dig - Anglais Turc Phrases
Anglais Turc
dig kazmak v.
  • Digging the foundations for a house would hurt worms.
  • Bir evin temellerini kazmak solucanlara zarar verir.
  • Today we see them digging away and finding out all sorts of things.
  • Bugün onları kazarken ve her türlü şeyi bulurken görüyoruz.
  • I dug, planted and watered this place all by myself.
  • Burayı tek başıma kazdım, ektim ve suladım.
Show More (43)
dig çukur kazmak v.
  • Dig a deep hole.
  • Derin bir çukur kazın.
  • I was the one who dug this hole.
  • Bu çukuru kazan kişi bendim.
  • Dig a deep hole.
  • Derin bir çukur kaz.
Show More (9)
dig kazı n.
  • The motorway, as currently planned, will bury this site before an archaeological dig has been carried out.
  • Şu anda planlandığı şekliyle otoyol, arkeolojik bir kazı yapılmadan önce bu alanı gömecektir.
  • The motorway, as currently planned, will bury this site before an archaeological dig has been carried out.
  • Otoyol, şu anda planlandığı gibi, arkeolojik bir kazı yapılmadan önce bu alanı gömecektir.
  • I have been involved in lots of digs all over Italy but nothing has excited me as much as this.
  • İtalya'nın dört bir yanında pek çok kazıya katıldım ama hiçbiri beni bu kadar heyecanlandırmadı.
Show More (2)
dig kazı yapmak v.
  • Digging is hard work.
  • Kazı yapmak zor iştir.
  • Tom is still digging in the backyard.
  • Tom hâlâ arka bahçede kazı yapıyor.
  • One man was seen digging with his bare hands.
  • Bir adam çıplak elleri ile kazı yaparken görüldü.
Show More (0)
dig hoşlanmak v.
  • You know, women dig this.
  • Bilirsiniz, kadınlar bundan hoşlanır.
  • We dig each other.
  • Birbirimizden hoşlanıyoruz.
Show More (-1)
dig deşmek v.
  • The answer is to stop digging.
  • Cevap, deşmeyi bırakmaktır.
Show More (-2)
dig bellemek v.
  • I dug, planted and watered this place all by myself.
  • Bu yeri tek başıma belledim, ektim, suladım.
Show More (-2)