arayabilir mi?
can I have (one) call you?
expr.
12
Colloquial
(sonra) sizi arasa olur mu?
can I have (one) call you?
expr.
13
Colloquial
(sonra) sizi arayabilir mi?
could I have someone call you?
expr.
14
Colloquial
(sonra) sizi arasa olur mu?
could I have someone call you?
expr.
15
Colloquial
birkaçımız sizi yemeğe çıkarmak istiyoruz
a few of us would like to take you to dinner
expr.
16
Colloquial
sizi buraya hangi rüzgar attı?
what good wind brings you here?
expr.
17
Colloquial
sizi buldum sanırım (19. yüzyıl'da afrika'da kaybolan iskoç kaşif david livingstone'u bulan h.m. stanley'in kayıp kaşifi ilk gördüğünde ağzından çıkan sözlere ithafen)
doctor livingstone, I presume?
expr.
18
Colloquial
sizi/seni biraz bekleteceğim
with you in a minute
expr.
19
Colloquial
sizi/seni biraz bekleteceğim
with you in a moment
expr.
20
Colloquial
(arabayla) seni/sizi bırakayım mı?
(can I) give you a lift?
expr.
21
Colloquial
(arabayla) sizi gideceğiniz yere kadar götüreyim mi?
(can I) give you a lift?
expr.
22
Colloquial
(arabayla) sizi gideceğiniz yere bırakabilir miyim?
(can I) give you a lift?
expr.
23
Colloquial
(sonra) sizi arayabilir mi?
could I have call you?
expr.
24
Colloquial
(sonra) sizi arasa olur mu?
could I have call you?
expr.
25
Colloquial
sizi arasın mı?
could I have call you?
expr.
26
Colloquial
sizi aratayım mı?
could I have call you?
expr.
27
Colloquial
sizi hatta bekletebilir miyim?
could you hold(, please)?
expr.
28
Colloquial
siz bizi aramayın biz sizi ararız
don't ring us, we'll ring you
expr.
29
Colloquial
sizi uzun zamandır görmüyorum
haven't seen you in a long time
expr.
30
Colloquial
sizi uzun zamandır görmüyorum
haven't seen you in a month of sundays
expr.
31
Colloquial
seni/sizi görmek güzeldi
it was nice to see you
expr.
Idioms
32
Idioms
işimiz bu! (görevimiz sizi mutlu etmek)
we aim to please
expr.
33
Idioms
sizi tenzih ederek
present company except
expr.
34
Idioms
(arabayla) seni/sizi bırakayım mı?
give you a lift
expr.
35
Idioms
(arabayla) sizi gideceğiniz yere bırakabilir miyim?
give you a lift
expr.
36
Idioms
(arabayla) sizi gideceğiniz yere kadar götüreyim mi?
give you a lift
expr.
Formal
37
Formal
sizi gördüğüme çok memnun olacağım
I shall be very charmed to see you
expr.
Speaking
38
Speaking
birinin/birilerinin sizi dinlemesini sağlamak
get someone to listen to you
v.
39
Speaking
affedersiniz sizi duyamıyorum
sorry I can't hear you
expr.
40
Speaking
arayacağız sizi
we will call you
expr.
41
Speaking
birileri sizi kolluyor
somebody's looking out for you
expr.
42
Speaking
ben sizi tanıyorum
I know who you are
expr.
43
Speaking
burada sizi görmek isteyen birisi var
there's someone here to see you
expr.
44
Speaking
ben eklemedim sizi
I did not add you
expr.
45
Speaking
haber hakkında gelişmeler elimize ulaştıkça sizi bilgilendireceğiz
we will stay with this story as it develops
expr.
46
Speaking
nereli olduğumuz sizi ne ilgilendiriyor?
what do you care where we're from?
expr.
47
Speaking
kimse sizi sorgulamıyor
no one's questioning you
expr.
48
Speaking
öğrenir öğrenmez sizi bilgilendireceğim
I will let you know as soon as I find out
expr.
49
Speaking
öğrenir öğrenmez sizi bilgilendireceğim
I will let you know as soon as I find it out
expr.
50
Speaking
niyetim sizi kırmak değildi
no offence meant
expr.
51
Speaking
nereli olduğum sizi ne ilgilendiriyor?
what do you care where I'm from?
expr.
52
Speaking
niyetim sizi kırmak değildi
no offense meant
expr.
53
Speaking
niyetim sizi üzmek değildi
it wasn't my intention to upset you
expr.
54
Speaking
niyetim sizi üzmek değildi
I didn't mean to upset you
expr.
55
Speaking
öğrenir öğrenmez sizi bilgilendireceğim
once I find out about it I'll keep you informed
expr.
56
Speaking
keşke sizi anlasam
I wish I could understand you
expr.
57
Speaking
öğrenir öğrenmez sizi bilgilendireceğim
I will let you know as soon as I figure out
expr.
58
Speaking
sizi nasıl tanıyacağım?
how will I know you?
expr.
59
Speaking
sizi hiç unutmayacağım
I will never forget you
expr.
60
Speaking
sizi rahatsız ettiğim için özür dilerim
I am sorry to bother you
expr.
61
Speaking
sizi ofisimde görebilir miyim?
can I see you in my office?
expr.
62
Speaking
sizi daha önce bir yerde gördüm mü?
haven't I seen you somewhere before?
expr.
63
Speaking
sizi ilgilendirmez
that's none of your concern
expr.
64
Speaking
sizi bırakayım mı diye sordu
he asked me if we needed a ride
expr.
65
Speaking
son zamanlarda hangi haber sizi üzdü?
what news recently upset you?
expr.
66
Speaking
sizi zor duruma soktum
I put you in a tricky situation
expr.
67
Speaking
sizi korkuttum mu?
did I frighten you?
expr.
68
Speaking
sizi yakından tanımak istiyorum
I want to get to know you
expr.
69
Speaking
sizi daha fazla tanımak isterim
I would like to know you more
expr.
70
Speaking
sizi zahmetten kurtarayım
I'll save you the trouble
expr.
71
Speaking
sizi daha önce bir yerde gördüm mü?
haven't I seen you somewhere before?
expr.
72
Speaking
sizi bekletmek istemezdim
I don't want to make you wait
expr.
73
Speaking
sizi tanımak istiyorum
I want to know you
expr.
74
Speaking
sizi biriyle tanıştırmak istiyorum
I would like to introduce you to someone
expr.
75
Speaking
sizi başka biri sandım
I thought you were someone else
expr.
76
Speaking
sizi görmek çok güzel
it is very nice to see you
expr.
77
Speaking
sizi çok zor duyuyorum
I can hardly hear you
expr.
78
Speaking
sizi asla unutmayacağım
I will never forget you
expr.
79
Speaking
sizi bekletmek istemezdim
I didn't mean to make you wait
expr.
80
Speaking
sizi bekliyoruz
we are waiting for you
expr.
81
Speaking
sizi güvenli bir yere götüreceğim
I'll take you someplace safe
expr.
82
Speaking
sizi kırmak istemedim
no offence meant
expr.
83
Speaking
sizi burada görmekten memnun olduk
we are glad to see you here
expr.
84
Speaking
sizi çıkaramadım
I can't quite place you
expr.
85
Speaking
sizi kullanıyorlar
they use you
expr.
86
Speaking
sizi burada göreceğimi tahmin etmezdim
I never thought I'd see you here!
expr.
87
Speaking
sizi bulmaya geldim
I come to find you
expr.
88
Speaking
sizi uzun zamandır görmüyorum
I haven't seen you in a long time
expr.
89
Speaking
sizi ne kadar çok sevdiğimi biliyor musun?
do you know how much I love you?
expr.
90
Speaking
sizi ofisine bağlıyorum
I'll put you through to his office
expr.
91
Speaking
sizi nasıl tanıyacağım?
how will I recognize you?
expr.
92
Speaking
sizi herşeyden çok seviyorum
I love you more than anything
expr.
93
Speaking
sizi arayacağız
we will call you
expr.
94
Speaking
sizi kocam sandım
I thought you were my husband
expr.
95
Speaking
sizi gördüğüme sevindim
nice to see you
expr.
96
Speaking
sizi seviyorum
I love you
expr.
97
Speaking
sizi ne kadar çok sevdiğimizi biliyor musun?
do you know how much we love you?
expr.
98
Speaking
sizi gözaltına alıyorum
I'm placing you under arrest
expr.
99
Speaking
sizi yeniden görmek ne güzel
it's so good to see you again
expr.
100
Speaking
sizi biriyle tanıştırmak istiyorum
I would like you to meet someone
expr.
101
Speaking
sizi misafir edebilirim
I can put you up
expr.
102
Speaking
sizi gideceğiniz yere bırakayım m?
how about a lift?
expr.
103
Speaking
sizi özledim
I miss you
expr.
104
Speaking
sizi bekletmek istemem
I don't want to make you wait
expr.
105
Speaking
sizi görmek çok hoş
it is very nice to see you
expr.
106
Speaking
sizi özledik
we miss you
expr.
107
Speaking
sizi bu sabah telefonla aradı mı?
did he phone you this morning?
expr.
108
Speaking
sizi çok iyi anlıyorum
I understand you very well
expr.
109
Speaking
sizi asla unutmayacağım
I will never forget you
expr.
110
Speaking
sizi bu sabah telefonla aradı mı?
did she phone you this morning?
expr.
111
Speaking
şimdiden sizi özledim
I miss you already
expr.
112
Speaking
sizi gördüğüme çok sevindim
it's good to see you
expr.
113
Speaking
sizi büyük başarınızdan dolayı kutlamak istiyorum
I want to congratulate you on your great success
expr.
114
Speaking
sizi tam olarak çıkaramadım
I can't quite place you
expr.
115
Speaking
sizi anlayamıyorum
I can't understand you
expr.
116
Speaking
sizi uyandırdığım için özür dilerim
sorry to wake you
expr.
117
Speaking
sizi ilgili birime aktarıyorum
let me put you through to the relevant department
expr.
118
Speaking
sizi çok özledik
we miss you so much
expr.
119
Speaking
sizi gördüğüme çok mutlu oldum
it's good to see you
expr.
120
Speaking
sizi üzdüm
I've upset you
expr.
121
Speaking
sizi misafir edebilirim
I can accommodate you
expr.
122
Speaking
sizi dinlemeyecekler
they won't listen to you
expr.
123
Speaking
sizi birisiyle tanıştırmak istiyorum
I would like to introduce you to someone
expr.
124
Speaking
sizi bu sabah telefonla aradı mı?
did he call you this morning?
expr.
125
Speaking
sizi çok seviyorum
I love you so much
expr.
126
Speaking
sizi bu sabah telefonla aradı mı?
did she call you this morning?
expr.
127
Speaking
sizi dinlemeyeceklerdir
they won't listen to you
expr.
128
Speaking
sizi uyarmalıyım
I should warn you
expr.
129
Speaking
sizi tanımak güzel
it's good to meet you
expr.
130
Speaking
sizi görmek güzel
it's good to see you
expr.
131
Speaking
sizi gördüğüme sevineceğim hiç aklıma gelmezdi
I never thought I'd be happy to see you
expr.
132
Speaking
sizi görmek çok güzel
it's great to see you
expr.
133
Speaking
sizi bilmem ama
I don't know about you but
expr.
134
Speaking
sizi ofisimde görebilir miyim?
could I see you in my office?
expr.
135
Speaking
sizi hayal kırıklığına uğratmayacağım
I will not disappoint you
expr.
136
Speaking
sizi karı koca ilan ediyorum
I now pronounce you husband and wife
expr.
137
Speaking
sizi türkiye’ye hangi rüzgar attı?
what brings you to turkey?
expr.
138
Speaking
sizi şimdiden özledim
I miss you already
expr.
139
Speaking
sizi kırmak istemedim
no offense meant
expr.
140
Speaking
sizi buraya hangi rüzgar attı?
what brings you here?
expr.
141
Speaking
sizi gördüğüme mutlu oldum
it's good to see you
expr.
142
Speaking
sizi gördüğüme sevindim
it's good to see you
expr.
143
Speaking
sizi bulacağım
I'm going to find you
expr.
144
Speaking
sizi tanımak güzeldi
it was good to know you
expr.
145
Speaking
sizi korkuttum mu?
did I scare you?
expr.
146
Speaking
sizi tanıyor muyum?
do I know you?
expr.
147
Speaking
sizi birisiyle tanıştırmak istiyorum
I would like you to meet someone
expr.
148
Speaking
sizi yakından tanımak istiyorum
I'd like to get to know you better
expr.
149
Speaking
sizi beklettiğim için özür dilerim
I'm sorry to keep you waiting
expr.
150
Speaking
sizi ilgili bölüme aktarıyorum
let me put you through to the relevant department
expr.
151
Speaking
sizi sonra arasam olur mu?
could I call you back?
expr.
152
Speaking
sizi karı koca ilan ediyorum
I pronounce you husband and wife
expr.
153
Speaking
sizi bilgilendirmeye devam edeceğiz
we will keep you informed
expr.
154
Speaking
sizi görebilir miyim?
can I see you?
expr.
155
Speaking
sizi ziyarete falan gelirim
I could come visit you or something
expr.
156
Speaking
siz bizi aramayın biz sizi ararız
don't call us we'll call you
expr.
157
Speaking
sizi sonra tekrar arayacağım
I will call you again soon
expr.
158
Speaking
sizi karı koca ilan ediyorum
I now pronounce you man and wife
expr.
159
Speaking
tanrı sizi korusun
may god protect you
expr.
160
Speaking
umarım sizi rahatsız etmiyorumdur
I hope I'm not bothering you
expr.
161
Speaking
umarım sizi rahatsız etmiyorum
I hope I'm not disturbing you
expr.
162
Speaking
umarım sizi rahatsız etmiyorumdur
I hope I'm not disturbing you
expr.
163
Speaking
(birisi) sizi arasın mı?
can I have (one) call you?
expr.
164
Speaking
sizi aratayım mı?
can I have (one) call you?
expr.
165
Speaking
(birisi) sizi arasın mı?
could I have someone call you?
expr.
166
Speaking
sizi aratayım mı?
could I have someone call you?
expr.
167
Speaking
allah sizi başımızdan eksik etmesin
god bless you
expr.
168
Speaking
ben sizi arayayım mı?
could I call you?
expr.
169
Speaking
sizi sonra arayayım mı?
could I call you?
expr.
170
Speaking
sizi sonra arayabilir miyim?
could I call you?
expr.
171
Speaking
sizi arayabilir miyim?
could I call you?
expr.
172
Speaking
sizi aramamda bir sakınca var mı?
could I call you?
expr.
173
Speaking
sizi biraz bekletebilir miyim (, lütfen)?
can you hold(, please)?
expr.
174
Speaking
sizi hatta bekletebilir miyim (, lütfen)?
can you hold(, please)?
expr.
175
Speaking
sizi rahatsız ettiğim için özür dilerim ama
I am sorry to bother you but
expr.
176
Speaking
sizi rahatsız ettiğim için özür dilerim
I am sorry to bother you
expr.
Chat Usage
177
Chat Usage
sizi ben eklemedim
I did not add you
expr.
178
Chat Usage
sizi görebilir miyim?
can I see u?
expr.
Latin
179
Latin
hep çalışın ki şeytan sizi hep meşgul bulsun
facito aliquid operis, ut semper te diabolus inveniat occupatum
expr.
Archaic
180
Archaic
sizi/seni görmek ne güzel
well met
expr.
Modern Slang
181
Modern Slang
seni/sizi tamamen hezimete uğrattık
all your base are now belong to us
n.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of sizi
×
Term Options
Corregir / Sugerir
Francés Inglés Diccionario
Español Inglés Diccionario
Alemán Inglés Diccionario
Inglés Sinónimo Diccionario
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy