visible - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

visible

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Sens de "visible" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 24 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
visible adj. görünür
General
visible adj. görünen
visible adj. gözle görülür
visible adj. peyda
visible adj. belli
visible adj. gözle görülebilir
visible adj. açık
visible adj. görünebilir
visible adj. göze çarpan
visible adj. görünür
visible adj. görülebilir
visible adj. gözle görünen
visible adj. görülür
visible adj. apaçık
visible adj. besbelli
visible adj. aşikar
visible adj. zihinsel olarak algılanabilir
visible adj. ziyaretçi kabul eden
visible adj. belirli bir kısmın veya parçanın görülebileceği şekilde tasarlanmış
Technical
visible adj. gözle görülebilen
visible adj. görülen
visible adj. görünür
Telecom
visible adj. görülebilir
Medical
visible adj. görülebilir

Sens de "visible" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 88 résultat(s)

Anglais Turc
General
visible light n. görünebilir ışık
visible radiation n. görünebilir radyasyon
visible writing n. görünür yazı
visible horizon n. görünen ufuk
visible effect n. gözle görülür etki
visible leadership n. görünürlük liderlik
visible leadership n. şeffaf liderlik
visible panty line n. iç çamaşırı hatlarının belli olması
visible result n. görülebilir sonuç
become visible v. belirmek
become visible v. zuhur etmek
make visible v. görünür kılmak
become visible v. netleşmek
make visible v. belirgin kılmak
become visible v. belli olmak
become visible v. belirmeye başlamak
become visible v. görünürlük kazanmak
become visible v. görünür hale gelmek
make it visible v. görünür kılmak
non visible adj. görünmeyen
hardly visible adj. belli belirsiz
barely visible adj. zar zor görünebilen
distinctly visible adj. çok rahat/kolayca görünen/görülebilen
plainly visible adj. açık şekilde görünen
Speaking
it's not visible to the human eye expr. insan gözüyle görülmez
Trade/Economic
visible balance n. ithalat ve ihracat arasındaki değer farkı
visible reserve n. açık yedek
visible trade balance n. görünen mal ticareti dengesi
visible merchandise n. görünen mal
visible trade n. görünen ticaret
visible items of trade n. görünen kalemler
visible trade n. görünen mal ticareti
visible deficit n. görünen açık
visible trade n. görünür ticaret
visible trade n. nesnel mal ticareti
visible items of trade n. ticaret dengesi kalemleri
Technical
visible light transmission n. görünür ışık geçişi
determination of visible defects n. gözle görülen kusurların tayini
visible combustion n. görünen yanma
visible light n. görünür ışık
visible integration n. görünür bütünlük
visible line n. görünür çizgi
light microscopy method in the visible spectral range n. görünür spektral bölgede ışık mikroskopi metodu
visible area n. görülebilir saha
visible-light wavelength n. görünür ışığın dalga boyu
visible spectrum n. görünür ışık görüngesi
visible penetrant n. görünür giringen
visible radiation n. görünür radyasyon
radiation visible n. görünür radyasyon
visible joint n. görünür ek
visible defects n. görünür kusurlar
ultraviolet-visible spectroscopy n. morötesi görünür ışık görünge gösterimi
visible alarm n. optik alarm
visible light communication n. görünür ışık haberleşmesi
visible to the naked eye adj. çıplak gözle görülebilir
Computer
not visible adj. görünmez
folder visible adj. klasör görünebilir
never visible expr. hiçbir zaman görünmesin
make visible expr. görünür kıl
select visible cells expr. görünür hücreleri seç
always visible expr. her zaman görünsün
plot visible cells only expr. sadece görünen hücreleri çiz
visible cells only expr. yalnızca görünür hücreler
Telecom
visible queue n. görünen kuyruk
Construction
visible spectrum n. görünür izge
Lighting
visible radiation n. görünür ışınım
Psychology
visible light n. görünür ışık
visible spectrum n. görünür tayf
Optics
minimum visible angle n. minimum görme açısı
ageing by exposure to uv and visible radiation n. uv ve görünür ışımaya maruz bırakarak yaşlandırma
Physics
visible radiation n. görünür radyasyon
visible radiation n. görünür ışınım
visible spectrum n. görünür spektrum
visible spectrum n. görünür izge
Chemistry
visible region n. görünür bölge
Marine Biology
visible implant elastomer tag n. görünür elastik ekme marka
visible implant tag n. görünür ekme marka
Astronomy
depression of the visible horizon n. (gerçek veya doğal ufkun altında kalan) gözle görülür açısal ufuk çöküntüsü
depression of the visible horizon n. ufuk depresyonu
Linguistics
visible speech n. konuşma sesleri çizimlemesi
Religious
visible church n. yeryüzündeki inançlı hristiyanlar topluluğu
church visible n. yeryüzündeki inançlı hristiyanlar topluluğu
Environment
visible radiation n. gözle görünür radyasyon
visible pollutants n. görülebilir kirleticiler
emission of visible pollutants n. görülebilir kirleticilerin yayınımı
Geology
uv visible spectroscopy n. uv görünür bölge spekroskopisi
Ottoman Turkish
become visible v. taayyün etmek
Slang
vpl (visible panty line) abrev. iç çamaşırı hatlarının belli olması