göl - Turc Anglais Dictionnaire

göl

Sens de "göl" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 1 résultat(s)

Anglais Turc
General
gol interj. hay senin

Sens de "göl" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 15 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
göl lake n.
I am planning to buy a house near the lake.
Göl kenarında bir ev almayı planlıyorum.

More Sentences
General
göl mere n.
They took a walk down by the mere.
Göl kenarında yürüyüşe çıktılar.

More Sentences
göl lake n.
The big Vlahino lake is located at an altitude of 2302 m.
Büyük Vlahino gölü 2302 m yükseklikte yer almaktadır.

More Sentences
Technical
göl lake n.
I don’t have any other information about the lake.
Göl hakkında başka bir bilgim yok.

More Sentences
Geography
göl lake n.
I have never seen this lake before.
Bu gölü daha önce hiç görmemiştim.

More Sentences
göl lagoon n.
Tom and Mary swam in the lagoon.
Tom ve Mary gölde yüzdüler.

More Sentences
General
göl water n.
göl loch n.
göl lough n.
göl lay n.
göl meer n.
göl dike n.
göl lacustrine adj.
Idioms
göl the drink n.
Geography
göl looch n.

Sens de "göl" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 500 résultat(s)

Turc Anglais
General
yapay göl artificial lake n.
The artificial lake dried up in hot weather.
Yapay göl sıcak havada kurudu.

More Sentences
göl suyu lake water n.
The lake water is very cold.
Göl suyu çok soğuk.

More Sentences
kıyı (nehir/göl/vb'ne ait) bank n.
We played on the banks of the Thames.
Thames Nehri'nin kıyısında oynadık.

More Sentences
göl manzarası lake view n.
The hotel offers lake views and a children's playground.
Otel göl manzarası ve çocuk oyun alanı sunmaktadır.

More Sentences
(irlanda'da) göl lough n.
The picturesque lough provided a tranquil setting for fishing.
Etkileyici göl, balık tutmak için sakin bir ortam sağlıyordu.

More Sentences
(iskoçya'da) göl loch n.
They fished the loch for salmon.
Gölde somon balığı avlıyorlardı.

More Sentences
kurumak (göl vb) dry up v.
But more likely, your skin will dry out faster when you are pregnant.
Ancak büyük ihtimalle hamileyken cildiniz daha hızlı kuruyacaktır.

More Sentences
yüzerek geçmek (akarsu/göl vb'ni) swim v.
It wasn't possible for the boy to swim across the river.
Çocuğun nehri yüzerek geçmesi imkansızdı.

More Sentences
göl manzaralı with lake view adj.
All rooms have a balcony with lake views and breakfast is included.
Tüm odalarda göl manzaralı bir balkon vardır ve kahvaltı dahildir.

More Sentences
uzun köprü (göl/bataklık üzerinden geçen) causeway n.
göl ortamı lacustrine environment n.
göl veya deniz girintisi için iskoçların kullandığı sözcük loch n.
göl yatağı lake bed n.
göl kenarında konumlandırılmış liman şehri lakeport n.
tektonik göl tectonic lake n.
göl birikintisi lacustrine deposit n.
göl kireçtaşı lacustrine limestone n.
göl tortusu lacustrine sediment n.
göl evi lake dwelling n.
göl kıyısı bank n.
göl kestanesi water caltrop n.
denizle bağlantısı kesilmiş göl landlocked lake n.
denizle bağlantısı kesilmiş göl isolated lake n.
göl asfaltı lake asphalt n.
kıyı (göl/deniz vb'ne ait) front n.
göl tabanı lake bed n.
göl ördeği lake duck n.
tuzlu göl salt lake n.
göl kenarı lakeside n.
küçük göl water hole n.
kazıklı yol (göl/bataklık üzerinden geçen) causeway n.
göl meltemi lake breeze n.
kabinli bina (plaj/göl vb kenarında) bathhouse n.
akmaz göl oxbow n.
yapma göl artificial lake n.
yapay göl pond n.
irlandaca göl lough n.
göl dibi lake bottom n.
göl alası salmo lacustris n.
suyu tuzlu olan göl salt lake n.
deniz nehir göl gibi su adları bilimi hydronomy n.
göl yakınında çalışan ya da yaşayan insan laker n.
küçük göl pond n.
göl kenarı lakeshore n.
göl kıyısı lakeside n.
göl kıyısı lakeshore n.
göl kıyısı (ev vb) lakefront n.
mavi göl blue lagoon n.
göl ortası mid-lake n.
göl kıyısında ev lakefront house n.
göl kenarında ev lakefront house n.
göl üstü/kenarı yerleşim yeri lake dwelling n.
göl üstü/kenarı yerleşim yeri pile dwelling n.
göl üstü ev pile dwelling n.
göl üstü ev lake dwelling n.
deniz/göl kenarı shorefront n.
(nehir/göl üzerinde yapılan) vahşi hayat gezisi wildlife cruise n.
pembe göl pink lake n.
göl kenarındaki ev the house by the lake n.
yapay göl tank n.
(göl/ırmak) dip bed n.
göl kenarı bankside n.
göl bilimci limnologist n.
göl yolu lake road n.
çok sayıda kulübenin bulunduğu göl kenarı bölgesi cottage country [canada] n.
göl alanı shoot n.
göl kıyısı lake shore n.
göl kenarı lake shore n.
yabani su kuşlarının kullandığı ve iki göl arasında yer alan hava yolu pass n.
göl olmak become a puddle v.
çırpıntılı (deniz/göl) choppy adj.
durgun ve parıldayan (deniz, göl vb) glassy adj.
göl gibi laky adj.
göl manzaralı lake-view adj.
göl gibi lake-like adj.
göl bilimsel limnological adj.
göl kıyısında by the lake shore adv.
göl kıyısında on the lake shore adv.
göl bilimsel olarak limnologically adv.
Proverb
damlaya damlaya göl olur many a little makes a mickle
damlaya damlaya göl olur many small make a great
damlaya damlaya göl olur small rain lays great dust
damlaya damlaya göl olur small is the seed of every greatness
damlaya damlaya göl olur penny saved is a penny earned
damlaya damlaya göl olur little and often fills the purse
damlaya damlaya göl olur little strokes fell great oaks
damlaya damlaya göl olur a penny saved is a penny earned
damlaya damlaya göl olur many a mickle makes a muckle
damlaya damlaya göl olur take care of the pennies and pounds will take care of themselves
damlaya damlaya göl olur a journey of 100 miles begins with one step
damlaya damlaya göl olur a journey of a thousand miles begins with a single step
damlaya damlaya göl olur take care of the pence and the pounds will take care of themselves
damlaya damlaya göl olur early money is like yeast
damlaya damlaya göl olur take care of the pennies, and the pounds will look after themselves
damlaya damlaya göl olur take care of the pence, and the pounds will take care of themselves
damlaya damlaya göl olur every drop counts
damlaya damlaya göl olur early money is like yeast, because it helps to raise the dough
damlaya damlaya göl olur many a little makes a muckle
damlaya damlaya göl olur many a mickle makes a muckle
Colloquial
göl balık kaynıyor the lake is bursting with fish expr.
Idioms
(nehir/göl/kaygan zemin) bir yerden dikkatli geçmek/yürümek pick your way v.
(nehir/göl/kaygan zemin) bir yerden dikkatli geçmek/yürümek pick one's way v.
damlaya damlaya göl olur a penny saved is a penny gained expr.
damlaya damlaya göl olur emily (early money is like yeast) expr.
Trade/Economic
ülke içinde nehir, göl vb üzerinde yapılan taşımacılık inland navigation n.
Tourism
balıklı göl pool of abraham n.
göl kenarı tatil yeri lakeside resort n.
Technical
göl asfaltı lakeasphalt n.
göl teressübatı lacustrine deposits n.
göl ve havuz suyunu inceleyen bilim dalı limnology n.
göl hacmi reservoir volume n.
göl sedimanları lake sediments n.
göl haritası reservoir map n.
göl tortusu shore formation n.
baraj göl hacmi reservoir volume n.
göl tuzu lake salt n.
suni göl artificial lake n.
göl kumu lake sand n.
göl asfaltı lake asphalt n.
Computer
göl mavisi teal n.
Architecture
göl evleri lacustrine dwellings n.
Construction
suyu çiy ve yoğuşmayla elde edilen genellikle yapay olan sığ göl dew pond n.
(göl üstü yerleşim yerlerinde görülen) yığınlı yapı pilework n.
Marine
besin düzeyi düşük olan göl oligotrophic lake n.
göl limanı lake port n.
karstik göl karst lake n.
solar göl solar pond n.
ırmak, göl, kanal vs üzerinden düzenli olarak yolcu taşıyan tekne water bus n.
ortalama besin seviyesine sahip göl mesotrophic lake n.
gel-git sırasında göl halinde kalan su bölgesi retarding basin n.
Gastronomy
göl alabalığı lake-trout n.
amerikan göl alabalığı eti lake trout n.
Biology
göl tabanının kıyı şeridi ile köklenmiş bitki örtüsü arasında kalan bölüm paralimnion n.
göl içindeki lacustrian adj.
göl içindeki lacustral adj.
göl habitatıyla ilgili lacustrine adj.
Marine Biology
uç göl terminal lake n.
ototrof göl autotrophic lake n.
allotropik göl allotrophic lake n.
alpimsi göl alpine lake n.
monomiktik göl monomyctic lake n.
göl sınıflandırması lake classification n.
hümik göl humic lake n.
açık göl open lake n.
göl balığı lake fish n.
balıkların üremek için kullandıkları deniz/akarsu veya göl tabanlarındaki yataklar spawning bed n.
göl mersin balığı acipenser fulvescens n.
göl mersin balığı lake sturgeon n.
göl ringasi tullibee n.
amerikan göl alabalığı lake trout n.
göl ringasi cisco n.
göl beyaz balığı lake whitefish n.
göl ringasi lake herring (coregonus artedi) n.
göl beyaz balığı coregonus clupeaformis n.
amerikan göl alabalığı lake salmon (salvelinus namaycush) n.
amerikan göl alabalığı lake trout n.
amerikan göl alabalığı namaycush (salvelinus namaycush) n.
amerikan göl alabalığı togue (salvelinus namaycush) n.
amerikan göl alabalığı salmon trout n.
amerikan göl alabalığı tuladi n.
amerikan göl alabalığı touladi n.
amerikan göl alabalığı tuladi n.
göl ringası coregonus artedii tullibee n.
göl ringası leucichthys artedi n.
kanada ve abd'nin kuzey bölgelerinde bulunan büyük bir göl alabalığı tuladi n.
bir göl balığı log perch (percina caprodes) n.
bir göl balığı hog molly (percina caprodes) n.
kuzey amerika'da göl ve nehirlerde bulunan iri gözlü ve büyük bir av balığı jack salmon (stizostedion vitreum) n.
avustralya'ya özgü bir tür göl balığı zebrafish (melambaphes zebra) n.
amerikan göl alabalığı salvelinus namaycush n.
amerikan göl alabalığı mackinaw trout (salvelinus namaycush) n.
su yüzeyine çıkarıldığında şişen, gümüşi, küçük bir göl ringası bloater n.
su yüzeyine çıkarıldığında şişen, gümüşi, küçük bir göl ringası leucichthys hoyi n.
su yüzeyine çıkarıldığında şişen, gümüşi, küçük bir göl ringası coregonus hoyi n.
deniz veya göl tabanı faunasının kurt veya ufak kabuklu hayvanlar gibi çıplak gözle görülebilen küçük canlıları meiofauna n.
bir göl balığı hogfish n.
superior gölü çevresindeki göl ve akarsularda bulunan bir balık hog molly n.
su yüzeyine çıkarıldığında şişen, gümüşi, küçük bir göl ringası mooneye n.
amerikan göl alabalığı lunge n.
göl alabalığı lunge n.
kuzey amerika'da göl ve nehirlerde bulunan iri gözlü ve büyük bir av balığı gray pike n.
göl alabalığı longe (salvelinus namaycush) n.
amerikan göl alabalığı longe (salvelinus namaycush) n.
göl ringası chub n.
kuzey amerika'nın kuzey ve batı bölgelerindeki göl ve akarsularda yaşayan, ışınsal yüzgeçliler takımına mensup küçük bir balık goldeye (amphiodon alosoides) n.
amerikan göl alabalığı salvelinus namaycush siscowet n.
amerikan göl alabalığı siscowet n.
amerikan göl alabalığı siskiwit n.
çok dişli mersin balığıgiller familyasına bağlı bir göl balığı cinsi psephurus n.
çok dişli mersin balığıgiller familyasına bağlı bir göl balığı cinsi genus psephurus n.
çin'e özgü bir göl balığı cinsi psephurus gladis n.
bitki büyüme miktarı orta seviyede olan (göl, gölcük) mesotrophic adj.
Zoology
göl kurbağası lake toad n.
afrika'da göl ve nehirlerin yakınında yaşayan bir antilop cinsi reedbuck (redunca) n.
abd ve kanada'ya özgü göl veya akarsu kıyılarındaki çukurlarda veya kubbe şeklindeki çamurdan yuvalarda yaşayan bir su kemirgeni musk beaver n.
güney afrika'ya özgü, göl ve nehirlerin yakınında yaşayan bir antilop rietbok n.
güney afrika'ya özgü, göl ve nehirlerin yakınında yaşayan bir antilop rietboc n.
güney afrika'ya özgü, göl ve nehirlerin yakınında yaşayan bir antilop inghalla n.
göl hayvanı pond life n.
göl veya bataklıklarda yaşayan (hayvan) limnophilous adj.
Botanic
mavi yapraklı bi göl bitkisi gromwell n.
göl soğanı loddon lily n.
göl soğanı leucojum aestivum n.
göl kestanesi jesuits' nut (trapa natans) n.
göl soğanı autumn snowflake (leucojum autumnale) n.
göl kestanesi elknut n.
göl selvisi bald cypress (taxodium ascendens) n.
göl selvisi pond bald cypress (taxodium ascendens) n.
göl bataklık selvisi pond cypress (taxodium ascendens) n.
göl bataklık selvisi pond bald cypress (taxodium ascendens) n.
göl selvisi pond cypress (taxodium ascendens) n.
göl bataklık selvisi taxodium ascendens n.
göl selvisi taxodium ascendens n.
göl bataklık selvisi bald cypress (taxodium ascendens) n.
göl ve sığ sularda yetişen bitkilerden oluşan bir familya family potamogetonaceae n.
göl ve sığ sularda yetişen bitkilerden oluşan bir familya pondweed family n.
göl ve sığ sularda yetişen bitkilerden oluşan bir familya potamogetonaceae n.
Forestry
göl veya su yatağına seyrüseferi tehlikeye atacak şekilde gömülmüş kütük snag n.
Literature
göl şairleri lake poets n.
göl şairi laker [brit] n.
göl şairlerinin şiir tarzına benzeyen lakish [obsolete] adj.
History
tarih öncesi göl evlerinde yaşayan kimse lacustrian n.
göl civarında yaşayan kimse lacustrian n.
göl evinde yaşayan kimse lake dweller n.
göl evi sakinleri lake dwellers n.
göl sakini lake-dweller n.
göl sakini lake dweller n.
göl evinde yaşayan kimse lake-dweller n.
göl sakinleri lake dwellers n.
deniz savaşı oyununun sergilendiği yapay göl naumachia n.
deniz savaşı oyununun sergilendiği yapay göl naumachy n.
tarih öncesi göl evlerine ait lacustral adj.
tarih öncesi göl evlerine ait lacustrian adj.
tarih öncesi göl evleriyle ilgili lacustrian adj.
tarih öncesi göl evleriyle ilgili lacustral adj.
tarih öncesi göl evlerine ait lacustrine adj.
tarih öncesi göl evleriyle ilgili lacustrine adj.
Archaeology
kuzey italya'daki po vadisinde kalıntıları bulunan, geç neolitik ya da erken tunç çağı'nda yapılmış göl kenarı yerleşim yerleri terramara n.
göl üzerine kurulmuş antik yerleşim palafitte n.
(isviçre veya kuzey italya'da) neolitik göl palafitte n.
Religious
balıklı göl fishpond n.
Environment
göl bilimi limnology n.
göl kirliliği lake pollution n.
göl çökeltisi lake sediment n.
(baraj/göl) katı atık/çöp/moloz toplama tırmığı/tarağı trash rake n.
göl ve nehirlerin aşırı atık ısı salınımından ötürü gördüğü hasar thermal pollution n.
yapay göl reservoir n.
yapay göl man-made lake n.
göl ve havzasının morfolojik ölçümlerini inceleyen bir gölbilim dalı morphometry n.
göl suyunun fazla humuslu toprak içerdiği için içinde yaşam olmayacak kadar asidik ve oksijensiz olması dystrophy n.
bitki örtüsü oluşturan sığ göl veya bataklık çöküntüsü cowal [australia] n.
(göl, deniz) açık su kaynağı pelagial n.
boyutu gölet ile göl arasında olan su kaynağı pell [dialect] [uk] n.
göl tabakalaşması stratification n.
(göl) içerik bakımından zengin polytrophic adj.
Geography
oligotrofik göl oligotrophic lake n.
buzul sonrası göl postglacial lake n.
tektonik göl tectonic lake n.
bir göl veya ırmağa akan akarsu tributary n.
bakiye göl relict lake n.
tuzlu göl salt lake n.
kalıntı göl relict lake n.
akmaz göl ox-bow lake n.
denizin uzantısı göl lagoon n.
doğal göl natural lake n.
iskoçya'da bir göl loch ness n.
mevsimlik göl ephemeral lake n.
napoli dolaylarında bir göl avernus n.
küçük göl lakelet n.
kanada'da bir göl abitibi n.
filipinler'de bir göl taal lake n.
kaliforniya-nevada sınırında bir göl tahoe n.
kaliforniya-nevada sınırında bir göl tahoe lake n.
kaliforniya-nevada sınırında bir göl lake tahoe n.
çin'de, şangay'ın doğusunda bir göl taihu n.
çin'de, şangay'ın doğusunda bir göl tai lake n.
etiyopya'da mavi nil nehri'nin kaynağı olan göl tana lake n.
etiyopya'da mavi nil nehri'nin kaynağı olan göl lake tsana n.
etiyopya'da mavi nil nehri'nin kaynağı olan göl tana n.
etiyopya'da mavi nil nehri'nin kaynağı olan göl lake tana n.
yeni zelanda'da bir göl taupo n.
kuzey minnesota ve güneybatı ontario'da bir göl rainy lake n.
new york'taki finger göllerinden biri olan göl cayuga Lake n.
kuzey afrika'da shari ırmağından beslenen göl chad n.
kuzey afrika'da shari ırmağından beslenen göl chad lake n.
abd'nin maine eyaletinin batısındaki bir grup göl rangeley lakes n.
new york'un kuzeyinde abd-kanada sınırında bulunan göl champlain n.
new york'un kuzeyinde abd-kanada sınırında bulunan göl champlain lake n.
kanada'nın batısında göl reindeer lake n.
kalıntıları batı nevada ve kuzey kaliforniya'da olan, pleistosen döneme ait kurumuş bir göl lahontan lake n.
orta avustralya’da yer alan, ülkedeki en büyük göl ve kıtanın en düşük noktası olan sığ tuz gölü lake eyre n.
kanada'nın güneyi ve abd'nin kuzeyinde, minnesota, ontario ve manitoba arasında bulunan göl lake of the woods n.
orta afrika’nın kuzeyinde, chari nehri'nden beslenen göl lake chad n.
ontario ve michigan arasında, huron gölü ve erie gölü ile bağlantılı olan göl lake saint clair n.
uganda ve kongo sınırında, büyük rift vadisi'nde yer alan sığ göl lake albert n.
iran'ın türkiye'ye bakan batı sınırı ile kuzeyindeki tebriz arasında yer alan sığ tuzlu göl lake urmia n.
afrika'daki nil nehri'nin başlıca su kaynağı olan en büyük göl ve dünyadaki ikinci en büyük tatlı su gölü lake victoria n.
güneybatı isviçre ile fransa arasında, üzerinden rhone nehrinin geçtiği göl lake leman n.
kuzey amerika'da yer alan büyük göller'in ikinci en büyüğü olan göl lake huron n.
florida'nın güneydoğusunda, everglades'in kuzeyinde yer alan göl lake okeechobee n.
batı macaristan'da yer alan büyük ve sığ göl lake balaton n.
güney kanada'da manitoba eyaletinde bulunan göl lake winnipeg n.
carson city'nin batısında, nevada ve california arasındaki sınırda bulunan, popüler tatil yeri olan göl lake tahoe n.
washington'ın merkezinde, cascade sıradağları'nda bulunan çok derin göl lake chelan n.
güneybatı isviçre ile fransa arasında, üzerinden rhone nehrinin geçtiği göl lake geneva n.
kongo ve ruanda arasında, orta afrika dağlarında yer alan göl lake kivu n.
göl dibi lakebed n.
kuzey amerika'da yer alan büyük göller'den dördüncü en büyüğü olan, erie kanalı ile hudson nehri'ne bağlanan göl lake erie n.
güneydoğu almanya'da isviçre alplerinin kuzeyinde yer alan, ren nehri'nin bir parçası olan göl lake constance n.
ontario ve michigan arasında, huron gölü ve erie gölü ile bağlantılı olan göl lake st. clair n.
abd'de nevada'nın güneydoğusu ve arizona'nın kuzeybatısında bulunan, çevresinde mesire yeri olan göl lake mead n.
new york'un kuzeydoğusunda, vermont'un kuzeybatısında ve quebec’in güneyinde bulunan, tarihte üzerinde pek çok savaşın yapıldığı göl lake champlain n.
göl yatağı lakebed n.
kazakistan ve özbekistan arasında, hazar denizi'nin doğusunda yer alan göl lake aral n.
göl tabanı lakebed n.
uganda ve kongo sınırında, büyük rift vadisi'nde yer alan sığ göl lake albert nyanza n.
kongo ve uganda arasında, büyük rift vadisi'nde yer alan göl lake edward n.
göl kenarında bulunan arazi lakefront n.
new york'un güneybatısında bir göl chautauqua lake n.
new york'un güneybatısında bir göl chautauqua n.
washington'ın kuzeyindeki dar göl chelan lake n.
dere, göl veya denizde iki su kütlesini birbirine bağlayan boğaz narrow n.
mısır'ın güneydoğusunda ve sudan'ın kuzeyinde yer alan bir göl nasser lake n.
kamerun'un kuzeybatı sınırında volkanik göl nios n.
kanada'da superior gölü'nün kuzeyinde göl nipigon lake n.
kanada'da superior gölü'nün kuzeyinde göl nipigon n.
kanada'da ottawa nehri ve gürcü körfezi arasında bulunan bir göl nipissing lake n.
kanada'da ottawa nehri ve gürcü körfezi arasında bulunan bir göl nipissing n.
kuzey irlanda'da yer alan ve ingiliz adaları'ndaki en büyük göl neagh n.
fransa sınırına yakın kuzeybatı isviçre'de yer alan dar bir göl lake of neuchâtel n.
fransa sınırına yakın kuzeybatı isviçre'de yer alan dar bir göl neuchâtel n.
ingiltere'nin kuzeybatısında göl thirlmere n.
isviçre'nin merkezinde bir göl thun n.
isviçre'nin merkezinde, 16 kilometre uzunluğundaki göl thun lake n.
kanada'nın ontario eyaletinde bir göl timagami lake n.
abd'nin florida eyaletinde bir göl tohopekaliga lake n.
kamboçya'da bir göl tonle sap n.
kamboçya'da bir göl grand lac n.
italya'da bir göl lake trasimene n.
italya'da bir göl lago trasimeno n.
italya'da bir göl lake perugia n.
italya'da bir göl trasimene n.
italya'da bir göl lake trasimeno n.
abd'de bir göl lake traverse n.
yüzey sıcaklığı daima 4°c'nin üzerinde olan göl tropical lake n.
abd'de bir göl tulare lake n.
çin'de bir göl dongting n.
çin'de bir göl tungting n.
kenya'da bir göl lake rudolf n.
kenya'da bir göl turkana n.
kenya'da bir göl turkana lake n.
mevsimsel göl turlough n.
irlanda'da bir göl lough allen n.
afrika'da bir göl amin n.
göl veya nehrin dibinde oluşan buz anchor ice [canada] n.
göl veya nehrin dibinde oluşan buz ground ice n.
fransız alplerinde bir göl annecy n.
fransız alplerinde bir göl lake annecy n.
kazakistan ile özbekistan arasında, hazar denizi'nin doğusunda bulunan bir göl aralskoye more n.
kazakistan ile özbekistan arasında, hazar denizi'nin doğusunda bulunan bir göl aral sea n.
kanada'da bir göl athabaska n.
kanada'da bir göl lake athabaska n.
güneybatı guatemala'da volkanik bir göl lake atitlán n.
güneybatı guatemala'da volkanik bir göl atitlán n.
kanada'da bir göl athabasca n.
ingiltere göller bölgesinde yer alan bir göl ullswater n.
ingiltere'nin kuzeybatısındaki bir göl ennerdale water n.
kanada'da bir göl baker lake n.
galler'de bir göl bala n.
macaristan'da bir göl balaton n.
macaristan'da bir göl lake balaton n.
kazakistan'da bir göl balqash n.
göl tabanlarında oluşan yuvarlak bir organik madde kütlesi lake ball n.
(nehir, nehir kolu, göl, deniz) su toplama alanı basin n.
(nehir, nehir kolu, göl, deniz) drenaj alanı basin n.
iskoçya'nın merkezinde bir göl katrine n.
kanada'nın ontario eyaletinde bir dizi göl kawartha lakes n.
abd'nin oregon eyaletinde bir göl upper klamath lake n.
ingiltere'de bir göl bassenthwaite n.
kongo ve ruanda arasında, orta afrika dağlarında yer alan göl kivu n.
kongo ve ruanda arasında, orta afrika dağlarında yer alan göl kivu lake n.
iran'ın kuzeybatısında bir göl urmia n.
kırgızistan'da bir göl is·syk-kul n.
ıssık göl ysyk-köl n.
kuzey i̇sviçre'de bir göl zurich n.
rusya'da bir göl baykal lake n.
batı kanada'da, ingiliz kolumbiyası'nın güneyinde bir göl kootenay lake n.
orta uganda'da papirüs bataklıklarıyla dikkat çeken sığ bir göl kyoga n.
orta uganda'da papirüs bataklıklarıyla dikkat çeken sığ bir göl kyoga lake n.
kuzey italya ve güney isviçre'de yer alan bir göl maggiore n.
kuzey italya ve güney isviçre'de yer alan bir göl maggiore lake n.
güneydoğu isviçre'de yer alan, stockholm'den geçen bir kanal ile baltık denizi'ne bağlanan bir göl mälaren n.
güneydoğu isviçre'de yer alan, stockholm'den geçen bir kanal ile baltık denizi'ne bağlanan bir göl malar n.
güneydoğu afrika'da malavi, tanzanya ve mozambik arasında yer alan, eskiden nyasa olarak anılan göl malawi n.
türkiye'nin doğusunda bir göl van lake n.
isveç'te bir göl vatter n.
orta afrika'da bir göl victoria lake n.
orta afrika'da bir göl victoria nyanza n.
isviçre'de bir göl bielersee n.
isviçre'de bir göl lake biel n.
yeni zelanda'da bir göl waikaremoana n.
yeni zelanda'da bir göl lake waikaremoana n.
mısır'da bulunan iki göl bitter lakes n.
japonya'da bir göl biwa n.
iskoçya'nın doğusunda yer alan bir göl leven n.
iskoçya'nın doğusunda yer alan bir göl leven loch n.
batı nikaragua'da bir göl managua n.
batı kanada'daki manitoba eyaletinin güneyinde yer alan bir göl manitoba n.
batı kanada'daki manitoba eyaletinin güneyinde yer alan bir göl manitoba lake n.
batı kanada'daki manitoba eyaletinin güneyinde yer alan bir göl Lake Manitoba n.
kuzeybatı venezuela'da yer alan ve bir kanalla venezuela körfezi'ne açılan bir göl maracaibo n.
küçük göl mar n.
ingiltere'de bir göl windermere n.
new hampshire'de bir göl winnipesaukee lake n.
kanada'da bir göl winnipegosis n.
wisconsin'de bir göl winnebago lake n.
wisconsin'de bir göl lake winnebago n.
kanada'da bir göl lake winnipegosis n.
kanada'da bir göl winnipegosis lake n.
wisconsin'de bir göl winnebago n.
kanada'da bir göl wollaston lake n.
kanada'da bir göl woods n.
kuru göl hardpan n.
abd'de nevada'nın güneydoğusu ve arizona'nın kuzeybatısında bulunan, çevresinde mesire yeri olan göl mead lake n.
abd'de nevada'nın güneydoğusu ve arizona'nın kuzeybatısında bulunan, çevresinde mesire yeri olan göl mead n.
abd ile kanada sınırında olup kuzey vermont ve güney quebec eyaletlerinde yer alan bir göl memphremagog n.
ingiltere'nin kuzeybatısında bir göl hawes water n.
isviçre'de bir göl brienz lake n.
isviçre'de bir göl lake of brienz n.
(doğu norfolk ve suffolk'ta) sığ göl broad [dialect] [uk] n.
deniz, göl veya nehir kıyısında suyun en yüksek seviyeye ulaştığı çizgi high-water mark n.
göl veya nehir suyundan etkilenip kıyılardakinden farklı bir doğa ve bitki örtüsü olan toprak sınırını belirten çizgi high-water mark n.
abd'de bir göl hopatcong lake n.
panama kanalı'nın güney bölgesinde yer alan yapay bir göl miraflores n.
kanada'nın quebec eyaletinde bir göl mistassini n.
kanada'nın quebec eyaletinde bir göl mistassini lake n.
uganda ve kongo sınırında bulunan sığ bir göl mobuto lake n.
maine'de bir göl moosehead lake n.
wyoming'de bir göl yellowstone lake n.
israil'de bir göl sea of chinnereth n.
israil'de bir göl yam kinneret n.
israil'de bir göl sea of tiberias n.
israil'de bir göl galilee n.
kuzey amerika'da bir göl huron n.
kanada'da bir göl louise n.
kanada'da bir göl louise lake n.
isviçre'de bir göl lucerne n.
italya'da bir göl garda n.
italya'da bir göl garda lake n.
isviçre ile fransa arasında bir göl geneve n.
isviçre ile fransa sınırındaki bir göl geneva lake n.
isviçre ile fransa arasında bir göl geneva n.
birleşik krallık'ta bir göl loch linnhe n.
iskoçya'da bir göl loch achray n.
küçük iç göl lochan [scotland] n.
orta afrika'da bir göl mweru n.
ingiltere'de bir göl buttermere n.
kuzeybatı ingiltere'de bir göl derwentwater n.
isveç'te nehir, göl ve kanallardan oluşan bir sistem göta canal n.
kuzeybatı ingiltere'de bir göl grasmere n.
doğu-orta afrika'da yer alan bir göl grubu great lakes n.
kanada'da bir göl great slave lake n.
kanada'nın kuzeybatı toprakları'nda yer alan bir göl great bear lake n.
abd'de bir göl okeechobee n.
orta new york'ta bir göl oneida n.
orta new york'ta bir göl oneida lake n.
kuzeybatı rusya'da bir göl onega n.
kuzeybatı rusya'da bir göl onega lake n.
abd ile kanada arasında bir göl ontario n.
abd ile kanada arasında bir göl ontario lake n.
volga'nın yukarısında yer alan yapay bir göl rybinsk n.
kuzey avrupa'da bir göl peipus n.
alaska'da bir göl iliamna n.
alaska'da bir göl iliamna lake n.
öküz boynuzu şeklinde göl kıvrımı ox bow n.
öküz boynuzu göl oxbow n.
öküz boynuzu şeklinde göl kıvrımı oxbow n.
boynuz göl oxbow n.
ingiltere'nin kuzeybatısında bir göl coniston water n.
finlandiya'da bir göl inari lake n.
finlandiya'da bir göl inari n.
göl, nehir, deniz gibi su birikintisinde görülen su kaybı drying-up n.
louisiana'nın güneydoğusunda bir göl pontchartrain lake n.
louisiana'nın güneydoğusunda bir göl pontchartrain n.
kongo nehri'nin alt kısımlarında yer alan göl benzeri bir açıklık pool malebo n.
güneybatı bolivya'da bir göl lake poopó n.
güneybatı bolivya'da bir göl poopó n.
kırgızistan'da bir göl issyk-kul n.
kırgızistan'da bir göl issyk kul n.
abd'de bir göl itasca n.
abd'de bir göl placid lake n.
macaristan'da büyük ve sığ bir göl plattensee n.
kaliforniya'nın güneydoğu kesiminde tuzlu bir göl salton sea n.
new york eyaletinin kuzeydoğusunda yer alan bir göl grubu saranac lakes n.
idaho'nun kuzeyinde bir göl coeur d'alene lake n.
iran'ın kuzeybatısında sığ ve suyu tuzlu bir göl daryacheh-ye orumiyeh n.
new york'un batı-merkezinde bulunan bir buzul göl grubu finger lakes n.
orta panama'da bir göl gatún lake n.
iran'da bir göl rezaiyeh n.
iran'da bir göl orumiyeh n.