arkası - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

arkası



Sens de "arkası" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 2 résultat(s)

Turc Anglais
General
arkası sequel n.
Technical
arkası back of prep.

Sens de "arkası" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 202 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
sahne arkası backstage n.
eyerin arkası pillion n.
General
arkası yarın soap opera n.
arkası gelme subsequence n.
saha arkası çit backstop n.
sahne arkası upstage n.
geminin arkası poop n.
ardı arkası kesilmeden for ever and ever n.
arkası boş blank back n.
sayfa arkası overleaf n.
perde arkası backstage n.
sahne arkası offstage n.
perde arkası the hidden side of a matter n.
arkası yüksek koltuk wing chair n.
arkası kapalı kamyon van n.
kamera arkası behind the scenes n.
arkası gelmeyen başarı flash in the pan n.
kale arkası back-goal n.
arkası yarın cliffhanger n.
kamyon arkası yazısı bumper sticker slogan n.
arkası kabarık ve yüksek oturacak yeri ise geniş koltuk winged chair n.
arkası kabarık ve yüksek oturacak yeri ise geniş koltuk wing chair n.
arkası kabarık ve yüksek oturacak yeri ise geniş koltuk grandfather chair n.
arkası düz iskemle straight chair n.
arkası yarın cliff-hanger n.
önü tek arkası iki katlı ev camelback n.
kabini, kazanın arkası yerine, ortasında yan yana konumlandırılmış olan lokomotif camelback n.
başın arkası noddle [obsolete] n.
arkası kapalı sahne bandshell n.
(pul) kitap arkası bob (back of the book) n.
ayağın ayakkabı aşınmasına maruz kalan kısımlarına uygulanan arkası yapışkanlı keçe moleskin n.
(kılıç kullanırken olduğu gibi) elin arkası ile gerçekleştirilen vuruş veya temas reverse [obsolete] n.
ağız arkası yükseltiye ait yaprak biçimli bölüm paragnath n.
eyer arkası croup n.
arkası uzun bir etek modeli pullback n.
arkası bantlı ayakkabı slingback n.
arkası bantlı ayakkabı sling-back n.
arkası bantlı topuklu ayakkabı slingbacks n.
arkası kesilmemek hold v.
arkası kesilmek run out v.
ardı arkası kesilmemek go on incessantly v.
arkası gelmek continue v.
arkası kesilmek discontinue v.
arkası kesilmek cease v.
arkası kesilmek surcease v.
sahne arkası üzerinden ayarlamak stage-manage v.
arkası alınamaz exhaustless adj.
ardı arkası kesilmeyen everlasting adj.
ardı arkası kesilmeyen incessant adj.
arkası olan backed adj.
arkası kuvvetli heavyweight adj.
ardı arkası kesilmeyen continual adj.
ardı arkası gelmeyen continual adj.
arkası kesilmeyen successive adj.
arkası kesilmeyen uninterrupted adj.
ardı arkası kesilmeyen successive adj.
ardı arkası gelmeyen never-ending adj.
arkası kağıtlı paperbacked adj.
arkası dönük facing away adj.
arkası dönük facing back adj.
arkası önüne gelmiş ass-backward adj.
arkası önüne gelmiş ass-backwards adj.
perde arkası behind-the-scenes adj.
arkası sert hardbacked adj.
ardı arkası gelmeyen incessable adj.
arkası düz olan flatback adj.
birbirinin arkası sıra in tandem adv.
ardı arkası kesilmeden incessantly adv.
tam arkası immediately behind adv.
Phrasals
kulak arkası etmek toss something off v.
arkası (bir şeyle) bitişik olmak back (someone or something) up to (something) v.
arkası (bir şeye) bakmak back (someone or something) up to (something) v.
Phrases
daha dur, arkası var bend over, here it comes again expr.
arkası var to be concluded expr.
Proverb
demir parmaklıkların arkası graybar hotel n.
demir parmaklıkların arkası graystone college n.
Colloquial
arkası uzun, önü ve yanları kısa saç, tepesi kısa arkası uzun saç modeli mullet n.
arkası dönükken while someone's back is turned expr.
(birinin) arkası dönük (one's) back is turned expr.
arkası 11'de more at 11 [us] expr.
Idioms
tavuğun arkası pope's nose n.
tavuğun arkası parson's nose n.
arkası gelmeyen başarı a flash in the pan n.
bir şeyin arkası back of something n.
arkası olmak have a pull v.
arkası sağlam olmak be sitting in the catbird seat v.
arkası sağlam olmak be in the catbird seat v.
altı/arkası boş olmak be out on a limb v.
şiddetli ve ardı arkası kesilmeyen (çekişme) cat-and-dog adj.
ardı arkası kesilmeyen quick-fire adj.
merak etme başlayınca arkası/gerisi gelir it'll be all right on the night expr.
arkası gelir one thing leads to another expr.
tezgah arkası (ilaçlar) behind the counter expr.
banko arkası (ilaçlar) behind the counter expr.
işin perde arkası how the sausage gets made expr.
arkası dönükken when your back is turned expr.
Speaking
arkası dönükken when someone's back is turned expr.
Trade/Economic
arkası boş konşimento blank back bill of lading n.
arkası sarı renkli olan abd doları yellowback n.
Technical
arkası soğutmalı kamyon refrigerated lorry n.
arkası arkasına bağlama series operation n.
arkası metalli keçe metal backed seal n.
arkası görünür ayna see-through mirror n.
arkası zamklı kağıt paster n.
dikeç arkası kamera post-column camera n.
dikeç arkası erke süzgeci post-column energy filter n.
hedef arkası duvarı butt n.
kanat arkası blade back n.
sütun arkası kamera post-column camera n.
kitap arkası ciltçisi rounder n.
arkası folyolu foil-backed adj.
Computer
perde arkası backdrop n.
Television
arkası yarın cliffhanger n.
arkası yarın cliff-hanger n.
Textile
arkası yırtmaçlı ceket cutaway coat n.
Architecture
korniş arkası aydınlatma cornice lighting n.
Construction
arkası dolgulu kapı kasası grouted frame n.
bir şeyin arkası/sonrası wake n.
Furniture
arkası yuvarlağımsı ve alçak, üstten c harfini andıran bir koltuk tipi tub chair n.
arkası ayak ucuna doğru sıfırlanan uzanma koltuğu fainting couch n.
sandalye arkası parmaklığı banister n.
arkası merdiveni andıran aralıklı yatay çıtalardan yapılmış (sandalye) ladder-back adj.
Automotive
arkası düz araba hatchback n.
Marine
kıyı arkası back beach n.
Medical
ayak arkası hindfoot n.
ayak arkası endoskopisi hindfoot endoscopy n.
beyin arkası hindbrain n.
boynun arkası nuchal n.
dış kulak arkası antitragus n.
hipofarinksin krikoid arkası bölümü postcricoid area n.
hastaların muayene olmadan önce kıyafetlerinin çıkartılıp giydikleri arkası açılıp kapanabilen hastane önlüğü gown n.
Anatomy
beyin arkası epencephalon n.
diz arkası ham n.
uyluğun arkası ham n.
kafanın arkası hindhead [obsolete] n.
başın arkası hindhead [obsolete] n.
kafasının arkası tamamen düz kimse roundhead n.
elin arkası ile ön koldaki kanı toplayıp koltukaltı toplardamarına boşaltan damar basilic vein n.
elin arkası ile ön koldaki kanı toplayıp koltukaltı toplardamarına boşaltan damar vena basilica n.
diz arkası kası popliteus n.
damak arkası bölüm postpalatine n.
hyoid arkın arkası ile ilgili hyomandibular adj.
diz arkası ile ilgili popliteal adj.
diz arkası ile ilgili poplitic adj.
Pathology
başın arkası yönünde dorsocephalad adv.
Optics
göz küresi arkası retrobulber n.
gözküre arkası retrobulber n.
küre arkası retrobulber n.
Marine Biology
bazı balıklarda göğüs yüzgeçlerindeki üç ana bazal kıkırdağın arkası metapterygium n.
san francisco ve monterey'de yaşayan, yanları gümüşi ve arkası koyu renkli olan küçük bir balık hitch (lavinia exilicauda) n.
Zoology
at vb. hayvanların diz arkası chambrel n.
(kabuklularda) ağız arkası yükseltiyi oluşturan iki bölümden biri paragnathus n.
önü ve arkası içbükey olan amphicoelous adj.
önü ve arkası içbükey olan amphicelous adj.
önü ve arkası içbükey olan amphycoelous adj.
(armadillo benzeri hayvanlarda) ayak parmaklarının arkası üzerinde yürüyen dorsigrade adj.
Botanic
karpalın arkası boyunca uzunlamasına açıklıkları olan (meyve, başçık) loculicidal adj.
Linguistics
ağız yolunun önüyle arkası arasındaki bir noktadan çıkan (sesli harf) mixed adj.
History
eskiden eton koleji öğrencilerinin giydiği önü açık, arkası v şeklinde siyah ceket eton jacket n.
(özellikle şövalyelerin giydiği) önü kısa arkası uzun kolsuz bir tunik cyclas n.
armada arkası dönük görünen (kartal vb. figür) recursant adj.
Archaeology
arkası küt ve düz olan sivri uçlu dar bıçak üretimi ile öne çıkan, avrupa'ya yayılmış üst paleolitik kültürüne ait veya ilişkin gravettian adj.
Military
mevzii arkası siper parados n.
Sport
(kano sporunda) teknenin burnu suya bastırılıp arkası kaldırılarak dik pozisyona getirildiği manevra ender n.
Basketball
potaya arkası dönükken ters dönüp basket atılarak yapılan atlama turnaround n.
arkası potaya dönük topu aldıktan sonra potaya dönüp zıplayarak yapılan atış turnaround jumper n.
Tennis
el arkası vuruş backhand shot n.
el arkası vuruş backhand stroke n.
el arkası vuruş backhand n.
Card
(kumar oyununda) arkası işaretli kart stamp n.
tasarımı simetrik resimsel olmayan (kart arkası) conventional adj.
Music
sap arkası oyuğu neck volute n.
Theatre
perde arkası back of the stage n.
perde arkası backdrop n.
perde arkası back curtain n.
sahne arkası back curtain n.
sahne arkası skene n.
sahne arkası back of the stage n.
sahne arkası alan postscenium n.
Cinema
kamera arkası behind the camera n.
kamera arkası görüntüleri behind the scenes images n.
perde arkası behind the scenes of n.
perde arkası behind the scene of n.
jenerik arkası sahne after credits scene n.
jenerik arkası sahne post-credit scene n.
jenerik arkası sahne post-credits scene n.
Photography
perde arkası backstage n.
doğal renklerde bir fotoğraf etkisi vermek için çok hafif bir baskının vernikle yarı saydam hale getirilip arkası renklendirilmiş daha koyu renkli bir baskı üzerine koyulmasıyla elde edilen bir resim hellenotype n.
Archaic
arkası örgülü peruk ramillie n.
18. yüzyılda moda olan arkası örgülü peruk ramillie n.
arkası dönük bir şekilde awayward adv.
Entomology
böceklerde göğüs kısmının arkası anlamına gelen notum kelimesinin çoğulu nota n.
abd'ye özgü kanatlarının önü beyaz-kahverengi ve arkası sarı olan birçok küçük gececil güveden biri wood nymph n.
kanatlarının arkası sarı renkli olan birçok kara güve türüne verilen ad yellow underwing n.
Slang
arkası sağlam mahkum hardrock n.
şoför arkası shotty back n.
arkası sağlam/taşaklı olmak have friends in high place v.
arkası önünde arse about face [uk/australia] adj.
soyunup sevişelim (mizahi olarak sloganlarda, eşyalar üzerindeki baskılarda, araba arkası yazılarında kullanılır) lagnaf (let's all get naked and fuck) expr.
Modern Slang
bilgisayarda ciddi bir iş yaparken birdenbire ardı arkası kesilmez reklamlar ortaya çıkmak ad bomb v.
Theater
sahne arkası değiştirilirken sahne önünde sergilenen oyun olio n.
Star Wars
zehir arkası örümceği bane back spider n.