fraud - Turc Anglais Dictionnaire

fraud

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Sens de "fraud" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 24 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
fraud n. sahtekarlık
But this is no reason to confuse tax evasion with tax fraud.
Ancak bu, vergi kaçakçılığını vergi sahtekârlığı ile karıştırmak için bir neden değildir.

More Sentences
fraud n. dolandırıcılık
Most of the fraud against the EU actually comes from money not collected.
AB'ye karşı yapılan dolandırıcılıkların çoğu aslında toplanmayan paralardan kaynaklanmaktadır.

More Sentences
General
fraud n. düzenbaz
You're a big fraud.
Sen büyük bir düzenbazsın.

More Sentences
fraud n. hile
It is asking for fraud, and so the next food scandal is already in the making.
Hileye davetiye çıkarıyor ve böylece bir sonraki gıda skandalı şimdiden ortaya çıkmış oluyor.

More Sentences
fraud n. sahtekar
The doctor was a fraud.
Doktor bir sahtekardı.

More Sentences
fraud n. yolsuzluk
The Committee on Budgetary Control has established that in 2001, fraud was perpetrated to the tune of EUR 1.25 billion.
Bütçe Kontrol Komitesi, 2001 yılında 1.25 milyar Euro tutarında yolsuzluk yapıldığını tespit etmiştir.

More Sentences
fraud n. sahtekârlık
They found out it was a classic case of identity fraud.
Bunun klasik bir kimlik sahtekarlığı vakası olduğunu öğrendiler.

More Sentences
fraud n. şarlatan
That man is a fraud; he doesn't have a license to practice law.
Bu adam bir şarlatan; adamın avukatlık ruhsatı yok.

More Sentences
Law
fraud n. dolandırıcılık
You are right, the fight against fraud is never sufficiently well developed.
Haklısınız, dolandırıcılıkla mücadele hiçbir zaman yeterince gelişmemiştir.

More Sentences
fraud n. hile
The OSCE believes that electoral fraud took place.
AGİT seçimlerde hile yapıldığına inanıyor.

More Sentences
General
fraud n. hileci
fraud n. foya
fraud n. aldatma
fraud n. dolandırıcı
fraud n. hilebaz
fraud n. hilekar
fraud n. hilekarlık
fraud n. desise
Trade/Economic
fraud n. aldatma
fraud n. muhasebede hile
Law
fraud n. hilekarlık
fraud n. kaçakçılık
fraud adj. dolandırıcı
Ottoman Turkish
fraud n. tezvir

Sens de "fraud" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 109 résultat(s)

Anglais Turc
Trade/Economic
tax fraud n. vergi kaçakçılığı
The first is the issue of tax fraud in a specific area, that of VAT in intra Community and triangular operations.
Bunlardan birincisi spesifik bir alanda, Topluluk içi ve üçgen operasyonlarda KDV alanında vergi kaçakçılığı konusudur.

More Sentences
tax fraud n. vergi dolandırıcılığı
Tom is currently in prison for tax fraud.
Tom şu anda vergi dolandırıcılığından hapiste.

More Sentences
General
legal fraud n. yasal dolandırıcılık
check fraud n. çek dolandırıcılığı
constructive fraud n. yapıcı hile
securities fraud n. menkul kıymetler dolandırıcılığı
fraud department n. dolandırıcılık masası
credit card fraud n. kredi kartı dolandırıcılığı
insurance fraud n. sigorta hilesi
wire fraud n. elektronik dolandırıcılık
wire fraud n. elektronik sahtekarlık
wilful fraud n. hile
documentary fraud n. belge sahteciliği
mail-fraud n. posta yoluyla yapılan dolandırıcılık
mail fraud n. posta yoluyla yapılan dolandırıcılık
cover up one's fraud v. açığını örtmek
uncover one's fraud v. açığını yakalamak
prevent/control the fraud v. sahtekarlığın önüne geçmek
discover the fraud v. sahteciliği keşfetmek
Trade/Economic
accounting fraud n. muhasebe hilesi
credity card fraud n. kredi kartı dolandırıcılığı
fraud detection n. dolandırıcılık tespiti
fraud department n. dolandırıcılık şubesi
fraud department n. dolandırıcılık masası
tax fraud n. vergi yolsuzluğu
fraud auditor n. sahtekarlık/yolsuzluk denetçisi
stock fraud n. hisse senedi dolandırıcılığı
fraud auditing n. hile denetimi
to commit a fraud v. sahtecilik yapmak
Law
fraud and bankruptcy n. dolandırıcılık ve iflas
wilful fraud n. kasten hile
tax fraud n. vergi hilesi
fraud against law n. kanuna karşı hile
using fraud n. hile yapma
using fraud in commerce n. ticarete hile karıştırma
anti-fraud coordination unit n. dolandırıcılığı engellemeye yönelik koordinasyon birimi
aggravated fraud n. nitelikli dolandırıcılık
badge of fraud n. hile işareti
fraud on a power n. memuriyetin kötüye kullanımı
fraud against law n. yasaya karşı hile
fraud on a power n. nüfuzunu kötüye kullanma
fraud on a power n. nüfuzun kötüye kullanımı
staged auto accident fraud n. danışıklı trafik kazası sahtekarlığı
staged auto accident fraud n. danışıklı trafik kazası dolandırıcılığı
hedge fund fraud n. koruma fonu dolandırıcılığı
white collar fraud n. nitelikli dolandırıcılık
fraud rate n. dolandırıcılık oranı
scanner fraud n. bir malın kasadaki fiyatının raftaki fiyatından daha yüksek olması
scanner fraud n. ürünün etiket fiyatı ile kasa fiyatı arasındaki fark
commercial fraud n. ticari sahtekarlık
fraud in the inducement n. saikte hata
marriage fraud n. (özellikle göçmenlerin yaptığı) anlaşmalı evlilik
fraud tip-off line n. sahtekarlık ihbar hattı
fraud risk assessment n. usulsüzlük/sahtecilik risklerinin değerlendirilmesi
anti-fraud law n. dolandırıcılıkla mücadele kanunu
anti-fraud law n. sahtekarlıkla mücadele kanunu
mass-marketing fraud n. kitlesel pazarlama dolandırıcılığı
identity fraud n. kimlik hırsızlığı
wire fraud n. para transferi sahtekarlığı
online fraud n. internet üzerinden dolandırıcılık
identity fraud n. kimlikte sahtecilik
mail and wire fraud n. posta ve havale (para) yoluyla yapılan dolandırıcılık/sahtekarlık
bankruptcy fraud n. iflas suçu
bankruptcy fraud n. sahte iflas
carousel fraud n. döngüsel kaçakçılık
carousel fraud n. döngüsel hilecilik
immigration fraud n. göçmenlik sahtekarlığı
immigration fraud n. göçmenlik yolsuzluğu
extrinsic fraud n. tali dolandırıcılık
collateral fraud n. tali dolandırıcılık
legal fraud n. kanunu suiistimal etme
address fraud n. gerçeğe aykırı adres beyanı
intrinsic fraud n. mahkemeyi yanıltmak için yapılan sahtekarlık
fraud in fact n. gerçek dolandırıcılık
positive fraud n. gerçek dolandırıcılık
religious fraud n. dinbaz
using fraud or trickery in commerce, industry or auctions v. ticaret ve sanayi müzayedeye hile ve fesat karıştırmak
use fraud or trickery v. hile ve fesat karıştırmak
be accused of fraud v. sahtekarlıkla suçlanmak
accuse someone of fraud v. sahtekarlıkla suçlamak
charge someone with fraud v. sahtekarlıkla suçlamak
Politics
election fraud n. seçim sahtekarlığı
fight against fraud n. hile ile mücadele politikaları
tissue ballot fraud n. ince kağıda basılmış oy pusulası ile sahtecilik
anti-fraud office n. yolsuzlukla mücadele ofisi
anti-fraud office n. sahtecilikle mücadele ofisi
european anti-fraud office (olaf) n. avrupa dolandırıcılıkla mücadele bürosu
Institutes
fraud prevention task force n. dolandırıcılık ile mücadele koordinasyon birimi
european anti-fraud office n. avrupa yolsuzlukla mücadele bürosu
Insurance
insurance fraud n. sigorta sahtekarlığı
benefit fraud n. (ingiltere'de) sosyal yardım yolsuzluğu
Advertising
click fraud n. tıklama hilesi
Computer
computer fraud n. bilgisayar hilesi
computer fraud n. bilgisayar sahtekarlığı
fraud monitoring n. suistimal analizi
click fraud n. tıklama suistimali
click fraud n. tıklamaların kötüye kullanımı
advance fee fraud n. avans ödeme dolandırıcılığı
advance fee fraud n. kapora dolandırıcılığı
advance fee fraud n. ön ödeme dolandırıcılığı
Telecom
toll fraud n. ücret sahtekarlığı
Food Engineering
food fraud n. gıda dolandırıcılığı
food fraud n. gıda dolandırıcılığı
food fraud n. gıda hilesi
food fraud n. gıda hilesi
History
yazoo fraud n. yazoo skandalı
yazoo land fraud n. yazoo arazi dolandırıcılığı
Religious
pious fraud n. sonucunda kiliseye fayda getirdiği için aklanan bir sahtekarlığa karışmış kimse
pious fraud n. sonucunda kiliseye fayda getirdiği için aklanan sahtekarlık