yük olmak

Sens de "yük olmak" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 22 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
Common Usage
1	Common Usage	yük olmak	impose v.
General
2	General	yük olmak	be a burden v.
When will I stop being a burden? Ne zaman bir yük olmaktan kurtulacağım? More Sentences
3	General	yük olmak	cumber v.
4	General	yük olmak	be a burden to v.
5	General	yük olmak	tax v.
6	General	yük olmak	weigh v.
7	General	yük olmak	bear hard on v.
8	General	yük olmak	weigh on v.
9	General	yük olmak	load v.
10	General	yük olmak	be a charge on somebody v.
11	General	yük olmak	incumber v.
12	General	yük olmak	inconvenience v.
13	General	yük olmak	labor v.
14	General	yük olmak	labour v.
15	General	yük olmak	disfurnish [dialect] v.
16	General	yük olmak	disoblige [uk] v.
17	General	yük olmak	saddle v.
18	General	yük olmak	plague v.
19	General	yük olmak	disconvenience [dialect] v.
20	General	yük olmak	sorn v.
Phrasals
21	Phrasals	yük olmak	bear down upon n.
22	Phrasals	yük olmak	bear on v.

Sens de "yük olmak" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 37 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
Phrasals
1	Phrasals	(birine) yük olmak	impose on (someone) v.
Tom didn't want to impose on Mary. Tom, Mary'ye yük olmak istemiyordu. More Sentences
General
2	General	fazla yük olmak (bir yapıdaki eleman)	put too much stress on v.
3	General	-e fazla yük olmak	overburden v.
4	General	-e yük olmak	weigh on v.
5	General	vicdanına yük olmak	weigh on one's conscience v.
Phrasals
6	Phrasals	(birine) yük olmak	fall (squarely) on (someone's) shoulders v.
7	Phrasals	(birinin) omuzlarında/sırtında yük olmak	fall (squarely) on (someone's) shoulders v.
8	Phrasals	birine bir şeyle yük olmak	afflict someone with something v.
9	Phrasals	birine bir şeyle yük olmak	afflict someone with something v.
10	Phrasals	(birine/bir şeye bir şeyle) yük olmak	encumber (someone or something) with (something) v.
11	Phrasals	birine/bir şeye biriyle/bir şeyle yük olmak	encumber someone or something with someone or something v.
12	Phrasals	ile yük olmak	encumber with v.
13	Phrasals	birine yük olmak	impose upon someone v.
14	Phrasals	birine yük olmak	impose on someone v.
15	Phrasals	(birine bir şeyle) aşırı yük olmak	submerge (someone) under (something) v.
16	Phrasals	(birine/bir şeye) yük olmak	weigh on (someone or something) v.
17	Phrasals	(birinin/bir şeyin) sırtında yük olmak	weigh on (someone or something) v.
Colloquial
18	Colloquial	başkasına yük olmak	impose oneself on someone v.
19	Colloquial	başkasına yük olmak	impose oneself upon someone v.
Idioms
20	Idioms	birisine yük olmak	be on someone's back v.
21	Idioms	üzerinden bir yük kalkmış olmak	be a weight off one's shoulders v.
22	Idioms	birine yük olmak	place a strain on someone v.
23	Idioms	birinin kesesine (ekonomik yönden) yük olmak	put a strain on one's pocket v.
24	Idioms	(birine) yük olmak	be a drag on (one) v.
25	Idioms	sırtında yük olmak	have a monkey on your back v.
26	Idioms	(birine/bir şeye) yük olmak	place a strain on (someone or something) v.
27	Idioms	-in sırtına yük olmak	put a strain on v.
28	Idioms	(birinin/bir şeyin) sırtına yük olmak	put a strain on (someone or something) v.
29	Idioms	-in kesesine yük olmak	put a strain on v.
30	Idioms	(birinin/bir şeyin) kesesine yük olmak	put a strain on (someone or something) v.
Speaking
31	Speaking	yük olmak istemem	I don't want to impose expr.
Breeding
32	Breeding	eğimli noktadan yük çekmeye yardımcı olmak için takıma eklenmiş at	trace horse n.
33	Breeding	eğimli noktadan yük çekmeye yardımcı olmak için takıma eklenmiş at	tracer n.
Archaic
34	Archaic	'-e fazla yük olmak	overburthen v.
Slang
35	Slang	uyuşturucu bağımlılığı (birinin) sırtına yük olmak	have a chinaman at (one's) neck v.
36	Slang	(birine) yük olmak	have got a monkey on (one's) back v.
37	Slang	uyuşturucu bağımlılığı (birinin) sırtına yük olmak	carry a chinaman on (one's) back [us] v.