Historia

stabil

Significados de "stabil" en diccionario inglés turco : 4 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
General
1	General	stabil	stabile adj.
2	General	stabil	inexpugnable adj.
3	General	stabil	stab (stable) abrev.
Physics
4	Physics	stabil	stable adj.

Significados de "stabil" con otros términos en diccionario inglés turco: 38 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
General
1	General	stabil olmama	unfixity n.
2	General	stabil hale getirme	stabiliment n.
3	General	(liyofobik kolloidi) koruyucu kolloid ilavesiyle stabil hale getirmek	protect v.
4	General	stabil hale getirmek	stabilitate v.
5	General	stabil olmayan	unstabilized adj.
6	General	stabil olmayan	unstabilised adj.
7	General	stabil olmayan	unequable adj.
8	General	düşük fakat stabil büyüme hızına sahip	mature adj.
9	General	stabil olmayan	light adj.
Idioms
10	Idioms	sabit/stabil olmak	be in hand v.
11	Idioms	kesin/stabil bir durumda değil	have one foot on a banana peel expr.
Trade/Economic
12	Trade/Economic	stabil artış	stable increase n.
Technical
13	Technical	atom ağırlığı standardı için kullanılan, çekirdeğinde altı proton ve altı nötronu bulunan stabil karbon izotopu	carbon 12 n.
14	Technical	stabil yol emülsiyonları	stable road emulsion n.
15	Technical	stabil olmayan şev	unstable slope n.
16	Technical	stabil kanal	stable channel n.
17	Technical	stabil olmayan	unstable adj.
Electric
18	Electric	son derece stabil bir yarı iletken diyot	tunnel diode n.
19	Electric	son derece stabil bir yarı iletken diyot	esaki diode n.
Medical
20	Medical	hemodinamisi stabil olan hasta	hemodynamically stable patient n.
21	Medical	stabil olmama	instability n.
22	Medical	stabil durumdaki orak hücreli anemi hastası	steady state sickle cell anemia patient n.
23	Medical	stabil nötrofil	stable neutrophile n.
24	Medical	stabil durumdaki hasta	patient in stable condition n.
25	Medical	stabil kronik obstrüktif akciğer hastalığı	stable chronic obstructive pulmonary disease n.
26	Medical	stabil anjina	stabil angina n.
27	Medical	stabil hastalık	stable disease n.
28	Medical	stabil hasta	stable patient n.
29	Medical	yaşayan bir bedeni büyüme, işlevsel değişim veya iyileşme için herhangi bir kaynak sağlamadan stabil şartlarda tutmak için tasarlanmış	maintenance adj.
30	Medical	yaşayan bir bedeni büyüme, işlevsel değişim veya iyileşme için herhangi bir kaynak sağlamadan stabil şartlarda tutmaya elverişli	maintenance adj.
31	Medical	(hastanın durumu) stabil olmayan	serious adj.
Pharmaceutics
32	Pharmaceutics	yetişkinlerde görülen stabil şeker hastalığının tedavisinde kullanılan bir ilaç	tolinase® n.
33	Pharmaceutics	yetişkinlerde görülen stabil şeker hastalığının tedavisinde kullanılan bir ilaç	tolazamide n.
Chemistry
34	Chemistry	atom ağırlığı standardı için kullanılan, çekirdeğinde altı proton ve altı nötronu bulunan stabil karbon izotopu	carbon-12 n.
35	Chemistry	bağları kuvvetli veya son derece stabil olan atom çekirdeklerinin nötron veya proton sayıları	magic number n.
Environment
36	Environment	stabil izotop	stable isotope n.
37	Environment	genellikle stabil olan tek tip yapıya sahip organizma grubu	sociation n.
Military
38	Military	hastaneye tahliye etmeden önce hafif yaralıları tedavi eden ve ağır yaralıların durumunu stabil tutan mobil bir sağlık birimi	field ambulance n.