üzeri - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

üzeri



Sens de "üzeri" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 5 résultat(s)

Turc Anglais
General
üzeri upper surface n.
üzeri clothing n.
üzeri outer surface n.
üzeri change n.
üzeri over prep.

Sens de "üzeri" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 188 résultat(s)

Turc Anglais
General
akşam üzeri eventide n.
kağıt üzeri planı paper plan syndrome n.
para üzeri remainder of money n.
10 üzeri 30 sayısı nonillion n.
üzeri kapalı otobüs durağı bus shelter n.
üzeri düz traşlanmış elmas table diamond n.
üzeri mısır unu ekmeği ile kaplanmış bir tür meksika et yemeği tamale pie n.
on üzeri beşe eşit miktar lakh n.
akşam üzeri to-fall [scottish] n.
üzeri taze meyve kaplı bir pasta a cake topped off with fresh fruit n.
üzeri örtülmüş koru undergrove n.
üzeri örtülmüş kavaklık undergrove n.
üzeri ince çatlaklarla süslü sırlı porselen crackle china n.
üzeri ince çatlaklarla süslü sırlı porselen crackleware n.
yüz karat veya üzeri kusursuz pırlanta paragon n.
kanal üzeri köprü culvert n.
üzeri adresli damgalanmış zarf sase (self-addressed stamped envelope) n.
şövalyenin miğferini çevreleyip üzeri armalı çelenk orle n.
(armada) üzeri yazılı kurdele scroll n.
(abd posta hizmetlerinde) bir libre veya üzeri posta grubu fourth class n.
(abd posta hizmetlerinde) bir libre veya üzeri posta grubu fourth-class n.
55 yaş ve üzeri kişilerin yaşadığı daire senior apartment n.
üzeri adresli damgalanmış zarf stamped addressed envelope n.
üzeri adresli damgalanmış mektup stamped addressed envelope n.
üzeri kanla kaplanmak be caked in blood v.
üzeri kanla kaplanmış olmak be caked in blood v.
üzeri kanla kaplanmış olmak be caked with blood v.
üzeri kanla kaplanmak be caked with blood v.
eksik para üzeri vermek short-change v.
üzeri örtülmek be hushed up v.
üzeri örtülmek be covered up v.
(ağ varmışçasına) üzeri örtülmek overnet v.
ray üzeri railbound adj.
üzeri kaplı mantled adj.
üzeri ince tabakayla kaplı filmy adj.
araç üzeri on-vehicle adj.
üzeri örtülmüş blanketed adj.
üzeri yağ/petrol olmuş oil-coated adj.
üzeri karla kaplı white adj.
üzeri örtülmüş overdight [obsolete] adj.
üzeri açık shroudless adj.
kaş üzeri bölge ile ilgili supraciliary adj.
omuz üzeri over the shoulder adv.
50 yaş üzeri over the age of 50 adv.
50 yaş üzeri over 50 years of age adv.
bir libre üzeri posta olarak fourth class adv.
bir libre üzeri posta olarak fourth-class adv.
10 üzeri -18'inci kuvvet anlamı veren ön ek atto- pref.
standart üzeri anlamına gelen bir ön ek super- pref.
üzeri adresli damgalanmış zarf ssae (stamped self-addressed envelope) abrev.
üzeri adresli damgalanmış mektup ssae (stamped self-addressed envelope) abrev.
Phrases
7 yaş ve üzeri (...age) 7 years and older expr.
yedi yaş ve üzeri (...age) 7 years and older expr.
sabah saatlerinde/akşam üzeri saatlerde/akşam saatlerinde of a morning/afternoon/evening expr.
Colloquial
üzeri dolu olmak pack heat v.
(üzeri) ile doldurulmuş topped off with adj.
Idioms
elli yıl veya üzeri ceza big bitch n.
yol üzeri olmamak be out of the way v.
Speaking
45 yaş üzeri above 45 years of age expr.
50 yaş üzeri above 50 years of age expr.
50 yaş üzeri above the age of 50 expr.
Trade/Economic
araç üzeri reklam on-vehicle advertising n.
araç üzeri reklam on-car advertising n.
değeri 1 milyar usd üzeri genç teknoloji şirketi unicorn n.
libor üzeri faiz margin n.
rekabet üzeri fiyatlandırma supracompetitive pricing n.
süre üzeri yükleme boşaltma ücreti demurrage n.
Law
eşcinsel ilişkiye girmesi yasal olan on altı yaş üzeri erkek consenting adult [uk] n.
Politics
üzeri örtülmek hush up v.
üzeri örtülmek cover up v.
Advertising
araç üzeri on-vehicle adj.
Technical
disk üzeri aşındırma test cihazı pin-on-disc test apparatus n.
kalıp üzeri yolu gangway n.
mahya üzeri iş iskelesi saddle scaffold n.
modül üzeri disk disk on module n.
planet üzeri sensör yüzeyi surface of the sensor on the planet n.
taşıt üzeri veri iletimi onboard data transmission n.
üzeri poliamid örtülü poliüretan emay kaplı yuvarlak kesitli lehimlenebilir bakır sargı teli solderable polyurethane-enamelled round copper wire overcoated with polyamide n.
üzeri örgülü esnek lifli infilaklı fitil flexible fibrous-overbraided detonating cord n.
üzeri örgülü esnek lifli ateşleme fitili flexible fibrous-overbraided detonating cord n.
üzeri kaplı filaman coated filament n.
üzeri kaplı katot coated cathode n.
üzeri poliamid-İmid örtülü poliester veya poliesterimid emay kaplı dikdörtgen kesitli bakır sargı teli polyester or polyesterimide overcoated with polyamide-imide enamelled rectangular copper winding wire n.
üzeri dekorlu cam sintered glass n.
sütun desteği görevi gören beton üzeri demir levha billet n.
üzeri beyaz bir tente ile kapalı at arabası whitetop n.
içinde lağım pisliğinin taşındığı üzeri kapalı araç digestor [us] n.
içinde lağım pisliğinin taşındığı üzeri kapalı araç digester [uk] n.
sıra üzeri intrarow adj.
üzeri lastik kaplı rubber-covered adj.
(daktilo) masa üzeri standard adj.
Computer
bilgisayarda ikili tabanda 1024 gibibit veya 2 üzeri 40 bit'e eşit bilgi birimi tebibit n.
bilgisayarda ikili tabanda 1024 gibibayt veya 2 üzeri 40 bayt'a eşit bilgi birimi tebibyte n.
bilgisayarda ikili tabanda 1024 gibibit veya 2 üzeri 40 bit'e eşit bilgi birimi tibit n.
barkod üzeri above bar code n.
bilgisayarda ikili tabanda 1024 pebibit veya 2 üzeri 60 bit'e eşit bilgi birimi eibit n.
bilgisayarda ikili tabanda 1024 kibibit'e veya 2 üzeri 20 bit'e eşdeğer bilgi birimi mebibit n.
bilgisayarda ikili tabanda 1024 kibibayt'a veya 2 üzeri 20 bayt'a eşdeğer bilgi birimi mebibyte n.
ikili tabanda 1024 kibibit veya 2 üzeri 40 bit'e eşit bilgi birimi mibit n.
Informatics
saniyede 10 üzeri 18 kuvvetinde işlem/hesap yapma özelliği exascale computing n.
10e (18) ölçekli birim veya 10 üzeri 18 kuvvetindeki birim exascale n.
Electric
üzeri kaplı katot coated cathode n.
üzeri kaplı filaman coated filament n.
Architecture
binanın yanında bulunan, üzeri açık ve zemin seviyesinin altındaki geçit area n.
binanın yanında bulunan, üzeri açık ve zemin seviyesinin altındaki geçit areaway n.
Construction
çatı üzeri güneş enerjisi toplayıcısı rooftop solar collector n.
üzeri özel yapışkan bir maddeyle kaplanmış, boya öncesi yüzeydeki tozları almak için kullanılan bir tür bez tack rag n.
Furniture
üzeri örtülen masanın kapağı roll-top n.
üzeri örtülen amerikan tipi yazı masası roll-top n.
üzeri kapatılabilen bir tür yazı masası roll-top desk n.
Automotive
baş üzeri göstergesi hud-heads up display n.
baş üzeri göstergesi heads up display n.
sekonder hava sistemi ( motor üzeri) secondary air system (on engine) n.
yolcu koltuklarının üzeri körüklü ve sürücü koltuğunun üstü açık olan eski tip bir araba landaulet [us] n.
Railway
tren köprüleri (nehir vb üzeri) gantries n.
Aeronautic
gemi üzeri heliport shipboard heliport n.
10 bin metrenin üzeri yükseklik high altitude n.
gemi üzeri uçak kontrol kulesi helicopter control station n.
eğim üzeri on-slope adj.
Marine
sepet işinden yapılıp üzeri su geçirmez malzemeyle kaplanan küçük tekne coracle n.
su üzeri taşıma ücreti waterage n.
su üzeri taşıma waterage n.
tek nokta üzeri demirli şamandıra single point mooring buoy n.
üzeri yanıcı yüklü sal fire raft n.
Medical
kemik üzeri ligaman supraspinous ligament n.
üzeri pulsu ve köşeli papüllerle karakterize lezyonlar lesions characterized by scaly and angled papules n.
18 yaş ve üzeri erişkinler adults aged 18 and older n.
Dermatology
kızıl ve kızamık hastalığında görülen, ciltteki üzeri bitişik mukozit şişliklerle kaplı düz ve kırmızı bir alandan oluşan maculopapular adj.
Printing
üzeri basılı görsel surprint n.
Gastronomy
otoyol üzeri dinlenme tesisi restoranı road side restaurant n.
üzeri krema ile kaplanmış kestane püresi mont-blanc n.
üzeri kalın hamurlu taze meyve katmanından meydana gelen bir fırın tatlısı clafouti n.
üzeri tart hamuru karışımı ile kapatılan bir meyve tatlısı crumble n.
tereyağlı ekmek kırıntıları veya rendelenmiş peynirler kaplayıp üzeri çıtır çıtır olana kadar pişirmek gratinate v.
Math
10 üzeri 600 sayısı centillion n.
ingiltere, fransa ve almanya’da 10 üzeri 54 sayısına verilen ad nonillion n.
(amerika'da) 10 üzeri 60 sayısına verilen ad novemdecillion n.
(ingiltere'de) 10 üzeri 114 sayısına verilen ad novemdecillion n.
10 üzeri 42'ye eşit asıl sayı tredecillion n.
10 üzeri 78'e eşit asıl sayı tredecillion [brit] n.
10 üzeri 100 googol n.
10 üzeri 27 sayısı octillion n.
10 üzeri 48 sayısı octillion [uk] n.
bir dizide 10 üzeri 27 sayısına denk gelen sıra sayısı octillionth n.
bir dizide 10 üzeri 48 sayısına denk gelen sıra sayısı octillionth n.
10 üzeri 27 sayısındaki eşit parçadan her biri octillionth n.
10 üzeri 48 sayısındaki eşit parçadan her biri octillionth n.
10 üzeri 57 sayısı octodecillion n.
10 üzeri 108 sayısı octodecillion [uk] n.
(abd'de) on üzeri elli dört şeklinde gösterilen sayma sayısı septendecillion n.
(büyük britanya'da) on üzeri yüz iki şeklinde gösterilen sayma sayısı septendecillion n.
(abd'de) on üzeri yirmi dört şeklinde gösterilen sayma sayısı septillion n.
(büyük britanya'da) on üzeri kırk iki şeklinde gösterilen sayma sayısı septillion n.
10 üzeri 42'ye eşit asıl sayıya denk tredecillion adj.
10 üzeri 27 sayısı kadar olan octillion adj.
10 üzeri 48 sayısı kadar olan octillion adj.
10 üzeri 57 sayısı kadar olan octodecillion adj.
10 üzeri 108 sayısı kadar olan octodecillion adj.
on üzeri anlamı veren ön ek hella pref.
Physics
saniyenin 10 üzeri -18'de biri attosecond n.
teslanın 10 üzeri -18'de biri attotesla n.
on üzeri eksi elli iki metre kareye eşdeğer olan eski bir çekirdek kesit alanı birimi shed n.
Marine Biology
(balık) akıntı üzeri yüzen run adj.
Education
(ingiltere ve galler'de) on altı yaş üzeri öğrencileri a-level sınavlarına hazırlayan bir okul sixth-form college n.
Linguistics
cümle üzeri suprasentential adj.
History
ortalama üzeri üretim yaparak teşvik ödülleri alan bir sovyet çalışan stakhanovite n.
Archaeology
üzeri yazılı kırık çanak çömlek parçası ostracon n.
Religious
(katolik kilisesinde) sunağın üzeri altar slab n.
(katolik kilisesinde) sunağın üzeri mensa n.
Geology
ortalama üzeri (yoğunluk) positive adj.
Military
üzeri yanıcı yüklü sal fire raft n.
Hunting
yivsiz av tüfeğinde kullanılan üzeri yivli tek kurşun rifled slug n.
Sport
(dağcılıkta) üzeri keten veya süet, tabanı ise keçe veya kaytandan yapılmış hafif bir tırmanış botu klett n.
üzeri keten veya süet, tabanı ise keçe veya kaytandan yapılmış hafif bir tırmanış botu klett n.
üzeri keten veya süet, tabanı ise keçe veya kaytandan yapılmış hafif bir tırmanış botu kletterschuh n.
Basketball
oyuncunun tek oyunda iki istatistiksel kategoride toplam 10 ve üzeri sayı alması double-double n.
Art
tuval üzeri on-canvas n.
tuval üzeri yağlı boya resim oil on-canvas painting n.
Printery
(kağıt) üzeri silinebilir deletitious adj.
Abbreviation
bilgisayarda ikili tabanda 1024 gibibayt veya 2 üzeri 40 bayta eşit bilgi birimi tib n.
Archaic
üzeri yazılı kırık çanak çömlek parçası shell n.
Slang
elli yıl veya üzeri ceza little bitch n.
genç erkek avcısı (orta yaş üzeri) kadın cougar n.
üzeri dolu olmak be packing heat v.
genç erkek avcısı (orta yaş üzeri) kadın olmak be a cougar v.
(silah vb ile) üzeri dolu strapped (rap slang) adj.
üzeri dolu mahkum (uyuşturu, silah vb.) packin' adj.
üzeri dolu tooled up adj.