the secondary - Türkçe İngilizce Sözlük

the secondary

"the secondary" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 90 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
secondary s. ikincil
We saw the consequence for animals and humans alike but we also saw the secondary results.
Hem hayvanlar hem de insanlar için sonuçlarını gördük ama aynı zamanda ikincil sonuçlarını da gördük.

More Sentences
General
secondary s. ikinci dereceli
Whether a government representative likes these proposals or not is of secondary importance.
Bir hükümet temsilcisinin bu önerileri beğenip beğenmemesi ikinci derecede önemlidir.

More Sentences
secondary s. orta
This applies to primary, secondary and university education alike.
Bu durum ilk, orta ve üniversite eğitimi için de geçerlidir.

More Sentences
secondary s. ikincil
This is true of the question of secondary law.
Bu durum ikincil hukuk meselesi için de geçerlidir.

More Sentences
Technical
secondary ikincil
The Chechnya problem is not a secondary issue.
Çeçenistan sorunu ikincil bir mesele değildir.

More Sentences
Food Engineering
secondary ikincil
The fleet structure is secondary to this.
Filo yapısı bunun için ikincildir.

More Sentences
General
secondary i. ikinci dereceli şey
secondary i. ikincil şey
secondary i. sekonder devre
secondary i. delege
secondary i. muavin
secondary i. başkanlık altındaki bir konumda bulunan kimse
secondary i. yardımcı konumunda bulunan kimse
secondary i. temsilci konumunda bulunan kimse
secondary i. vekil konumunda bulunan kimse
secondary i. vekil
secondary i. temsilci
secondary i. ikincil renk
secondary i. ara renk
secondary i. karışım rengi
secondary s. ikinci derecede olan
secondary s. feri
secondary s. sonraki
secondary s. sekonder
secondary s. murahhas
secondary s. önemsiz
secondary s. ara (renk)
secondary s. tali
secondary s. orta dereceli
secondary s. ikinci
secondary s. ikinci el
secondary s. elden düşme
secondary s. kullanılmış
secondary s. replika
secondary s. iki ana rengin karışımından elde edilen
secondary s. vekaletle hareket eden
secondary s. temsil yetkisiyle hareket eden
Trade/Economic
secondary i. i̇kinci halka arz
secondary i. aracısız arz
secondary i. ikincil dağıtım
secondary ikinci derecede
secondary tali
Law
secondary fer'i
Industry
secondary s. hammaddeden üretim yapan (sektör)
Technical
secondary ikincil bobin
secondary ikinci derecede
secondary yardımcı
Electric
secondary i. ikincil elektrik devresi
secondary i. ikincil bobin
secondary s. indüksiyon akımından meydana gelen
secondary s. indüksiyon akımı ile ilgili
secondary s. indüksiyon akımının devresinden kaynaklı
secondary s. indüksiyon akımının devresi ile ilgili
Medical
secondary i. metastaz sonucu oluşan tümör
secondary i. sekonder tümör
secondary s. başka bir hastalıktan kaynaklı
secondary s. başka bir rahatsızlığa bağlı
secondary s. ikinci evrede olan
secondary s. yaralanmanın üzerinden zaman geçtikten sonra ortaya çıkan
Chemistry
secondary s. molekül içerisindeki iki atom veya grupların değiştirilmesi sonucu oluşan
secondary s. (amin) bir nitrojen atomuna bağlı sadece iki organik grubu olan
secondary s. (tuz) iki asidik hidrojen atomunun metal atomları veya elektropozitif gruplarla değiştirilmesiyle bir tribazik asitten türetilmiş
Marine Biology
secondary i. deniz kestanesinin sert kabuğunda yumrucuk
secondary i. sert deniz kestanesi kabuğundaki yumrucuklardan çıkan diken
Astronomy
secondary i. çift yıldızı meydana getiren iki yıldızdan daha düşük kütleli veya sönük olanı
secondary i. uydu
Botanic
secondary s. gelişim sırasında ilk olmayan
secondary s. farklılaşmanın sonraki aşamaları ile ilişkili
secondary s. farklılaşmanın sonraki aşamalarından ileri gelen
secondary s. büyümenin sonraki aşamaları ile ilişkili
secondary s. büyüme dokusunun aktivitesi sonucu üretilen
Education
secondary s. ortaokul ile ilgili
secondary s. ortaokul düzeyinde
Linguistics
secondary i. uzun bir sözcükte daha zayıf olan ikincil vurgu
secondary s. dilbilimcilerce tanınan üç veya dört vurgu derecesinden en güçlü ikincisine ait veya ilişkin
secondary s. en güçlü ikinci vurguyu oluşturan
secondary s. geçmiş zamanda çekimli
Meteorology
secondary i. ikincil siklon
secondary i. tali siklon
secondary i. sekonder nitelikteki barometrik basınç alanı
Geology
secondary s. erken maden yataklarından sonra oluşan
Football
secondary i. defans
secondary i. savunma
Ornithology
secondary i. kuş kanadının ön kısmında çıkan tüy
secondary s. kuş kanadının ikinci bölümüne ait veya ilişkin
secondary s. kuş kanadının ikinci bölümündeki tüylere ait veya ilişkin
Entomology
secondary i. böcekte ikincil veya arka kanat
Metallurgy
secondary s. işlemiş
secondary s. işlem görmüş
secondary s. doğrudan maden cevherinden elde edilmemiş

"the secondary" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 2 sonuç

İngilizce Türkçe
Politics
europe of the secondary generation i. ikinci nesil avrupası
Technical
development of the secondary settlement i. ikinci derece oturmaların gelişmesi