yanaşmak - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

yanaşmak



"yanaşmak" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 32 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
yanaşmak approach f.
yanaşmak come near f.
General
yanaşmak sidle f.
yanaşmak accede f.
yanaşmak accost f.
yanaşmak nuzzle f.
yanaşmak draw close f.
yanaşmak draw near f.
yanaşmak lend oneself to f.
yanaşmak walk up f.
yanaşmak draw up alongside f.
yanaşmak roll up f.
yanaşmak draw into f.
yanaşmak pull alongside f.
yanaşmak edge f.
yanaşmak coast f.
yanaşmak accoast [obsolete] f.
yanaşmak chat [dialect] f.
yanaşmak nurstle [obsolete] f.
yanaşmak engage f.
yanaşmak make f.
yanaşmak breast f.
Phrasals
yanaşmak edge in f.
yanaşmak zoom up f.
yanaşmak draw alongside f.
yanaşmak get on f.
Idioms
yanaşmak edge in f.
yanaşmak edge up f.
Marine
yanaşmak come alongside f.
Archaic
yanaşmak abord f.
yanaşmak nousell f.
yanaşmak nousle f.

"yanaşmak" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 60 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
rıhtıma yanaşmak dock f.
General
eskiden düşman gemisini basmadan önce yanaşmak için kullanılan, iple fırlatılan demir pençeli bir alet grappling i.
birine yanaşmak sidle up to f.
rıhtıma yanaşmak berth f.
kenara yanaşmak draw in f.
limana yanaşmak dock f.
limana yanaşmak approach the port f.
limana yanaşmak come into port f.
yeniden yanaşmak reaccede f.
yeniden yanaşmak reapproach f.
yavaş yavaş yanaşmak edge f.
yanına yanaşmak breast f.
(gemi) kıyıya yanaşmak put to f.
Phrasals
birine yanaşmak go up f.
birine yaklaşmak/yanaşmak go up f.
(birine bir konu hakkında) yanaşmak approach (one) about f.
(birine bir konu hakkında) yanaşmak approach someone about someone or something f.
bir şey istemek amacıyla birine yanaşmak touch someone (up) for something f.
çaktırmadan yanaşmak creep up on f.
sessizce/gizlice/sinsice yanaşmak slip up on f.
(bir şeyin) (yanına) yanaşmak pull (up) alongside of f.
(bir yere) yanaşmak put in at (some place) f.
(bir şeye) yanaşmak belly up to (something) f.
(bir şeye) yanaşmak belly up (to something) f.
limana/kıyıya yanaşmak land at f.
gemiyle bir yere/karaya yanaşmak land at f.
karaya yanaşmak land at f.
-e yanaşmak land at f.
limana yanaşmak land at f.
karaya yanaşmak land at f.
bir yere yanaşmak (deniz aracı) land at f.
'-e yanaşmak belly up f.
bara yanaşmak belly up (to something) f.
seyir halindeki veya demirli teknenin yanına başka bir tekneyle yanaşmak breast up f.
çaktırmadan yanaşmak creep up f.
(birine/bir şeye) çaktırmadan yanaşmak creep up on (someone or something) f.
sürerek yanaşmak ride up f.
(gemi) yanaşmak lay alongside f.
(birinin/bir şeyin) yanına yanaşmak pull alongside (someone or something) f.
(birinin/bir şeyin) yanına yanaşmak pull up alongside (someone or something) f.
(birine/bir şeye) yanaşmak pull up to (someone or something) f.
(birinin/bir şeyin) yanına yanaşmak pull up to (someone or something) f.
(bir şey) için (birine) yanaşmak touch (one) for (something) f.
Idioms
kıyıya yanaşmak come aboard f.
(gemi) yanaşmak lay alongside something f.
Marine
yeniden limana yanaşmak redock f.
yeniden rıhtıma yanaşmak redock f.
iskeleye yanaşmak edge in with f.
limana yanaşmak dock f.
limana yanaşmak approach the dock f.
karaya yanaşmak edge in with f.
limana yanaşmak limp into port f.
rıhtıma yanaşmak dock f.
rıhtıma yanaşmak (gemi) berth f.
yavaş yavaş yanaşmak edge in with f.
yanaşmak (gemi) land f.
iskeleye yanaşmak wharf f.
rıhtıma yanaşmak wharf f.
rıhtıma yanaşmak wharf f.
(gemi) yanaşmak board f.