tamamlanmış - Turc Anglais Dictionnaire

tamamlanmış

Sens de "tamamlanmış" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 30 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
tamamlanmış finished adj.
The restoration work was finished in 1964.
Restorasyon çalışmaları 1964 yılında tamamlanmıştır.

More Sentences
General
tamamlanmış completed adj.
We would like to ensure that this reform is completed by the end of our mandate.
Bu reformun görev süremizin sonuna kadar tamamlanmasını sağlamak istiyoruz.

More Sentences
tamamlanmış accomplished adj.
They accomplished their mission.
Onlar misyonlarını tamamladılar.

More Sentences
tamamlanmış down adv.
Today is Wednesday, so that's three down and two more to go.
Bugün Çarşamba, yani üçü gitti ikisi kaldı.

More Sentences
Computer
tamamlanmış complete adj.
My first painting is finally complete.
İlk resmim nihayet tamamlandı.

More Sentences
General
tamamlanmış perfected adj.
tamamlanmış integrated adj.
tamamlanmış rounded adj.
tamamlanmış realized adj.
tamamlanmış realised adj.
tamamlanmış made-up adj.
tamamlanmış mature adj.
tamamlanmış mere [obsolete] adj.
tamamlanmış in adj.
tamamlanmış fleshed-out adj.
tamamlanmış foregone adj.
tamamlanmış over all adj.
tamamlanmış shot adj.
tamamlanmış off the stocks adj.
tamamlanmış fully-fledged adj.
tamamlanmış fulfilled adj.
tamamlanmış full-clad adj.
tamamlanmış home free adv.
Colloquial
tamamlanmış regular adj.
tamamlanmış down adj.
tamamlanmış down adj.
tamamlanmış done and done expr.
Idioms
tamamlanmış hatched, matched, and despatched expr.
tamamlanmış in the can expr.
tamamlanmış accompli expr.

Sens de "tamamlanmış" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 55 résultat(s)

Turc Anglais
General
tamamlanmış iş miktarı amount of work completed n.
tamamlanmış proje completed project n.
tamamlanmış program completed program n.
reprodüksiyon için belirlenen tüm stil ve formlar açısından tamamlanmış çizim fair drawing n.
tamamlanmış ürün package n.
kısmen tamamlanmış partially completed adj.
imalatı tamamlanmış finished adj.
tamamlanmış bir şekilde out of one's way adj.
kısmen tamamlanmış half-completed adj.
baskı işlemi tamamlanmış olan off adj.
nikahtan sonra ilk cinsel ilişki ile tamamlanmış (evlilik) completed adj.
tamamlanmış bir halde accomplishedly adv.
tamamlanmış bir şekilde out of the way adv.
tamamlanmış bir şekilde in adv.
Colloquial
kesin olarak tamamlanmış done and done expr.
Idioms
tamamlanmış iş a done deal n.
her yönden tamamlanmış olma three-dimensionality n.
dikişi tamamlanmış sewed up adj.
baştan sona tamamlanmış hatched, matched, and despatched expr.
Trade/Economic
tamamlanmış ürün end product n.
kısmen tamamlanmış (bitmemiş/tam olmayan) makineler partly completed machinery n.
Law
geç tamamlanmış olsa da gerçek tarihinden daha erken bir tarihte tamamlanmış gibi muamele etmek relate back v.
geç tamamlanmış olsa da gerçek tarihinden daha erken bir tarihte tamamlanmış gibi muamele etmek relation back v.
Technical
tamamlanmış program completed programme n.
kesilmeden imalatı tamamlanmış uncut finished adj.
Informatics
montajı tamamlanmış kart fully populated board n.
montajı tamamlanmış kart populated board n.
tamamlanmış ve tamamlanmamış objeler arasındaki ilişki implexion n.
Electric
(yapımı) tamamlanmış tesisatı completed installation n.
Textile
dokuma ve dikim süreci tamamlanmış giysinin boyama işlemi garment dye n.
üretimi tamamlanmış giysilerin defolu olup olmadığını inceleyen, sarkan ipliklerini kesen, lekeli kısımlarını temizleyen ve onları katlayan veya asan çalışan folder n.
Automotive
tamamlanmış araç tali sistemi complete vehicle subsystem n.
tamamlanmış araç sistemi complete vehicle system n.
tamamlanmış araç completed vehicle n.
tamamlanmış motor benzini finished motor gasoline n.
Railway
demiryolunun tamamlanmış ray hattı permanent way n.
Aeronautic
tamamlanmış malzeme end item n.
Petrol
sondajı tamamlanmış ve üretim safhasına geçmiş petrol, doğal gaz, jeotermal vs. kuyularında; bakım, onarım veya geliştirme için yapılan operasyonların tümü workover n.
Optics
yarı tamamlanmış gözlük mercek boşlukları semifinished spectacle blanks n.
tamamlanmış gözlük mercekleri finished spectacle lenses n.
yarı tamamlanmış gözlük mercek boşluğu semi-finished spectacle lens blank n.
Geometry
şeklin parçası olarak çizilip tamamlanmış halinde görünmeyen çizgi occult line n.
Biology
oluşumunu tamamlanmış fully formed adj.
Forestry
büyümesi tamamlanmış overmature adj.
Linguistics
geçmişte tamamlanmış eylem bildiren (fiil çekimi) constative adj.
tamamlanmış bir durum veya eylemi bildiren preterperfect adj.
History
1536'ta calvin tarafından yazımı tamamlanmış protestan inancının temellerini anlatan bir kitap institutes of the christian religion n.
1536'ta calvin tarafından yazımı tamamlanmış protestan inancının temellerini anlatan bir kitap institutes n.
Military
tamamlanmış mukavele completed case n.
hazırlığı tamamlanmış kuvvetler graduated readiness forces n.
seçili ordu tesislerinde yer alan ve personelin harekat alanına konuşlanmadan önce hazırlık eylemlerinin tamamlanmış olmasını sağlayan işlem merkezleri continental united states replacement center n.
Card
(kanasta kartları) dizisi tamamlanmış closed adj.
Music
tamamlanmış birden fazla müziksel motifin eşzamanlı olarak çalınması veya söylenmesi simultaneity n.
Archaic
(ortaçağda) üniversitede tamamlanmış sosyal bilimler yüksek lisansı nonregent n.
Engineering
tamamlanmış cihaz implementation n.