dokulu - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

dokulu



Sens de "dokulu" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 2 résultat(s)

Turc Anglais
General
dokulu nubbly adj.
Computer
dokulu textured adj.

Sens de "dokulu" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 167 résultat(s)

Turc Anglais
General
sert dokulu saç coarse-textured hair n.
ince dokulu pirinç veya bakır elek lawn n.
mısırlıların mumya sarmak için kullandıkları ince dokulu eski bir tür keten kumaş byssus n.
dokulu yüzey görüntüsü rubbing n.
emici dokulu kağıt papier mâché n.
saten dokulu şey satin n.
kadife dokulu tasarım flocking n.
peluş dokulu halı velet shag n.
yumuşak dokulu şapka crush hat n.
kaba dokulu kömür çuvalı bezi poldway n.
kabartma dokulu kağıt stipple n.
dokulu kağıt stipple n.
kaba dokulu coarse-textured adj.
parlak dokulu tissue adj.
kaba ve kuru dokulu hask [dialect] [uk] adj.
kalın dokulu rough-grained adj.
(odun) pürüzsüz dokulu close-grain adj.
(tel örgü) örgü dokulu tel ve metalden yapılan cyclone® adj.
(ince kumaş) kağıt dokulu pürüzsüz yüzey ile tamamlanan paper adj.
kağıt dokulu papyraceous adj.
kağıt dokulu papyrean adj.
keçe dokulu felty adj.
yumuşak dokulu fine-textured adj.
pürüzsüz dokulu fine-textured adj.
keten dokulu flaxen adj.
keten dokulu flaxy adj.
tiftik dokulu flocky adj.
kalın dokulu saçları olan shag-haired adj.
(özellikle kumaş) yumuşak dokulu smooth-faced adj.
(kağıt) yumuşak dokulu soft adj.
(kağıt) opak ve esnek dokulu soft adj.
yumuşak dokulu softwood adj.
olgunlaşmamış dokulu softwood adj.
(yiyecek) yoğun dokulu stodgy adj.
süet dokulu suetty adj.
süet dokulu suety adj.
Industry
yumuşak ve ince dokulu deri spanish leather n.
Technical
dokulu yüzey textured surface n.
seyrek dokulu open-textured n.
ince dokulu cilalama taşı whitening stone n.
mat, sert dokulu serj clay n.
kaba dokulu ambalaj kağıdı screenings n.
ince dokulu çin seramiği soft paste n.
hafif ve opak dokulu bir kil karışımı soft paste n.
örgü dokulu fitilli bir kumaş çeşidi sock n.
örgü dokulu fitilli bir kumaş çeşidi stocking n.
ince dokulu fine-textured adj.
(ahşap, deri) ince dokulu fine-grained adj.
Computer
dokulu dolgu textured fill n.
dokulu bayrak textured flag n.
baklava dokulu argyle adj.
kayan yazı baklava dokulu marquee argyle adj.
Mechanic
(tornada) burgu dokulu uzun bir vida türü feed screw n.
Textile
sosları veya çorbaları süzmek için kullanılan kaba dokulu yünlü bir bez tamise n.
sosları veya çorbaları süzmek için kullanılan kaba dokulu yünlü bir bez tammy n.
sosları veya çorbaları süzmek için kullanılan kaba dokulu yünlü bir bez tammy cloth n.
sosları veya çorbaları süzmek için kullanılan kaba dokulu yünlü bir bez tamis n.
kumaşın gevşek dokulu olması nubbiness n.
kravat, bluz ve aksesuarlarda kullanılan esnek dokulu ipek kumaş tie silk n.
kumaşın gevşek veya sert dokulu olması tweediness n.
kumaşın gevşek veya sert dokulu olması coarseness n.
kabarık çapraz dokulu kumaş twill n.
gevşek dokulu ve basit desenli olup genellikle ağır pamuk, ipek veya yünden yapılan bir doğu halısı herat n.
(eski zamanlarda yas sembolü olarak giyilen) ince dokulu ipek bir kumaş love [obsolote] n.
ipek dokulu kumaş lutestring n.
renkli ve örgü dokulu keten şerit inkle n.
renkli, örgü dokulu keten şerit incle n.
bal mumu dokulu oldukça parlak ipek saten panne satin n.
düzensiz dokulu kumaş pebbleweave cloth n.
düzensiz dokulu kumaş pebbleweave n.
düz dokulu ipek bir kumaş çeşidi poult n.
düz dokulu ipek bir kumaş çeşidi poult-de-soie n.
kalın dokulu çuval bezi sarplar n.
kalın dokulu çuval bezi sarplier n.
ince dokulu bir örgü ipliği saxony n.
ince dokulu bir örgü ipliği saxony yarn n.
kadın kıyafet ve aksesuarlarında kullanılan tül dokulu ve buruşuk görünümlü yumuşak, beyaz veya renkli ipek kumaş oriental crape n.
düz dokulu ipek kumaş foulard n.
gece kıyafeti ve ayakkabılarda kullanılan sert dokulu bir saten türü slipper satin n.
devamlı sentetik liflerin çekilmesi ile tülbent dokulu kumaş elde etme işlemi spun-bonding n.
dokulu yapıda tissued adj.
ipek dokulu seric adj.
(kumaş) kırışık dokulu crushed adj.
sentetik dokulu stretch adj.
kompozit dokulu stretch adj.
Construction
mozaik dokulu çatlama crazing n.
duvar ve tavanlara dokulu görüntü veren bir kaplama markası artex® n.
Woodworking
kaba dokulu kereste coarse-textured wood n.
sıkı dokulu kereste fine-textured wood n.
Dyeing
opak ve saten dokulu cam vazo peach-blow adj.
Furniture
peluş dokulu halı shag rug n.
Automotive
radyal çatı dokulu lastik bias-belted tire n.
Mining
pegmatit dokulu pegmatitic adj.
pegmatit dokulu pegmatoid adj.
Medical
iğ dokulu ur fibroid n.
iğ dokulu ur fibroma n.
iğ dokulu ur fibrosarcoma n.
yabancı dokulu ameliyat heteroplasty n.
Anatomy
pelvik bölgeyi destekleyen kemiksi veya kıkırdak dokulu kemer pelvic arch n.
kalın dokulu hyoid kas petrohyoid n.
kalın dokulu hyoid kas ile ilgili petrohyoid adj.
Pathology
farklı dokulu heterologous adj.
Gastronomy
aslen güneybatı ingiltere'de üretilen sert pürüzsüz dokulu bir peynir american cheddar n.
aslen güneybatı ingiltere'de üretilen sert pürüzsüz dokulu bir peynir american cheese n.
aslen güneybatı ingiltere'de üretilen sert pürüzsüz dokulu bir peynir cheddar cheese n.
aslen güneybatı ingiltere'de üretilen sert pürüzsüz dokulu bir peynir cheddar n.
koyun, inek veya keçi sütünden yapılan açık renkli ve granüler dokulu sert bir peynir romano n.
sos dokulu saucy adj.
(et) kas dokulu select adj.
Chemistry
yapışkan dokulu bir karbohidrat sinistrin n.
Biology
değişken şekilli sert dokulu hücre sclereid n.
yapışkan dokulu koloniler üreten bir alg nostoc commune n.
yapışkan dokulu koloniler üreten bir alg starshoot n.
yapışkan dokulu koloniler üreten bir alg starshot n.
(kabuklu kafadanbacaklılarda) zar dokulu kabuk çıkıntısı syphon n.
iki bağ dokulu amphidesmous adj.
kaba dokulu squarrose adj.
Marine Biology
yumuşak taneli ince dokulu, ticari batı hindistan süngeri reef (spongia obliqua) n.
silisli dikenleri ve boynuz dokulu lifleri olan süngerlerin bulunduğu bir takım halichondriae n.
silisli dikenleri ve boynuz dokulu lifleri olan süngerlerin bulunduğu bir takım keratosilicoidea n.
zar dokulu yeşil bir deniz yosunu türü oyster-green n.
inci dokulu kabuğu olan bir midye türü pearly-shelled mussel n.
porcellanidae familyasına mensup pürüzsüz dokulu yengeç porcelain crab n.
kabuklu kafadanbacaklılarda zar dokulu sifon siphon n.
yapışkan dokulu koloniler üreten bir alg star jelly n.
Zoology
bazı hayvanların kalça kemiğinin sakral ucunda bulunan kıkırdak dokulu kemik ucu suprailium n.
bazı hayvanların kalça kemiğinin sakral ucunda bulunan kıkırdak dokulu kemik ucu supra-ilium n.
porfiritik dokulu porphyraceous adj.
porfirik dokulu porphyraceous adj.
(böcek) balmumu dokulu flocculent adj.
ipek dokulu yünleri olan sericeous adj.
tüp dokulu ağzı olan siphonostomatous adj.
Botanic
yapraklardaki damar uçlarında bulunan dallanmış veya loblu sert dokulu lif terminal sclereid n.
uzun ince tüylü, değişken şekilli ve sert dokulu hücre trichosclereid n.
sert dokulu lifler sclerenchymatous fibres n.
kolayca çatlayan beyaz dokulu ve beyaz saplı şapkası olan küçük bir mantar macowanites americanus n.
meksika'ya özgü mum dokulu bir bitki pedilanthus bracteatus n.
meksika'ya özgü mum dokulu bir bitki pedilanthus pavonis n.
vasküler dokulu sap ve yapraklara sahip bitkileri kapsayan bir endlicher terimi cormophytes n.
pürüzsüz dokulu kabuğu olan okaliptus smoothbark n.
sünger dokulu mezofil spongy mesophyll n.
sünger dokulu parankima spongy mesophyll n.
sünger dokulu mezofil spongy parenchyma n.
sünger dokulu parankima spongy parenchyma n.
besi dokulu endospermed adj.
yad dokulu heteroplastic adj.
(odun) pürüzsüz dokulu ve ince damarlı close-grained adj.
elma dokulu pomaceous adj.
sert dokulu pannose adj.
Breeding
besinsiz kalmış bir hayvandan alınan, sert dokulu dana veya buzağı derisi grasser n.
Geography
sert dokulu kar firn n.
Geology
fenokristallerin ve matrisin kalsiyum, piroksen ve biyotitten oluştuğu, porfirik dokulu koyu renkli bir magmatik kaya lamprophyre n.
biley taşlarında kullanılan, sert, yoğun, düz dokulu, silisli bir tortul kaya novaculite n.
batolitin ince dokulu üst kısmı hood n.
gözenekli kaya tabakası üzerinde tuzak oluşturan sıkı dokulu kaya kıvrımı closure [uk] n.
porfiritik dokulu granit porphyritic granite n.
porfiritik dokulu kayaç porphyritic rock n.
faneretik dokulu kayaç phanerite n.
faneritik dokulu kayaç phanerite n.
orta alplerde yaygın bulunan gnays dokulu bir granit protogene n.
orta alplerde yaygın bulunan gnays dokulu bir granit protogine n.
fenokristallerin ve matrisin kalsiyum, piroksen ve biyotitten oluştuğu porfirik dokulu koyu renkli magmatik kayalara ait veya ilgili lamprophyric adj.
Art
çizimde ve yağlı boyada kullanılan, bir tarafı pürüzsüz diğer tarafı hafif dokulu sert bir kağıt türü masa n.
19. yüzyılın sonlarına özgü opak ve saten dokulu ürün elde edilen bir cam sanatı peachblow glass n.
Printery
mürekkep yerine kullanılan yapışkan dokulu bir madde size n.
Ornithology
(bazı kuşlarda) yapışkan dokulu salgı cubilose n.
Slang
dokulu prezervatif french tickler n.