Historique

yaver

Sens de "yaver" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 16 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
General
1	General	yaver	aide n.
2	General	yaver	assistant n.
3	General	yaver	helper n.
4	General	yaver	turnsole n.
5	General	yaver	turnspit n.
6	General	yaver	aid-de-camp n.
7	General	yaver	aide-de-camp n.
8	General	yaver	adjutant (adjt) n.
9	General	yaver	aidant n.
10	General	yaver	admirer n.
Law
11	Law	yaver	aider n.
Military
12	Military	yaver	military assistance n.
13	Military	yaver	aide-de-camp n.
14	Military	yaver	adjutant n.
15	Military	yaver	military assistant n.
16	Military	yaver	galloper n.

Sens de "yaver" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 69 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
General
1	General	(özellikle ortaçağ alimi veya büyücüsüne) yaver	fan n.
2	General	şövalyeye savaş alanında eşlik eden yaver	sergeant [obsolete] n.
3	General	yaver gitmek	go well v.
4	General	şansı yaver gitmek	be lucky v.
5	General	talihi yaver gitmek	be lucky v.
6	General	şansı yaver gitmemek	be out of luck v.
7	General	şansı yaver gitmek	land on one's feet v.
8	General	şansın yaver gitmek	be a bit lucky v.
9	General	şansı yaver gitmek	luck v.
Phrasals
10	Phrasals	(bir şeye/yere) şansı yaver gidip kabul edilmek	ace into (something) v.
11	Phrasals	(bir şeye/yere) şansı yaver gidip kabul edilmek	ace in (something) v.
Phrases
12	Phrases	şansı yaver giderse	as chance/luck would have it expr.
13	Phrases	şansı yaver gitti	as it so happens expr.
14	Phrases	şansı yaver giderse	as luck may have it expr.
15	Phrases	şansı/talihi yaver giderek	by guess and by God expr.
16	Phrases	şans yaver giderse	if luck permits expr.
17	Phrases	şans yaver giderse	if luck allows expr.
Proverb
18	Proverb	sonsuza kadar şansın yaver gitmez	the pitcher will go to the well once too often
19	Proverb	her zaman şansın yaver gitmeyebilir	the lord giveth and the lord taketh away
Colloquial
20	Colloquial	şansı yaver gitmek	ace out v.
21	Colloquial	kumarda şansı yaver giden	hot adj.
22	Colloquial	(birinin) şansı hiç bu kadar yaver gitmemişti	(one) (has) never had it so good expr.
23	Colloquial	şansı hiç bu kadar yaver gitmemişti	(have) never had it so good expr.
24	Colloquial	umarım şansım, şansı yaver gider	fingers crossed expr.
Idioms
25	Idioms	şansın/talihin yaver gittiği dönem/süreç	a run of (good) luck n.
26	Idioms	şansın yaver gittiği yer	a happy hunting ground n.
27	Idioms	şansın açık olduğu/yaver gittiği bir dönem/süreç	a hot hand n.
28	Idioms	şansın/talihin yaver gittiği dönem	run of luck n.
29	Idioms	şansın/talihin yaver gittiği dönem	run of bad luck n.
30	Idioms	şansın yaver gittiği dönem	a streak of (good) luck n.
31	Idioms	şansın yaver gittiği dönem	a string of (good) luck n.
32	Idioms	şansı yaver giden kimse	lucky duckling n.
33	Idioms	şansı yaver gitmek	be in luck v.
34	Idioms	şansı yaver gitmek	have the rub of the green v.
35	Idioms	şansı yaver gitmemek	be out of luck v.
36	Idioms	şansı yaver gitmek	strike oil v.
37	Idioms	şansı yaver gitmemek	have the deck stacked against one v.
38	Idioms	şansı yaver gitmemek	have the cards stacked against one v.
39	Idioms	şansı yaver gitmek	be on a lucky streak v.
40	Idioms	şansı yaver gitmek	get on in the world v.
41	Idioms	(belirli bir dönem) talihi yaver gitmemek	be down on one's luck v.
42	Idioms	(birinin) şansı yaver gitmek	fortune is smiling upon (someone) v.
43	Idioms	(birinin) şansı yaver gitmek	fortune is smiling on (someone) v.
44	Idioms	şansı yaver gitmek	ride (one's) luck [uk] v.
45	Idioms	(birinin) şansı yaver gitmek	all (one's) christmases have come at once [uk] v.
46	Idioms	planların tutacağını/şansın yaver gideceğini ummak/beklemek	cross one's fingers v.
47	Idioms	planların tutacağını/şansın yaver gideceğini ummak/beklemek	keep one's fingers crossed v.
48	Idioms	şansı yaver gitmek	fall on your feet v.
49	Idioms	şansı yaver gitmek	land on your feet v.
50	Idioms	şansı yaver gitmemek	have the cards stacked against v.
51	Idioms	(birinin/bir şeyin) şansı yaver gitmemek	have the cards stacked against (someone or something) v.
52	Idioms	(birinin/bir şeyin) şansı yaver gitmemek	have the cards stacked up against (someone or something) v.
53	Idioms	şansı yaver gitmemek	have the deck stacked against v.
54	Idioms	(birinin/bir şeyin) şansı yaver gitmemek	have the deck stacked against (someone or something) v.
55	Idioms	şansı yaver gitmek	ride your luck v.
56	Idioms	şansı yaver gidiyor	the cards are stacked in favor of (someone or something) expr.
57	Idioms	şansı yaver gidiyor	the odds are stacked in favor of somebody/something expr.
58	Idioms	şansı yaver gitmeyen	down on its luck expr.
59	Idioms	şansım yaver gitmiyor	the odds are stacked against me expr.
60	Idioms	şansının yaver gitmediği bir dönemde	down on your luck expr.
Speaking
61	Speaking	hadi (yine) şansın var(mış)/yaver gitti!	your luck's in! expr.
62	Speaking	şansımız yaver giderse	if we're lucky expr.
63	Speaking	şimdilik şansımız yaver gitmedi	we haven't been lucky yet expr.
64	Speaking	şansı yaver gitmek	get lucky expr.
65	Speaking	sanırım şansım yaver gitti	I guess I got lucky expr.
Military
66	Military	yaver-i ekrem	imperial aide-de-camp n.
Archaic
67	Archaic	(süvari askeri veya şövalye için) yaver	custrel n.
Slang
68	Slang	şansı hiç yaver gitmemek	can't take a trick [australia] v.
69	Slang	(kumarda) kazanıyor/şansı yaver gidiyor	on a heater expr.