Historique

yerine getirme

Sens de "yerine getirme" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 30 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
General
1	General	yerine getirme	effectuating n.
2	General	yerine getirme	performance n.
3	General	yerine getirme	acquittal n.
4	General	yerine getirme	execution n.
5	General	yerine getirme	effecting n.
6	General	yerine getirme	prosecution n.
7	General	yerine getirme	fulfilment n.
8	General	yerine getirme	effectuation n.
9	General	yerine getirme	pursuance n.
10	General	yerine getirme	administration n.
11	General	yerine getirme	fulfillment n.
12	General	yerine getirme	consummation n.
13	General	yerine getirme	implement n.
14	General	yerine getirme	completion n.
15	General	yerine getirme	exercising n.
16	General	yerine getirme	exercise n.
17	General	yerine getirme	implementation n.
18	General	yerine getirme	countercoil n.
19	General	yerine getirme	keeping n.
20	General	yerine getirme	discharge n.
21	General	yerine getirme	observance n.
22	General	yerine getirme	complement [obsolete] n.
23	General	yerine getirme	superinducement n.
24	General	yerine getirme	superinduction n.
Trade/Economic
25	Trade/Economic	yerine getirme	implementation n.
Law
26	Law	yerine getirme	accedence n.
27	Law	yerine getirme	observance n.
Technical
28	Technical	yerine getirme	implementation n.
29	Technical	yerine getirme	observance n.
Food Engineering
30	Food Engineering	yerine getirme	implementation n.

Sens de "yerine getirme" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 32 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
General
1	General	günah çıkarma ve papazın önerdiği kefareti yerine getirme	penance n.
2	General	yerine getirme (bir adeti)	observance of n.
3	General	yerine getirme (vaat)	redemption n.
4	General	yerine getirme (görevi)	discharge n.
5	General	yerine getirme garantisi	fulfilment guarantee n.
6	General	(bir talebi) yerine getirme	satisfaction n.
7	General	yerine getirme niyeti	intention of fullfilling n.
8	General	başarılı bir şekilde yerine getirme	carrying out n.
9	General	(sözü) yerine getirme	redeeming n.
10	General	gerçek değere bakmak yerine prosedürleri yerine getirme	box-ticking n.
11	General	(yasaları) yerine getirme	observation [obsolete] n.
12	General	koşulu yerine getirme	satisfaction n.
Colloquial
13	Colloquial	yerine başkasını getirme	turnover n.
Trade/Economic
14	Trade/Economic	görevlerini yerine getirme yükümlülüğü	obligation to perform the duties n.
Law
15	Law	harfiyen yerine getirme	specific performance n.
16	Law	ifayı yerine getirme	fulfilling obligation n.
17	Law	şartla tahliyenin koşullarını yerine getirme	fulfilling the conditions of probation n.
18	Law	yasal yükümlülüğü yerine getirme	feasance n.
19	Law	(medeni kanunda) vadesi dolmuş bir şeyi yükümlülük gereği yerine getirme	prestation n.
Politics
20	Politics	devletin temel işlevlerini yerine getirme kapasitesi	stateness n.
21	Politics	sorumluluğu etkili biçimde yerine getirme	effective discharge of responsibility n.
Technical
22	Technical	yerine getirme tertibatı	recuperator mechanism n.
Medical
23	Medical	organı normal yerine getirme	reduction n.
Astronomy
24	Astronomy	bir uzay aracının görevini yerine getirme kapasitesi	space capability n.
Military
25	Military	yerine getirme (geri tepmeden sonra atış konumuna dönen bir silahın ileri doğru hareketi)	counterrecoil n.
26	Military	yerine getirme mekanizması	recuperator mechanism n.
27	Military	yerine getirme tertibatı	recuperator n.
28	Military	yerine getirme tertibatı	countercoil mechanism n.
29	Military	yerine getirme tertibatı	retracting mechanism n.
30	Military	personelin belirli askeri işlev ve görevleri yerine getirme kapasitelerini artırma talimatı	military training n.
31	Military	müşterek kuvvet gerekliliklerini yerine getirme süreci	global distribution n.
Slang
32	Slang	sosyal sorumluluklarını yerine getirme konusunda kaypaklık yapan kimse	flake n.