bankrupted

"bankrupted" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 34 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	bankrupt i.	iflas
I hear his business is on the verge of going bankrupt. İşinin iflasın eşiğinde olduğunu duydum. More Sentences
General
2	Genel	bankrupt f.	iflas ettirmek
The country was bankrupted because of the poor economic policy. Ülke kötü ekonomi politikası yüzünden iflas etti. More Sentences
3	Genel	bankrupt s.	iflas etmiş
All of the staff became unemployed as the company went bankrupt. Şirket iflas edince tüm personel işsiz kaldı. More Sentences
4	Genel	bankrupt s.	mahvolmuş
His professional career was bankrupt. Mesleki kariyeri mahvoldu. More Sentences
5	Genel	bankrupt s.	yoksun
The defendant claimed that the judge was morally bankrupt. Davalı, yargıcın ahlaki niteliklerden yoksun olduğunu iddia etmiştir. More Sentences
Trade/Economic
6	Ticaret/Ekonomi	bankrupt i.	iflas
I hear his business is on the verge of going bankrupt. Onun işinin iflasın eşiğinde olduğunu duydum. More Sentences
7	Ticaret/Ekonomi	bankrupt f.	iflas ettirmek
We're bankrupt. İflas ettik. More Sentences
8	Ticaret/Ekonomi	bankrupt f.	iflas etmek
The Cuban economy is bankrupt, not because of American sanctions, but because of communism. Küba ekonomisi Amerikan yaptırımları yüzünden değil, komünizm yüzünden iflas etmiş durumda. More Sentences
General
9	Genel	bankrupt i.	batkın
10	Genel	bankrupt i.	iflas etmiş kimse
11	Genel	bankrupt i.	borcunu ödeyememiş
12	Genel	bankrupt f.	mahvetmek
13	Genel	bankrupt f.	çökertmek
14	Genel	bankrupt f.	batırmak
15	Genel	bankrupt s.	müflis
16	Genel	bankrupt s.	değerli niteliklerden yoksun
17	Genel	bankrupt s.	tamamen yoksun
18	Genel	bankrupt s.	tamamen muhtaç
19	Genel	bankrupt s.	bozuk
20	Genel	bankrupt s.	harap
21	Genel	bankrupt s.	bitmiş
22	Genel	bankrupt s.	sonu gelmiş
23	Genel	bankrupt s.	tükenmiş
24	Genel	bankrupt s.	bitkin
25	Genel	bankrupt s.	kısır
26	Genel	bankrupt s.	mahrum
Trade/Economic
27	Ticaret/Ekonomi	bankrupt i.	iflas eden
28	Ticaret/Ekonomi	bankrupt i.	müflis
29	Ticaret/Ekonomi	bankrupt s.	batkın
30	Ticaret/Ekonomi	bankrupt s.	borcunu ödeyemeyen
31	Ticaret/Ekonomi	bankrupt s.	batmış
Law
32	Hukuk	bankrupt i.	iflas eden
33	Hukuk	bankrupt i.	müflis
34	Hukuk	bankrupt i.	mülkü alacaklılarına geçen kimse

"bankrupted" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 51 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	go bankrupt f.	iflas etmek
It must be possible for companies which go bankrupt to be given another chance. İflas eden şirketlere bir şans daha verilmesi mümkün olmalıdır. More Sentences
Trade/Economic
2	Ticaret/Ekonomi	go bankrupt f.	iflas etmek
The fact that Sabena is the first national airline company to go bankrupt in the Union speaks volumes. Sabena'nın Birlik içinde iflas eden ilk ulusal havayolu şirketi olması çok şey anlatıyor. More Sentences
3	Ticaret/Ekonomi	be bankrupt f.	iflas etmek
Greece is bankrupt. Yunanistan iflas etti. More Sentences
Law
4	Hukuk	go bankrupt f.	iflas etmek
Many of those companies went bankrupt or were notable for their poor-quality, frequently interrupted service. Bu şirketlerin çoğu iflas etti ya da kalitesiz ve sık sık kesintiye uğrayan hizmetleriyle dikkat çekti. More Sentences
General
5	Genel	bankrupt law i.	iflas hukuku
6	Genel	go bankrupt f.	batmak
7	Genel	bankrupt the bank f.	banka batırmak
8	Genel	bankrupt in s.	yoksun
9	Genel	bankrupt in s.	mahrum
10	Genel	creatively bankrupt s.	yaratıcılıktan yoksun
Colloquial
11	Konuşma Dili	go bankrupt f.	topu atmak
12	Konuşma Dili	go bankrupt f.	iflas borusunu çalmak
13	Konuşma Dili	go bankrupt f.	iflas bayrağını çekmek
14	Konuşma Dili	go bankrupt f.	sıfırı tüketmek
15	Konuşma Dili	go bankrupt f.	sermayeyi kediye yüklemek
Idioms
16	Deyim	bankrupt cart [obsolete] i.	tek atın çektiği at arabası
Trade/Economic
17	Ticaret/Ekonomi	certified bankrupt i.	belgelenmiş iflas
18	Ticaret/Ekonomi	a bankrupt bank i.	batmış banka
19	Ticaret/Ekonomi	a bankrupt bank i.	batık banka
20	Ticaret/Ekonomi	fraudulent bankrupt i.	hileli müflis
21	Ticaret/Ekonomi	fraudulent bankrupt i.	hileli iflas
22	Ticaret/Ekonomi	bankrupt law i.	iflas kanunu
23	Ticaret/Ekonomi	undischarged bankrupt i.	ibra edilmemiş müflis
24	Ticaret/Ekonomi	a bankrupt business model i.	iflas etmiş bir iş modeli
25	Ticaret/Ekonomi	bankrupt law i.	iflas hukuku
26	Ticaret/Ekonomi	discharged bankrupt i.	kararı iptal edilmiş iflas
27	Ticaret/Ekonomi	negligent bankrupt i.	kusurlu müflis
28	Ticaret/Ekonomi	discharge of a bankrupt i.	müflisin itibarının iadesi
29	Ticaret/Ekonomi	assets of a bankrupt i.	müflisin sahip olduğu mal varlığı
30	Ticaret/Ekonomi	assets of a bankrupt i.	müflise ait mal
31	Ticaret/Ekonomi	certified bankrupt i.	resmi iflas
32	Ticaret/Ekonomi	negligent bankrupt i.	taksiratlı müflis
33	Ticaret/Ekonomi	turn bankrupt f.	iflas etmek
34	Ticaret/Ekonomi	adjudge bankrupt f.	iflasını ilan etmek
35	Ticaret/Ekonomi	become bankrupt f.	iflas etmek
36	Ticaret/Ekonomi	declare bankrupt f.	iflasını ilan etmek
37	Ticaret/Ekonomi	bkpt (bankrupt) kısalt.	iflas etmiş
Law
38	Hukuk	notour bankrupt i.	borçların mahkemenin verdiği mühlet içerisinde ödenemediği iflas durumu
39	Hukuk	fraudulent bankrupt i.	hileli müflis
40	Hukuk	bankrupt law i.	iflas hukuku
41	Hukuk	trustee of the bankrupt 's estate i.	iflas masası memuru
42	Hukuk	bankrupt law i.	iflas kanunu
43	Hukuk	discharged bankrupt i.	iflas kararını kaldırtan müflis
44	Hukuk	bankrupt 's certificate i.	konkordato
45	Hukuk	discharge of a bankrupt i.	müflisin itibarının iadesi
46	Hukuk	cessionary bankrupt i.	mevcudun terki ile konkordato yapan borçlu
47	Hukuk	negligent bankrupt i.	taksiratlı müflis
48	Hukuk	bankrupt [obsolete] i.	borçlarından dolayı ülkeden kaçan kimse
49	Hukuk	bankrupt [obsolete] i.	dolandırıcı
50	Hukuk	adjudge bankrupt f.	iflasını ilan etmek
51	Hukuk	declare oneself bankrupt f.	kendi iflasını istemek