lucky - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

lucky

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Sens de "lucky" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 19 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
lucky adj. uğurlu
lucky adj. talihli
lucky adj. şanslı
General
lucky n. şanslı olan şey
lucky n. uğurlu eşya
lucky n. uğur getiren şey
lucky adj. akyazılı
lucky adj. kısmeti açık
lucky adj. bahtı açık
lucky adj. şanslı
lucky adj. talihli
lucky adj. kısmetli
lucky adj. kutlu
lucky adj. uğurlu
lucky adj. kademli
lucky adj. akgünlü
lucky adj. bahtlı
Geography
lucky n. louisiana eyaletinde yerleşim yeri
Slang
lucky adj. ballı

Sens de "lucky" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 207 résultat(s)

Anglais Turc
General
lucky beggar n. köftehor
lucky star n. şans yıldızı
lucky day n. uğurlu gün
lucky charm n. nazarlık
lucky number n. uğurlu sayı
lucky number n. uğurlu numara
lucky child n. şanslı çocuk
lucky man n. şanslı adam
lucky guess n. şanslı tahmin
lucky luke n. red kit
one's lucky day n. şanslı günü
one's lucky day n. uğurlu günü
a lucky name n. uğurlu bir isim
lucky crucifix n. uğurlu haç
lucky dip n. bir tür çekiliş oyunu
lucky dip n. tamamen şans işi
lucky color n. uğurlu renk
lucky color n. şanslı renk
lucky number n. şanslı sayı
lucky bag n. şans torbası
lucky bag n. çekiliş torbası
lucky bag n. farklı seçenekler
lucky bag n. kapan kimseye ait hale gelen değerli şeyler topluluğu
lucky [scotland] n. yaşlı kadın
lucky [scotland] n. nene
lucky [scotland] n. moruk
make a lucky shot v. boş atıp dolu tutmak
be lucky v. yıldızı parlamak
be born under a lucky star v. kadir gecesi doğmak
be lucky v. şanslı olmak
be lucky v. talihi yaver gitmek
be lucky v. şansı yaver gitmek
be lucky in terms of v. yönünden şanslı olmak
be lucky in respect of v. yönünden şanslı olmak
be lucky about v. yönünden şanslı olmak
consider lucky v. kendini şanslı saymak
consider oneself lucky v. kendinin şanslı olduğunu düşünmek
consider oneself lucky v. kendisinin şanslı olduğunu düşünmek
consider oneself lucky v. kendini şanslı bulmak
consider oneself lucky v. kendini şanslı hissetmek
be very lucky v. çok şanslı olmak
consider oneself lucky v. kendisini şanslı saymak
consider oneself lucky v. kendini şanslı saymak
be a bit lucky v. şansın yaver gitmek
get lucky v. şans yüzüne gülmek
lucky devil adj. şanslı
lucky dog adj. şanslı
unusually lucky adj. ballı
born lucky adj. kadir gecesi doğmuş
lucky enough adj. yeterince şanslı
exceedingly lucky adj. çok şanslı
extraordinarily lucky adj. çok şanslı
damn lucky adj. çok şanslı
terribly lucky adj. çok şanslı
remarkably lucky adj. çok şanslı
extremely lucky adj. çok şanslı
damned lucky adj. çok şanslı
very lucky adj. çok şanslı
incredibly lucky adj. çok şanslı
really lucky adj. çok şanslı
dead lucky adj. çok şanslı
happy-go-lucky adj. bir şeye aldırmaz
happy-go-lucky adj. gamsız
happy-go-lucky adj. kaygısız
happy-go-lucky adj. tasasız
happy-go-lucky adj. neşeli
happy-go-lucky adj. vurdumduymaz
happy-go-lucky adj. gelişigüzel
happy-go-lucky adj. rastgele
happy-go-lucky adj. tesadüfen
happy-go-lucky adj. kazara
happy-go-lucky adj. kaygısız
happy-go-lucky adj. pervasız
lucky [scotland] adj. dolu
lucky [scotland] adj. tıka basa
lucky [scotland] adj. çok
lucky [scotland] adj. bol
lucky [scotland] adj. fazla dolu
lucky [scotland] adv. cömertçe
lucky [scotland] adv. ilave olarak
lucky [scotland] adv. fazlaca
lucky [scotland] adv. gereğinden çok
my lucky number expr. uğurlu sayım
Phrases
lucky me expr. ne mutlu bana
lucky you expr. ne mutlu sana
lucky for you expr. ne kadar şanslısın ki
lucky for you expr. şükret ki
Proverb
it is better to be born lucky than rich şanslı doğmak zengin doğmaktan daha iyidir
Colloquial
a lucky couple n. şanslı bir çift
lucky guess n. şanslı tahmin
lucky duck n. çok şanslı kimse
lucky duck n. şansı açık kimse
one's lucky number comes up v. şansı yüzüne gülmeye başlamak
one's lucky number comes up v. şansı açılmak
lucky in love adj. aşkta şanslı
lucky in love adj. aşkta kazanan
lucky in love adj. aşkta başarılı
lucky at cards, unlucky in love expr. kumarda kazanan aşkta kaybeder
unlucky at cards, lucky in love expr. kumarda kaybeden aşkta kazanır
lucky me expr. ne ballıyım
lucky me expr. ne şanslıyım
(one) will be lucky expr. (eğer gerçekleşirse) kendini şanslı say
(one) should be so lucky expr. (eğer gerçekleşirse) kendini şanslı say
(one) should be so lucky expr. (birinin) işi şansa kalmış
(one) should be so lucky expr. olması pek mümkün değil
(one) should be so lucky expr. olması çok zor
(one) will be lucky expr. (birinin) işi şansa kalmış
(one) will be lucky expr. olması pek mümkün değil
(one) will be lucky expr. olması çok zor
(one) would be lucky expr. (birinin) işi şansa kalmış
(one) would be lucky expr. olması pek mümkün değil
(one) would be lucky expr. olması çok zor
Idioms
lucky streak n. bir dizi şanslı olay
happy-go-lucky n. dikkatsiz kimse
lucky break n. şans
lucky break n. talih
lucky duckling n. şanslı kimse
lucky duckling n. aşırı şanslı kimse
lucky duckling n. şansı yaver giden kimse
make a lucky shot v. boş atıp dolu tutmak
be born under a lucky star v. hayata 1-0 önde başlamak
thank one's lucky stars v. öpüp başına koymak
bless one's lucky stars v. öpüp başına koymak
strike lucky v. şansı açılmak
be on a lucky streak v. şansı yaver gitmek
thank one's lucky stars v. şansına dua etmek
have a lucky break v. şansı yüzüne gülmek
have a lucky break v. şans yüzüne gülmek
strike lucky v. şans yüzüne gülmek
thank one's lucky stars v. şükretmek
bless one's lucky star v. şansına duacı olmak
bless one's lucky stars v. şükretmek
strike it lucky v. şans yüzüne gülmek
strike it lucky v. şansı açılmak
be born under a lucky star v. şanslı doğmuş olmak
thank one's lucky stars v. şansına şükretmek
bless one's lucky star v. şükretmek
have a lucky break v. talih yüzüne gülmek
get a lucky break v. talihi yüzüne gülmek
bless lucky star v. şansına duacı olmak
bless lucky star v. şükretmek
be born under a lucky star v. doğuştan şanslı olmak
thank lucky stars v. öpüp başına koymak
thank lucky stars v. şansına şükretmek
thank lucky stars v. şükretmek
thank lucky stars v. şansına dua etmek
happy-go-lucky adj. pervasız
happy-go-lucky adj. umursamaz
happy-go-lucky adj. vurdumduymaz
third time lucky expr. allah'ın hakkı üçtür
happy-go-lucky expr. düşüncesiz
(one) would be lucky expr. (olursa/gerçekleşirse) kendini şanslı say
Speaking
I was lucky to find it on such short notice expr. bu kadar kısa sürede bulduğum için şanslıyım
some are born lucky expr. bazıları şanslı doğar
you should be so lucky! expr. çok şanslı olmalısın!
I am so lucky expr. çok şanslıyım
you're so lucky expr. çok şanslısın
you're lucky to be alive expr. hayatta olduğun için şanslısın
if she is lucky expr. eğer şanslıysa
I'm lucky to be alive expr. hayatta olduğum için şanslıyım
if he is lucky expr. eğer şanslıysa
I'd rather be lucky than good expr. iyi olmaktansa şanslı olmayı yeğlerim
no one is that lucky expr. kimse o kadar şanslı değildir
you don't know how lucky you are expr. ne kadar şanslısın bilemezsin
I realize i'm very lucky expr. oldukça şanslı olduğumun farkındayım
you're lucky you didn't lose your arm expr. kolunu kaybetmediğin için şanslısın
what's your lucky number? expr. şanslı numaran ne?
I guess I got lucky expr. sanırım şansım yaver gitti
lucky for you expr. şansına
your lucky color is red expr. senin şanslı rengin kırmızı
this must be your lucky day expr. şanslı gününde olmalısın
I know that I'm lucky to have you expr. sana sahip olduğum için şanslı olduğumun farkındayım
I feel lucky to know you expr. seni tanıdığım için kendimi şanslı hissediyorum
get lucky expr. şanslı olmak
if we're lucky expr. şanslıysak
get lucky expr. şansı yaver gitmek
you lucky thing! expr. seni şanslı şey!
your lucky color is red expr. senin şanslı rengin kırmızıdır
thank your lucky stars expr. şansına dua et
you are very lucky there expr. siz orada çok şanslısınız
if we're lucky expr. şansımız yaver giderse
we haven't been lucky yet expr. şimdilik şansımız yaver gitmedi
lucky of you expr. seni şanslı
you lucky thing! expr. seni şanslı kerata!
you're a lucky guy expr. şanslı bir adamsın
he's had a lucky escape expr. verilmiş sadakası varmış
I'm lucky if i make it to 18 expr. 18 yaşına kadar yaşarsam şanslıyım demektir
he's had a lucky escape expr. ucuz atlatmış
Marine Biology
lucky proach n. fare başlı iskorpit
lucky proach n. kuzeybatı avrupa ve britanya adaları kıyılarında yaşayan koyu benekli bir iskorpit balığı
Botanic
lucky bean tree (erythrina lysistemon) n. baklagiller familyasına ait, kırmızı çiçekleri ve tohumları olan küçük bir ağaç
Military
lucky bag n. kayıp eşya dolabı
Wagering
lucky draw n. şanslı çekiliş
Slang
lucky dog n. şanslı it
lucky dog n. şanslı herif
lucky [uk] n. kaçış
lucky [uk] n. sıvışma
lucky [uk] n. topuklama
lucky country [australia] n. şanslı ülke
lucky country [australia] n. (mizahi olarak) avustralya
get lucky v. bir partiden sonra bir kızı eve götürmek
get lucky v. özel bir eğlenceden veya partiden sonra bir kızı eve götürmek
you lucky bastard expr. seni şanslı piç
Star Wars
lucky despot n. şanslı zorba
lucky runner n. şanslı koşucu
lucky star (mos entha) n. şanslı yıldız (mos entha)
the lucky star n. şanslı yıldız