tick - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

tick

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Sens de "tick" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 48 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
tick n. tik tak
tick n. kene
General
tick n. yüz (şilte/yatak veya yastığı kaplayan)
tick n. şilte
tick n. kılıf
tick n. kot kumaş
tick n. veresiye
tick n. sakırga
tick n. listede bulunan maddenin yanına konulan işaret
tick n. an
tick n. yatak (şilte olarak kullanılan)
tick n. tıkırtı
tick n. saniye
tick n. doğrulama işareti
tick n. tik tak sesi (işleyen saatin çıkardığı)
tick n. saat sesi
tick n. doğru işareti
tick n. im
tick v. tık tık etmek
tick v. işlemek
tick v. mutlu bir şekilde yaşamak
tick v. çalışmak
tick v. tik tak etmek (saat)
tick v. işaret koymak
tick v. hayatından memnun olmak
tick v. tıkırdamak
tick v. imlemek
tick v. doğru işareti koymak
tick v. tik atmak
tick v. geçip gitmek
tick v. saat gibi işlemek
tick v. alışılmadık bir şekilde tezahür etmek
tick v. bir an dokunuvermek
Trade/Economic
tick n. bir menkul değerin fiyatında izin verilen en düşük dalgalanma
tick n. fiyat adımı
tick n. itibar
tick n. kredi
tick n. minimum fiyat değişikliği
tick n. veresiye alışveriş
tick v. puanlamak
Technical
tick n. im
tick n. tık
tick v. imlemek
Computer
tick n. işaret
tick v. işaretlemek
Zoology
tick n. hayvanın kürkü üzerindeki farklı renkten küçük nokta
British Slang
tick n. bir kaç dakika
tick n. kısa süre

Sens de "tick" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 225 résultat(s)

Anglais Turc
General
tick-tack n. saat sesi
tick-tack-toe n. üç taş
tick-tack-toe n. üç taş oyunu
tick [obsolete] n. hafif dokunuş
up-tick n. az artış
tick off v. azarlamak
tick along v. hayatından memnun olmak
tick off v. işaretlemek
tick along v. iyi gitmek (işler)
tick over v. rölantide çalışmak
tick off v. yanına işaret koymak (listede bulunan bir maddenin)
tick along v. mutlu bir şekilde yaşamak
tick up v. tik koymak
tick up v. işaretlemek
tick by v. zaman acımasızca geçmek
tick away v. (zaman) acımasızca geçmek
tick past v. zaman acımasızca geçmek
tick off v. işaret koymak
tick off v. paylamak
tick off v. fırça çekmek
tick over v. yalpalamak
tick over v. başarısızlığın eşiğinde olmak
tick all the boxes v. her şartı sağlamak
ricky-tick adj. eski moda
ricky-tick adj. sıradan
ricky-tick adj. modası geçmiş
ricky-tick adj. banal
to the tick adv. dakikası dakikasına
on the tick adv. dakikası dakikasına
on the tick adv. saniyesi saniyesine
on tick prep. veresiye
Phrasals
tick up v. artış göstermek (yavaş bir şekilde ve küçük oranlarda)
tick off v. işaretlemek
tick off v. tik koymak
tick down v. belirli bir zamana yaklaşmak
tick down v. belirli bir zamana doğu gelmek
tick down v. zaman geçmek
tick down v. zaman daralmak
tick down v. bir zamanın sonuna doğru gelmek/yaklaşmak
tick someone off v. birini kızdırmak
tick someone off v. birini sinir etmek
tick someone off v. birinin sinirini bozmak
Colloquial
what makes someone tick n. kişinin temel motivasyonu
half a tick expr. çok kısa bir süre
tick-tock expr. saat ilerliyor
tick-tock expr. vakit geçiyor
tick-tock expr. zaman daralıyor
tick-tock expr. tik tak
what makes (one) tick expr. (birinin) motivasyonu
what makes (one) tick expr. (birini) harekete geçiren şey
what makes (one) tick expr. (birini) motive eden şey
what makes (one) tick expr. (birini) teşvik eden şey
what makes (one) tick expr. (birinin) temel motivasyonu
what makes tick expr. motivasyonu
what makes tick expr. harekete geçiren şey
what makes tick expr. motive eden şey
what makes tick expr. teşvik eden şey
what makes tick expr. temel motivasyonu
Idioms
buy (something) on tick v. hesaba yazdırarak satın almak
buy (something) on tick v. veresiye satın almak
get/buy something on tick v. hesaba yazdırarak satın almak
get/buy something on tick v. veresiye satın almak
make someone or something tick v. birini/birşeyi harekete geçirmek/çalıştırmak
tick off v. birini çok kızdırmak
tick off v. birisini sıkmak
tick off v. çok öfkelendirmek
tick off v. gıcık etmek
tick all the boxes v. her derde deva olmak
be as full as a tick v. midesi tıka basa dolu olmak
tick off v. küplere bindirmek
tick off v. sinirden kudurtmak
tick off v. sinirlerini ayağa kaldırmak
tick all the boxes v. tüm ihtiyaçları/gereksinimleri karşılamak
tick off v. tiye almak
tick over v. tıkırında gitmek
be as full as a tick v. tıka basa doymak
get something on tick [old-fashioned] v. veresiye almak
get something on tick [old-fashioned] v. hesaba yazdırmak
get something on tick [old-fashioned] v. borca yazdırmak
get something on tick [old-fashioned] v. borca almak
get (something) on tick v. krediyle satın almak
get (something) on tick v. senetle satın almak
tick (something) off on (one's) fingers v. (bir şeyi) parmakla saymak
tick (something) off on (one's) fingers v. (bir şeyi) tek tek saymak
tick (something) off on (one's) fingers v. (bir şeyi) teker teker saymak
go on tick [uk] v. krediyle almak
go on tick [uk] v. borçla almak
go on tick [uk] v. veresiye almak
buy something on tick [old-fashioned] [uk] v. hesaba yazdırarak almak
buy something on tick [old-fashioned] [uk] v. veresiye almak
buy something on tick [old-fashioned] [uk] v. veresiye yazdırmak
get something on tick [old-fashioned] [uk] v. hesaba yazdırarak almak
get something on tick [old-fashioned] [uk] v. veresiye almak
get something on tick [old-fashioned] [uk] v. veresiye yazdırmak
make tick v. harekete geçirmek
make tick v. çalıştırmak
tick all the (right) boxes [uk] v. her derde deva olmak
tick all the (right) boxes [uk] v. tüm ihtiyaçları/gereksinimleri karşılamak
tick something off on your fingers v. bir şeyi parmakla saymak
tick something off on your fingers v. bir şeyi teker teker saymak
tick something off on your fingers v. bir şeyi tek tek saymak
tick every box v. gerekli tüm özelliklere sahip olmak
tight as a tick adj. kafa kafaya (yarış)
tight as a tick adj. körkütük sarhoş
(as) full as a tick adj. tıka basa doymuş
(as) full as a tick adj. midesi tıka basa dolu
(as) full as a tick adj. tıka basa yemiş
full as a tick adj. midesi tıka basa dolu
full as a tick adj. tıka basa doymuş
full as a tick adj. tıka basa yemiş
on the tick adv. tam vaktinde
to the tick adv. tam vaktinde
in a tick expr. bir çırpıda
tight as a tick expr. başa baş (yarış)
as tight as a tick expr. başa baş (yarış)
as tight as a tick expr. etle tırnak gibi
as tight as a tick expr. kafa kafaya (yarış)
as tight as a tick expr. körkütük sarhoş
as tight as a tick expr. kafa kafaya
what makes it tick? expr. nasıl çalışıyor/onu çalıştıran ne?
as tight as a tick expr. sımsıkı
as full as a boot/tick expr. zil zurna sarhoş
as tight as a tick expr. zil zurna sarhoş
half a tick expr. çok kısa bir süre
half a tick expr. kısacık bir süre
half a tick expr. birkaç saniye
half a tick expr. göz açıp kapayıncaya kadar
Speaking
tick the correct sentence expr. doğru cümleyi işaretle
listen again and tick the correct sentences expr. tekrar dinle ve doğru cümleleri işaretle
listen again and tick the correct sentences expr. yeniden dinle ve doğru cümleleri işaretle
Trade/Economic
tick by tick n. dakika gün hafta aylık bazda grafikler
price increments tick n. fiyat adımı
tick size n. tick genişliği
tick value n. tick değeri
tick [obsolete] v. veresiye almak
tick [obsolete] v. veresiye satmak
Technical
tick count n. tık sayısı
Computer
between tick-mark labels n. bulunan kategori sayısı
tick box n. işaret kutusu
tick box n. işaret kutucuğu
between tick marks n. kategori sayısı
tick-marks n. onay işaretleri
one tick n. tek çalışma
Informatics
tick mark n. işaret çentiği
tick mark n. ölçüm çentiği
Automotive
tick over n. motor rölantide çalışırken yaptığı hız
Medical
tick bite n. kene ısırığı
tick borne encephalitis n. keneyle geçen ensefalit
tick-borne encephalitis n. keneyle geçen ensefalit
colorado tick fever n. kolorado kene humması
Pathology
tick fever n. riketsiyal bakterilerin neden olduğu ve kenelerle taşınan hastalık
tick-borne typhus n. riketsiyal bakterilerin neden olduğu ve kenelerle taşınan hastalık
tick farcy n. salgın lenfanjit
central european tick-borne encephalitis n. keneyle taşınan orta avrupa ensefaliti
tick-borne viral encephalitis n. keneyle taşınan viral ensefalitler
far eastern tick-borne encephalitis n. keneyle taşınan uzak doğu ensefalit
indian tick fever n. köpekler ve diğer memelilerden insana bir tür kene ile geçen riketsiyanın sebep olduğu, hindistan ve akdeniz bölgesinde yaygın olan bir hastalık
tick-borne adj. keneler tarafından ısırması sonucu bulaşan
Parasitology
cattle tick [boophilus annulatus] n. tek konaklı sığır kenesi
american dog tick (dermacentor variabilis n. amerikan köpek kenesi
american dog tick (dermacentor variabilis n. çeşitli hastalıklar taşıyabilen yaygın bir kene
wood tick n. amerikan köpek kenesi
wood tick n. çeşitli hastalıklar taşıyabilen yaygın bir kene
fowl tick n. kuş kenesi
onehost-tick n. tek konutlu kene
dog tick n. amerikan köpek kenesi
dog tick n. kayalık dağlar benekli humması ve tavşan ateşi hastalığı taşıyabilen yaygın bir kene
fowl tick (argas persicus) n. kümes kenesi
fowl tick (argas persicus) n. insanlara ve hayvanlara saldıran zehirli bir kene
poultry tick n. kümes kenesi
poultry tick n. insanlara ve hayvanlara saldıran zehirli bir kene
soft tick n. sırt kalkanı olmayan ve ağzı başının alt kısmında olan kene
bat tick n. nycteribia cinsine ait kanatsız böcek
harvest tick n. trombicula cinsine ait serbest yaşayan çeşitli maytların parlak kırmızı parazit larvası
bird tick n. kuş kenesi
bird tick n. kuş paraziti olan iki kanatlı bir böcek
bird tick n. hippoboscidae familyasına ait kuş paraziti uçan bir böcek
bird tick n. argasidae familyasına ait çeşitli kuş kenelerine verilen ad
black-legged tick n. siyah bacaklı kene
deer tick n. siyah bacaklı kene
deer tick (ixodes dammini) n. geyik kenesi
western black-legged tick (ixodes pacificus) n. batı siyah bacaklı kenesi
hard tick n. sert kene
seed tick n. nimf evresinde bulunan ve tohumu andıran altı ayaklı kene
Veterinary
tick pyemia n. kuzularda kene ısırığı sonucu meydana gelen bakterilerin sebep olduğu stafilokoksik kan zehirlenmesi
Zoology
sheep tick n. koyun yapağı sineği
sheep tick n. koyun yapağı biti
sheep tick n. koyun kene sineği
sheep tick n. koyun sinek biti
sheep tick n. koyun biti sineği
dog tick n. köpek kenesi
wood tick n. köpek kenesi
sheep-tick n. koyun yapağı biti
sheep tick n. koyun kenesi biti
sheep tick n. koyun biti
sheep-tick n. koyun yapağı sineği
sheep-tick n. koyun kenesi biti
sheep-tick n. koyun biti sineği
sheep-tick n. koyun sinek biti
sheep-tick n. koyun biti
sheep-tick n. koyun kene sineği
rocky mountain wood tick n. rocky dağı ağaç kenesi
sheep tick n. sinek biti
sheep-tick n. sinek biti
sheep tick n. yapağı sineği
sheep-tick n. yapağı sineği
horse tick n. atları rahatsız eden sinek
dove tick (argas reflexus) n. güvercin kenesi
dove tick (argas reflexus) n. güvercin gibi kuşları etkileyen bir akar
Botanic
tick trefoil n. desmodium cinsinden olan üç yapraklı çeşitli tropikal ve subtropikal bitkilere verilen ad
tick-weed n. kız gözü
tick-weed n. koyun gözü
tick clover n. desmodium cinsinden olan üç yapraklı çeşitli tropikal ve subtropikal bitkilere verilen ad
horse tick n. atsineği
Breeding
tick bean n. mısır baklası
tick bean n. atları ve benzeri hayvanları beslemekte kullanılan küçük fasulye
Ornithology
tick-bird n. temizlikçi kuş
tick-bird n. sığırkuşları cinsinden olan kene yiyici kuş
Entomology
deer tick n. geyik kenesi
stag tick n. siyah bacaklı kene
Slang
hang on a tick expr. bir düşüneyim
British Slang
on tick expr. borca
in a tick expr. çok kısa sürede
in a tick expr. hemen
Star Wars
sand tick n. kum kenesi