fertiles - Turc Anglais Dictionnaire

fertiles

Sens de "fertiles" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 28 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
fertile adj. verimli
It's not logical to sell such fertile lands.
Bu kadar verimli toprakları satmak mantıklı değil.

More Sentences
fertile adj. bereketli
The number of fertile days you see is personal to you.
Gördüğünüz bereketli günlerin sayısı size özeldir.

More Sentences
General
fertile adj. doğurgan
She is a fertile woman indeed.
Gerçekten de doğurgan bir kadın.

More Sentences
fertile adj. elverişli
The fall of the old regime provided fertile ground for the republicans.
Eski rejimin çöküşü cumhuriyetçiler açısından elverişli bir zemin hazırlamıştır.

More Sentences
fertile adj. mümbit
fertile adj. artağan
fertile adj. zengin
fertile adj. üretken
fertile adj. doğurabilen
fertile adj. yaratıcı
fertile adj. bitek
fertile adj. gelişme yeteneği olan
fertile adj. ongun
Trade/Economic
fertile adj. mümbit
Medical
fertile adj. fertil
fertile adj. üreyebilen
Physics
fertile adj. bölünebilir malzeme üretebilen
fertile adj. (özellikle nükleer reaktörde) bölünebilir malzemeye dönüştürülebilen
Biology
fertile adj. üreyen
fertile adj. büyüyebilen
fertile adj. gelişebilen
fertile adj. (bitki) üreme yapıları oluşturabilen
fertile adj. (arı) yumurtlayan
Botanic
fertile adj. üreme yapıları içeren
fertile adj. büyümeyi sürdürecek malzeme bakımından zengin
Environment
fertile adj. fisyon haline geçmeye hazır
Geography
fertile n. iowa eyaletinde şehir
fertile n. minnesota eyaletinde şehir

Sens de "fertiles" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 35 résultat(s)

Anglais Turc
General
fertile soil n. verimli toprak
Fertile soil is indispensable for agriculture.
Verimli topraklar tarımın vazgeçilmezidir.

More Sentences
fertile soil n. verimli toprak
Fertile soil is indispensable for agriculture.
Verimli toprak tarım için zaruridir.

More Sentences
Technical
fertile land n. verimli toprak
Agriculture is developed in the most fertile lands of the region.
Bölgenin en verimli topraklarında tarım gelişmiştir.

More Sentences
Agriculture
fertile soil n. verimli toprak
Fertile soil is indispensable for agriculture.
Verimli toprak tarım için vazgeçilmezdir.

More Sentences
General
fertile land n. verimli arazi
fertile material n. üretken madde
fertile soil n. bereketli toprak
fertile crescent n. bereketli hilal
fertile soil n. münbit arâzî
fertile soil n. bereketli toprak
make fertile v. verimlileştirmek
become fertile v. bereketlileşmek
get fertile v. bereketlenmek
make fertile v. bereketlendirmek
fertile enough adj. yeterince verimli
Trade/Economic
fertile environment for corruption n. yolsuzluğun gelişmesi icin uygun ortam
Medical
patients in fertile and menopausal ages n. fertil ve menopoz çağdaki hastalar
fertile eunuch syndrome n. fertil eunuch sendromu
fertile eunuch syndrome n. harem ağası sendromu
Physiology
fertile period n. hamileliğe elverişli dönem
fertile phase n. hamileliğe elverişli dönem
Biology
cross-fertile adj. çapraz döllenebilir
self-fertile adj. kendine döllek
self-fertile adj. kendine fertil
self-fertile adj. kendi döllek
self-fertile adj. kendi poleni veya spermiyle üreyebilen
self-fertile adj. kendi kendine tozlaşan
self-fertile adj. kendi kendine dölleyen
Botanic
male fertile line n. erkek fertil hat
Agriculture
fertile soil loss n. verimli toprak kaybı
fertile soil n. bereketli toprak
Environment
fertile isotope n. doğurgan izotop
fertile material n. doğurgan malzeme
Geography
fertile crescent n. verimli hilal
fertile crescent n. mezopotamya ve doğu akdeniz'i kapsayan coğrafi bölge