take something on

Sens de "take something on" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 5 résultat(s)

	Catégorie	Anglais	Turc
General
1	General	take something on v.	üstüne almak
2	General	take something on v.	üstlenmek
3	General	take something on v.	kabul etmek
4	General	take something on v.	üzerine almak
5	General	take something on v.	yüklenmek

Sens de "take something on" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 179 résultat(s)

	Catégorie	Anglais	Turc
Idioms
1	Idioms	take a toll (on someone or something) v.	(birine/bir şeye) zarar vermek
Working in today’s competitive environment can take a toll on your mental health. Günümüzün rekabetçi ortamında çalışmak zihinsel sağlığınıza zarar verebilir. More Sentences
2	Idioms	take pity on (someone or something) v.	(birine/bir şeye) acımak
An English-speaking man witnessed one of my attacks and took pity on me. İngilizce konuşan bir adam saldırılarımdan birine tanık oldu ve bana acıdı. More Sentences
General
3	General	take something on faith v.	kanıt olmadan bir şeye inanmak
4	General	take something on oneself v.	bir işi kendiliğinden yapmak
5	General	take on something v.	kazanmak
6	General	take on something v.	elde etmek
7	General	take something on as a duty v.	görev edinmek
8	General	take on the might of something v.	gücünü elinde tutmak
9	General	take one's anger out on someone/something v.	acısını çıkarmak
Phrasals
10	Phrasals	take on (someone or something) as (something) v.	(birini/bir şeyi bir şey) olarak almak
11	Phrasals	take on (someone or something) as (something) v.	(birini/bir şeyi bir şey) olarak işe almak
12	Phrasals	take on (someone or something) as (something) v.	(birini/bir şeyi) bir pozisyona almak
13	Phrasals	take (one) up on (something) v.	(birinin) daha önceden ettiği bir teklifi kabul etmek/değerlendirmek
14	Phrasals	take someone/something on v.	birinin/bir şeyin sorumluluğunu almak
15	Phrasals	take someone/something on v.	birini/bir şeyi üstlenmek
Idioms
16	Idioms	(someone's) take on (something) n.	birinin bir konudaki fikri
17	Idioms	(someone's) take on (something) n.	birinin bir konudaki görüşü
18	Idioms	(someone's) take on (something) n.	birinin bir konudaki bakış açısı
19	Idioms	(someone's) take on (something) n.	birinin bir konudaki kanaati
20	Idioms	(someone's) take on (something) n.	birinin bir konudaki kanısı
21	Idioms	(someone's) take on (something) n.	birinin bir konudaki düşüncesi
22	Idioms	take something out on somebody v.	acısını başkasından çıkarmak
23	Idioms	take something on the chin v.	sineye çekmek
24	Idioms	take something on board v.	göz önünde bulundurmak
25	Idioms	take (quite) a toll (on someone or something) v.	olumsuz anlamda etkilemek
26	Idioms	take (quite) a toll (on someone or something) v.	büyük zarar vermek
27	Idioms	take (quite) a toll (on someone or something) v.	durumunu kötüleştirmek
28	Idioms	take something on oneself v.	bütün yükü üstlenmek/kendi omuzlarına almak
29	Idioms	take a firm stand on something v.	geri adım atmamak
30	Idioms	take a firm stand on something v.	sert/katı bir tavır takınmak
31	Idioms	take a firm stand on something v.	tutumundan vazgeçmemek
32	Idioms	take a firm stand on something v.	(bir konuda) kararlı/inatçı bir duruş sergilemek
33	Idioms	take a firm stand on something v.	duruşunu inatla sürdürmek/devam ettirmek
34	Idioms	take something on faith v.	bir şeye gözü kapalı inanmak
35	Idioms	take something on faith v.	bir şeye sorgusuz sualsiz inanmak
36	Idioms	take something on trust v.	kanıtsız kabul etmek
37	Idioms	take something on trust v.	güvenmek
38	Idioms	take on board something v.	dikkate almak
39	Idioms	take something on trust v.	sözüne güvenmek
40	Idioms	take something on trust v.	söyleneni doğru olarak almak/kabullenmek
41	Idioms	take something on board v.	ele almak
42	Idioms	take someone or something on v.	(zor bir görev) üstlenmek
43	Idioms	take someone or something on v.	(zor bir görev) yüklenmek
44	Idioms	take someone or something on v.	(zor bir kişiyle) baş etmek
45	Idioms	take someone or something on v.	(zor bir kişiyle) uğraşmak
46	Idioms	take (something) on the chin v.	sakince karşılamak
47	Idioms	take (something) on the chin v.	üstüne yığılmak
48	Idioms	take (something) on the chin v.	sarsılmamak
49	Idioms	take (something) on the chin v.	çenesinden darbe almak
50	Idioms	take (something) on the chin v.	çeneye yumruk yemek
51	Idioms	take (something) on the chin v.	aldırış etmemek
52	Idioms	take (something) on the chin v.	sıkıntıları/zorlukları üstüne almak
53	Idioms	take (something) on the chin v.	üstüne kalmak
54	Idioms	take (something) on the chin v.	esas darbeyi yemek
55	Idioms	take (something) on the chin v.	katlanmak
56	Idioms	take (something) on board v.	anlayıp kabul etmek
57	Idioms	take a bead on (someone or something) v.	dikkatini (birine/bir şeye) yöneltmek
58	Idioms	take a bead on (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) hedef almak
59	Idioms	take a bead on (someone or something) v.	(birine/bir şeye) odaklanmak
60	Idioms	take a bead on (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) takdir etmek
61	Idioms	take a bead on (someone or something) v.	(birine/bir şeye) silah doğrultmak
62	Idioms	take a bead on (someone or something) v.	(birine/bir şeye) nişan almak
63	Idioms	take a bead on (someone or something) v.	(birinin/bir şeyin) farkına varmak
64	Idioms	take a bead on (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) anlamak
65	Idioms	take it on yourself to do something v.	bir şeyi yapma sorumluluğunu kendisi almak
66	Idioms	take it on yourself to do something v.	bir şeyi kendisi yapmaya karar vermek
67	Idioms	take it on (oneself) to (do something) v.	(bir şeyi yapmanın) sorumluluğunu (kendisi) almak
68	Idioms	take it on (oneself) to (do something) v.	(bir şeyi yapmayı kendisi) üstlenmek
69	Idioms	take it on (oneself) to (do something) v.	(bir şeyi yapmayı kendi) üstüne almak
70	Idioms	take it on yourself to do something v.	bir şeyi yapmayı kendisi üstlenmek
71	Idioms	take (something) on the nose v.	(bir şeyin) bedelini ödemek
72	Idioms	take (something) on the nose v.	(bir şeyi) kabullenmek
73	Idioms	take (something) on the nose v.	(bir şeyi) normal karşılamak
74	Idioms	take (something) on the nose v.	(bir şeyi) sineye çekmek
75	Idioms	take (something) on the nose v.	(bir şeyi) soğukkanlılıkla karşılamak
76	Idioms	take (something) on the nose v.	(bir şeyin) derdini çekmek
77	Idioms	take (something) on the nose v.	(bir şeyi) görmezden gelmek
78	Idioms	take (something) on the nose v.	buruna yumruk yemek
79	Idioms	take (something) on the nose v.	burnuna darbe almak
80	Idioms	take (something) on the nose v.	(bir şeyi) ağırbaşlılıkla karşılamak
81	Idioms	take (something) on the nose v.	(bir şeyin) ceremesini çekmek
82	Idioms	take (something) on the nose v.	(bir şeyin) sıkıntısını/eziyetini çekmek
83	Idioms	take (something) on the nose v.	(bir şey) karşısında dik durmak
84	Idioms	take (something) on the nose v.	(bir şeyin) cefasını/çilesini çekmek
85	Idioms	take (something) on the nose v.	(bir şeyden) mağdur olmak
86	Idioms	take it easy on something v.	bir şeyi az kullanmak
87	Idioms	take it easy on something v.	bir şeyi daha az tüketmek
88	Idioms	take it easy on something v.	bir şeyi dikkatli tüketmek
89	Idioms	take it easy on something v.	bir şeyi idareli kullanmak
90	Idioms	take it easy on something v.	bir şeyi az tüketmek
91	Idioms	take it easy on something v.	bir şeyi azaltmak
92	Idioms	take a firm line/stand (on/against something) v.	(bir şeyle ilgili/bir şeye karşı) duruşunu inatla sürdürmek
93	Idioms	take a firm line (on or against something) v.	(bir şeyle ilgili/bir şeye karşı) kararlı bir duruş/tutum sergilemek
94	Idioms	take a firm line/stand (on/against something) v.	(bir şeyle ilgili/bir şeye karşı) sert/katı bir tavır takınmak
95	Idioms	take a firm line (on or against something) v.	(bir şeyle ilgili/bir şeye karşı) tutumundan vazgeçmemek
96	Idioms	take a firm line (on or against something) v.	(bir şeyle ilgili/bir şeye karşı) sert/katı bir tavır takınmak
97	Idioms	take a firm line (on or against something) v.	(bir şeyle ilgili/bir şey karşısında) geri adım atmamak
98	Idioms	take a firm line/stand (on/against something) v.	(bir şeyle ilgili/bir şeye karşı) tutumundan vazgeçmemek
99	Idioms	take a firm line (on or against something) v.	(bir şeyle ilgili/bir şeye karşı) duruşunu inatla sürdürmek
100	Idioms	take a firm line/stand (on/against something) v.	(bir şeyle ilgili/bir şeye karşı) kararlı bir duruş/tutum sergilemek
101	Idioms	take a firm line/stand (on/against something) v.	(bir şeyle ilgili/bir şey karşısında) geri adım atmamak
102	Idioms	take a bead on someone/something [us] v.	birini/bir şeyi hedef almak
103	Idioms	take a bead on someone/something [us] v.	birine/bir şeye namlu doğrultmak
104	Idioms	take a bead on someone/something [us] v.	birine/bir şeye silah çekmek
105	Idioms	take a bead on someone/something [us] v.	birine/bir şeye nişan almak
106	Idioms	take a bead on someone/something [us] v.	birine/bir şeye silah doğrultmak
107	Idioms	get (one's) take (on something) v.	(birinin bir konudaki) görüşünü almak
108	Idioms	get (one's) take (on something) v.	(birinin bir konudaki) fikrini/fikirlerini almak
109	Idioms	take (one's) word on (something) v.	(birinin bir konuda) dediğini/söylediğini kabul etmek
110	Idioms	take (one's) word on (something) v.	(birinin bir konuda) sözüne itibar etmek/inanmak
111	Idioms	take (one's) word on (something) v.	(birinin bir konuda) sözüne güvenmek
112	Idioms	take a firm stand (on or against something) v.	(bir şeyle ilgili/bir şeye karşı) sert/katı bir tavır takınmak
113	Idioms	take a firm grip on (someone or something) v.	(biri/bir şey) üzerinde hakimiyet kurmak
114	Idioms	take a drag (on something) v.	sigaradan bir fırt almak/çekmek
115	Idioms	take a stand on (something) v.	(bir şey) ile ilgili sert/katı bir tavır takınmak
116	Idioms	take a flyer (on something) [us] v.	(bir konuda) risk almak
117	Idioms	take a flyer (on something) [us] v.	(bir şeyin) riskine girmek
118	Idioms	take a toll (on someone or something) v.	(birini/bir şeyi) olumsuz/kötü etkilemek
119	Idioms	take a flyer (on something) [us] v.	(bir konuda) riske girmek
120	Idioms	take a chance on (someone or something) v.	(birine/bir şeye) bir şans tanımak
121	Idioms	take action on (something) v.	(bir konuda) adım atmak
122	Idioms	take a flyer (on something) [us] v.	(bir şeyde) şansını denemek
123	Idioms	take a toll (on someone or something) v.	(birini/bir şeyi) hasara uğratmak
124	Idioms	take a firm stand (on or against something) v.	(bir şeyle ilgili/bir şey karşısında) geri adım atmamak
125	Idioms	take a firm grip on (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) sımsıkı yakalamak/tutmak/kavramak
126	Idioms	take a toll (on someone or something) v.	(birinin/bir şeyin) durumunu gitgide kötüleştirmek
127	Idioms	take a firm grip on (someone or something) v.	(birinin/bir şeyin) kontrolünü ele almak/geçirmek
128	Idioms	take a firm stand (on or against something) v.	(bir şeyle ilgili/bir şeye karşı) kararlı bir duruş/tutum sergilemek
129	Idioms	take a firm grip on (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) sıkı kontrol altına almak
130	Idioms	take a drag (on something) v.	(bir şeyden) bir nefes almak/çekmek
131	Idioms	take (something) out on (someone or something) v.	(bir şeyin) sinirini (birinden/bir şeyden) çıkarmak
132	Idioms	take a stand on (something) v.	(bir konuda) duruşunu inatla sürdürmek/devam ettirmek
133	Idioms	take a flyer (on something) [us] v.	(bir konuda) kumar oynamak
134	Idioms	take a drag (on something) v.	(bir şeyden) bir fırt almak/çekmek
135	Idioms	take a drag (on something) v.	sigaradan bir nefes almak/çekmek
136	Idioms	take a firm stand (on or against something) v.	(bir şeyle ilgili/bir şeye karşı) duruşunu inatla sürdürmek
137	Idioms	take action on (something) v.	(bir konuyla) ilgili süreç başlatmak
138	Idioms	take (something) out on (someone or something) v.	(bir şeyin) hırsını (birinden/bir şeyden) çıkarmak
139	Idioms	take (something) out on (someone or something) v.	(bir şeyin) hıncını (birinden/bir şeyden) almak
140	Idioms	take a chance on (someone or something) v.	(birine/bir şeye) bir şans vermek
141	Idioms	take action on (something) v.	(bir konuda) harekete geçmek
142	Idioms	take a firm stand (on or against something) v.	(bir şeyle ilgili/bir şeye karşı) tutumundan vazgeçmemek
143	Idioms	take a toll (on someone or something) v.	(birine/bir şeye) sürekli zarar vermek
144	Idioms	take a stand on (something) v.	(bir konuda) kararlı/inatçı bir duruş sergilemek
145	Idioms	take a stand on (something) v.	(bir şey) ile ilgili tutumundan vazgeçmemek
146	Idioms	take a firm grip on (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) sıkıca yakalamak/tutmak/kavramak
147	Idioms	take (something) out on (someone or something) v.	(bir şeyin) acısını (birinden/bir şeyden) çıkarmak
148	Idioms	take a flyer (on something) [us] v.	(bir konuda) riskli bir girişimde bulunmak
149	Idioms	take a stand on (something) v.	(bir konuda) geri adım atmamak
150	Idioms	take revenge on (someone or something) for (something) v.	(birinden/bir şeyden bir şeyin) intikamını/öcünü almak
151	Idioms	take revenge (against/on someone or something) v.	(birinden/bir şeyden) intikam/öç almak
152	Idioms	take revenge on (someone or something) for (something) v.	(birine/bir şeye bir şeyi) ödetmek
153	Idioms	take something out on v.	hırsını birinden çıkarmak
154	Idioms	take something out on v.	sinirini birinde) çıkarmak
155	Idioms	take revenge on (someone or something) for (something) v.	(birinden/bir şeyden bir şey) için intikam/öç almak
156	Idioms	take something out on v.	acısını birinden çıkarmak
157	Idioms	take pity on (someone or something) v.	(birine/bir şeye) insaf etmek
158	Idioms	take pity on (someone or something) v.	(birine/bir şeye) merhamet göstermek
159	Idioms	take it out on (someone or something) v.	hıncını (birinden/bir şeyden) almak
160	Idioms	take it out on (someone or something) v.	hırsını (birinden/bir şeyden) çıkarmak
161	Idioms	take something out on v.	hıncını birinden almak
162	Idioms	take pity on (someone or something) v.	(birine/bir şeye) merhamet etmek
163	Idioms	take it out on (someone or something) v.	acısını (birinden/bir şeyden) çıkarmak
164	Idioms	take it out on (someone or something) v.	sinirini (birinden/bir şeyden) çıkarmak
165	Idioms	take up the cudgel on behalf of (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) savunmak
166	Idioms	take up the cudgels on behalf of (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) savunmak
167	Idioms	take up the cudgels on behalf of (someone or something) v.	(birine/bir şeye) arka çıkmak
168	Idioms	take up the cudgels on behalf of (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) desteklemek
169	Idioms	take up the cudgel on behalf of (someone or something) v.	(birine/bir şeye) arka çıkmak
170	Idioms	take up the cudgel on behalf of (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) desteklemek
171	Idioms	take a rain check (on something) expr.	bir daha ki sefere
172	Idioms	take a rain check (on something) expr.	alacağım olsun
173	Idioms	take a rain check (on something) expr.	ertelesek olur mu?
174	Idioms	take a rain check (on something) expr.	sonra gelsem, yapsam olur mu?
175	Idioms	take a rain check (on something) expr.	(şimdi olmaz) başka bir sefere (gelirim/yaparım)
Law
176	Law	take action on something v.	konuyla ilgili süreç başlatmak
Slang
177	Slang	take a bath on something v.	çok zarar etmek
178	Slang	take a bath on something v.	çok para kaybetmek
179	Slang	take a bath (on something) v.	(borsada vb) para batırmak