yavaşlatmak - Turco Inglés Diccionario
Historia

yavaşlatmak



Significados de "yavaşlatmak" en diccionario inglés turco : 32 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
yavaşlatmak decelerate v.
yavaşlatmak slow v.
yavaşlatmak slow down v.
General
yavaşlatmak slack v.
yavaşlatmak slacken v.
yavaşlatmak slow up v.
yavaşlatmak damp v.
yavaşlatmak stay v.
yavaşlatmak check v.
yavaşlatmak stem v.
yavaşlatmak go slow v.
yavaşlatmak retard v.
yavaşlatmak gear down v.
yavaşlatmak slack up v.
yavaşlatmak get slower v.
yavaşlatmak downshift v.
yavaşlatmak leaden v.
yavaşlatmak bottleneck v.
yavaşlatmak overslow v.
yavaşlatmak drag v.
yavaşlatmak plague v.
yavaşlatmak start v.
yavaşlatmak stog v.
yavaşlatmak sufflaminate v.
Phrasals
yavaşlatmak hold up v.
Colloquial
yavaşlatmak bog v.
Idioms
yavaşlatmak ease down v.
yavaşlatmak put the chill on v.
Technical
yavaşlatmak retard v.
yavaşlatmak retard v.
yavaşlatmak slowdown v.
yavaşlatmak slow down v.

Significados de "yavaşlatmak" con otros términos en diccionario inglés turco: 55 resultado(s)

Turco Inglés
General
akışı yavaşlatmak stem v.
büyümesini yavaşlatmak slow the growth v.
hız yavaşlatmak lower the speed v.
hızı yavaşlatmak lower the speed v.
zamanı yavaşlatmak slow down the time v.
bağlayarak (av köpeğini) yavaşlatmak trash [obsolete] v.
(titreşimi) yavaşlatmak dampen v.
(salınımı) yavaşlatmak dampen v.
gelişimini yavaşlatmak constrict v.
(yavaşlatmak için) uçağın kuyruğunu sağa-sola sallamak fishtail v.
(at eğitiminde) atları durdurmak veya yavaşlatmak için kullanılan bir komut whoa interj.
Phrasals
hafifletmek/yavaşlatmak wind something down v.
yolu tıkayıp akışı yavaşlatmak back something up v.
gazdan ayağını çekip yavaşlatmak throttle something down v.
gazı kesip yavaşlatmak throttle something down v.
(animasyonda kareler arasındaki boşluğu azaltarak) yavaşlatmak ease in v.
(animasyonda kareler arasındaki boşluğu azaltarak) yavaşlatmak slow in v.
bilgisayar hard diskinin hızını yavaşlatmak spin down v.
(bir süre) yavaşlatmak stall for (something) v.
Colloquial
(zaman kazanmak için) temposunu ayarlamak/yavaşlatmak temporize v.
(zaman kazanmak için) temposunu ayarlamak/yavaşlatmak temporise v.
Idioms
işi yavaşlatmak drag one's heels v.
işi yavaşlatmak drag one's feet v.
kurallara bağlı kalarak işi yavaşlatmak work to rule v.
(protesto amaçlı) kurallara harfi harfine uyarak işi yavaşlatmak work to rule v.
işi yavaşlatmak be dragging (one's) feet v.
işi yavaşlatmak be dragging your feet v.
işi yavaşlatmak be dragging your heels v.
(birinin) düşüşünü yavaşlatmak break (one's) fall v.
düşüşünü yavaşlatmak break fall v.
birinin düşüşünü yavaşlatmak break one's fall v.
(birinin/bir şeyin) işleyişini yavaşlatmak put the brakes on (someone or something) v.
(bir şeyi) yavaşlatmak put the chill on (something) v.
(birini/bir şeyi) yavaşlatmak put the clamps on (someone or something) v.
(bir şeyi) yavaşlatmak put the freeze on (something) v.
bir şeyi durdurmak/yavaşlatmak slam (on) the brake v.
bir şeyi durdurmak/yavaşlatmak slam (on) the brakes v.
Trade/Economic
işi yavaşlatmak be on a go slow v.
Technical
vagon tekerleğini hareketini yavaşlatmak için kullanılan fren çarığı wagon shoe n.
Radio
(program hızını) yavaşlatmak stretch v.
Aeronautic
uzay aracını yavaşlatmak için atmosfer direnci uygulama aerobraking n.
hızlı cismi yavaşlatmak için kullanılan paraşüt drogue chute n.
uzay aracını yavaşlatmak aerobrake v.
uzay aracını yavaşlatmak için atmosfer direnci uygulamak aerobrake v.
(uçaktaki gaz kolunu) ani hareket ile yavaşlatmak chop v.
Marine
hızla giden veya derine dalan balinayı yavaşlatmak veya yormak için zıpkın halatının ucuna tutturulan alet drogue n.
rüzgarın yelkenlere önden gelmesini sağlayarak gemiyi yavaşlatmak brace aback [dated] v.
Medical
damarı sıkıp kanamayı yavaşlatmak için kullanılan ip ligature n.
(hastalığı) çok şiddetli tedavilerle hastalığı yavaşlatmak jugulate [rare] v.
Chemistry
(kimyasal süreci) yavaşlatmak disfavor [us] v.
(kimyasal süreci) yavaşlatmak disfavour [uk] v.
(reaksiyonu, işlemi) yavaşlatmak inhibit v.
Sport
(araba yarışında) parkurdan çıkan araçları yavaşlatmak için kullanılan çakıl dökülmüş geniş alan kitty litter n.
tırmanıcının düşüşünü yavaşlatmak için kullanılan ip boyunca aralıklarla dikilmiş büyük bir naylon ilmek daisy-chain n.
Music
ses kısıcıyla (piyano tellerinin) titreşimini yavaşlatmak damp v.