plot - Turc Anglais Dictionnaire

plot

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Sens de "plot" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 96 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
plot n. komplo
To my Eurosceptic friends, I say that this is not some subversive plot.
Avrupa şüphecisi arkadaşlarıma bunun yıkıcı bir komplo olmadığını söylüyorum.

More Sentences
plot n. arsa
A house cannot be built on half a plot of land.
Yarım arsa üzerine bir ev inşa edilemez.

More Sentences
plot n. hikayenin konusu
plot n. entrika
plot v. komplo kurmak
General
plot n. arazi
Tobacco is grown on small family plots in regions classed amongst the poorest in Europe.
Tütün, Avrupa'nın en yoksulları arasında sınıflandırılan bölgelerde küçük aile arazilerinde yetiştirilmektedir.

More Sentences
plot n. olay örgüsü
How do you come up with such interesting plots for your novels?
Romanlarınız için bu kadar ilginç olay örgüsünü nasıl buluyorsunuz?

More Sentences
plot n. arsa
Skyrim players can purchase plots and build houses on them.
Skyrim oyuncuları arsa satın alabilir ve üzerlerine evler inşa edebilir.

More Sentences
plot n. plan
Their plot to start a fire was discovered by the police.
Yangın çıkarma planları polis tarafından ortaya çıkarıldı.

More Sentences
plot v. dolap çevirmek
Tom suspects that Mary and I are plotting something.
Tom, Mary ile benim bir dolap çevirdiğimizden şüpheleniyor.

More Sentences
plot v. kumpas kurmak
I don't know what Tom is plotting.
Tom'un ne kumpas kurduğunu bilmiyorum.

More Sentences
plot v. çizmek
A framework has had to be established in order for us to plot Europe's future.
Avrupa'nın geleceğini çizebilmemiz için bir çerçeve oluşturulmalıdır.

More Sentences
plot v. planlamak
The UN is plotting to kill us all.
BM hepimizi öldürmeyi planlıyor.

More Sentences
Trade/Economic
plot n. arsa
Most houses and plots will be given to citizens free of charge.
Çoğu ev ve arsa vatandaşlara ücretsiz verilecek.

More Sentences
Technical
plot n. plan
Investigators foiled a plot to hijack an airplane.
Müfettişler bir uçak kaçırma planını engellediler.

More Sentences
Construction
plot n. arsa
For example, a ton of gravel will cost 1000 rubles, but it will look amazing on a plot with proper clearance.
Örneğin, bir ton çakıl 1000 rubleye mal olacak, ancak uygun açıklığa sahip bir arsa üzerinde harika görünecek.

More Sentences
Literature
plot n. olay örgüsü
The main idea of the plot is not clear.
Olay örgüsünün ana fikri net değil.

More Sentences
General
plot n. suikast
plot n. tertip
plot n. olaylar dizisi
plot n. fesat
plot n. dolap
plot n. entrikacı
plot n. kumpas
plot n. radarda görünen nokta
plot n. desise
plot n. tema
plot n. hedef noktası
plot n. gizli plan
plot n. arazi parçası
plot n. parsel
plot n. ayak oyunu
plot n. çizim
plot n. taslak
plot n. kroki
plot n. kurmaca
plot n. zemindeki küçük alan
plot n. zemindeki bir şeyin kapladığı küçük alan
plot n. belirli bir amaç için ayrılmış küçük alan
plot n. mezarlıktaki birden fazla kabirden oluşan küçük bölüm
plot n. bilimsel çalışma için kullanılan alan
plot n. bitki veya hayvan çalışması yapmak için orman, mera, tarla gibi arazilerde oluşturulan dikdörtgen şeklindeki küçük alan
plot n. tek bir arazi birimini oluşturan parsaların toplamı
plot n. grafik
plot n. çizelge
plot n. bir değişkendeki değişimi diğer değişkenlerle karşılaştıran şema
plot n. aracın hareketlerini veya ilerleyişini gösteren çizelge veya harita
plot n. gök küredeki çizgilerinin kesişim konumu
plot n. gemideki taktiksel merkez
plot n. gemideki kumanda merkezi
plot v. entrika çevirmek
plot v. haritasını çıkarmak
plot v. plan üzerinde işaretlemek
plot v. fesat karıştırmak
plot v. grafiğini çizmek
plot v. dalavere çevirmek
plot v. kroki üzerinde göstermek
plot v. planını çizmek
plot v. parsellemek
plot v. yerini belirlemek
plot v. haritada göstermek
plot v. grafiğe yerleştirilmiş noktaları birleştirerek eğri oluşturmak
plot v. koordinatlar aracılığıyla konumlandırılmak
plot v. yoğun sıcaklığa tabi tutmak
plot v. kaynatmak
plot v. haşlamak
plot v. kavurmak
plot v. ateşe tutmak
Politics
plot n. entrika
plot n. fesat
plot n. suikast
plot n. tertip
plot v. entrika çevirmek
plot v. suikast düzenlemek
plot v. suikast yapmak
Technical
plot n. kroki
plot n. parsel
plot n. taslak
plot v. çizdirmek
plot v. çizim yapmak
Computer
plot expr. çizdir
Construction
plot n. imar parseli
Medical
plot v. çizim yapmak
plot v. grafiğe dönüştürmek
Math
plot v. (denklemi) eğri çizerek şeklen göstermek
Statistics
plot n. çiziş
Biochemistry
plot n. çizit
Literature
plot v. (edebi eserin) konusunu oluşturmak
plot v. edebi eserin konusu tasarlamak
plot v. edebi bir eserin konusunu geliştirmek
Military
plot n. topçu hedefinin yerini belirleyen bireyin veya taktiksel ortamın grafik gösterimi
Theatre
plot n. olaydizim
plot n. olaydizimi
plot n. olaylar dizisi
Archaic
plot n. yüzeyde kendini belli eden nokta
plot n. yüzeyin bütünden farklı görünen bölümü

Sens de "plot" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 198 résultat(s)

Anglais Turc
General
assassination plot n. suikast planı
Investigators uncovered an assassination plot.
Müfettişler bir suikast planını su yüzüne çıkardılar.

More Sentences
garden plot n. bahçe arazisi
But they do not always arrive at the garden plots.
Ancak her zaman bahçe arazilerine ulaşmazlar.

More Sentences
Phrasals
plot against (something or someone) v. (birine/bir şeye) karşı komplo kurmak
In fact, Timur was already plotting against the Mongols.
Aslında Timur zaten Moğollara karşı komplo kuruyordu.

More Sentences
General
dot plot n. noktasal grafik
plot of ground n. toprak parçası
seed plot n. fidelik
building plot n. arsa
grass-plot n. çimenlik
ground plot n. arsa
ground plot n. yapı arazisi
plot summary n. kısa özet
hero of the plot n. olayın/kurgunun/filmin/romanın kahramanı
plot outline n. hikayenin konusunun ana hatları
plot share n. arsa paylaşımı
scatter plot n. saçılım grafiği
scatter plot n. serpme diyagramı
cemetery plot n. sonradan gömülmek için alınan boş mezar
vegetable plot n. sebze bahçesi
overarching plot n. kapsayıcı konu
plot progression n. hikayenin ilerlemesi
overarching plot n. genel konu
plot mischief v. fesat çıkarmak
lay a plot v. tuzak kurmak
lay a plot v. komplo kurmak
plot against someone v. çorap örmek
plot against someone v. başına çorap örmek
plot against v. komplo düzenlemek
be arrested in alleged plot to murder v. cinayet planlama suçlamasıyla tutuklanmak
be arrested in alleged plot to murder v. cinayet planlama iddiasıyla tutuklanmak
plot against someone v. entrika düzenlemek
plot against the national army v. milli orduya kumpas kurmak
plot a route v. bir yol haritası çizmek
plot a route v. güzergah belirlemek
ensnared in a plot adj. tuzağa düşmüş
ensnared in a plot adj. kapana kısılmış
plot-proof adj. komplolara karşı korunan
Phrasals
plot something on something v. bir şeyin (harita vb) üzerine bir şey (rota vb) çizmek
plot something out v. ayrıntılarıyla/çizerek vb açıklamak
plot with someone v. biriyle dalavere/dolap çevirmek
plot with someone v. biriyle entrika çevirmek
plot for v. bir şey için entrika düzenlemek
plot against (something or someone) v. (birine/bir şeye) karşı güçlerini birleştirmek
plot with v. ile entrika çevirmek
plot out v. planı analiz etmek
plot against (something or someone) v. (birine/bir şeye) karşı komplo düzenlemek
plot with (one) v. (biriyle) entrika çevirmek
plot out v. grafik üzerinde göstermek
plot out v. rota çizmek/oluşturmak
plot with v. ile dalavere/dolap çevirmek
plot with (one) v. (biriyle) plan yapmak
plot out v. planlamak
plot against (something or someone) v. (birine/bir şeye) karşı birleşmek
plot out v. plan çizmek/oluşturmak
plot on v. üzerinde çizmek/işaretlemek/göstermek
plot with (one) v. (biriyle) dalavere/dolap çevirmek
plot out v. planın üzerinden geçmek
plot on v. üzerine çizmek
Colloquial
plot an assassination v. suikast planlamak
Idioms
kudzu plot n. japon sarmaşığı gibi hikaye
kudzu plot n. aşırı dolambaçlı hikaye
kudzu plot n. çözülmeyen, karmaşık hikaye
kudzu plot n. aşırı karmaşık hikaye
kudzu plot n. gereksiz şekilde karmaşık hikaye
kudzu plot n. dağılmış hikaye
kudzu plot n. farklı yönlere dallanıp budaklanan/uzayıp giden hikaye
kudzu plot n. arap saçı gibi hikaye
addle-plot [obsolete] n. her şeye burnunu sokan kimse
addle-plot [obsolete] n. oyun bozan
addle-plot [obsolete] n. her şeye karışan kimse
addle-plot [obsolete] n. oyun bozanlık yapan kimse
addle-plot [obsolete] n. planlara/eğlenceye engel olan kimse
addle-plot [obsolete] n. planları/eğlenceyi bozan kimse
lose the plot v. keçileri kaçırmak
lose the plot v. delirmek
lose the plot v. çıldırmak
brew a plot v. entrika çevirmek
brew a plot v. dolap çevirmek
brew a plot v. komplo kurmak
plot against v. komplo kurmak
plot against v. komplo düzenlemek
lose the plot [uk] v. asıl hedefi kaçırmak
lose the plot [uk] v. odak noktasını kaybetmek/yitirmek
lose the plot [uk] v. asıl hedefinden/görevinden uzaklaşmak
the plot thickens expr. işler sarpa sarıyor
Speaking
you lost the plot! expr. kafayı mı yedin
you lost the plot! expr. kafayı mı yedin sen
the plot thickens expr. durum karışık bir hal alıyor
Trade/Economic
plot of land n. parsel arsa
Law
staking out a plot of land from a map n. aplikasyon
plot of land n. arazi parçası
Politics
observation plot n. gözlem noktası
secret plot n. gizli plan
american plot n. amerikan oyunu
american plot n. amerika'nın oyunu
failed assassination plot n. başarısız suikast girişimi
coup plot n. darbe planı
foreign plot n. başka bir ülke yada topluluk tarafından kurulan tuzak
foreign plot n. dış komplo
failed coup plot n. başarısız darbe planı
plot to assassinate v. suikast yapmayı planlamak
Technical
check plot n. kontrol parseli
dalitz plot n. dalitz diyagramı
pole zero plot n. sıfır kutup çiziti
polar plot n. kutupsal çizim
forest plot n. meta-analiz diyagramı
radial line plot n. radyal tersim
copy plot n. esas harita kopyası
arrhenius plot n. arrhenius eğrisi
master plot n. haritada havadan fotoğraflama uçuşu ile ana hatları çizilen alanların enlem, boylam, harita ve sorti gibi bilgilerinin yer aldığı kısım
master plot n. sorti plotu
Computer
object/plot n. nesne/çizim
object/plot n. nesne/çiz
scatter plot n. serpme çizim
selected plot area n. seçili çizim alanı
chart plot area n. grafik çizim metni
plot details n. çizim ayrıntıları
pole zero plot n. sıfır kutup çiziti
polar plot n. kutupsal çizim
plot series on n. seri çizim yeri
plot area n. çizim alanı
plot order n. çizim sırası
plot series on n. serilerin çizim yeri
pole-zero plot n. sıfır-kutup çiziti
contour plot n. kontur grafiği
stretch plot expr. çizimi uzat
select plot area expr. çizim alanını seç
format plot area expr. çizim alanını biçimle
plot visible cells only expr. sadece görünen hücreleri çiz
plot chart on expr. grafik çizim yeri
plot on x axis expr. x ekseni üzerinde çiz
Construction
building plot n. imar parseli
building plot n. yapı yerbölümü
building plot n. şantiye
building plot n. yapı arsası
plot plan n. saha planı
plot plan n. ifraz planı
plot plan n. yerleşim planı
study plot n. deneme parseli
plot number n. parsel no
block, plot, layout n. ada, parsel, pafta
maximum construction height on a plot n. yençok
Aeronautic
air plot n. hava çizimi
primary plot n. öncelikli plot bilgisi
false plot n. hatalı görüntü
combined plot n. bileşik plot
combined plot n. birleşik plot
sortie plot n. (sorti görüntülerinde yer alan alanları gösteren) harita katmanı
Medical
zisman plot n. zisman grafiği
Math
carpet plot n. bağımsız değişkenler ile bağımlı değişkenler arasındaki etkileşimi gösteren iki boyutlu fonksiyon grafiği
Statistics
half-normal plot n. yarı-normal çizişi
beta probability plot n. beta olasılık çizişi
split plot design n. bölünmüş çizişler tasarımı
box and whisker plot n. iki çubuk çizişi
split plot method n. bölünmüş çizişler yöntemi
chi plot n. ki çizişi
andrews' fourier type plot n. andrew'un fourier türü çizişi
entry plot n. kayıt çizişi
missing plot technique n. kayıp çiziş tekniği
split plot confounding n. bölünmüş çizişler etki karışımı
box-and-whisker diagram/plot n. kutu diyagramı
box-and-whisker diagram/plot n. kutu grafiği
box plot n. kutu diyagramı
box plot n. kutu grafiği
recurrence plot n. tekrarlılık grafiği
Physics
dalitz plot n. dalitz diyagramı
Literature
plot twist n. (filmde veya kitapta) hikayedeki beklenmedik gelişme
plot convenience n. hikayede anlatılan konunun bağlamına uymayan ancak hikayenin başka bir yöne gitmesini sağlayan olay veya durum
plothole plot error n. hikayede gidişata ters düşen ve mantığa uymayan noktalar/tutarsızlık
plot hole n. hikayede gidişata ters düşen ve mantığa uymayan noktalar/tutarsızlık
plot element n. hikayenin konusunu oluşturan unsur
plot armor n. bir karakterin hikayenin olay örgüsündeki önemi nedeniyle zarar görmekten veya ölümden korunması
plot-driven story n. olay akışına öncelik veren hikaye
History
gunpowder plot n. barut komplosu
popish plot n. ii. charles'ın öldürülmesine ilişkin bir komplo teorisi
Geography
scree plot n. yamaç birikinti grafiği
Military
topographic plot n. topografik kıymetlendirme
plot map n. mezarlık planı
fallout wind vector plot n. serpinti rüzgarı vektör plotu
sortie-plot n. sorti sırasında alınan görüntünün haritada gösterilmesi
block plot n. şeffaf tatbik krokisi
sortie-plot n. sorti plotu
air plot wind velocity n. hava seyir planı rüzgar hızı
air plot n. hava seyir grafiği
polar plot n. kutbi işaretleme
bomb impact plot n. bomba etki grafiği
Theatre
main plot n. ana çizgi
costume plot n. giysi çizelgesi
Cinema
cross-plot n. kümeleme
plot line n. hikaye çizgisi
plot of the movie n. filmin konusu
muddled plot n. Karışık olaylar dizisi
plot twist n. (senaryoda vb.) ters köşe
plot twist n. sürpriz son
plot twist n. iyi sanılan karakterin aslında kötü, veya kötü sanılan karakterin aslında iyi olması
plot twist n. beklenmedik gelişme
Slang
lose the plot v. cozutmak
lose the plot v. tozutmak
British Slang
you have lost the plot! expr. kendinde değilsin sen!