|
Kategori |
İngilizce |
Türkçe |
|
Common Usage |
|
1 |
Yaygın Kullanım |
foreign language i.
|
yabancı dil |
|
In my own country, the UK, the compulsory teaching of foreign languages is being cut back.
Kendi ülkem olan Birleşik Krallık'ta yabancı dillerin zorunlu öğretimi azaltılıyor.
More Sentences
|
2 |
Yaygın Kullanım |
language i.
|
lisan |
|
It's his favorite language.
Bu, onun en sevdiği lisan.
More Sentences
|
3 |
Yaygın Kullanım |
language i.
|
dil |
|
My final two points are again on the language items, firstly regarding full controlled multilingualism.
Değinmek istediğim son iki nokta ise yine dille ilgili; ilk olarak da tam kontrollü çok dillilikle ilgili.
More Sentences
|
General |
|
4 |
Genel |
latin language i.
|
latin dili |
|
The Latin language is not entirely unknown to me, but I altogether lack the ability to speak it.
Latin dili benim için tamamen yabancı değil, ancak konuşma yeteneğinden tamamen yoksunum.
More Sentences
|
5 |
Genel |
english language i.
|
ingiliz dili |
|
The English language is rich in expressions.
İngiliz dili ifadeler açısından zengindir.
More Sentences
|
6 |
Genel |
language policy i.
|
dil politikası |
|
We recognise that the area of culture and language policy is primarily a national preserve.
Kültür ve dil politikası alanının öncelikle ulusal bir koruma alanı olduğunun farkındayız.
More Sentences
|
7 |
Genel |
living language i.
|
yaşayan dil |
|
The number of living languages is frequently debated and estimates have varied from five thousand to eight thousand.
Yaşayan dillerin sayısı sıklıkla tartışılmaktadır ve tahminler beş bin ila sekiz bin arasında değişmektedir.
More Sentences
|
8 |
Genel |
native language i.
|
anadili |
|
I like my native language.
Anadilimi seviyorum.
More Sentences
|
9 |
Genel |
japanese language i.
|
japon dili |
|
The Japanese language has many distinctive characteristics.
Japon dilinin birçok ayırt edici özelliği vardır.
More Sentences
|
10 |
Genel |
russian language i.
|
rus dili |
|
The Russian language has no articles.
Rus dili hiçbir artikele sahip değildir.
More Sentences
|
11 |
Genel |
second language i.
|
ikinci dil |
|
Esperanto shouldn't replace native languages, but rather just become the second language for everybody.
Esperanto ana dillerin yerini almamalı, aksine herkes için ikinci dil olmalı.
More Sentences
|
12 |
Genel |
turkish language i.
|
türk dili |
|
In the Turkish language, there are many Persian words.
Türk dilinde birçok Farsça kelime vardır.
More Sentences
|
13 |
Genel |
language and culture i.
|
dil ve kültür |
|
The diversity of languages and cultures is only recognised within the Member States that grant this recognition.
Dillerin ve kültürlerin çeşitliliği sadece bu tanıma yetkisini veren Üye Devletler içerisinde tanınmaktadır.
More Sentences
|
14 |
Genel |
language teachers i.
|
dil öğretmenleri |
|
The problem with many language teachers is that they underrate new technologies in their teaching methods.
Birçok yabancı dil öğretmeninin sorunu şu ki, onlar öğretim yöntemlerinde yeni teknolojilere hak ettikleri değeri vermiyorlar.
More Sentences
|
15 |
Genel |
romance language i.
|
roman dili |
|
Let's try to convert German into a Romance language.
Almancayı bir Roman diline çevirmeye çalışalım.
More Sentences
|
16 |
Genel |
technical language i.
|
teknik dil |
|
Technical language requires great accuracy.
Teknik dil büyük bir doğruluk gerektirir.
More Sentences
|
17 |
Genel |
german language i.
|
alman dili |
|
There are many long words in the German language.
Alman dilinde birçok uzun sözcük vardır.
More Sentences
|
18 |
Genel |
vulgar language i.
|
sokak ağzı |
|
Tom often uses vulgar language.
Tom sık sık sokak ağzı kullanır.
More Sentences
|
19 |
Genel |
body language i.
|
beden dili |
|
Body language is a language you won't find translated in Tatoeba.
Beden dili, Tatoeba'da çevirisini bulamayacağınız bir dildir.
More Sentences
|
20 |
Genel |
official language i.
|
resmi dil |
|
In our schools, it is inevitable that the mother tongue is the official language, the first language.
Okullarımızda ana dilin resmi dil, birinci dil olması kaçınılmazdır.
More Sentences
|
|
21 |
Genel |
language i.
|
lisan |
|
My language is not on the list!
Benim lisanım listede yok.
More Sentences
|
22 |
Genel |
programming language i.
|
programlama dili |
|
JavaScript is a programming language.
JavaScript bir programlama dilidir.
More Sentences
|
23 |
Genel |
language i.
|
dil |
|
Once again, we will ensure that all the language versions correspond.
Bir kez daha tüm dil sürümlerinin birbiriyle uyumlu olmasını sağlayacağız.
More Sentences
|
24 |
Genel |
french language i.
|
fransızca |
|
She mastered the French language in an eight-week period before shooting.
Çekimden önce sekiz hafta kadar bir sürede Fransızcaya hakim oldu.
More Sentences
|
25 |
Genel |
tatar language i.
|
tatar dili |
|
There are few sites in the Tatar language on the Internet.
İnternette Tatar dilinde çok az site vardır.
More Sentences
|
26 |
Genel |
language testing i.
|
dil sınavı |
|
I passed a language test.
Dil sınavını geçtim.
More Sentences
|
27 |
Genel |
language and history i.
|
dil ve tarih |
|
Mary has an interest in Japanese language and history.
Mary'nin Japon dili ve tarihine ilgisi var.
More Sentences
|
28 |
Genel |
spanish language i.
|
ispanyol dili |
|
The influence of the Arabic language is quite evident in the Spanish language.
İspanyol dilinde Arapçanın etkisi oldukça belirgindir.
More Sentences
|
29 |
Genel |
kurdish language i.
|
kürt dili |
|
I like the Kurdish language.
Kürt dilini seviyorum.
More Sentences
|
30 |
Genel |
persian language i.
|
fars dili |
|
I am studying the Persian language.
Fars dili okuyorum.
More Sentences
|
31 |
Genel |
foreign language department i.
|
yabancı dil bölümü |
|
My office is in the Foreign Languages Department.
Ofisim Yabancı Diller Bölümü'nde.
More Sentences
|
32 |
Genel |
berber language i.
|
berberice |
|
I can't speak the Berber language, but someday I will speak it well.
Berberice konuşamıyorum ama bir gün iyi konuşacağım.
More Sentences
|
33 |
Genel |
language skills i.
|
dil becerileri |
|
We lack the proper language skills and workspace.
Uygun dil becerilerinden ve çalışma alanından yoksunuz.
More Sentences
|
34 |
Genel |
language course i.
|
dil kursu |
|
Intermediate and advanced language courses are given in the language being learned.
Orta ve ileri seviye dil kursları öğrenilen dilde verilir.
More Sentences
|
35 |
Genel |
sign language i.
|
işaret dili |
|
It is very good to see people here tonight providing sign language.
Bu akşam burada işaret dili kullanan insanları görmek çok güzel.
More Sentences
|
36 |
Genel |
natural language i.
|
doğal dil |
|
Programming languages have gradually started resembling natural languages.
Programlama dilleri yavaş yavaş doğal dillere benzemeye başladı.
More Sentences
|
37 |
Genel |
native language i.
|
ana dil |
|
Should there be an international language of command or should the country's native language be used?
Uluslararası bir komuta dili olmalı mı yoksa ülkenin ana dili mi kullanılmalı?
More Sentences
|
38 |
Genel |
mother language i.
|
ana dil |
|
If you consider yourself an Ossetian, you must learn your mother language.
Kendinizi bir Oset olarak düşünürseniz, ana dilinizi öğrenmelisiniz.
More Sentences
|
39 |
Genel |
slavic language i.
|
slav dili |
|
Russian is a Slavic language.
Rusça bir Slav dilidir.
More Sentences
|
40 |
Genel |
a hard language i.
|
zor bir dil |
|
Some people think that French is a hard language to learn.
Bazı insanlar Fransızcanın öğrenilmesi zor bir dil olduğunu düşünüyor.
More Sentences
|
|
41 |
Genel |
learning a language i.
|
bir dilin öğrenilmesi |
|
I must tell you, it is really fun learning a language.
Size söylemeliyim ki, bir dil öğrenmek gerçekten çok eğlenceli.
More Sentences
|
42 |
Genel |
sino-tibetan language i.
|
çin-tibet dili |
|
I love Sino-Tibetan languages.
Çin-Tibet dillerini seviyorum.
More Sentences
|
43 |
Genel |
maternal language i.
|
ana dil |
|
She knows five languages, but when she wants to swear, she does so in her maternal language.
Beş yabancı dil biliyor ama yemin etmek istediği zaman kendi ana dilinde konuşuyor.
More Sentences
|
44 |
Genel |
language death i.
|
dil ölümü |
|
Language death is loss of precious scientific data.
Dillerin ölümü, değerli bilimsel verilerin kaybı demektir.
More Sentences
|
45 |
Genel |
baltic language i.
|
baltık dili |
|
Prussian is a Baltic language.
Prusça bir Baltık dilidir.
More Sentences
|
46 |
Genel |
native language i.
|
ana dil |
|
I'm assuming French isn't your native language.
Fransızcanın senin ana dilin olmadığını sanıyorum.
More Sentences
|
47 |
Genel |
easy language i.
|
kolay dil |
|
French is definitely not the easiest language to learn.
Fransızca kesinlikle öğrenmesi en kolay dil değil.
More Sentences
|
48 |
Genel |
learn a language f.
|
dil öğrenmek |
|
The best way to learn a language is to live in a country where it's spoken.
Bir dili öğrenmek için en iyi yol onun konuşulduğu bir ülkede yaşamaktır.
More Sentences
|
Idioms |
|
49 |
Deyim |
use foul language f.
|
küfürlü konuşmak |
|
He uses foul language whenever he gets angry.
Ne zaman sinirlense küfürlü konuşur.
More Sentences
|
Trade/Economic |
|
50 |
Ticaret/Ekonomi |
official language i.
|
resmi dil |
|
There are so many languages in Europe that could become official languages when Europe is closer to its people.
Avrupa'da, Avrupa halklarına daha yakın olduğunda resmi dil haline gelebilecek pek çok dil var.
More Sentences
|
Law |
|
51 |
Hukuk |
official language i.
|
resmi dil |
|
Hopefully, it will very soon be one of the official languages of the European Union.
Umarım çok yakında Avrupa Birliği'nin resmi dillerinden biri olur.
More Sentences
|
Politics |
|
52 |
Siyasal |
official language i.
|
resmi dil |
|
Thirdly, the documents to be transmitted must be translated into all official languages of the Executing State.
Üçüncü olarak, iletilecek belgeler Yürütücü Devletin tüm resmi dillerine tercüme edilmelidir.
More Sentences
|
Technical |
|
53 |
Teknik |
language i.
|
dil |
|
My final two points are again on the language items, firstly regarding full controlled multilingualism.
Son iki noktam yine dille ilgili, ilk olarak da tam kontrollü çok dillilikle ilgili.
More Sentences
|
Common Usage |
|
54 |
Yaygın Kullanım |
balkar language i.
|
balkarca |
|
General |
|
55 |
Genel |
hittite language i.
|
hitit dili |
|
56 |
Genel |
european language i.
|
frenkçe |
|
57 |
Genel |
mongolian language i.
|
moğol dili |
|
58 |
Genel |
sanskritic language i.
|
sanskrit dili |
|
59 |
Genel |
dead language i.
|
ölü dil |
|
60 |
Genel |
church slavic language i.
|
kilise slavcası |
|
61 |
Genel |
native language i.
|
doğal dil |
|
62 |
Genel |
scandinavian language i.
|
iskandinavya dili |
|
63 |
Genel |
tupi language i.
|
amazon dili |
|
64 |
Genel |
language and education i.
|
dil ve eğitim |
|
65 |
Genel |
azerbaijani language i.
|
azeri dili |
|
66 |
Genel |
search language i.
|
araştırma dili |
|
67 |
Genel |
strong language i.
|
sert dil |
|
68 |
Genel |
khazar language i.
|
hazarca |
|
69 |
Genel |
final language i.
|
son dil |
|
70 |
Genel |
language i.
|
edebiyat |
|
71 |
Genel |
hungarian language i.
|
macarca |
|
72 |
Genel |
assembler language i.
|
çevirici dil |
|
73 |
Genel |
written language i.
|
yazı dili |
|
74 |
Genel |
etymology latin language i.
|
etimoloji latin dili |
|
75 |
Genel |
mediating language i.
|
aracı dil |
|
76 |
Genel |
caucasian language i.
|
kafkas dili |
|
77 |
Genel |
american indian language i.
|
kızılderili dili |
|
78 |
Genel |
multidimensional language i.
|
çok boyutlu dil |
|
79 |
Genel |
pompous language i.
|
tumturak |
|
80 |
Genel |
second language acquisition i.
|
ikinci dil kazanımı |
|
|
81 |
Genel |
street language i.
|
sokak ağzı |
|
82 |
Genel |
zaza language i.
|
zazaca |
|
83 |
Genel |
khorezmian turkic language i.
|
harezm türkçesi |
|
84 |
Genel |
dutch language i.
|
hollanda dili |
|
85 |
Genel |
mayan language i.
|
maya dili |
|
86 |
Genel |
private language i.
|
özel dil |
|
87 |
Genel |
native language and education i.
|
doğal dil ve eğitim |
|
88 |
Genel |
body language i.
|
beden işaretleri |
|
89 |
Genel |
language barrier i.
|
dil barajı |
|
90 |
Genel |
street language i.
|
sokak dili |
|
91 |
Genel |
caribbean language i.
|
karayib dili |
|
92 |
Genel |
strong language i.
|
ağır söz |
|
93 |
Genel |
latinian language i.
|
latin dili |
|
94 |
Genel |
language and expression i.
|
dil ve anlatım |
|
95 |
Genel |
strong language i.
|
küfür |
|
96 |
Genel |
mongolic language i.
|
moğol dili |
|
97 |
Genel |
hindi language i.
|
hint dili |
|
98 |
Genel |
primitive language i.
|
anadil |
|
99 |
Genel |
language research i.
|
dilcilik |
|
100 |
Genel |
iranian language i.
|
iran dili |
|
101 |
Genel |
language games i.
|
dil oyunları |
|
102 |
Genel |
turkic language i.
|
türk dili |
|
103 |
Genel |
colloquial language i.
|
konuşma dili |
|
104 |
Genel |
second language acquision i.
|
ikinci dil kazanımı |
|
105 |
Genel |
recipient language i.
|
alıcı dil |
|
106 |
Genel |
assembly language i.
|
donanım dili |
|
107 |
Genel |
syntax language i.
|
sözdizim dili |
|
108 |
Genel |
yiddish language i.
|
eskenazi dili |
|
109 |
Genel |
hellenic language i.
|
eski yunan dili |
|
110 |
Genel |
the scythian language i.
|
iskitçe |
|
111 |
Genel |
assembly language i.
|
çeviri dili |
|
112 |
Genel |
test of english as a foreign language i.
|
yabancı dil olarak ingilizce testi |
|
113 |
Genel |
slavonic language i.
|
slav dili |
|
114 |
Genel |
tonal language i.
|
perdeli konuşma dili |
|
115 |
Genel |
colloquial language i.
|
halk dili |
|
116 |
Genel |
high level language i.
|
yüksek dereceli dil |
|
117 |
Genel |
hybrid language i.
|
karışık dil |
|
118 |
Genel |
plain language i.
|
açık dil |
|
119 |
Genel |
language revolution i.
|
dil devrimi |
|
120 |
Genel |
language laboratory i.
|
dil laboratuvarı |
|
121 |
Genel |
scientific language i.
|
bilim dili |
|
122 |
Genel |
target language i.
|
erek dil |
|
123 |
Genel |
polish language i.
|
leh dili |
|
124 |
Genel |
language and languages i.
|
dil ve diller |
|
125 |
Genel |
language requirement i.
|
lisan gerekliliği |
|
126 |
Genel |
language processor i.
|
dil işleyicisi |
|
127 |
Genel |
strong language i.
|
üslup |
|
128 |
Genel |
kirghiz language i.
|
kırgız dili |
|
129 |
Genel |
natural language processing i.
|
doğal dil işleme |
|
130 |
Genel |
nonprocedural language i.
|
yordamsal olmayan dil |
|
131 |
Genel |
afghan language i.
|
afganca |
|
132 |
Genel |
purple language i.
|
küfür |
|
133 |
Genel |
language acquisition i.
|
dil kazanımı |
|
134 |
Genel |
tibeto burman language i.
|
tıbet burman dili |
|
135 |
Genel |
literary language i.
|
yazı dili |
|
136 |
Genel |
kipchak language i.
|
kıpçak dili |
|
137 |
Genel |
language arts i.
|
dil sanatları |
|
138 |
Genel |
machine oriented language i.
|
makine yönelimli dil |
|
139 |
Genel |
plain language i.
|
sade dil |
|
140 |
Genel |
korean language i.
|
korece |
|
141 |
Genel |
central european language support i.
|
orta avrupa dil desteği |
|
142 |
Genel |
dutch language i.
|
felemenkçe |
|
143 |
Genel |
balkarian language i.
|
balkarca |
|
144 |
Genel |
the pomak language i.
|
pomakça |
|
145 |
Genel |
the uzbek language i.
|
özbekçe |
|
146 |
Genel |
czech language i.
|
çekçe |
|
147 |
Genel |
kyrgyz language i.
|
kırgız dili |
|
148 |
Genel |
language awareness i.
|
dil bilinci |
|
149 |
Genel |
mass media and language i.
|
kitle iletişim araçları ve dil |
|
150 |
Genel |
language services i.
|
dil hizmetleri |
|
151 |
Genel |
language transfer i.
|
dil transferi |
|
152 |
Genel |
sumerian language i.
|
sümer dili |
|
153 |
Genel |
game language i.
|
oyun dili |
|
154 |
Genel |
language and logic i.
|
dil ve mantık |
|
155 |
Genel |
language and ethics i.
|
dil ve ahlak |
|
156 |
Genel |
romanian language i.
|
romen dili |
|
157 |
Genel |
norwegian language i.
|
norveç dili |
|
158 |
Genel |
korean language i.
|
kore dili |
|
159 |
Genel |
english literature and language i.
|
ingiliz dili ve edebiyatı |
|
160 |
Genel |
old turkic language i.
|
eski türk dili |
|
161 |
Genel |
cuna language i.
|
kuna dili |
|
162 |
Genel |
uighur language i.
|
uygur dili |
|
163 |
Genel |
test of english as a foreign language i.
|
toefl |
|
164 |
Genel |
second foreign language i.
|
ikinci yabancı dil |
|
165 |
Genel |
mexican language i.
|
meksika dili |
|
166 |
Genel |
turkish language i.
|
türkçe dili |
|
167 |
Genel |
certificate in english language teaching to adults i.
|
yetişkinlere ingilizce öğretme sertifikası |
|
168 |
Genel |
software language i.
|
yazılım dili |
|
169 |
Genel |
diplomacy language i.
|
diplomasi dili |
|
170 |
Genel |
european language portfolio i.
|
avrupa dil portfolyosu |
|
171 |
Genel |
daily language i.
|
günlük konuşma |
|
172 |
Genel |
daily language i.
|
günlük dil |
|
173 |
Genel |
language of music i.
|
müziğin dili |
|
174 |
Genel |
artificial language i.
|
yapay dil |
|
175 |
Genel |
authoring language i.
|
yazarlık dili |
|
176 |
Genel |
business oriented language i.
|
işe yönelik dil |
|
177 |
Genel |
declarative language i.
|
bildirim dili |
|
178 |
Genel |
body language i.
|
lisan-i hal |
|
179 |
Genel |
cross-language information retrival i.
|
dillerarası bilgi geri alma |
|
180 |
Genel |
karachay-balkar language i.
|
karaçay-balkar dili |
|
181 |
Genel |
serbo-croatian language i.
|
sırp-hırvat dili |
|
182 |
Genel |
prison-house of language i.
|
dil hapishanesi |
|
183 |
Genel |
foul language i.
|
küfürlü konuşma |
|
184 |
Genel |
obscene language i.
|
küfürlü konuşma |
|
185 |
Genel |
agreed language i.
|
sözleşilen dil |
|
186 |
Genel |
malagasy language i.
|
madagaskarca |
|
187 |
Genel |
lezgian language i.
|
lezgince |
|
188 |
Genel |
intensive language training i.
|
yoğun dil eğitimi |
|
189 |
Genel |
source language i.
|
kaynak dil |
|
190 |
Genel |
object language i.
|
açıklama dili |
|
191 |
Genel |
object language i.
|
amaç dil |
|
192 |
Genel |
plain language i.
|
açık ifade |
|
193 |
Genel |
language science i.
|
dil bilimi |
|
194 |
Genel |
fifth mostly spoken language i.
|
en çok konuşulan beşinci dil |
|
195 |
Genel |
profane language i.
|
küfürlü dil |
|
196 |
Genel |
profane language i.
|
kaba dil |
|
197 |
Genel |
descriptive language i.
|
betimsel dil |
|
198 |
Genel |
modern foreign language i.
|
modern yabancı dil |
|
199 |
Genel |
castilian language i.
|
kastilyan dili |
|
200 |
Genel |
standardized language i.
|
standardize edilmiş dil |
|
201 |
Genel |
standardised language i.
|
standardize edilmiş dil |
|
202 |
Genel |
standardized language i.
|
standartlaştırılmış dil |
|
203 |
Genel |
standardised language i.
|
standartlaştırılmış dil |
|
204 |
Genel |
gipsy language i.
|
çingene dili |
|
205 |
Genel |
weight of language i.
|
dilin ağırlığı |
|
206 |
Genel |
vulgar language i.
|
küfürlü ve argo dil |
|
207 |
Genel |
language of logic i.
|
mantığın dili |
|
208 |
Genel |
language of logic i.
|
mantık dili |
|
209 |
Genel |
language pair i.
|
dil çifti |
|
210 |
Genel |
laz language i.
|
laz dili |
|
211 |
Genel |
laz language i.
|
lazca |
|
212 |
Genel |
gutter language i.
|
baka/bayağı dil |
|
213 |
Genel |
language learning ability i.
|
dil öğrenme yeteneği |
|
214 |
Genel |
language learning ability i.
|
dil öğrenme becerisi |
|
215 |
Genel |
professional language i.
|
mesleki dil |
|
216 |
Genel |
non-medical language i.
|
tıbbi olmayan dil |
|
217 |
Genel |
i language i.
|
ben dili |
|
218 |
Genel |
non-verbal language i.
|
(dille olmayan) sözcüklerle değil mimik ve jestlerle gerçekleştirilen konuşma/iletişim şekli |
|
219 |
Genel |
vernacular language i.
|
anadil |
|
220 |
Genel |
the language he/she speaks i.
|
konuştuğu dil |
|
221 |
Genel |
language of education i.
|
eğitim dili |
|
222 |
Genel |
language service provider i.
|
dil hizmeti sağlayıcısı (çeviri şirketi/bürosu vb) |
|
223 |
Genel |
language service provider i.
|
dil servis sağlayıcısı |
|
224 |
Genel |
sacred language i.
|
kutsal dil |
|
225 |
Genel |
definition of language i.
|
dilin tanımı |
|
226 |
Genel |
the best way to learn language i.
|
dil öğrenmenin en iyi yolu |
|
227 |
Genel |
international mother language day i.
|
dünya anadil günü |
|
228 |
Genel |
international mother language day i.
|
uluslararası anadil günü |
|
229 |
Genel |
importance of foreign language i.
|
yabancı dilin önemi |
|
230 |
Genel |
learning a language i.
|
bir dil öğrenme |
|
231 |
Genel |
abusive language i.
|
küfürlü/kaba dil |
|
232 |
Genel |
deaf and dumb language i.
|
sağır ve dilsizlere özgü dil |
|
233 |
Genel |
negotiation language i.
|
müzakere dili |
|
234 |
Genel |
building language i.
|
dil oluşturma |
|
235 |
Genel |
language rules i.
|
dil kuralları |
|
236 |
Genel |
strong language i.
|
küfürlü konuşma |
|
237 |
Genel |
bad language i.
|
küfürlü konuşma |
|
238 |
Genel |
adult language i.
|
küfürlü konuşma |
|
239 |
Genel |
emotive language i.
|
duygu odaklı/yüklü dil/konuşma |
|
240 |
Genel |
loaded language i.
|
duygu odaklı/yüklü dil/konuşma |
|
241 |
Genel |
high-inference language i.
|
duygu odaklı/yüklü dil/konuşma |
|
242 |
Genel |
visual language i.
|
görsel dil |
|
243 |
Genel |
countries where English is an official language i.
|
ingilizcenin resmi olduğu ülkeler |
|
244 |
Genel |
list of countries where english is an official language i.
|
ingilizcenin resmi olduğu ülkeler listesi |
|
245 |
Genel |
list of countries where english is an official language i.
|
İingilizcenin resmî dil olduğu ülkelerin listesi |
|
246 |
Genel |
language summaries i.
|
dil özetleri |
|
247 |
Genel |
knowledge of foreign language i.
|
yabancı dil bilgisi |
|
248 |
Genel |
vocational foreign language i.
|
mesleki yabancı dil |
|
249 |
Genel |
professional foreign language i.
|
mesleki yabancı dil |
|
250 |
Genel |
ornamental language i.
|
süslü dil |
|
251 |
Genel |
aztec language i.
|
aztek dili |
|
252 |
Genel |
literary language i.
|
edebi dil |
|
253 |
Genel |
press language i.
|
basın dili |
|
254 |
Genel |
language complexity i.
|
dil karmaşası |
|
255 |
Genel |
ancestral language i.
|
ata dili |
|
256 |
Genel |
whole language theory i.
|
tüm dil kuramı |
|
257 |
Genel |
language department student i.
|
dil bölümü öğrencisi |
|
258 |
Genel |
cornish language i.
|
kernevekçe |
|
259 |
Genel |
cornish language i.
|
güneybatı ingiltere'de konuşulan bir kelt dili |
|
260 |
Genel |
corsican language i.
|
korsikaca |
|
261 |
Genel |
common language equipment identifier (clei) code i.
|
ortak dil ekipman tanımlayıcı (clei) kodu |
|
262 |
Genel |
functional language i.
|
işlevsel dil |
|
263 |
Genel |
foreign language teacher i.
|
yabancı uyruklu dil öğretmeni |
|
264 |
Genel |
turkish as a foreign language i.
|
yabancı dil olarak türkçe |
|
265 |
Genel |
welsh language i.
|
galler dili |
|
266 |
Genel |
(someone) who speaks the same language i.
|
dildaş |
|
267 |
Genel |
aramaic language i.
|
aramice |
|
268 |
Genel |
angry language i.
|
kızgın dil |
|
269 |
Genel |
angry language i.
|
sinirli dil |
|
270 |
Genel |
balto-slavic language i.
|
slav ve baltık dillerini içeren hint-avrupa dilleri ailesi |
|
271 |
Genel |
tanoan language i.
|
abd'nin güneybatısında konuşulan bir dil ailesi |
|
272 |
Genel |
afroasiatic language i.
|
afro-asyatik dil |
|
273 |
Genel |
academic language i.
|
akademik dil |
|
274 |
Genel |
language i.
|
konuşma kabiliyeti |
|
275 |
Genel |
language arts i.
|
konuşma sanatları |
|
276 |
Genel |
language barrier i.
|
dil bariyeri |
|
277 |
Genel |
language teaching i.
|
lisan öğretimi |
|
278 |
Genel |
hand language i.
|
işaret dili |
|
279 |
Genel |
hand language i.
|
sağırların el işaretleri ile konuşma dili |
|
280 |
Genel |
balkar language i.
|
balkarca |
|
281 |
Genel |
use a pompous language f.
|
edebiyat yapmak |
|
282 |
Genel |
use a pompous language f.
|
lügat paralamak |
|
283 |
Genel |
use bad language f.
|
ağzını bozmak |
|
284 |
Genel |
pick up a language f.
|
kulaktan kapmak |
|
285 |
Genel |
use bad language f.
|
küfür etmek |
|
286 |
Genel |
speak a language f.
|
dil bilmek |
|
287 |
Genel |
have the command of a language f.
|
dile hakim olmak |
|
288 |
Genel |
know a language f.
|
dil bilmek |
|
289 |
Genel |
speak the language that he understands f.
|
anladığı dilde konuşmak |
|
290 |
Genel |
talk the same language f.
|
aynı dili konuşmak |
|
291 |
Genel |
speak the same language f.
|
aynı dili konuşmak |
|
292 |
Genel |
speak the language that he understands f.
|
anlayacağı dilde konuşmak |
|
293 |
Genel |
have a command of a language f.
|
dile hakim olmak |
|
294 |
Genel |
have a full command of a language f.
|
bir dile tam anlamıyla hakim olmak |
|
295 |
Genel |
utter profane language f.
|
küfürlü dil kullanmak |
|
296 |
Genel |
coin a new word into the language f.
|
bir dile kelime kazandırmak |
|
297 |
Genel |
introduce a new word into the language f.
|
bir dile kelime kazandırmak |
|
298 |
Genel |
go to a language school f.
|
dil okulununa gitmek |
|
299 |
Genel |
learn the language better f.
|
dili daha iyi öğrenmek |
|
300 |
Genel |
improve language f.
|
dil geliştirmek |
|
301 |
Genel |
use bad language f.
|
kötü söz söylemek |
|
302 |
Genel |
speak in sign language f.
|
işaret dili ile konuşmak |
|
303 |
Genel |
speak in sign language f.
|
işaret dilinde konuşmak |
|
304 |
Genel |
speak in sign language f.
|
işaret dili kullanarak konuşmak |
|
305 |
Genel |
speak in sign language f.
|
el hareketleri ve yüz mimikleri kullanılarak oluşturulan görsel dilde konuşmak |
|
306 |
Genel |
speak a foreign language f.
|
yabancı bir dil konuşmak |
|
307 |
Genel |
foreign language intensive s.
|
yabancı dil ağırlıklı |
|
308 |
Genel |
language-conscious s.
|
dile duyarlı |
|
309 |
Genel |
single-language s.
|
tek dilli |
|
310 |
Genel |
in colloquial language zf.
|
halk ağzında |
|
311 |
Genel |
in colloquial language zf.
|
halk dilinde |
|
312 |
Genel |
in colloquial language zf.
|
halk ağzıyla |
|
313 |
Genel |
in plain language zf.
|
basit bir dille |
|
314 |
Genel |
in plain language zf.
|
yalın bir dille |
|
315 |
Genel |
watch your language! ünl.
|
ağzını topla! |
|
Phrases |
|
316 |
İfadeler |
we all smile in the same language expr.
|
hepimiz aynı dilde gülümsüyoruz |
|
Colloquial |
|
317 |
Konuşma Dili |
strong language i.
|
küfürlü konuşma |
|
318 |
Konuşma Dili |
strong language i.
|
küfür |
|
319 |
Konuşma Dili |
plaza language i.
|
plaza dili |
|
320 |
Konuşma Dili |
csl (computerese as a second language) i.
|
yüksek teknoloji terimlerini gündelik hayatta fazla ve gelişigüzel kullanma |
|
321 |
Konuşma Dili |
must-learn language expr.
|
öğrenilmesi gerekli dil |
|
322 |
Konuşma Dili |
language! exclam.
|
diline/ağzına hakim ol! |
|
Idioms |
|
323 |
Deyim |
language that would fry bacon i.
|
ağza alınmayacak söz/küfür |
|
324 |
Deyim |
language that would fry bacon i.
|
kaba söz |
|
325 |
Deyim |
language that would fry bacon i.
|
kavgada bile söylenmeyecek söz |
|
326 |
Deyim |
language that could fry bacon i.
|
ağza alınmayacak söz/küfür |
|
327 |
Deyim |
language that could fry bacon i.
|
kaba söz |
|
328 |
Deyim |
language that could fry bacon i.
|
kavgada bile söylenmeyecek söz |
|
329 |
Deyim |
language that could fry bacon i.
|
terbiyesiz dil |
|
330 |
Deyim |
language that could fry bacon i.
|
kaba dil |
|
331 |
Deyim |
language that could fry bacon i.
|
saldırgan dil |
|
332 |
Deyim |
language that could fry bacon i.
|
saygısız bir dil |
|
333 |
Deyim |
language that would fry bacon i.
|
ağza alınmayacak söz/küfür |
|
334 |
Deyim |
language that would fry bacon i.
|
kaba söz |
|
335 |
Deyim |
language that would fry bacon i.
|
kavgada bile söylenmeyecek söz |
|
336 |
Deyim |
language that would fry bacon i.
|
terbiyesiz dil |
|
337 |
Deyim |
language that would fry bacon i.
|
kaba dil |
|
338 |
Deyim |
language that would fry bacon i.
|
saldırgan dil |
|
339 |
Deyim |
language that would fry bacon i.
|
saygısız bir dil |
|
340 |
Deyim |
language that would make a sailor blush i.
|
ağza alınmayacak söz/küfür |
|
341 |
Deyim |
language that would make a sailor blush i.
|
kaba söz |
|
342 |
Deyim |
language that would make a sailor blush i.
|
kavgada bile söylenmeyecek söz |
|
343 |
Deyim |
language that would make a sailor blush i.
|
terbiyesiz dil |
|
344 |
Deyim |
language that would make a sailor blush i.
|
kaba dil |
|
345 |
Deyim |
language that would make a sailor blush i.
|
saldırgan dil |
|
346 |
Deyim |
language that would make a sailor blush i.
|
saygısız bir dil |
|
347 |
Deyim |
speak someone's language f.
|
birinin dilinden/anlayacağı dilden (basit ve anlaşılır şekilde) konuşmak |
|
348 |
Deyim |
use foul language in front of the children f.
|
çocukların önünde küfürlü konuşmak |
|
349 |
Deyim |
use strong language in front of the children f.
|
çocukların önünde küfürlü konuşmak |
|
350 |
Deyim |
use foul language f.
|
küfürlü/kaba konuşmak |
|
351 |
Deyim |
use strong language f.
|
küfürlü/kaba konuşmak |
|
352 |
Deyim |
use foul language f.
|
küfür etmek |
|
353 |
Deyim |
tone down the language f.
|
üslubunu yumuşatmak |
|
354 |
Deyim |
be in plain language f.
|
dobra dobra olmak |
|
355 |
Deyim |
be in plain language f.
|
açık olmak |
|
356 |
Deyim |
be in plain language f.
|
açık bir dilde olmak |
|
357 |
Deyim |
be in plain language f.
|
anlaşılır bir dilde olmak |
|
358 |
Deyim |
be in plain language f.
|
herkesin anlayabileceği dilde olmak |
|
359 |
Deyim |
be in plain language f.
|
düz bir dilde olmak |
|
360 |
Deyim |
mind (one's) language f.
|
sözlerine dikkat etmek |
|
361 |
Deyim |
mind (one's) language f.
|
söylediklerine dikkat etmek |
|
362 |
Deyim |
mind (one's) language f.
|
kibar konuşmak |
|
363 |
Deyim |
mind (one's) language f.
|
ağzını bozmamak |
|
364 |
Deyim |
mind (one's) language f.
|
terbiyeli konuşmak |
|
365 |
Deyim |
put (something) into plain language f.
|
(bir şeyi) basit bir dille ifade etmek/anlatmak |
|
366 |
Deyim |
put (something) into plain language f.
|
(bir şeyi) yalın bir dille ifade etmek/anlatmak |
|
367 |
Deyim |
put (something) into plain language f.
|
(bir şeyi) anlaşılır bir dille ifade etmek/anlatmak |
|
368 |
Deyim |
put (something) into plain language f.
|
(bir şeyi) düz bir dille ifade etmek/anlatmak |
|
369 |
Deyim |
put (something) into plain language f.
|
(bir şeyi) açıkça ifade etmek/anlatmak |
|
370 |
Deyim |
put (something) into plain language f.
|
(bir şeyi) herkesin anlayabileceği bir dille ifade etmek/anlatmak |
|
371 |
Deyim |
say (something) in plain language f.
|
(bir şeyi) açıkça/açık bir dille söylemek |
|
372 |
Deyim |
say (something) in plain language f.
|
(bir şeyi) basit/anlaşılır bir dille anlatmak |
|
373 |
Deyim |
say (something) in plain language f.
|
(bir şeyi) düz bir dille anlatmak |
|
374 |
Deyim |
speak language f.
|
dilinden/anlayacağı dilden konuşmak |
|
375 |
Deyim |
speak a different language f.
|
farklı fikirde olmak |
|
376 |
Deyim |
speak a different language f.
|
farklı dilden konuşmak |
|
377 |
Deyim |
speak a different language f.
|
aynı dilden konuşmamak |
|
378 |
Deyim |
speak a different language f.
|
aynı fikirde olmamak |
|
379 |
Deyim |
talk a different language f.
|
farklı fikirde olmak |
|
380 |
Deyim |
talk a different language f.
|
farklı dilden konuşmak |
|
381 |
Deyim |
talk a different language f.
|
aynı dilden konuşmamak |
|
382 |
Deyim |
talk a different language f.
|
aynı fikirde olmamak |
|
383 |
Deyim |
speak the same language f.
|
farklı fikirde olmak |
|
384 |
Deyim |
speak the same language f.
|
farklı dilden konuşmak |
|
385 |
Deyim |
speak the same language f.
|
aynı dilden konuşmamak |
|
386 |
Deyim |
speak the same language f.
|
aynı fikirde olmamak |
|
387 |
Deyim |
talk the same language f.
|
farklı fikirde olmak |
|
388 |
Deyim |
talk the same language f.
|
farklı dilden konuşmak |
|
389 |
Deyim |
talk the same language f.
|
aynı dilden konuşmamak |
|
390 |
Deyim |
talk the same language f.
|
aynı fikirde olmamak |
|
391 |
Deyim |
speak the different language f.
|
farklı fikirde olmak |
|
392 |
Deyim |
speak the different language f.
|
farklı dilden konuşmak |
|
393 |
Deyim |
speak the different language f.
|
aynı dilden konuşmamak |
|
394 |
Deyim |
speak the different language f.
|
aynı fikirde olmamak |
|
395 |
Deyim |
talk the different language f.
|
farklı fikirde olmak |
|
396 |
Deyim |
talk the different language f.
|
farklı dilden konuşmak |
|
397 |
Deyim |
talk the different language f.
|
aynı dilden konuşmamak |
|
398 |
Deyim |
talk the different language f.
|
aynı fikirde olmamak |
|
399 |
Deyim |
watch (one's) language f.
|
diline hakim olmak |
|
400 |
Deyim |
watch (one's) language f.
|
sözlerine dikkat etmek |
|
401 |
Deyim |
watch (one's) language f.
|
ağzını toplamak |
|
402 |
Deyim |
write (something) in plain language f.
|
daha basit bir dille yazmak |
|
403 |
Deyim |
write (something) in plain language f.
|
sade bir dille yazmak |
|
404 |
Deyim |
write (something) in plain language f.
|
herkesin anlayabileceği şekilde/bir dille yazmak |
|
405 |
Deyim |
speak the same language f.
|
anlaşmak |
|
406 |
Deyim |
nasty language s.
|
müstehcen dil |
|
Formal |
|
407 |
Resmi |
high order language i.
|
üst düzey dil |
|
408 |
Resmi |
high-level language i.
|
üst düzey dil |
|
409 |
Resmi |
high order language i.
|
yüksek düzeyli dil |
|
410 |
Resmi |
high-level language i.
|
yüksek düzeyli dil |
|
Speaking |
|
411 |
Konuşma |
watch your language! ünl.
|
ağzına/diline hakim ol! |
|
412 |
Konuşma |
I speak his language expr.
|
anladığı dilden konuşacağım |
|
413 |
Konuşma |
watch your language! expr.
|
ağzını bozma! |
|
414 |
Konuşma |
the best way to learn a foreign language expr.
|
bir yabancı dili öğrenmenin en iyi yolu |
|
415 |
Konuşma |
what language do they speak in brazil? expr.
|
brezilyalılar hangi dili konuşur? |
|
416 |
Konuşma |
what language do they speak in brazil? expr.
|
brezilya'da hangi dili konuşurlar? |
|
417 |
Konuşma |
what language do they speak in brazil? expr.
|
brezilya'da hangi dil konuşuluyor? |
|
418 |
Konuşma |
what language do they speak in brazil? expr.
|
brezilya'da hangi dil konuşulur? |
|
419 |
Konuşma |
watch your language! expr.
|
doğru konuş! |
|
420 |
Konuşma |
I don't understand your language expr.
|
dilini anlamıyorum |
|
421 |
Konuşma |
I am studying language expr.
|
dil eğitimi görüyorum |
|
422 |
Konuşma |
watch your language expr.
|
diline hakim ol |
|
423 |
Konuşma |
what language do you speak expr.
|
hangi dili konuşuyorsun |
|
424 |
Konuşma |
in what language? expr.
|
hangi dilde? |
|
425 |
Konuşma |
what is their official language? expr.
|
onların resmi dili nedir? |
|
426 |
Konuşma |
I wish I could understand your language expr.
|
keşke dilinizi anlayabilsem |
|
427 |
Konuşma |
I wish I could understand your language expr.
|
keşke dilinizden anlayabilsem |
|
428 |
Konuşma |
what is their official language? expr.
|
onların resmi dili ne? |
|
429 |
Konuşma |
in what language? expr.
|
nece? |
|
430 |
Konuşma |
what language do you speak? expr.
|
sen neyce konuşuyorsun? |
|
431 |
Konuşma |
what is their official language? expr.
|
resmi dilleri nedir? |
|
432 |
Konuşma |
what is their official language? expr.
|
resmi dilleri ne? |
|
433 |
Konuşma |
watch the language expr.
|
sözlerine dikkat et |
|
434 |
Konuşma |
watch your language expr.
|
sözlerine dikkat et |
|
435 |
Konuşma |
mind your language expr.
|
sözlerine dikkat et |
|
436 |
Konuşma |
mind your language expr.
|
söylediklerine dikkat et |
|
437 |
Konuşma |
watch your language! expr.
|
söylediklerine dikkat et! |
|
438 |
Konuşma |
I don't know your language expr.
|
sizin dilinizi bilmiyorum |
|
439 |
Konuşma |
watch your language! expr.
|
sözlerine dikkat et! |
|
Trade/Economic |
|
440 |
Ticaret/Ekonomi |
plain language i.
|
açık dil |
|
441 |
Ticaret/Ekonomi |
working language i.
|
çalışma lisanı |
|
442 |
Ticaret/Ekonomi |
common business oriented language i.
|
cobol |
|
443 |
Ticaret/Ekonomi |
language allowance i.
|
dil tazminatı |
|
444 |
Ticaret/Ekonomi |
economics language i.
|
iktisat dili |
|
445 |
Ticaret/Ekonomi |
business oriented language i.
|
işe yönelik dil |
|
446 |
Ticaret/Ekonomi |
body language i.
|
kişiler arası ilişkilerde insanların vücut hareketleriyle anlaşmaları |
|
447 |
Ticaret/Ekonomi |
commercial language i.
|
ticari dil |
|
448 |
Ticaret/Ekonomi |
body language i.
|
vücut dili |
|
449 |
Ticaret/Ekonomi |
foreign language correspondent i.
|
yabancı dilde yazışma görevlisi |
|
Law |
|
450 |
Hukuk |
language correctness i.
|
dil doğruluğu |
|
451 |
Hukuk |
correctness of language i.
|
dil doğruluğu |
|
452 |
Hukuk |
language law i.
|
dil kanunu |
|
453 |
Hukuk |
correctness of language i.
|
lisan doğruluğu |
|
454 |
Hukuk |
language correctness i.
|
lisan doğruluğu |
|
Politics |
|
455 |
Siyasal |
common european framework of reference for language i.
|
avrupa ortak dil kriterleri |
|
456 |
Siyasal |
european language label i.
|
avrupa dil etiketi |
|
457 |
Siyasal |
common european framework of reference for language i.
|
avrupa konseyi ortak dil kriterleri |
|
458 |
Siyasal |
common european framework of reference for language i.
|
avrupa birliği ortak dil kriterleri |
|
459 |
Siyasal |
european language label award i.
|
avrupa dil etiketi ödülü |
|
460 |
Siyasal |
language and politics i.
|
dil ve siyaset |
|
461 |
Siyasal |
diplomatic language i.
|
diplomatik dil |
|
462 |
Siyasal |
coofficial language i.
|
eş resmi dil |
|
463 |
Siyasal |
co-official language i.
|
eş resmi dil |
|
464 |
Siyasal |
khakass language i.
|
hakasça |
|
465 |
Siyasal |
khakas language i.
|
hakasça |
|
466 |
Siyasal |
community of portuguese language countries i.
|
portekizce konuşan ülkeler topluluğu |
|
Institutes |
|
467 |
Kurum/Kuruluş |
atatürk supreme council for culture, language and history i.
|
atatürk kültür dil ve tarih yüksek kurumu |
|
468 |
Kurum/Kuruluş |
state language centre i.
|
başbakanlık devlet personel başkanlığı devlet memurları yabancı diller eğitim merkezi |
|
469 |
Kurum/Kuruluş |
language institute i.
|
dil enstitüsü |
|
470 |
Kurum/Kuruluş |
the institute of language and history i.
|
dil tarih kurumu |
|
471 |
Kurum/Kuruluş |
institute of language and history i.
|
dil tarih kurumu |
|
472 |
Kurum/Kuruluş |
turkish language society i.
|
türk dil kurumu |
|
473 |
Kurum/Kuruluş |
turkish language research society i.
|
türk dili araştırma kurumu |
|
474 |
Kurum/Kuruluş |
turkish language association i.
|
türk dil kurumu (tdk) |
|
Advertising |
|
475 |
Reklam |
foreign language advertising i.
|
yabancı dilde reklam |
|
Technical |
|
476 |
Teknik |
low level language i.
|
alt düzey dil |
|
477 |
Teknik |
target language i.
|
amaç dil |
|
478 |
Teknik |
ada programming language i.
|
ada programlama dili |
|
479 |
Teknik |
assembly language i.
|
assembler dili |
|
480 |
Teknik |
assembly language i.
|
assembly dili |
|
481 |
Teknik |
hypertext markup language i.
|
bağlantılı metin dili |
|
482 |
Teknik |
specification language i.
|
belirtim dili |
|
483 |
Teknik |
computer language i.
|
bilgisayar dili |
|
484 |
Teknik |
block-structured language i.
|
blok yapılı dil |
|
485 |
Teknik |
computer-independent language i.
|
bilgisayardan bağımsız dil |
|
486 |
Teknik |
translation language i.
|
çevirme dili |
|
487 |
Teknik |
tabular language i.
|
çizelgesel dil |
|
488 |
Teknik |
control language interpreter i.
|
denetini dili yorumlayıcısı |
|
489 |
Teknik |
compiler-level language i.
|
derleyici düzeyli dil |
|
490 |
Teknik |
control language i.
|
denetim dili |
|
491 |
Teknik |
compiler level language i.
|
derleyici düzeyli dil |
|
492 |
Teknik |
control language interpreter i.
|
denetim dili yorumlayıcısı |
|
493 |
Teknik |
low-level language i.
|
düşük düzeyli dil |
|
494 |
Teknik |
indexing language i.
|
dizinleme dili |
|
495 |
Teknik |
language specifications manuals i.
|
dil belirtimleri el kitapları |
|
496 |
Teknik |
language bindings i.
|
dil bağlantıları |
|
497 |
Teknik |
language processors i.
|
dil işleyiciler |
|
498 |
Teknik |
language processors i.
|
dil işlemciler |
|
499 |
Teknik |
language conversion programs i.
|
dil dönüştürme programları |
|
500 |
Teknik |
language translator i.
|
dil çevirici |
|