İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | tread i. | basamak | ||
There was a crack on the first tread of the stair. Merdivenin ilk basamağında çatlak vardı. More Sentences |
||||
Genel | tread i. | ayak sesi | ||
I heard the treads of the thief coming from upstairs. Yukarıdan gelen hırsızın ayak seslerini duyuyordum. More Sentences |
||||
Genel | tread f. | ayakla ezmek | ||
The children trod dirt onto the floor of the living room. Çocuklar oturma odasının zeminindeki toz toprağı ayakla ezmişler. More Sentences |
||||
Genel | tread f. | yürümek | ||
I love treading under the rain. Yağmur altında yürümeyi seviyorum. More Sentences |
||||
Genel | tread f. | ezmek | ||
Young women used to tread grapes to produce wine in this small town. Bu küçük kasabada genç kadınlar şarap üretmek için üzüm eziyorlardı. More Sentences |
||||
Genel | tread f. | basmak | ||
I nearly trod on a nail. Neredeyse çiviye basıyordum. More Sentences |
||||
Technical | ||||
Teknik | tread i. | adım | ||
Sexual and reproductive health and rights are an area on which we need to tread softly softly at European level. Cinsel sağlık ve üreme sağlığı ve hakları, Avrupa düzeyinde yumuşak adımlarla ilerlememiz gereken bir alandır. More Sentences |
||||
Teknik | tread i. | diş | ||
The treads on your tires have worn out. Lastiklerinizin dişleri aşınmış. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | tread i. | merdiven basamağının döşeme tahtası | ||
Genel | tread i. | ayak basışı | ||
Genel | tread i. | ayakkabı tabanı | ||
Genel | tread i. | basış | ||
Genel | tread i. | yürüyüş | ||
Genel | tread i. | pedallar arası açıklık | ||
Genel | tread i. | başak | ||
Genel | tread i. | basamak yüzü | ||
Genel | tread i. | merdiven basamağı | ||
Genel | tread i. | yumurtanın iç göbeği | ||
Genel | tread i. | lastik tırtılı | ||
Genel | tread i. | ayak izi | ||
Genel | tread i. | merdiven basamakları arası mesafe | ||
Genel | tread i. | ayakla ezme | ||
Genel | tread f. | adımlamak | ||
Genel | tread f. | arşınlamak | ||
Genel | tread f. | dans figürü yapmak | ||
Genel | tread f. | çiğnemek | ||
Genel | tread f. | yayan gitmek | ||
Genel | tread f. | yanlışlıkla üstüne basmak | ||
Genel | tread f. | ezmek | ||
Irregular Verb | ||||
Irregular Verb | tread f. | trod - trodden/trod | ||
Technical | ||||
Teknik | tread i. | ayak tabanı | ||
Teknik | tread i. | dış lastik yüzü (lastik) | ||
Teknik | tread i. | dış lastik sırtı (lastik) | ||
Teknik | tread i. | kaplanan kısım | ||
Teknik | tread i. | lastik tırtılı | ||
Teknik | tread i. | lastiğin diş ve oluklardan oluşan dış kısmı | ||
Teknik | tread i. | oyuk (lastik) | ||
Teknik | tread i. | tahta merdiven basamağı | ||
Teknik | tread i. | vida dişi | ||
Teknik | tread f. | oto lastiğine diş koymak | ||
Construction | ||||
İnşaat | tread i. | basar | ||
Automotive | ||||
Otomotiv | tread i. | lastik tabanı | ||
Otomotiv | tread i. | iki ön veya iki arka tekerlek arasındaki mesafe | ||
Otomotiv | tread i. | lastiğin yola temas eden kısmı | ||
Otomotiv | tread i. | lastik sırtı | ||
Otomotiv | tread i. | lastik tırnağı | ||
Otomotiv | tread i. | sırt | ||
Otomotiv | tread f. | (lastiğe) yüz takmak | ||
Traffic | ||||
Trafik | tread i. | lastik tırtılı | ||
Railway | ||||
Demiryolu | tread i. | tren tekerinin tabanı | ||
Demiryolu | tread i. | rayların demiryolu arabalarının tekerleklerini taşıyan kısmı | ||
Marine | ||||
Denizcilik | tread i. | gemi omurgasının uzunluğu | ||
Veterinary | ||||
Veterinerlik | tread i. | at toynağının başka toynak sebebiyle yaralanması | ||
Agriculture | ||||
Tarım | tread f. | (toprağı) işlenmeye hazır şekilde ezmek | ||
Tarım | tread f. | (toprak) işlenmesi için ezilmek | ||
Geology | ||||
Jeoloji | tread i. | aşamalı jeolojik yer şekillerinde basamaksı yüzeylerin her biri | ||
Military | ||||
Askeri | tread i. | (tank, dozer) palet | ||
Sport | ||||
Spor | tread f. | (okçulukta) merkeze doğru bastırarak yayı germek | ||
Archaic | ||||
Eski Kullanım | tread i. | erkek kuşun çiftleşmesi | ||
Ornithology | ||||
Kuşbilim | tread i. | (kuş yumurtasında) kalaza | ||
Kuşbilim | tread f. | (erkek kuş) çiftleşmek |