İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | ruff [obsolete] i. | en üst derece (gurur veya zenginlik) | ||
Genel | ruff [obsolete] i. | üst sınır | ||
Genel | ruff [obsolete] i. | doruk | ||
Genel | ruff [obsolete] i. | zirve | ||
Genel | ruff [obsolete] i. | tepe | ||
Genel | ruff [obsolete] i. | zenit | ||
Genel | ruff [obsolete] i. | gurur | ||
Genel | ruff [obsolete] i. | sevinç | ||
Genel | ruff [obsolete] i. | övünç | ||
Genel | ruff [obsolete] i. | hiddet | ||
Genel | ruff [obsolete] i. | şiddetli ihtiras | ||
Genel | ruff [scotland] f. | davulla patırtı çıkarmak | ||
Genel | ruff [scotland] f. | alkış niyetine ayakları yere vurmak | ||
Textile | ||||
Tekstil | neck ruff i. | yüksek ve dar fırfırlı süs yakalığı | ||
Tekstil | ruff (collar) i. | kırma yaka | ||
Marine Biology | ||||
Deniz Biyolojisi | ruff (arripis georgianus) i. | turuncu imparator balığı | ||
Deniz Biyolojisi | ruff (arripis georgianus) i. | güney avustralya'nın kıyı ve nehir ağzı sularında yaşayan yenilebilir küçük bir balık | ||
Zoology | ||||
Zooloji | neck ruff i. | hayvanın boynu çevresindeki tüyler |