finished - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

finished

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Sens de "finished" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 37 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
finished adj. tamamlanmış
finished adj. bitmiş
finished adj. bitirmiş
General
finished adj. işlenmiş
finished adj. mafiş
finished adj. cilalı
finished adj. tükenmiş
finished adj. bitik
finished adj. hazır
finished adj. tamam
finished adj. mükemmel
finished adj. sona ermiş
finished adj. imalatı tamamlanmış
finished adj. apreli
finished adj. bitirmiş
finished adj. ölmeye mecbur
finished adj. yok olmaya mahkum
finished adj. kurtuluş şansı olmayan
finished adj. kullanılamaz
finished adj. değerini kaybeden
finished adj. tükenmiş
finished adj. mahvolmuş
Trade/Economic
finished adj. (ürün) nihai
finished adj. (ürün) satışa hazır
finished adj. (ürün) sevkiyata hazır
finished adj. (ürün) ambalajlanmaya hazır
Technical
finished adj. taşlanmış
Computer
finished expr. bitirildi
finished expr. bitti
finished expr. tamamlandı
Breeding
finished adj. (hayvan) besili
finished adj. (hayvan) satılabilir kiloda olan
Linguistics
finished adj. görevi tamamlamış
finished adj. bitirmiş
finished adj. halletmiş
finished adj. işi bitmiş
finished adj. dibe vurmuş

Sens de "finished" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 148 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
being finished n. bitirilme
General
half-finished products n. yarımamül ürünler
being finished n. bitirilme
have nearly finished v. kolaylamak
be left half finished v. yarıda kalmak
be finished v. sonlandırılmak
be finished v. kurtulmak
be left half finished v. yarım kalmak
semi-finished adj. son üretim aşamasındaki
semi-finished adj. üretimin son aşamasında
yet-to-be-finished adj. henüz bitmemiş olan
high-finished adj. büyük bir özen ile parlatılmış
high-finished adj. cilalanmış
Phrases
(as) good as finished expr. bitti gibi
(as) good as finished expr. bitti sayılır
(as) good as finished expr. tamam sayılır
(as) good as finished expr. tamam gibi
Colloquial
mickey finished [dated] adj. çok sarhoş
mickey finished [dated] adj. zilzurna sarhoş
mickey finished [dated] adj. körkütük sarhoş
mickey finished [dated] adj. tamamen sarhoş
not finished yet expr. daha bitmedi
Idioms
the finished article n. hazır olma
the finished article n. olma
the finished article n. olgunlaşma
the finished article n. tamamlanma
(as) good as finished adj. neredeyse bitti/tamam
(as) good as finished adj. bitmek üzere
Speaking
I finished my homework expr. ben ödevimi bitirdim
I finished my subject expr. ben konumu bitirdim
I'm finished expr. ben bittim
I finished my homework expr. ben ödevlerimi bitirdim
it is almost finished expr. bitmek üzere
it is almost finished expr. bitti gibi
I'm not finished with you expr. dur daha seninle işim bitmedi (söyleyeceğim şeyler var)
the class hasn't finished yet expr. ders henüz bitmedi
we're not finished expr. daha işimiz bitmedi
when will you be finished/done? expr. işin ne zaman biter?
when will you be finished/done? expr. işiniz ne zaman biter?
I haven't finished with him yet expr. onunla işim daha bitmedi
when the treatment is finished expr. tedavi bittiğinde
when the treatment is finished expr. tedavi sona erdiğinde
when the treatment is finished expr. tedavi sonlandığında
I have just finished university expr. üniversiteyi yeni bitirdim
Trade/Economic
finished product n. bitmiş ürün
finished goods n. bitmiş mamuller
raw and finished good n. ham ve mamul madde
finished goods turnover n. mamul mal devir hızı
finished good n. mamul
increase in stocks of finished goods and in work in progress n. mamul ve yarı mamul stoklarındaki artışlar
finished goods and goods for resale n. mamuller ve ticari mallar
finished stock n. mamul stoku
variation in stocks of finished goods and in work in progress n. mamul ve yarı mamul stoklarındaki değişme
reduction in stocks of finished goods and in work in progress n. mamul ve yarı mamul stoklarındaki azalış
finished stock n. mamul inallar
finished foodstuff n. mamul gıda maddesi
finished goods inventory n. mamul mal stoku
finished goods inventory n. mamuller
finished goods n. mamul mal
finished goods n. mamul mallar
finished goods n. mamüller
finished goods n. nihai mallar
finished product n. nihai mal
finished product specification n. nihai ürün spesifikasyonu
finished products n. nihai ürün
semi-finished goods n. yarı mamul
semi-finished products n. yarı mamuller
semi-finished goods in production n. yarı mamuller
semi-finished product n. yarı mamul ürün
semi-finished goods warehouse n. yarı mamul ambarı
semi-finished goods n. yarı mamüller
semi-finished goods n. yarı işlenmiş mallar
semi finished goods n. yarı mamuller
semi-finished goods n. yarı-mamul mallar
half-finished products n. yarımamül ürünler
semi-finished goods warehouse n. yarı mamul deposu
semi-finished adj. yarı işlenmiş
Politics
semi finished foodstuff n. yarı mamul gıda maddesi
Technical
fire finished rim n. alevle parlatılmış ağız
fire finished edge n. alevle parlatılmış kenar
finished product n. bitmiş ürün
finished product n. hazır ürün
finished cartridge n. hazır kartuş
finished width n. işlem sonu eni
texture-finished paint n. kabartma desenli boya
uncut finished spectacle lenses n. kesilmemiş gözlük mercekleri
finished gasoline n. kullanıma hazır benzin
finished goods n. mamul maddeler
finished goods n. mamuller
finished product n. mamul madde
finished width n. mamul eni
metallic semi-finished products n. metalik yarı mamul ürünler
liqour-finished wire n. parlak kaplamalı tel
cold-finished bar n. soğuk bitirimli çubuk
cold-finished flat products n. soğuk bitirimli yassı ürünler
cold-finished alloy steel bars n. soğuk bitirimli alaşım çeliği çubuklar
cold-finished steel n. soğuk bitirimli çelik
cold-finished sheet n. soğuk bitirimli sac
hot finished pipe n. sıcak işlenmiş boru
cold-finished tubes n. soğuk bitirimli borular
cold-finished steel product n. soğuk bitirimli çelik ürün
cold-finished strip n. soğuk bitirimli şerit
cold-finished steel bar n. soğuk bitirimli çelik çubuk
cold-finished carbon steel bars n. soğuk bitirimli karbon çeliği çubuklar
finished product n. son ürün
semi finished goods n. yarı mamuller-üretim
half-finished product n. yarıbitirimli ürün
thermoplastic semi-finished products n. yarı mamul termoplastik malzemeler
semi-finished thermoplastic products n. yarı-mamul termoplastik malzemeler
semi-finished thermoplastic products n. yarı-mamul termoplastik ürünler
semi-finished metallic products n. yarı mamul metalik ürünler
finished work n. neredeyse bitmiş iş
finished work n. büyük kısmı tamamlanan iş
fire finished adj. alevle parlatılmış
uncut finished adj. kesilmeden imalatı tamamlanmış
cold finished adj. soğuk işlenmiş
cold-finished adj. soğuk bitirimli
half-finished adj. yarıişlenmiş
half-finished adj. yarı bitmiş
face-finished adj. yüzü düzeltilmiş
half-finished adj. yarıbitirimli
semi-finished adj. yarı mamul
Computer
date finished n. bitirme tarihi
month finished n. bitiş ayı
Textile
finished product n. bitmiş ürün
finished product n. son ürün
Construction
alucobond (a light-weight composite material composed of two pre-finished thick aluminium cover sheets) n. alikobant
finished size n. bitmiş boy
finished floor n. bitmiş döşeme
finished grade n. bitmiş zemin
finished floor level n. bitmiş döşeme düzeyi
finished width n. işlem sonu eni
finished cement n. mamul çimento
finished width n. mamul eni
hot finished structural hollow sections of non-alloy and fine grain structural steels n. sıcak haddelenmiş içi boş alaşımsız ve ince taneli yapı çelikler
semi-finished hard standing n. yarı setleştirilmiş beton zemin
Automotive
finished motor gasoline n. tamamlanmış motor benzini
Marine
finished with engine n. makine tamam
finished with engine expr. makine ile manevra sona ermiştir
Medical
finished good n. bitmiş ürün
finished compress n. bitiştirilmiş kompres
finished product specification n. bitmiş ürün spesifikasyonu
finished process material n. bitmiş işlem materyali
Optics
uncut finished spectacle lenses n. kesilmemiş gözlük mercekleri
uncut finished spectacle lenses n. kesilmemiş bitmiş gözlük mercekleri
finished spectacle lenses n. tamamlanmış gözlük mercekleri
semi-finished spectacle lens blank n. yarı tamamlanmış gözlük mercek boşluğu
Breeding
grass finished beef n. tüm yaşamı boyunca otla beslenmiş olan büyükbaş hayvanların eti