broadcast - Turc Anglais Dictionnaire

broadcast

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Sens de "broadcast" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 52 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
broadcast n. yayın
The quality of the broadcast is pretty good.
Yayın kalitesi oldukça iyi.

More Sentences
General
broadcast n. yayın (radyo, televizyon)
They watched a live broadcast of the game.
Maçın canlı yayınını izlemişler.

More Sentences
broadcast v. duyurmak
I can't believe she would broadcast my divorce to the whole office.
Boşanmamı tüm ofise duyurduğuna inanamıyorum.

More Sentences
broadcast v. yayın yapmak (radyo/tv)
He gave an interesting broadcast about modern art.
Modern sanat hakkında ilginç bir yayın yaptı.

More Sentences
broadcast v. yaymak
All you have to do is broadcast light.
Tek yapmanız gereken ışık yaymak.

More Sentences
broadcast v. yayınlamak
The press release was broadcast on radio and television.
Basın açıklaması radyo ve televizyondan yayınlandı.

More Sentences
Law
broadcast n. yayın
The product can be used by any broadcast system or online video platform and integrates seamlessly into current workflows.
Ürün, herhangi bir yayın sistemi veya çevrimiçi video platformu tarafından kullanılabilir ve mevcut iş akışlarına sorunsuz bir şekilde entegre olur.

More Sentences
General
broadcast n. program
broadcast n. televizyon yayını
broadcast n. radyo yayını
broadcast n. neşriyat
broadcast n. radyo veya televizyonla ilgili
broadcast n. yayım
broadcast n. yayımlama
broadcast n. tohum saçma
broadcast v. ekmek (tohum vb)
broadcast v. neşretmek
broadcast v. yayımlamak (radyo/televizyon aracılığıyla)
broadcast v. saçmak (tohum)
broadcast v. yayın yapmak
broadcast v. saçmak
broadcast v. herkese söylemek
broadcast v. yayımlamak
broadcast v. yayına sokmak
broadcast v. (tohum) saçmak
broadcast v. yayıncılık yapmak
broadcast v. kamuoyuna tanıtmak
broadcast v. niyetini istemeden söylemek
broadcast v. ima etmek
broadcast adj. dağıtılmış
broadcast adj. yayılmış
broadcast adj. ünlü
broadcast adj. geniş yayılımlı
broadcast adv. dağınık bir şekilde
broadcast adv. geniş ölçüde
broadcast adv. geniş bir alanda
broadcast adv. geniş bir alana ulaşmak için
broadcast adv. geniş bir alanda yayınlanmak için
broadcast adv. maksimum insana ulaşacak şekilde
Irregular Verb
broadcast v. broadcast/broadcasted - broadcast/broadcasted
Politics
broadcast n. radyo veya televizyon yayını
broadcast n. yayımlanan program
Technical
broadcast v. radyo ile yayınlamak
Computer
broadcast n. yayım
broadcast expr. yayınla
Telecom
broadcast n. yayın süresi
broadcast v. radyo veya televizyon programına katılmak
broadcast v. toplu e-mail göndermek
broadcast adj. yayın yoluyla iletilen
broadcast adj. yayınsal
Television
broadcast v. televizyon yayını yapmak
broadcast v. yayın yapmak (tv vb)

Sens de "broadcast" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 172 résultat(s)

Anglais Turc
General
broadcast channel n. yayın kanalı
There is therefore a chance of this independent broadcasting channel being given a new lease of life.
Dolayısıyla bu bağımsız yayın kanalına yeni bir hayat şansı tanınabilir.

More Sentences
educational broadcast n. eğitim yayını
Television could be an important source of culture, and its educational broadcasts are valued in many schools.
Televizyon, önemli bir kültür kaynağı olabilir ve eğitim yayınları birçok okulda değer görmektedir.

More Sentences
broadcast life n. yayın hayatı
The channel ended its broadcast life on 2 February 2016.
Kanal, 2 Şubat 2016 tarihinde yayın hayatına son vermiştir.

More Sentences
a live broadcast n. canlı yayın
I say this on a live broadcast.
Bunu canlı yayında söylüyorum.

More Sentences
broadcast live v. canlı yayınlamak
The award ceremony was broadcast live on TV for the first time.
Ödül töreni ilk kez televizyondan canlı yayınlandı.

More Sentences
Media
a live broadcast n. canlı yayın
A drunk TV presenter vomited during a live broadcast.
Sarhoş bir TV sunucusu canlı yayın sırasında kustu.

More Sentences
Technical
broadcast channel n. yayın kanalı
People think that YouTube is a broadcast channel.
İnsanlar YouTube'un bir yayın kanalı olduğunu düşünüyor.

More Sentences
Informatics
broadcast domain n. yayın alanı
IEEE 802.1Q VLAN-segmented broadcast domains reduce broadcast traffic and increase LAN security and performance.
IEEE 802.1Q VLAN bölümlü yayın alanları, yayın trafiğini azaltır ve LAN güvenliğini ve performansını artırır.

More Sentences
Television
a live broadcast n. canlı yayın
A drunk TV presenter vomited during a live broadcast.
Sarhoş bir TV sunucusu, canlı yayın esnasında istifra etti.

More Sentences
General
broadcast sowing n. serpme ekim
emergency broadcast system n. acil durum yayın sistemi
television broadcast n. televizyon yayını
direct broadcast satellite television n. uydu televizyon yayıncılığı
trial broadcast n. deneme yayını
broadcast stream n. yayın akışı
broadcast streaming n. yayın akışı
broadcast network n. yayın ağı
broadcast journalism n. radyo-televizyon gazeteciliği
broadcast advertising n. radyo-televizyon reklamcılığı
broadcast coordinator n. yayın koordinatörü
a live broadcast n. naklen yayın
a live broadcast stream n. canlı yayın akışı
a live broadcast streaming n. canlı yayın akışı
broadcast date n. yayın tarihi
outside broadcast truck n. canlı yayın arabası
radio broadcast n. radyo yayını
pirate broadcast n. korsan yayın
be broadcast v. yayımlanmak
broadcast a speech v. konuşma yayınlamak
broadcast an ad v. reklam yayınlamak
impose a broadcast ban on v. yayın yasağı koymak
broadcast a live feed v. canlı yayın yapmak
broad (broadcast) abrev. yayın
Trade/Economic
bidding for the rights to broadcast the matches live n. naklen yayın ihalesi
bidding for the rights to broadcast the matches live n. canlı yayın ihalesi
Law
revenue from broadcast rights n. yayın hakkı gelirleri
Politics
pirated broadcast n. korsan yayın
Media
television broadcast n. televizyon yayını (program vb)
new broadcast season n. yeni yayın dönemi
press and broadcast media n. yazılı ve görsel yayın araçları
broadcast manager n. yayın müdürü
television broadcast n. televizyon yayını
broadcast via television n. televizyon yayını
radio broadcast n. radyo yayını
broadcast ban n. yayım yasağı
broadcast ban n. yayın yasağı
broadcast programming/scheduling n. yayın programlama
broadcast executive n. yayın sorumlusu
simultaneous broadcast n. eş zamanlı yayın
broadcast journalist n. radyo muhabiri
broadcast journalist n. televizyon muhabiri
start to broadcast v. yayına başlamak
bmi (broadcast music incorporated) abrev. abd'de müzik alanında faaliyet gösteren bir meslek birliği
Technical
outside broadcast n. dışarıda yayın
netbios broadcast packet handling n. netbios yayım paket işlemesi
direct broadcast satellite n. direkt yayın uydusu
broadcast select n. genel yayında seçme
outside broadcast vehicle n. canlı yayın aracı
outside broadcast truck n. canlı yayın aracı
outside broadcast vehicle n. naklen yayın arabası
direct broadcast satellite n. dolaysız televizyon uydusu
outside broadcast vehicle n. yayın arabası
outside broadcast vehicle n. dışarıda yayın arabası
outside broadcast truck n. naklen yayın aracı
outside broadcast n. dış yayın
digital audio broadcast n. sayısal ses yayını
broadcast transmitter n. radyo vericisi
broadcast transmission n. radyo yayın
broadcast studio n. yayın stüdyosu
broadcast transmission n. radyofonik yayın
broadcast medium n. yayın ortamı
broadcast receiver n. radyo alıcısı
broadcast channel n. radyo yayın kanalı
broadcast station n. yayın istasyonu
broadcast band n. yayın bandı
broadcast topology n. yayın topolojisi
broadcast bands n. yayın bantları
broadcast message n. yayın iletisi
non-broadcast video tape recorder n. yayın dışı video bant kaydedici
non-broadcast single-sensor camera n. yayın dışı tek sönsörlü kamera
broadcast video tape recorder n. yayın görüntü bant kaydedici
satellite broadcast transmission n. uydu yayın iletişimi
non-broadcast video tape recorders n. yayında kullanılmayan video teyp kaydediciler
non-broadcast camera-recorder n. yayında kullanılmayan kamera kaydedici
broadcast video tape recorders n. yayında kullanılan video teyp kaydediciler
emergency broadcast system n. acil durum yayın sistemi
broadcast transmitters n. yayın vericileri
non-broadcast adj. yayın özelliği olmayan
Computer
broadcast medium n. yayın ortamı
broadcast address n. yayın adresi
broadcast transmission n. radyofonik yayın
broadcast transmission n. radyo yayın
broadcast message n. yayın iletisi
broadcast bands n. yayın bantları
broadcast mode n. yayın kipi
broadcast mode n. yayın modu
broadcast topology n. yayın topolojisi
broadcast studio n. yayın stüdyosu
broadcast station n. yayın istasyonu
broadcast select n. genel yayında seçme
broadcast storm n. yayın fırtınası
broadcast message n. tek kaynaktan mümkün olan tüm hedeflere yapılan yayın
broadcast as expr. yayın türü
Informatics
delayed broadcast n. banttan yayın
lan broadcast n. lan'da tüme gönderim
standard broadcast channel n. standart yayın kanalı
lan broadcast n. yerel alan ağında yayın
broadcast subnetwork n. alt ağ yayın adresi
Telecom
sms cell broadcast n. sms yayını
cell broadcast n. hücre yayını
direct broadcast satellite n. doğrudan uydu yayıncılığı
marine broadcast station n. deniz yayın istasyonu
direct broadcast satellite n. doğrudan yayın uydusu
outside broadcast n. dışarıdan yayın
radio–television broadcast n. radyo-televizyon yayını
broadcast television systems committee n. televizyon yayıncılığı sistem komitesi
outside broadcast n. stüdyo dışına yayın
broadcast file system n. radyo/TV yayıncılığı dosya sistemi
digital video broadcast -handheld/terrestrial n. sayısal video yayıncılığı-mobil/karasal
broadcast control channel n. yayın denetim kanalı
broadcast channel n. yayın kanalı
international shortwave broadcast station n. uluslararası kısa dalga yayın istasyonu
broadcast satellite services n. uydu yayın hizmetleri
backwards-compatible broadcast services n. geriye doğru-uyumlu yayıncılık hizmeti
cell broadcast short message service n. hücresel yayın kısa mesaj hizmeti
digital video broadcast multimedia home platform n. sayısal video yayıncılığı-çoklumedya ev platformu
digital broadcast n. sayısal yayın
Television
broadcast media n. yayın aracı
broadcast area n. yayın alanı
direct broadcast satellite n. dolaysız televizyon uydusu
outside broadcast n. dış yayın
direct broadcast satellite n. direkt yayın uydusu
outside broadcast vehicle n. dışarıda yayın arabası
outside broadcast n. dışarıda yayın
outside broadcast vehicle n. yayın arabası
outside broadcast vehicle n. naklen yayın arabası
outside broadcast vehicle n. naklen yayın aracı
television broadcast station n. televizyon yayın istasyonu
television broadcast n. televizyon yayını
a live broadcast n. naklen yayın
reception of television broadcast transmission n. televizyon yayın iletimi alımı
terrestrial broadcast and satellite receiving systems n. karasal yayın ve uydu alıcı sistemleri
television broadcast transmission n. televizyon yayın iletimi
broadcast signal standards n. yayın sinyal standartları
reception of voice and television broadcast n. ses ve televizyon yayınının alınması
test broadcast n. deneme yayını
test broadcast n. test yayını
Radio
broadcast receiver n. yayın alıcı
electromagnetic immunity of radio broadcast receivers and associated equipment n. radyo yayın alıcılarının ve ilgili cihazların elektromanyetik bağışıklılığı
Automotive
cell broadcast n. hücre yayını
digital audio broadcast n. dijital ses yayını
radio broadcast data system n. radyo yayını veri düzeni
ob van (outside broadcast van) abrev. dışarıda yayın arabası
ob van (outside broadcast van) abrev. minibüsten kamyona değişen boyutlarda olup yerleşik ses ve video teçhizatına sahip araç
ob van (outside broadcast van) abrev. canlı yayın arabası
Aeronautic
broadcast subnetwork n. yayın alt ağı
Psychology
thought broadcast n. düşünce yayma
Agriculture
broadcast sowing n. serpme ekim
broadcast seeding n. serpme ekim
broadcast seeder n. serpme ekim makinesi
Education
educational broadcast n. eğitici yayın
Military
merchant ship broadcast system n. ticari gemiler için radyo yayını sistemi
broadcast controlled air interception n. yayın kontrollü hava önlemesi
broadcast company n. yayın bölüğü
aeronautical broadcast station n. meteoroloji hava telsiz istasyonu
broadcast slot n. cevapsız yayın tarifesi
air defence crosstell and broadcast n. hava savunma yan söyleme
reconnaissance broadcast n. keşif telsiz yayını
broadcast-controlled air interception n. yayın kontrollü hava önlemesi
Sport
sports broadcast n. sportif yayın
Star Wars
galitan broadcast hub n. galitan yayın merkezi
ii-xc maintenance/broadcast ship n. ii-xc bakım/yayın gemisi