sustenance

HistoriquePhrases

Sens de "sustenance" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 26 résultat(s)

	Catégorie	Anglais	Turc
General

1	General	sustenance n.	yaşatma
Great satire needs the sustenance of a great fable. İyi hicivleri iyi masalların yaşatması lazım gelir. More Sentences
2	General	sustenance n.	besleyici değer
A stick of celery does not provide much sustenance. Bir sap kerevizin pek fazla besleyici değeri yoktur. More Sentences
3	General	sustenance n.	besleme
Tom kept two or three cows for the sustenance of his family. Tom ailesinin geçimini sağlamak için iki ya da üç inek besliyordu. More Sentences
4	General	sustenance n.	geçim
It was a source of sustenance. Bu bir geçim kaynağıydı. More Sentences
5	General	sustenance n.	gıda
6	General	sustenance n.	yiyecekler
7	General	sustenance n.	besleyici maddeler (bir yiyeceğin içindeki)
8	General	sustenance n.	besin
9	General	sustenance n.	ayakta tutma
10	General	sustenance n.	rızk
11	General	sustenance n.	maişet
12	General	sustenance n.	yiyecek
13	General	sustenance n.	yaşamasını sağlama
14	General	sustenance n.	çökmesine engel olma
15	General	sustenance n.	yardım
16	General	sustenance n.	destek
17	General	sustenance n.	ayakta tutan şey
18	General	sustenance n.	güç verme
19	General	sustenance n.	takviye
20	General	sustenance n.	süreklilik

21	General	sustenance n.	dayanak
22	General	sustenance n.	yaşam dayanağı
23	General	sustenance n.	sürdürme
24	General	sustenance n.	idame ettirme
25	General	sustenance n.	geçim sağlama
26	General	sustenance n.	bakıp besleme