Turco - Inglés
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Francés - Inglés
Español - Inglés
Inglés Sinónimo
Sinónimo
Sobre nosotros
Herramientas
Recursos
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
Apagar las luces
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Sinónimo
Herramientas
Sobre nosotros
Recursos
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
EN-TR
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Español - Inglés
Francés - Inglés
Inglés Sinónimo
Turco - Inglés
Francés - Inglés
Español - Inglés
Alemán - Inglés
Historia
yatakta
Significados de
"yatakta"
en diccionario inglés turco : 5 resultado(s)
Categoría
Turco
Inglés
General
1
General
yatakta
abed
adj.
2
General
yatakta
abed
adv.
Colloquial
3
Colloquial
yatakta
in bed
adv.
Idioms
4
Idioms
yatakta
between the sheets
adj.
5
Idioms
yatakta
in the act
expr.
Significados de
"yatakta"
con otros términos en diccionario inglés turco: 69 resultado(s)
Categoría
Turco
Inglés
General
1
General
doğum sonrası yatakta kalma süresi
confinement
n.
2
General
yatan kimse (yatakta)
occupant
n.
3
General
tekerlekli yatakta uyu
truckle
n.
4
General
sürgü (yatakta kullanılan)
bedpan
n.
5
General
yatakta kum birikmesi
sanding
n.
6
General
yatakta tedavi
bed rest
n.
7
General
yatakta tedavi
bedrest
n.
8
General
yatakta kahvaltı
breakfast in bed
n.
9
General
yatmak (yatakta)
occupy
v.
10
General
yatakta yatmak
bunk
v.
11
General
yatakta kalmak zorunda olmak (hastalık vb nedeniyle)
be laid up with
v.
12
General
yatakta bir o yana bir bu yana dönmek
toss and turn
v.
13
General
yatakta iyi olmak
be good in bed
v.
14
General
kocasını yatakta başka bir kadınla yakalamak
catch her husband in bed with another woman
v.
15
General
kocasını yatakta başka bir kadınla yakalamak
find her husband in bed with another woman
v.
16
General
yatakta dönmek
toss and turn
v.
17
General
yatakta dönmek
turn in the bed
v.
18
General
yatakta uyuyakalmak
fall asleep on the bed
v.
19
General
yatakta sigara içerken yakalanmak
be caught smoking in bed
v.
20
General
tekerlekli yatakta uyumak
truckle [obsolete]
v.
21
General
(eskiden new england ve galler'de nişanlı çiftlere özgü bir gelenek) tamamen giyinik olarak aynı yatakta uyumak
bundle
v.
22
General
nişanlıyla aynı yatakta giyinik uyumak
practice bundling
v.
23
General
yatakta (eski söyleniş)
abed
adv.
Phrasals
24
Phrasals
yatakta dik bir şekilde oturmak
sit up
v.
25
Phrasals
aynı yatakta yatmak
bunk together
v.
26
Phrasals
aynı yatakta yatmak
bunk with
v.
Colloquial
27
Colloquial
gün sonunda yatakta uzanırken duyulan mutluluk hissi
bedgasm
n.
28
Colloquial
bütün gün yatakta tembellik etme
blanket fever
n.
29
Colloquial
aynı yatakta yatan kişiler
bedfellows
n.
30
Colloquial
aynı yatakta yatmak
bunk up
v.
31
Colloquial
yatakta, yatak döşek yatıyor halde, yatıyor durumda/vaziyette
in bed
adv.
Idioms
32
Idioms
bütün günü hiçbir şey yapmadan yatakta geçirme isteği
blanket fever
n.
33
Idioms
aynı yatakta yatmak
bunk (up) together
v.
34
Idioms
aynı yatakta yatmak
bunk (up) with (someone)
v.
35
Idioms
geç saatlere kadar yatakta oyalanmak
have a lie-in
v.
36
Idioms
geç saatlere kadar yatakta çıkmamak
have a lie-in
v.
37
Idioms
yatakta uzanmak
lie in [us]
v.
38
Idioms
sabah yatakta uzun süre kalmak/vakit geçirmek
lie in [us]
v.
39
Idioms
yatakta yakalanmak/basılmak
be caught with your pants down
v.
40
Idioms
yatakta yakalanmak/basılmak
be caught with your trousers down [uk]
v.
41
Idioms
çocuğuyla/çocuklarıyla aynı odada veya yatakta uyumak
cosleep
v.
42
Idioms
yatakta olma
between the sheets
adv.
Speaking
43
Speaking
hala yatakta olduğunu sanıyordum
I thought you were still in bed
expr.
44
Speaking
onu yatakta başka bir kızla yakaladım
I caught him in bed with another girl
expr.
45
Speaking
yatakta sigara içme
don't smoke in bed
expr.
46
Speaking
bütün gece yatakta dönüp durdum
I tossed and turned all night
expr.
Trade/Economic
47
Trade/Economic
kuş tüyü yatakta yatırma
featherbedding
n.
Technical
48
Technical
akışkan yatakta kaplama
fluidized-bed coating
n.
49
Technical
sabit bir yatakta indirgenmiş
reduced in a fixed bed
adj.
Automotive
50
Automotive
hareketli yatakta ayırma
fluid bed cracking
n.
Medical
51
Medical
birden çok bebeğin bir yatakta yatması
co-bedding
n.
52
Medical
doğum sonrası yatakta kalma süresi
confinement
n.
53
Medical
yatar pozisyonda veya yatakta tedavi
clinotherapy
n.
54
Medical
yatakta tedavi
inpatient treatment
n.
55
Medical
yatakta yıkama
bedbath
n.
56
Medical
yatakta bacak veya ayak üzerine çarşafın gelmesini engelleyen bir aparat
solen
n.
Social Sciences
57
Social Sciences
(bazı asya ülkelerinde) sabahları yatakta sunulan çay
bed tea
n.
Printery
58
Printery
basım işinin altında kağıtlı döner silindirin bulunduğu düz yatakta yapıldığı baskı makinesi
flatbed press
n.
59
Printery
basım işinin altında kağıtlı döner silindirin bulunduğu düz yatakta yapıldığı baskı makinesi
flat-bed press
n.
Slang
60
Slang
yatakta iyi
gib (good in bed)
n.
61
Slang
yatakta profesyonel
gib (good in bed)
n.
62
Slang
yatakta uzun/aşırı vakit geçiren kimse
sack rat
n.
63
Slang
(birine) yatakta iyi vakit geçirtmek
show (one) a good time
v.
64
Slang
yatakta iyi olan
beddable
adj.
65
Slang
yatakta iyi olan
bedworthy
adj.
British Slang
66
British Slang
(yatakta vb) dönüp durmak
jiffle
n.
67
British Slang
birini yatakta haşat etmek
fuck someone's brains out
v.
68
British Slang
birini yatakta haşat etmek
fuck the arse off someone
v.
Modern Slang
69
Modern Slang
evde ve yatakta vakit geçirmeyi seven kimse
a dog
n.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of yatakta
×
Term Options
Corregir / Sugerir
Francés Inglés Diccionario
Español Inglés Diccionario
Alemán Inglés Diccionario
Inglés Sinónimo Diccionario
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy