edge-on

"edge-on" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 57 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	have an edge on f.	bir gömlek üstün olmak
2	Genel	edge on f.	zorlamak
3	Genel	have the edge on f.	avantajlı olmak
4	Genel	edge on f.	dürtmek
5	Genel	edge on f.	harekete geçirmek
6	Genel	have the edge on somebody f.	üstün olmak
7	Genel	get the edge on f.	avantajı ele geçirmek
8	Genel	have the edge on f.	avantajı ele geçirmek
9	Genel	get the edge on f.	avantaj elde etmek
10	Genel	have the edge on f.	avantaj elde etmek
11	Genel	get the edge on f.	avantaj sağlamak
12	Genel	have the edge on f.	avantaj sağlamak
Idioms
13	Deyim	an edge on (someone or something) i.	(birine/bir şeye) karşı avantaj
14	Deyim	an edge on (someone or something) i.	(birine/bir şeye) karşı üstünlük
15	Deyim	the edge on (someone or something) i.	(birine/bir şeye) karşı avantaj
16	Deyim	the edge on (someone or something) i.	(birine/bir şeye) karşı üstünlük
17	Deyim	have the edge on someone f.	birinden daha üstün olmak
18	Deyim	give (one) an edge on (someone or something) f.	(birine diğerine göre) avantaj sağlamak/vermek
19	Deyim	give (one) an edge on (someone or something) f.	(birini diğerine göre) avantajlı bir konuma getirmek
20	Deyim	give (one) an edge on (someone or something) f.	(birine diğerine göre) üstünlük sağlamak/vermek
21	Deyim	give (one) an edge on (someone or something) f.	(birini diğerine göre) üstün konuma getirmek
22	Deyim	give (one) the edge on (someone or something) f.	(birine diğerine göre) avantaj sağlamak/vermek
23	Deyim	give (one) the edge on (someone or something) f.	(birini diğerine göre) avantajlı bir konuma getirmek
24	Deyim	give (one) the edge on (someone or something) f.	(birine diğerine göre) üstünlük sağlamak/vermek
25	Deyim	give (one) the edge on (someone or something) f.	(birini diğerine göre) üstün konuma getirmek
26	Deyim	have an edge on f.	sarhoş olmak
27	Deyim	have an edge on f.	kafası iyi olmak
28	Deyim	have an edge on f.	kafası güzel olmak
29	Deyim	get an edge on (someone or something) f.	(birine/bir şeye) karşı avantajı ele geçirmek
30	Deyim	get an edge on (someone or something) f.	(birine/bir şeye) karşı avantaj sağlamak
31	Deyim	get an edge on (someone or something) f.	(birine/bir şeye) karşı avantaj elde etmek
32	Deyim	get an edge on (someone or something) f.	(birine/bir şeye) karşı avantajlı durumda olmak
33	Deyim	get the edge on (someone or something) f.	(birine/bir şeye) karşı avantajı ele geçirmek
34	Deyim	get the edge on (someone or something) f.	(birine/bir şeye) karşı avantaj sağlamak
35	Deyim	get the edge on (someone or something) f.	(birine/bir şeye) karşı avantaj elde etmek
36	Deyim	get the edge on (someone or something) f.	(birine/bir şeye) karşı avantajlı durumda olmak
37	Deyim	give (one) an edge on (someone or something) f.	(birine biri/bir şey) karşısında avantaj kazandırmak
38	Deyim	give (one) an edge on (someone or something) f.	(birini birine/bir şeye) karşı üstün bir konuma getirmek
39	Deyim	give (one) an edge on (someone or something) f.	(birini birine/bir şeye) karşı bir adım öne geçirmek
40	Deyim	give (one) an edge on (someone or something) f.	(birinin) eline (biriyle/bir şeyle) ilgili bir koz vermek
41	Deyim	give (one) the edge on (someone or something) f.	(birine biri/bir şey) karşısında avantaj kazandırmak
42	Deyim	give (one) the edge on (someone or something) f.	(birini birine/bir şeye) karşı üstün bir konuma getirmek
43	Deyim	give (one) the edge on (someone or something) f.	(birini birine/bir şeye) karşı bir adım öne geçirmek
44	Deyim	give (one) the edge on (someone or something) f.	(birinin) eline (biriyle/bir şeyle) ilgili bir koz vermek
45	Deyim	have an edge on (someone or something) f.	(birinden/bir şeyden) bir gömlek üstün olmak
46	Deyim	have the edge on (someone or something) f.	(birinden/bir şeyden) avantajlı olmak
47	Deyim	have the edge on (someone or something) f.	(birine/bir şeye) karşı avantaj sağlamak
48	Deyim	have the edge on (someone or something) f.	(birinden/bir şeyden) üstün olmak
49	Deyim	have an edge on/over somebody/something f.	birinden/bir şeyden üstün olmak
50	Deyim	have an edge on/over somebody/something f.	birine/bir şeye karşı avantaj sağlamak
51	Deyim	have an edge on/over somebody/something f.	birinden/bir şeyden önde olmak
52	Deyim	have the edge on/over somebody/something f.	birinden/bir şeyden üstün olmak
53	Deyim	have the edge on/over somebody/something f.	birine/bir şeye karşı avantaj sağlamak
54	Deyim	have the edge on/over somebody/something f.	birinden/bir şeyden önde olmak
55	Deyim	on edge on expr.	öfkeli ve endişeli durumda
56	Deyim	on edge on expr.	sinirli durumda
57	Deyim	on edge on expr.	sinirleri gerilmiş durumda