...tabanı - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

...tabanı



Sens de "...tabanı" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 1 résultat(s)

Turc Anglais
General
...tabanı the base of the n.

Sens de "...tabanı" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 500 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
ayak tabanı sole n.
General
sütun tabanı taşı dies n.
veri tabanı yönetimi database management n.
ayakkabı tabanı footbed n.
veri tabanı yönetim sistemi dbms n.
şömine tabanı hearthstone n.
taraça (evin bitişiğindeki/yakınındaki tabanı döşeli) terrace n.
göl tabanı lake bed n.
heykel tabanı pedestal n.
ayak tabanı sole n.
bazı hayvanların yumuşak tabanı pad n.
veri tabanı tasarımı database design n.
silindir tabanı cylinder base n.
sütun tabanı pedestal n.
veri tabanı taraması database searching n.
bilgi tabanı knowledge base n.
sütun baş tabanı architrave n.
şömine tabanı hearth n.
deniz tabanı abyssal plain n.
ayakkabının dış tabanı outsole n.
ayak tabanı kemeri arch n.
ayakkabı tabanı tread n.
sütun tabanı plinth n.
veri tabanı data base n.
müşteri tabanı customer base n.
müşteri tabanı client base n.
vagon tabanı wagon floor n.
vadi tabanı valley bottom n.
koyak tabanı valley bottom n.
ocak tabanı hearth n.
yol tabanı subgrade n.
ayak tabanı thenar n.
heykel tabanı plinth n.
ayakkabı tabanı sole n.
mermi tabanı sabot n.
geniş bilgi tabanı broad base of knowledge n.
sosyal koruma tabanı social protection floor n.
baş parmak için ayrı bir bölüme sahip ve tabanı dayanıklı bir çeşit ayakkabı tabis n.
ahşap tabanı olan yuvarlak sepet tub basket n.
heykel tabanı entablement n.
şömine tabanı heart [dialect] n.
kıvrılan nehir veya su yolu tabanı link n.
nehir tabanı aşınmasını en aza indirgemek için dikilen alçak korkuluk lip n.
intikal veri tabanı deployment database n.
hamburger ekmeğinin tabanı heel [us] n.
tabanı dar üstü geniş toprak kap panshon [uk] [dialect] n.
destek tabanı pediment n.
düz sütun tabanı orlo n.
geniş lamba tabanı petticoat n.
geniş maşrapa tabanı petticoat n.
duyun tabanı rose n.
(tekerlek veya ayakkabı tabanı) diş sipe [us] n.
ince ayakkabı tabanı slipsole n.
(boy yükseltici) yarım ayakkabı tabanı slipsole n.
(boy yükseltici) yarım ayakkabı tabanı slip tap n.
kertik tabanı sole n.
karık tabanı sole n.
ayak tabanı falı podomancy n.
ayakkabı tabanı soal n.
tahliye tabanı surf [dialect] [uk] n.
tahliye borusu tabanı surf [dialect] [uk] n.
ayak tabanı plantar adj.
tabanı şişkin olup uca doğru daralan baluster adj.
tabanı sarı renkli karışık renkleri ile bilinen cam eşya tipi amberina adj.
yuvarlak tabanı olan round-bottomed adj.
ayak tabanı ile ilgili pedial adj.
düz tabanı olan flatbottom adj.
düz tabanı olan flat-bottom adj.
düz tabanı olan flatbottomed adj.
düz bir tabanı olan flatfooted adj.
düz bir tabanı olan flat-footed adj.
ayak tabanı anlamına gelen ön ek pedi- pref.
ayak tabanı anlamına gelen ön ek pedio- pref.
Idioms
deniz tabanı davy jones's locker n.
Trade/Economic
bilgi tabanı body of knowledge n.
bir varlık veya borcun vergi tabanı tax base of an asset or liability n.
faiz tabanı interest rate floor n.
faiz oranı vadeli işlem tabanı interest rate swap n.
fiyat tabanı price flood n.
gelir tabanı revenue base n.
fiyat tabanı price floor n.
ıskonto tabanı discount basis n.
kredi tabanı loan base n.
kredi tabanı credit base n.
kural tabanı rule base n.
maliyet tabanı cost basis n.
müşteri tabanı group of customers n.
müşteri tabanı clientele n.
müşteri tabanı customer base n.
ödünç olmayan para tabanı nonborrowed base n.
para tabanı monetary base n.
sermaye tabanı capital base n.
vergi tabanı tax base n.
kayıtlı kullanıcı tabanı installed user base n.
kullanıcı tabanı user base n.
Law
parti tabanı base n.
Politics
parti tabanı grassroots n.
parti tabanı party alignments n.
parti tabanı grass-root n.
parti tabanı party grassroots n.
seçmen tabanı voter base n.
üye tabanı membership base n.
Technical
ayak tabanı tread n.
açık veri tabanı bağlantısı open database connectivity n.
baraj tabanı base of the dam n.
baraj tabanı dam toe n.
baraj tabanı toe n.
bir uzayın tabanı basis of a space n.
bodrum tabanı cellar floor n.
bulut tabanı cloud bottom n.
dairesel zaman tabanı circular time base n.
dağınık veri tabanı distributed data base n.
deney tabanı test sole n.
disk belleği adresi veri tabanı page frame database n.
dikme tabanı pole plate n.
döşenmiş yatak tabanı upholstered bed base n.
dren tabanı drain floor n.
dolap tabanı box floor n.
direk tabanı pole plate n.
emme tabanı suction foot n.
ekleme tabanı extension plank n.
elektronik tüp tabanı electronic tube base n.
fırın tabanı tank bottom n.
fırın tabanı cam plakası tank-lining glass n.
fırın tabanı hearth n.
gezer nokta tabanı floating point radix n.
gezer nokta tabanı floating point base n.
gövde tabanı casing foot n.
jant tabanı rim base n.
ilişkisel veri tabanı relational database n.
kalıplanmış lastik ayakkabı tabanı moulded rubber sole n.
kayan ayrım tabanı floating point radix n.
kayan ayrım tabanı floating point base n.
kelepçe tabanı tensioning lug n.
kranyum tabanı basis cranii n.
kolluk tabanı elbow-rest frame n.
konvertör tabanı converter base n.
kolon tabanı plinth n.
korkuluk bastonu tabanı baluster seating n.
kompartıman tabanı compartment floor n.
kolon tabanı column base n.
lamba tabanı lamp base n.
motor tabanı motor base n.
montaj tabanı mounting base n.
mikroskop tabanı microscope base n.
okyanus tabanı ocean floor n.
ortak veri tabanı common data bese n.
ocak tabanı hearth n.
ocak tabanı furnace floor n.
ortak veri tabanı common data base n.
port boynu tabanı port floor n.
prob tabanı wedge n.
pota fırını tabanı siege n.
platform tabanı platform floor n.
payanda tabanı uzunluğu base thickness buttress n.
pulluk tabanı landside n.
ray tabanı rail base n.
silindir tabanı cylinder base n.
şişe tabanı pushed punt n.
su deposu tabanı water tank support n.
şişe tabanı dengesizliği heat tap n.
supap tabanı valve spud n.
tümler tabanı complement base n.
tabanı güçlendirilmiş malzeme reinforced base material n.
tınaz tabanı staddle n.
tabanı düz olan elmas culet n.
tabanı açık kuyu open-end well n.
tabanı kum veya ince çakıl kaplı depo filter bed n.
tabanı kum kaplı tank filter bed n.
tüp tabanı tube base n.
tavlama tabanı annealing base n.
tabanı düz termoplastik tank flat-bottom thermoplastic tank n.
taret silah tabanı turret mount n.
veri tabanı izi data base trace n.
veri tabanı çözümleyicisi data base analyser n.
veri tabanı yönetimi data base administration n.
veri tabanı yapısı data base structure n.
veri tabanı kaydı data base record n.
veri tabanı yönetim sistemi database management system n.
veri tabanı yöneticisi data base administrator n.
veri tabanı yönetim dizgeleri database management systems n.
veri tabanı tanımlama dili schema language n.
veri tabanı bakımı data base maintenance n.
veri tabanı yönetimi data base management n.
veri tabanı data base n.
veri tabanı database n.
veri tabanı yöneticisi data base manager n.
vagon tabanı wagon floor n.
veri tabanı dökümü data base dump n.
zaman tabanı kararlılığı time base stability n.
yol tabanı road-bed n.
yol tabanı road bed n.
yönetim bilgi tabanı management information base n.
yordam tabanı procedure base n.
ters bir huniye benzeyen ve dışbükey tabanı olan ufak cam şişe anaclastic glass n.
körüklü fotoğraf makinesinin tabanı bed n.
sıva tabanı veya yangın yalıtım malzemesi olarak çıta döşeyen kimse lather n.
içi boş iğnenin şırınga gibi bir araca takılması için genişletilmiş tabanı hub n.
(kalın kauçuk) ayakkabı tabanı lug sole n.
kupol ocağının iç tabanı hearth n.
kesiti soğana benzeyen tabanı yuvarlak ve büyük ray başı bullhead n.
(ayakkabı tabanı yapımında) taban taslağını kesme bıçağı die n.
kağıt yapımında kullanılan suyun akmasını sağlayan tabanı gözenekli tekne drainer n.
zemin tabanı ground base n.
sülfürik asit üretim odası tabanı saucer n.
döner pulluğun tabanı plow bottom n.
pulluk tabanı sole n.
saban tabanı sole n.
gaz imbiğinin iç yüzeyinin tabanı sole n.
kenarları düzgün şekilde konik, tabanı düz olan trochoid adj.
kenarları düzgün şekilde konik, tabanı düz olan trochiform adj.
yalpa çemberleriyle desteklenip tabanı hareket ettiğinde sabit kalan gimbaled adj.
eşit aralıklarla yerleştirilmiş sekiz bağlantı pimi bulunan (elektronik tüp tabanı veya soketi) octal adj.
birbirinden bağımsız olarak erişilebilen birden fazla veri tabanı bulunan (bilgisayar diski veya kutucuk) multivolume adj.
yarım küre biçimli tacı ve düz bir tabanı olacak şekilde kesilmiş (değerli taş) rose-cut adj.
(hayvanda) yumuşak ayak tabanı anlamı veren ön ek tyl- pref.
(hayvanda) yumuşak ayak tabanı anlamı veren ön ek tylo- pref.
Computer
arama tabanı search base n.
altbilgi tabanı footnote base n.
başlık tabanı heading base n.
bilgi tabanı body of knowledge n.
bilgilendirici veri tabanı informational database n.
bilgi tabanı data base n.
dağıtımlı veri tabanı distributed data base n.
dağıtık veri tabanı distributed database n.
dağınık veri tabanı distributed data base n.
dizin tabanı index base n.
g/ç tabanı i/o base n.
grafik tabanı chart floor n.
içt tabanı toc base n.
ilişkisel veri tabanı relational data base n.
karar veri tabanı decisional database n.
köprü tabanı hyperlink base n.
ortak veri tabanı common data base n.
öncelik tabanı priority base n.
sayı tabanı radix n.
veri tabanı dökümü data base dump n.
veri tabanı tanımlama dili schema language n.
veri tabanı database n.
veri tabanı çözümleyicisi data base analyser n.
veri tabanı tanımlaması database identification n.
veri tabanı yönetim sistemi database management system n.
veri tabanı özelliği database attribute n.
veri tabanı izi data base trace n.
veri tabanı yapısı data base structure n.
veri tabanı yönetim sistemi data base management system n.
veri tabanı yönelimi data base management n.
veri tabanı yönetim sistemi database management system dsms n.
veri tabanı taraması database searching n.
veri tabanı dosyası data base file n.
veri tabanı data base n.
veri tabanı bakımı data base maintenance n.
üstbilgi tabanı header base n.
veri tabanı yönetimi database management n.
veri tabanı tasarımı database design n.
veri tabanı pazarlama database marketing n.
veri tabanı yönetimi data base administration n.
veri tabanı kaydı data base record n.
veri tabanı yöneticisi data base administrator n.
veri tabanı yönetici yardımcısı database associate n.
veri tabanı yöneticisi data base manager n.
veri tabanı formatı database format n.
veri tabanı programları database programs n.
elektronik veri tabanı electronic database n.
bilgisayarlarla erişilebilen veri tabanı on-line database n.
çevrimiçi veri tabanı on-line database n.
işletim sistemi, veri tabanı yöneticisi, bilgisayar ağı protokolleri gibi sistem yazılımları tarafından kullanılan işlem süresi overhead n.
bilgisayarla erişilebilen veri tabanı computer database n.
(windows için) ilişkisel veri tabanı yönetimi ve uygulama geliştirme sistemi paradox n.
çoklu veri tabanı şemasında eşdeğer elemanlar arasındaki eşleştirme crosswalk n.
bir işlemde yapılan değişikliklerin eş zamanlı olarak diğer işlemlerde nasıl görüneceğini belirleyen veri tabanı özelliği isolation n.
information builders adlı yazılım şirketinin geliştirdiği bir veri tabanı yönetim sistemi focus n.
iki veya daha fazla veri tabanı tablosunda veri arakesiti yapmak join v.
ilişkili veri tabanı oluşturarak (öğeyi) listenin başına eklemek cons v.
çoklu veri tabanı şemasında eşdeğer elemanları eşleştirmek crosswalk v.
her bir veri tabanının başka bir dosyaya bağlı olmayan tek bir dosyadan oluştuğu veri tabanı sistemine ait veya ilişkili flat-file adj.
tabanı biçimlendir format floor expr.
tabanı biçimle format floor expr.
veri tabanı oluşur set database expr.
veri tabanı oluştur set database expr.
işlem verilerine ilişkin sorgulamalar için tasarlanmış veri tabanı ods (pperational data store) abrev.
x.500 sistemindeki adları içeren bir veri tabanı dib (directory information base) abrev.
Informatics
bilgilendirici veri tabanı informational database n.
bilgi tabanı knowledge base n.
dağıtılmış veri tabanı distributed database n.
dağıtımlı veri tabanı distributed data base n.
gürültü tabanı noise floor n.
ilişkisel veri tabanı yönetim sistemi relational database management system (rdbms) n.
karar veri tabanı decisional database n.
uzman veri tabanı expert database n.
veri tabanı yönetim sistemi database management system n.
yönetim bilişim tabanı management information base n.
veri tabanı varlığı entity n.
nesneye dayalı veri tabanı yönetim sistemi object-oriented database management system n.
veri tabanı data bank n.
asıl görevi veri tabanı oluşturup sürdürmek olan kurum data bank n.
Telecom
ağ veri tabanı network database n.
ana bilgisayar veri tabanı host database n.
akıllı veri tabanı intelligent database n.
açık veri tabanı bağlantısı open database connectivity n.
bilgilendirici veri tabanı informational database n.
çok geniş veri tabanı very large database n.
dağıtık veri tabanı distributed database n.
dizin tabanı index base n.
durgun dağıtılmış veri tabanı static distributed database n.
fiziksel veri tabanı physical database n.
güvenilir hesaplama tabanı trusted computing base n.
görev bilgi tabanı task information base n.
gömülü veri tabanı dili embedded database language n.
hizmet kayıt veri tabanı service record database n.
ilişkisel veri tabanı relational database n.
karar veri tabanı decisional database n.
merkezi mobil cihaz kimlik tanımı veri tabanı central equipment identity register n.
mobil veri tabanı istasyonu mobil database station n.
nesneye yönelik veri tabanı object-oriented database n.
nesne veri tabanı object database n.
paralel veri tabanı parallel database n.
rehber veri tabanı directory database n.
sıradüzensel veri tabanı hierarchical database n.
veri tabanı hırsızlığı database hack n.
veri tabanı sunucusu database server n.
veri tabanı bütünlüğü database integrity n.
veri tabanı database n.
uzman veri tabanı expert database n.
yönetim veri tabanı management database n.
yönetim bilgi tabanı management information base n.
yönetim bilişim tabanı management information base n.
Mechanic
hareketli parçanın üzerinde kaydığı makine tabanı bed n.
Television
zaman tabanı düzelticisi time base corrector n.
Textile
baş parmak için ayrı bir bölüme sahip ve tabanı dayanıklı bir çeşit ayakkabı tabi n.
baş parmak için ayrı bir bölüme sahip ve tabanı dayanıklı bir çeşit ayakkabı tabis n.
jüt halı tabanı kumaşı jute carpet backing fabric n.
tabanı tırtıklı çizme ya da ayakkabı lug boot n.
tabanı örgü olmayan kaba dokunmuş büyük desenli dantel guipure n.
tabanı örgü olmayan kaba dokunmuş büyük desenli dantel venice lace n.
kalın ve düz ayakkabı tabanı flatform n.
Architecture
kubbenin tabanı tholobate n.
büyük bir dışbükey kalıp halindeki sütun tabanı torus n.
büyük bir dışbükey kalıp halindeki sütun tabanı tore n.
sütun tabanı plinth n.
sütun tabanı podium n.
sütun tabanı earth table n.
sütun tabanı ground table n.
mimari destek tabanı zacco n.
mimari destek tabanı zocco n.
Construction
sütun tabanı acroter n.
klozetin mermer tabanı template n.
klozetin mermer tabanı templet n.
maden ocağının tabanı toe n.
taş ocağının tabanı toe n.
çatı tabanı wall-plate n.
çatı tabanı roof board n.
kazı tabanı excavation bottom n.
kirişleme tabanı binder n.
koridor tabanı corridor floor n.
sütun tabanı plinth n.
temel tabanı foundation bed n.
vinç tabanı/yatağı/pedi crane pad n.
düz veya v tabanlı teknelerin tabanı ile yanlarının birleşme yeri chine n.
düz veya v tabanlı teknelerin tabanı ile yanlarının birleşme yerinde sintine boyunca uzanan bir boylamsal bir eleman chine n.
büyük bir dışbükey kalıp halindeki sütun tabanı baston n.
sabit olmayan zeminlerde üstüne karayolu veya demiryolu döşenebilen tünel tabanı invert n.
Woodworking
rende tabanı toat n.
yatak tabanı bed base n.
küstere tabanı face n.
Automotive
lastik tabanı tread n.
araç tabanı vehicle floor n.
jant tabanı rim base n.
kavrama tabanı clutch lining n.
kavrama tabanı clutch facing n.
lastik tabanı cushion gum n.
lastik tabanı tire tread n.
motor tabanı engine base n.
port tabanı port floor n.
yol yönlendirme veri tabanı route guidance database n.
araba tabanı floorboard [us] n.
oto tabanı floorboard [us] n.
Traffic
yol altyapısı tabanı subgrade
Railway
tren tekerinin tabanı tread n.
balast tabanı base of ballast n.
ray tabanı base of rail n.
ray tabanı foot of rail n.
yolcu vagonu tabanı coach floor n.
Aeronautic
harita veri tabanı map database n.
Marine
çin sularında kullanılan tabanı düz yelkenli junk n.
deniz tabanı sea bottom n.
deniz tabanı eğimi underwater gradient n.
deniz tabanı alanı bathyal zone n.
deniz tabanı davy jones n.
deniz tabanı sürüntü maddesi taşınım oranı bed load transport rate n.
deniz tabanı kayma gerilmesi bed shear stress n.
deniz tabanı  topoğrafysı sea bottom topography n.
deniz tabanı sürüntü maddesi bed load n.
deniz tabanı eğimi sea bottom slope n.
deniz tabanı topoğrafyası bathymetry n.
deniz tabanı ocean bottom n.
deniz tabanı sürüntü maddesi taşınımı bed load transport n.
deniz tabanı malzemesi bed material n.
deniz tabanı ocean floor n.
deniz tabanı seabed n.
deniz tabanı sürüntü maddesinin rüzgarla taşınımı bed load transport by  wind n.
deniz tabanı sürtünmesi sea bottom friction n.
geminin alt kotu ile deniz tabanı arasındaki mesafe keel clearance n.
küçük dalgacıklar tarafından oluşturulan deniz tabanı formu ripples n.
okyanus tabanı tsunami ölçeri ocean bottom tsunami gage n.
pusula tabanı binnacle n.
pürüzlü deniz tabanı uneven seabed n.
tek tuvalet tabanı sertifikası certificate for the unit toilet ceiling n.
taş tabanı tesviyeleme sanatı rubble bed levelling craft n.
deniz tabanı sea floor n.
okyanus tabanı sea floor n.
(sığ su tabanı) çapa atılamayan foul adj.
(sığ su tabanı) çapa tutmayan foul adj.
geminin tabanı ve yanları arasında kademeli geçiş yapacak şekilde uzun bir kavis verilerek oluşturulmuş (karina) slack adj.
deniz tabanı ile ilgili subocean adj.
deniz tabanı ile ilgili suboceanic adj.
Mining
kömür damarının tabanı sill n.
Medical
ayak tabanı üzerinde fibroz nodüllerin oluşması plantar fibromatosis n.
ağız tabanı kanseri floor of the mouth cancer n.
ayak tabanı üzerinde fibroz nodüllerin oluşması plantar aponeurosis n.
ayak tabanı üzerinde fibroz nodüllerin oluşması morbus ledderhose n.
ayak tabanı üzerinde fibroz nodüllerin oluşması ledderhose's disease n.
ağız tabanı kanseri floor of mouth cancer n.
ayak tabanı basınç dağılımı plantar pressure distribution n.
göz kavitesi tabanı floor of orbital cavity n.
kafa tabanı kırıkları skull base fractures n.
kafa tabanı skull base n.
kafa tabanı kırığı skull base fracture n.
ön kafa tabanı anterior skull base n.
ön kafa tabanı anjiyomatozisi anterior skull base angiomatosis n.
sistematik derlemeler veri tabanı database of systematic reviews n.
birleşik devletler ulusal tıp kütüphanesi'nin biyomedikal literatürüne dair bibliyografik bilgileri depolayan ve bu bilgilere erişimi sağlayan veri tabanı medlars (medical literature analysis and retrieval system) n.
dar tümör tabanı pedicle n.
ayak tabanı planta n.
Anatomy
ayak tabanı sole n.
iç iliyak arterin vajina, mesane tabanı ve rektumu besleyen bir kolu arteria vaginalis n.
ayak tabanı vola n.
kafa tabanı chondrocranium n.
ayak tabanı ile ilgili volar adj.
Optics
vitreus tabanı vitreous base n.
Printing
düzgün baskı için plaka ile tabanı arasına yerleştirilen parça interlay n.
mürekkebin çöküntü tabanı ve kenarlarında biriktiği bir baskı işlemi uygulamak spanish v.
Gastronomy
tart tabanı rosette n.
Math
doğrusal uzay tabanı basis of a linear space n.
dual tabanı dual basis n.
eşlek tabanı dual basis n.
filtre tabanı filter base n.
hamel tabanı hamel basis n.
hamel tabanı hamburger n.
koni tabanı base of a cone n.
logaritma tabanı base of a logarithm n.
schauder tabanı schauder basis n.
sayıtlama tabanı radix n.
sayma tabanı base of numeration n.
süzgeç tabanı filter base n.
topoloji tabanı basis for a topology n.
vektör uzayının tabanı basis of vector space n.
üstel fonksiyon tabanı base of an exponential function n.
tabanı olmak generate v.
Geometry
geometrik şeklin tabanı base n.
Physics
sonar deniz tabanı görüntüsü sonograph n.
Chemistry
ocak tabanı ve potaların astarlanmasında kullanılan kömür macunu brasque n.
ocak tabanı ve potaların astarlanmasında kullanılan kömür macunu steep n.
tabanı olan base adj.
Marine Biology
konik kabuklu, düz tabanı olan deniz salyangozu top shell n.
konik kabuklu, düz tabanı olan deniz salyangozu turban shell n.
konik kabuklu, düz tabanı olan deniz salyangozu starshell n.
konik kabuklu, düz tabanı olan deniz salyangozu green snail n.
konik kabuklu, düz tabanı olan deniz salyangozu cat's-eye n.
konik kabuklu, düz tabanı olan deniz salyangozu turban n.
konik kabuklu, düz tabanı olan deniz salyangozu turban-shell n.
okyanus tabanı ocean floor n.
resif tabanı reef base n.
deniz veya göl tabanı faunasının kurt veya ufak kabuklu hayvanlar gibi çıplak gözle görülebilen küçük canlıları meiofauna n.
konik kabuklu, düz tabanı olan deniz salyangozuna ait/ilgili trochoid adj.
konik kabuklu, düz tabanı olan deniz salyangozuna ait/ilgili trochoidal adj.
Zoology
ayak tabanı pelma n.
ayak tabanı ile ilgili pelmatic adj.
Botanic
bazı bitkilerin üreme organlarının tabanı etrafındaki yapraklarla kaplı küme perichaetium n.
fincan şeklinde belirgin tabanı olan son derece zehirli beyaz bir mantar destroying angel (amanita verna) n.
fincan şeklinde belirgin tabanı olan son derece zehirli beyaz bir mantar fool's mushroom n.
deve tabanı monstera deliciosa n.
tabanı bitkinin sapına sarılan yaprak amplexicaul leaf n.
bazı petalların pençeye benzer tabanı unguis n.
bazı taçyaprakların pençeye benzer tabanı unguis n.
çiçekçiklerinin taçyaprakları düz olup uca doğru genişleyen ve yalnızca tabanı boru şeklinde olan bileşik çiçek ligulate flower n.
tabanı çiçek soğanına benzeyen bir rezene finocchio n.
bir tek çiçekçiklerinin taçyaprakları düz olup uca doğru genişleyen ve yalnızca tabanı boru şeklinde olan bileşik çiçekler veren liguliflorous adj.
yuvarlak tepesi ve sivrilen tabanı olan (yaprak) oblanceolate adj.
(yaprak) tabanı üçgen şeklinde ve uçları sivri olan cuneate adj.
Agriculture
çizi tabanı furrow bottom n.
pulluk tabanı plow pan n.
Philosophy
(plotinus'a göre) yüce olanın sonuncu, güçsüz, nispeten niteliksiz ve belirsiz tabanı ve değersiz ürünü matter n.
Environment
deniz tabanı yayılması sea floor spreading n.
tezek tabanı sole n.
vadi tabanı sole n.
Geography
göl tabanı lakebed n.
deniz tabanı seafloor n.
koyak tabanı valley bottom n.
koyak tabanı valley floor n.