Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
yanaşmak
"yanaşmak"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 32 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
yanaşmak
approach
f.
2
Yaygın Kullanım
yanaşmak
come near
f.
General
3
Genel
yanaşmak
sidle
f.
4
Genel
yanaşmak
accede
f.
5
Genel
yanaşmak
accost
f.
6
Genel
yanaşmak
nuzzle
f.
7
Genel
yanaşmak
draw close
f.
8
Genel
yanaşmak
draw near
f.
9
Genel
yanaşmak
lend oneself to
f.
10
Genel
yanaşmak
walk up
f.
11
Genel
yanaşmak
draw up alongside
f.
12
Genel
yanaşmak
roll up
f.
13
Genel
yanaşmak
draw into
f.
14
Genel
yanaşmak
pull alongside
f.
15
Genel
yanaşmak
edge
f.
16
Genel
yanaşmak
coast
f.
17
Genel
yanaşmak
accoast [obsolete]
f.
18
Genel
yanaşmak
chat [dialect]
f.
19
Genel
yanaşmak
nurstle [obsolete]
f.
20
Genel
yanaşmak
engage
f.
21
Genel
yanaşmak
make
f.
22
Genel
yanaşmak
breast
f.
Phrasals
23
Öbek Fiiller
yanaşmak
edge in
f.
24
Öbek Fiiller
yanaşmak
zoom up
f.
25
Öbek Fiiller
yanaşmak
draw alongside
f.
26
Öbek Fiiller
yanaşmak
get on
f.
Idioms
27
Deyim
yanaşmak
edge in
f.
28
Deyim
yanaşmak
edge up
f.
Marine
29
Denizcilik
yanaşmak
come alongside
f.
Archaic
30
Eski Kullanım
yanaşmak
abord
f.
31
Eski Kullanım
yanaşmak
nousell
f.
32
Eski Kullanım
yanaşmak
nousle
f.
"yanaşmak"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 60 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
rıhtıma yanaşmak
dock
f.
General
2
Genel
eskiden düşman gemisini basmadan önce yanaşmak için kullanılan, iple fırlatılan demir pençeli bir alet
grappling
i.
3
Genel
birine yanaşmak
sidle up to
f.
4
Genel
rıhtıma yanaşmak
berth
f.
5
Genel
kenara yanaşmak
draw in
f.
6
Genel
limana yanaşmak
dock
f.
7
Genel
limana yanaşmak
approach the port
f.
8
Genel
limana yanaşmak
come into port
f.
9
Genel
yeniden yanaşmak
reaccede
f.
10
Genel
yeniden yanaşmak
reapproach
f.
11
Genel
yavaş yavaş yanaşmak
edge
f.
12
Genel
yanına yanaşmak
breast
f.
13
Genel
(gemi) kıyıya yanaşmak
put to
f.
Phrasals
14
Öbek Fiiller
birine yanaşmak
go up
f.
15
Öbek Fiiller
birine yaklaşmak/yanaşmak
go up
f.
16
Öbek Fiiller
(birine bir konu hakkında) yanaşmak
approach (one) about
f.
17
Öbek Fiiller
(birine bir konu hakkında) yanaşmak
approach someone about someone or something
f.
18
Öbek Fiiller
bir şey istemek amacıyla birine yanaşmak
touch someone (up) for something
f.
19
Öbek Fiiller
çaktırmadan yanaşmak
creep up on
f.
20
Öbek Fiiller
sessizce/gizlice/sinsice yanaşmak
slip up on
f.
21
Öbek Fiiller
(bir şeyin) (yanına) yanaşmak
pull (up) alongside of
f.
22
Öbek Fiiller
(bir yere) yanaşmak
put in at (some place)
f.
23
Öbek Fiiller
(bir şeye) yanaşmak
belly up to (something)
f.
24
Öbek Fiiller
(bir şeye) yanaşmak
belly up (to something)
f.
25
Öbek Fiiller
limana/kıyıya yanaşmak
land at
f.
26
Öbek Fiiller
gemiyle bir yere/karaya yanaşmak
land at
f.
27
Öbek Fiiller
karaya yanaşmak
land at
f.
28
Öbek Fiiller
-e yanaşmak
land at
f.
29
Öbek Fiiller
limana yanaşmak
land at
f.
30
Öbek Fiiller
karaya yanaşmak
land at
f.
31
Öbek Fiiller
bir yere yanaşmak (deniz aracı)
land at
f.
32
Öbek Fiiller
'-e yanaşmak
belly up
f.
33
Öbek Fiiller
bara yanaşmak
belly up (to something)
f.
34
Öbek Fiiller
seyir halindeki veya demirli teknenin yanına başka bir tekneyle yanaşmak
breast up
f.
35
Öbek Fiiller
çaktırmadan yanaşmak
creep up
f.
36
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) çaktırmadan yanaşmak
creep up on (someone or something)
f.
37
Öbek Fiiller
sürerek yanaşmak
ride up
f.
38
Öbek Fiiller
(gemi) yanaşmak
lay alongside
f.
39
Öbek Fiiller
(birinin/bir şeyin) yanına yanaşmak
pull alongside (someone or something)
f.
40
Öbek Fiiller
(birinin/bir şeyin) yanına yanaşmak
pull up alongside (someone or something)
f.
41
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) yanaşmak
pull up to (someone or something)
f.
42
Öbek Fiiller
(birinin/bir şeyin) yanına yanaşmak
pull up to (someone or something)
f.
43
Öbek Fiiller
(bir şey) için (birine) yanaşmak
touch (one) for (something)
f.
Idioms
44
Deyim
kıyıya yanaşmak
come aboard
f.
45
Deyim
(gemi) yanaşmak
lay alongside something
f.
Marine
46
Denizcilik
yeniden limana yanaşmak
redock
f.
47
Denizcilik
yeniden rıhtıma yanaşmak
redock
f.
48
Denizcilik
iskeleye yanaşmak
edge in with
f.
49
Denizcilik
limana yanaşmak
dock
f.
50
Denizcilik
limana yanaşmak
approach the dock
f.
51
Denizcilik
karaya yanaşmak
edge in with
f.
52
Denizcilik
limana yanaşmak
limp into port
f.
53
Denizcilik
rıhtıma yanaşmak
dock
f.
54
Denizcilik
rıhtıma yanaşmak (gemi)
berth
f.
55
Denizcilik
yavaş yavaş yanaşmak
edge in with
f.
56
Denizcilik
yanaşmak (gemi)
land
f.
57
Denizcilik
iskeleye yanaşmak
wharf
f.
58
Denizcilik
rıhtıma yanaşmak
wharf
f.
59
Denizcilik
rıhtıma yanaşmak
wharf
f.
60
Denizcilik
(gemi) yanaşmak
board
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of yanaşmak
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy