Historique

pop müzik

Sens de "pop müzik" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 1 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
General
1	General	pop müzik	pop music n.

Sens de "pop müzik" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 48 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
General
1	General	pop müzik topluluğu üyelerinin peşinde koşan kız	groupie n.
2	General	erkeklerden oluşan pop müzik grubu	boyband n.
3	General	pop müzik grubu	pop band n.
4	General	k-pop müzik grubu exo'nun hayran kitlesi topluluğu	exo-l n.
5	General	yavan veya basmakalıp (pop müzik)	mickey mouse adj.
6	General	yavan veya basmakalıp pop müzik yapan	mickey mouse adj.
Colloquial
7	Colloquial	k-pop müzik grubu blackpink'in hayran kitlesi	blink n.
8	Colloquial	pop müzik hayranı genç kadın	popette n.
9	Colloquial	kadın pop müzik sanatçısı	popette n.
10	Colloquial	pop müzik eşliğinde dans etmek	bop v.
Idioms
11	Idioms	1940'lı ve 50'li yıllarda pop müzik (özellikle frank sinatra) hayranı genç kadın	bobby soxer n.
Sport
12	Sport	(pop müzik ile sergilenen) aerobik karışımlı bir dans egzersizi	popmobility n.
Music
13	Music	bazı yönleriyle tekno müziğe benzeyen pop müzik türü	technopop n.
14	Music	standart modern çince ile yazılıp kanton çincesi ile söylenen pop müzik türü	cantopop n.
15	Music	orkestra düzenlemelerini de içeren melodik pop müzik türü	chamber pop n.
16	Music	haftanın en çok satan pop müzik albümleri/videoları/şarkıları	the charts n.
17	Music	new york'ta pop müzik müzisyenleri ve bestecileri ile ilişkili bir bölge	tin pan alley n.
18	Music	1980'lerin elektronik ve tekno pop müziğini, 1990'ların tekno ve elektronik dans müziğiyle sentezleyen müzik türünün adı	electroclash n.
19	Music	bir tür pop müzik	bastard pop n.
20	Music	kore menşeli pop müzik	k-pop n.
21	Music	düşük tempolu, afrika'ya özgü ritim ve melodilerinin kullanıldığı güney afrika menşeli bir pop müzik	kwaito n.
22	Music	detroit'te bulunan motown records plak şirketinin siyahi amerikalı müzisyenleri tarafından popüler hale getirilen, blues, pop, soul, dini müzik türlerinden unsurlar içeren müzik türü/janrı	motown n.
23	Music	sanatsal özellikler göstermeyip şahsiyetsiz olan, şirketlere bağımlı ana akım pop müzik	mallcore n.
24	Music	1960'larda liverpool'da ortaya çıkan beatles gibi grupların yaptığı pop müzik	mersey beat n.
25	Music	(caz, pop müzik) geçiş bölümü	bridge n.
26	Music	1960'ların sonu ve 1970'lere özgü bir pop müzik türü	bubblegum pop n.
27	Music	swing ve caz müzikten esinlenmiş, genellikle içki servis edilen dinlenme salonlarında çalınan bir pop müzik türü	lounge music n.
28	Music	pop ile klasik müziğin birleşimi ile ortaya çıkmış bir müzik türü	baroque pop n.
29	Music	pop müzik orkestrası	pop n.
30	Music	pop müzik grubu	pop group n.
31	Music	pop müzik melodisine bestelenmiş rap müzik	pop-rap n.
32	Music	pop müzik orkestrası	pops n.
33	Music	pop müziğinin rock müzik ve halk müziği unsurlarını harmanlayan bir türü	folk rock n.
34	Music	aşkı ve duyguları konu alan, avrupa'ya özgü bir pop müzik türü	schlager n.
35	Music	ağır ritmik vuruşlu pop/rock müzik	beat n.
36	Music	köklü olan, bilinen veya kabul görülen ve artık avangart, deneysel veya yıkıcı olarak addedilmeyen (pop müzik)	overground adj.
37	Music	pop müzik ile ilgili	poppy adj.
38	Music	(pop müzikte) rock müzik öncesi	prerock adj.
39	Music	(pop müzikte) rock müzik öncesindeki döneme ait	prerock adj.
40	Music	akustik gitarın parmakla çalındığı, hawaii'ye özgü bir pop müzik tarzına ait	slack-key adj.
41	Music	akustik gitarın parmakla çalındığı, hawaii'ye özgü bir pop müzik tarzında	slack-key adj.
42	Music	(caz, pop müzik) çalan	on prep.
Slang
43	Slang	kulağa hoş gelen, yumuşak pop müzik	ear candy n.
44	Slang	pop müzik listesi	pop chart n.
45	Slang	ergenlik çağındaki gençlere hitap eden bir pop müzik tarzı	bubble gum n.
46	Slang	ergenlik çağındaki gençlere hitap eden bir pop müzik tarzı	bubblegum n.
47	Slang	ergenlik çağındaki gençlere hitap eden bir pop müzik tarzına ait veya özgü	bubblegum adj.
Modern Slang
48	Modern Slang	radyolarda genellikle 30 yaş üstüne hitap eden pop ve yumuşak rock müzik listeleri	adult contemporary n.