knob - Turc Anglais Dictionnaire

knob

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Sens de "knob" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 48 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
knob n. tokmak
The little child couldn't turn the knob.
Küçük çocuk tokmağı çeviremedi.

More Sentences
knob n. topuz
I turned the knob.
Topuzu çevirdim.

More Sentences
General
knob n. düğme
The first range of products consisted of tuning knobs made of pressed plastic for the radio and television industry.
İlk ürün yelpazesi, radyo ve televizyon endüstrisi için preslenmiş plastikten yapılmış ayar düğmelerinden oluşuyordu.

More Sentences
Technical
knob n. tokmak
Turn the knob counterclockwise.
Tokmağı saat yönünün tersine çevirin.

More Sentences
Mechanic
knob n. tokmak
Turn the knob and open the door.
Tokmağı çevir ve kapıyı aç.

More Sentences
General
knob n. kontrol düğmesi
knob n. budak
knob n. top
knob n. pütür
knob n. pürtük
knob n. tepecik
knob n. kafa
knob n. yumru
knob n. baş
knob n. yuvarlak tepe
knob n. kelle
knob n. ufak parça
knob n. boğum
knob n. buton
knob n. tuş
knob n. (ağaçta) budak
knob n. saç topuzu
knob n. tutamak
knob n. topak
knob n. tepecik
knob n. yığın
knob n. küme
knob v. yumrulaştırmak
knob v. yumrulaşmak
knob v. şişmek
knob v. topuzlarla süslemek
knob v. yumrularla süslemek
Technical
knob n. buton
knob n. düğme düğme
knob n. switch düğme
knob n. tutaç
knob n. topuz
knob n. tuş
knob n. vites kolu topuzu
knob v. kol tutamak
Automotive
knob n. buton
knob n. topuz
Tobacco
knob n. topuz
Slang
knob n. çük
British Slang
knob n. penis
knob n. yarak
knob n. alet
knob n. çük

Sens de "knob" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 134 résultat(s)

Anglais Turc
Technical
control knob n. kontrol düğmesi (elektrikli cihazlar)
Some coffee machines have an Aroma Control knob.
Bazı kahve makinelerinde Aroma Kontrol düğmesi bulunur.

More Sentences
General
door knob n. ahşaptan yapılmış kapı topuzu
door knob n. kapı topuzu
knob latch n. topuzlu mandal
globular knob n. topuz
knob lock n. topuzlu kilit
faucet knob n. musluk başı
door knob n. topuz
hand knob n. tutamak
brass knob handle n. pirinç topuz kulp
with a knob adj. topuzlu
Colloquial
knob [uk] v. (biri ile) cinsel ilişkiye girmek
knob [uk] v. biriyle düzüşmek
Idioms
necker's knob [dated] n. direksiyon topuzu
necking knob [dated] n. direksiyon topuzu
necker's knob [dated] n. direksiyonu tek elle de idare edebilmek için direksiyona takılan topuz
necking knob n. sürücünün tek elle araba kullanırken diğer elini de kız arkadaşının boynuna atmasına izin veren direksiyon topuzu
necking knob [dated] n. direksiyonu tek elle de idare edebilmek için direksiyona takılan topuz
Technical
control knob n. kumanda simidi
lever knob n. vites kolu topuzu
control knob n. kumanda düğmesi
contrast control knob n. sertlik düğmesi
lock knob n. kilitleme düğmesi
brightness control knob n. parlaklık ayar düğmesi
lever knob n. kaldıraç düğmesi
control knob n. kontrol düğmesi
adjustment knob n. ayar butonu
height control knob n. yükseklik ayarı düğmesi
inner knob n. iç düğme
starter knob n. anahtarı
control knob n. kontrol tekerleği
adjusting knob n. ayar düğmesi
support knob n. destek düğmesi
starter knob n. marş şalteri
knob pause time setting n. yağlama aralık butonu
control knob n. ayar düğmesi
control knob n. ayar butonu
door knob n. kapı topuzu
fine tuning knob n. ince ayar düğmesi
bell-knob n. zil butonu
door-knob transformer n. kapı mandalı transformatörü
door-knob tube n. kapı mandalı tüpü
door-knob transformer n. kuplaj transformatörü
door-knob valve n. kapı mandalı tüpü
operator weight adjustment knob n. koltuk süspansiyon ayar topuzu
setting knob n. ayar nobu
gear lever knob n. vites değiştirme kolu
knob lock n. topuz kollu kilit
knob latch n. topuzlu mandal
knob handle n. kapı topuzu
knob pull n. kapı topuzu
knob lock n. topuzlu kilit
knob pull n. kapı çekme topu
stop knob n. açma-kapama düğmesi
retention knob n. çektirme civatası
control knob n. kumanda butonu
function selector knob n. işlem seçim düğmesi
function selector knob n. işlem seçme düğmesi
Informatics
platen knob n. tambur kulpu
Television
contrast control knob n. kontrast ayarı düğmesi
height control knob n. yükseklik ayarı düğmesi
brightness control knob n. parlaklık ayar düğmesi
contrast control knob n. sertlik düğmesi
Construction
hip knob n. kalkan tepeliği
hip knob n. çatı kalkan tepeliği
key-in-knob lock n. kapı topuzundan anahtarlı kilit
Automotive
shift lever knob n. vites kolu topuzu
release knob n. açma düğmesi
throttle knob n. el gazı düğmesi
heater control knob n. kalorifer kontrol düğmesi
door lock knob n. kapı kilit düğmesi
trip meter knob n. sıfırlama düğmesi
radio control knob n. radyo kontrol ünitesi
volume control knob n. ses kontrol düğmesi
ignition knob n. ateşleme düğmesi
driver's door lock knob switch n. sürücü kapısı kilitli düğme sivici
front passenger's power door lock knob switch n. ön yolcu merkezi kilit düğme sivici
shift knob n. vites topuzu
strut adjusting knob n. amortisör ayar düğmesi
choke knob n. jikle kolu
door locking knob n. kapı kilitleme butonu
seat lumbar control knob n. bel desteği ayar tekerleği
seat backrest recline control lever/knob n. koltuk sırtı yatırma kolu/tekerleği
gear knob [uk] n. vites topuzu
gear knob [uk] n. vites kolu
Aeronautic
setting knob n. ayar nabı
setting knob n. ayar düğmesi
Medical
aortic knob n. aort topuzu
Gastronomy
a knob of butter n. bir parça tereyağı
Botanic
knob celery n. kereviz kökü
knob celery n. kereviz
Archaeology
knob decoration n. yumru bezeme
Geography
bald knob n. arkansas eyaletinde şehir
pilot knob n. missouri eyaletinde şehir
knob noster n. missouri eyaletinde şehir
knob lick n. missouri eyaletinde şehir
Military
bare knob n. çıplak tepe
Slang
ginger knob [uk] n. havuç kafa
ginger knob [uk] n. kızıl kafa
polish one’s knob v. birisinin altına yatmak
get (one's) knob polished v. seks yapmak
get (one's) knob polished v. oral seks yaptırmak
get one’s knob polished v. cinsel ilişkiye girmek
get (one's) knob polished v. penisini yalatmak
get one’s knob polished v. biriyle yatmak
get one’s knob polished v. seks yapmak
British Slang
knob-end n. pislik
knob-end n. şerefsiz
knob-end n. adi
knob-end n. penis başı
knob-shiner n. pislik
knob-shiner n. ciğeri beş para etmez
knob-end n. ciğeri beş para etmez
knob-shiner n. şerefsiz
knob-shiner n. adi
knob jockey n. homo
knob jockey n. nonoş
knob jockey n. ibne
knob jockey n. homoseksüel
knob jockey n. gey
knob jockey n. top
knob jockey n. eşcinsel erkek
knob-rot n. şiddetli zührevi hastalık
galloping knob-rot n. şiddetli zührevi hastalık
ginger knob/minge n. kızıl saçlı
knob-rot n. (özellikle erkekleri etkileyen) cinsel yolla bulaşan hastalık
knob cheese n. cinsel organın kıvrımında biriken beyaz salgı
knob-shiner interj. adi şerefsiz
knob-end interj. aşağılık herif
knob-end interj. adi şerefsiz
knob-shiner interj. aşağılık herif
knob off! expr. uza!
knob off! expr. siktir git!
knob off! expr. defol git!