excessive - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

excessive

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Sens de "excessive" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 17 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
excessive adj. haddinden fazla
excessive adj. aşırı
General
excessive adj. aşkın
excessive adj. lüzumsuz
excessive adj. ölçüsüz
excessive adj. azgın
excessive adj. ziyade
excessive adj. fazla
excessive adj. haddinden fazla
excessive adj. taşkın
excessive adj. fahiş
excessive adj. müthiş
excessive adj. çok fazla
excessive adj. aşırı
Trade/Economic
excessive adj. aşırı
excessive adj. çok büyük
Ottoman Turkish
excessive n. müfrit

Sens de "excessive" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 107 résultat(s)

Anglais Turc
General
excessive speed n. aşırı hız
excessive drainage n. aşırı drenaj
excessive sexual desire n. şehvet düşkünlüğü
excessive price n. fahiş fiyat
excessive exaggeration n. acem mübalağası
excessive criticism n. aşırı eleştiri
excessive emphasis n. aşırı vurgulama
excessive burden n. aşırı külfet
excessive love n. haddinden fazla sevgi
excessive love n. aşırı sevgi
excessive load n. aşırı yük
excessive load n. fazla yük
excessive wastage n. aşırı israf
excessive indulgence n. aşırı hoşgörü
excessive indulgence n. fazla müsamaha
excessive indulgence n. aşırı müsamaha
excessive absenteeism n. aşırı devamsızlık
excessive absence n. aşırı devamsızlık
excessive reinforcement n. aşırı takviye
excessive protection n. aşırı koruma
excessive ambition n. aşırı hırs
excessive power n. aşırı güç
excessive use of alcohol n. aşırı alkol kullanımı
excessive intensity n. aşırı yoğunluk
excessive/extreme busyness n. aşırı yoğunluk
excessive increase n. aşırı artış
excessive optimism n. aşırı iyimserlik
put excessive emphasis on v. üzerinde çok durmak
excessive love v. birini çok sevmek
excessive love v. birini haddinden fazla sevmek
put excessive emphasis on v. üzerinde önemle durmak
put excessive emphasis on v. önemle üzerinde durmak
seem excessive v. aşırı gelmek
Colloquial
well intended but excessive adj. iyi niyetli fakat maksadını aşan
Trade/Economic
excessive profit n. aşırı kazanç
excessive paper shuffling n. aşırı kağıt/evrak işi
excessive production n. aşırı üretim
excessive deficit n. çok büyük açık
excessive payment n. fahiş ödeme
excessive paper shuffling n. gereğinden çok evrak/kağıt
excessive appreciation or depreciation of the turkish lira n. türk lirasının aşırı değerlenmesi veya aşırı değer kaybı
Law
excessive force n. aşırı güç
use of excessive force n. aşırı güç kullanma
excessive penalty n. fahiş ceza
Politics
excessive price volatility n. aşırı fiyat dalgalanması
excessive leverage n. aşırı finansal kaldıraç
excessive force n. aşırı güç
excessive risk n. aşırı risk
excessive risk-taking n. aşırı risk alma
excessive commodity price volatility n. emtia fiyatlarındaki aşırı dalgalanma
Insurance
excessive insurance n. aşırı sigorta
excessive insurance n. aşkın sigorta
Technical
safety device for protection against excessive pressure n. aşırı basınca karşı koruma için emniyet cihazı
safeguards against excessive pressure n. aşırı basınca karşı güvenlik tertibatları
protection against excessive pressure n. aşırı basınca karşı koruma
excessive pressure n. aşırı basınç
excessive burr n. aşırı çapak
excessive settlement n. aşırı oturma
excessive contact voltage n. aşırı temas gerilimi
excessive wear n. aşırı yıpranma
excessive stiffness n. ek sağlamlık
excessive pressure n. fazla basınç
Computer
excessive fan noise n. aşırı fan sesi
excessive fan noise n. aşırı fan gürültüsü
Automotive
excessive crush n. aşırı ezilme
excessive idling n. aşırı rölanti
excessive speed n. aşırı sürat
excessive drag n. aşırı sürtünme
excessive burning of engine oil n. motorun fazla yağ yakması
excessive idle vibration n. rölantide aşırı iteleme
Railway
excessive rail distance n. sürekartman
Medical
excessive sweating n. aşırı terleme
excessive crying n. aşırı ağlama
excessive perspiration n. aşırı terleme
excessive dietary fructose n. aşırı besinsel fruktoz
excessive mercury intake n. aşırı cıva alımı
excessive hemodilution n. aşırı hemodilüsyon
excessive insulin secretion n. aşırı insülin sekresyonu
over-glucose utilization due to excessive insulin secretion n. aşırı insülin sekresyonuna bağlı aşırı glükoz kullanımı
excessive cola consumption n. aşırı kola tüketimi
excessive autonomous cortisol secretion n. aşırı otonom kortizol sekresyonu
excessive thirst n. aşırı susuzluk
excessive cortical slowing on the electroencephalogram n. elektroensefalogramda aşırı kortikal yavaşlama
excessive proliferation of granulation tissue n. granulasyon dokusunun abartılı proliferasyonu
excessive proliferation of granulation tissue n. granulasyon dokusunun aşırı proliferasyonu
excessive daytime sleepiness n. gündüz aşırı uyku eğilimi
excessive daytime sleepiness n. gündüz aşırı uyku hali
excessive splenomegaly n. hipersplenomegali
Psychology
excessive intensity of memory n. aşırı belleme
excessive guilt n. aşırı suçluluk duygusu
excessive addiction n. düşkünlük
excessive fondness n. düşkünlük
excessive guilt n. raskolnikov sendromu
Pathology
excessive fetal growth n. aşırı fetüs büyümesi
excessive menstruation at puberty n. ergenlikte aşırı menstrüasyon
excessive weight gain in pregnancy n. gebelikte aşırı kilo alınması
excessive bleeding in premenopausal period n. premenapozal dönemde aşırı kanama
Math
excessive number n. zengin sayı
Marine Biology
excessive precipitation n. aşırı yağış
Agriculture
excessive grazing n. aşırı otlama
excessive drainage n. aşırı drenaj
Breeding
excessive grazing n. aşırı otlatma
Environment
excessive pumping n. aşırı pompalama
excessive resource consumption n. aşırı kaynak tüketimi
Meteorology
excessive precipitation n. aşırı yağış
Sport
excessive motor activity n. aşırı motor aktivite
Basketball
excessive timeout n. kuralların izin verdiği mola sayısından fazla mola kullanma