yanaşmak - Turc Anglais Dictionnaire

yanaşmak

Sens de "yanaşmak" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 32 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
yanaşmak approach v.
As he entered the hall, two men approached him.
Salona girdiğinde iki adam ona yanaştı.

More Sentences
yanaşmak come near v.
General
yanaşmak sidle v.
yanaşmak accede v.
yanaşmak accost v.
yanaşmak nuzzle v.
yanaşmak draw close v.
yanaşmak draw near v.
yanaşmak lend oneself to v.
yanaşmak walk up v.
yanaşmak draw up alongside v.
yanaşmak roll up v.
yanaşmak draw into v.
yanaşmak pull alongside v.
yanaşmak edge v.
yanaşmak coast v.
yanaşmak accoast [obsolete] v.
yanaşmak chat [dialect] v.
yanaşmak nurstle [obsolete] v.
yanaşmak engage v.
yanaşmak make v.
yanaşmak breast v.
Phrasals
yanaşmak edge in v.
yanaşmak zoom up v.
yanaşmak draw alongside v.
yanaşmak get on v.
Idioms
yanaşmak edge in v.
yanaşmak edge up v.
Marine
yanaşmak come alongside v.
Archaic
yanaşmak abord v.
yanaşmak nousell v.
yanaşmak nousle v.

Sens de "yanaşmak" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 60 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
rıhtıma yanaşmak dock v.
The ship hasn't even docked yet.
Gemi henüz rıhtıma yanaşmadı bile.

More Sentences
General
limana yanaşmak come into port v.
Tom looked out the window at the ship that was coming into port.
Tom pencereden limana yanaşan gemiye baktı.

More Sentences
limana yanaşmak dock v.
The ship hasn't even docked yet.
Gemi daha limana yanaşmadı bile.

More Sentences
Phrasals
(birine/bir şeye) yanaşmak pull up to (someone or something) v.
Pull up to the curb.
Kaldırıma yanaş.

More Sentences
Marine
rıhtıma yanaşmak (gemi) berth v.
The ferry berthed at a specialized facility for unloading.
Feribot tahliye yapmak amacıyla özel bir tesisin rıhtımına yanaştı.

More Sentences
yanaşmak (gemi) land v.
I saw a few boats landing at Parliament this week and notified the security service.
Bu hafta Parlamentoya birkaç teknenin yanaştığını gördüm ve durumu güvenlik birimlerine bildirdim.

More Sentences
General
eskiden düşman gemisini basmadan önce yanaşmak için kullanılan, iple fırlatılan demir pençeli bir alet grappling n.
birine yanaşmak sidle up to v.
rıhtıma yanaşmak berth v.
kenara yanaşmak draw in v.
limana yanaşmak approach the port v.
yeniden yanaşmak reaccede v.
yeniden yanaşmak reapproach v.
yavaş yavaş yanaşmak edge v.
yanına yanaşmak breast v.
(gemi) kıyıya yanaşmak put to v.
Phrasals
çaktırmadan yanaşmak creep up on v.
(bir şeyin) (yanına) yanaşmak pull (up) alongside of v.
sessizce/gizlice/sinsice yanaşmak slip up on v.
bir şey istemek amacıyla birine yanaşmak touch someone (up) for something v.
birine yanaşmak go up v.
birine yaklaşmak/yanaşmak go up v.
(birine bir konu hakkında) yanaşmak approach someone about someone or something v.
(birine bir konu hakkında) yanaşmak approach (one) about v.
(bir yere) yanaşmak put in at (some place) v.
(bir şeye) yanaşmak belly up to (something) v.
(bir şeye) yanaşmak belly up (to something) v.
bir yere yanaşmak (deniz aracı) land at v.
limana/kıyıya yanaşmak land at v.
karaya yanaşmak land at v.
limana yanaşmak land at v.
gemiyle bir yere/karaya yanaşmak land at v.
-e yanaşmak land at v.
karaya yanaşmak land at v.
bara yanaşmak belly up (to something) v.
'-e yanaşmak belly up v.
seyir halindeki veya demirli teknenin yanına başka bir tekneyle yanaşmak breast up v.
çaktırmadan yanaşmak creep up v.
(birine/bir şeye) çaktırmadan yanaşmak creep up on (someone or something) v.
sürerek yanaşmak ride up v.
(gemi) yanaşmak lay alongside v.
(birinin/bir şeyin) yanına yanaşmak pull up alongside (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) yanına yanaşmak pull up to (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) yanına yanaşmak pull alongside (someone or something) v.
(bir şey) için (birine) yanaşmak touch (one) for (something) v.
Idioms
kıyıya yanaşmak come aboard v.
(gemi) yanaşmak lay alongside something v.
Marine
limana yanaşmak approach the dock v.
limana yanaşmak dock v.
rıhtıma yanaşmak dock v.
yavaş yavaş yanaşmak edge in with v.
iskeleye yanaşmak edge in with v.
karaya yanaşmak edge in with v.
yeniden limana yanaşmak redock v.
yeniden rıhtıma yanaşmak redock v.
limana yanaşmak limp into port v.
rıhtıma yanaşmak wharf v.
iskeleye yanaşmak wharf v.
rıhtıma yanaşmak wharf v.
(gemi) yanaşmak board v.