recalcitrant

Sens de "recalcitrant" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 25 résultat(s)

	Catégorie	Anglais	Turc
General
1	General	recalcitrant adj.	inatçı
The danger is that recalcitrant local authorities will rebel against the parliament. Tehlike oluşturan durum, inatçı yerel yönetimlerin parlamentoya karşı isyan etmesidir. More Sentences
2	General	recalcitrant n.	aksi kimse
3	General	recalcitrant n.	kafa tutan kimse
4	General	recalcitrant n.	söz dinlemez kimse
5	General	recalcitrant n.	inatçı kimse
6	General	recalcitrant n.	dik kafalı kimse
7	General	recalcitrant adj.	boyun eğmeyen
8	General	recalcitrant adj.	serkeş
9	General	recalcitrant adj.	itaatsiz
10	General	recalcitrant adj.	aksi
11	General	recalcitrant adj.	yılmaz
12	General	recalcitrant adj.	kafa tutan
13	General	recalcitrant adj.	söz dinlemez
14	General	recalcitrant adj.	dik kafalı
15	General	recalcitrant adj.	haşarı
16	General	recalcitrant adj.	haylaz
17	General	recalcitrant adj.	çözümü zor
18	General	recalcitrant adj.	çok uğraştıran
19	General	recalcitrant adj.	çetin
20	General	recalcitrant adj.	her şeye itiraz eden
Technical
21	Technical	recalcitrant adj.	zor ayrışabilir
Medical
22	Medical	recalcitrant n.	tedaviye yanıt vermeyen
23	Medical	recalcitrant n.	refrakter
24	Medical	recalcitrant adj.	tedaviye cevap vermeyen
Chemistry
25	Chemistry	recalcitrant adj.	ayrışmayan

Sens de "recalcitrant" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 4 résultat(s)

	Catégorie	Anglais	Turc
Medical
1	Medical	recalcitrant pemphigoid gestationis case n.	tedaviye dirençli pemfigoid gestasyones olgusu
2	Medical	be recalcitrant to medical therapy v.	tıbbi tedaviye dirençli olmak
Botanic
3	Botanic	recalcitrant seeds n.	inatçı tohumlar
Environment
4	Environment	recalcitrant molecules n.	inatçı moleküller